Aldatma Nedeniyle Boşanma Dilekçesi Nasıl Olmalıdır?

Aldatma Nedeniyle Boşanma Dilekçesi Nasıl Olmalıdır?

Aldatma Nedeniyle Boşanma Dilekçesi Nasıl Olmalıdır? Boşanma durumunun aldatma nedeniyle oluşması, Medeni Kanun içerisinde yeri bulunan bir durumdur.

Evlilik kurumunun sonlandırılma süreçlerinde gerekçe olarak sunulabilmekte ve Medeni Kanun içerisinde 161. Maddede ifade edilmektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=FYh8St6q-0Y

Aldatma Nedeniyle Boşanma Dilekçesi Nasıl Olmalıdır?

Aldatma nedeniyle boşanma dilekçesi, zina olarak adlandırılmakta ve evlilik birliğinin eşlerden birisinin eşi haricindeki biriyle cinsel birliktelikte bulunmuş olması olarak tanımlanmaktadır.

Yaşanan ilişkinin cinsel bir birliktelik barındırmaması durumunda ise kanun içerisinde zina adlandırılması bulunmamaktadır.

Zina durumu 161. Maddeye ek olarak Medeni Kanun içerisindeki 163. Maddede yer alan yaşamın haysiyetsiz şekilde sürdürülmesi olarak da belirtilmekte ve ceza uygulamaları bu kanun üzerinden yapılmaktadır.

Aldatma Nedeniyle Açılan Boşanma Davaları

Boşanma davasının nedeninde aldatma olması, aldatmaya ilişkin durumun tespit edilmesinin akabinde altı ay içerisinde boşanma davasının açılmasını zorunlu kılmaktadır. Aldatma durumunun başlangıç tarihinden ziyade aldatılan eşin durumu fark etmesi başlangıç olarak belirlenmektedir.

Fakat boşanma davasında aldatma durumunun olması, beş yıllık bir süre içerisinde dava açılmasını zorunlu kılmaktadır. Aldatmayı gerçekleştiren tarafın ilişkisinin beş yıldan eski olması halinde farklı durumlar söz konusu olmaktadır.

Boşanma davalarının açılması, eşlerin af durumu ile bozulabilmektedir. Eşlerden aldatılan tarafın yazılı ya da sözlü olarak beyanı olması sonrasında açılan boşanma davası, mahkemenin aldatılma durumunu kabul etmemesine neden olmaktadır.

Boşanma Davalarında Zina Durum Tespiti

Zina sonucu açılan boşanma davalarında tespit, ispatın yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Aldatma nedeniyle boşanma davasına başvuran eşlerin bu durumu belirli somutlaştırmalar ile ispatlamaları gerekmektedir.

Aldatma durumunun ispatlanması, yalnızca yazılı ya da sözlü beyana bağlı değildir. Aynı zamanda fotoğraf ve videoların da mahkemede delil olarak kullanıldığı dava örnekleri olduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra kredi kartı kullanımlarında yapılan alışverişler ya da sosyal medya üzerindeki yazışmaların kullanıldığı dava örnekleri de bulunmaktadır.

Aldatma Sebebiyle Boşanma Dava Dilekçesi

Aldatma nedeniyle boşanma dilekçesi yazılması sonucunda dava zina sebebiyle boşanma olarak sürdürülebilmektedir. Fakat boşanma durumuna ilişkin ispat sağlanmadığında genel boşanma nedenlerinden birisi ele alınarak boşanma davasında düzenleme yapılmaktadır.

Bu sebeple aldatmanın ispatlanmadığı durumlarda mahkemeye gerekçe olarak aldatma durumu sunulduğunda dava düşmektedir. Fakat genel boşanma sebeplerinden herhangi birisinin sunulması ve içeriklere aldatma da eklenmesi halinde tarafların davaları sürdürülmekte ve kısa sürede sonuçlanmaktadır.

Aldatma Sonucu Boşanmalarda Tazminat Değişikliği Olur Mu?

Boşanma davasında zina olma durumunda tazminat, her davada olduğu gibi bu davada da mağdur kişinin hukuki hakkı olarak bilinmektedir. Bu dava içerisinde de tarafların mevcut hallerine ve mağduriyet durumlarına ilişkin tazminat tutarı oluşmaktadır.

Aldatma nedeniyle boşanma dilekçesi yazılmasının ardından mahkeme tarafından ispatı kabul edilen aldatma durumlarının sonuçlarında şu tazminatlar alınabilmektedir:

  • Manevi tazminat
  • Maddi tazminat
  • Tedbir nafakası
  • Aile konutu
  • Mal tedbiri

Bu tazminat durumları aldatma durumunun şekline ya da tarafların mağduriyetine göre belirlenmekle beraber, kişinin mal varlığına göre de belirlenebilmektedir.

Bu haber toplam 230 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara