Ayıplı Mal Davası

Ayıplı Mal Davası
Ayıplı Mal Davası 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 07.11.2013 tarihinde kabul edilmiş olup, 28.11.2013 tarihinde yayımlanmış ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Tüketici hakları ve bu konudaki tüm ilişkilerin düzenlendiği kanunun 8'inci maddesinde ve devam maddelerinde ayıplı malın tanımının yapılması, ayıplı maldan kimin sorumlu...
Ayıplı Mal Davası Nasıl Açılır? Ayıplı ya da kusurlu mal davaları, satıcı ve tüketici arasındaki hukuki ihtilaflar sonucu Tüketici Mahkemeleri’nde sıklıkla görülen davalar arasında yer almaktadır. Bu konuyla alakalı olarak Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 8. maddesinde ayıplı malın tanımı açıkça belirtilmiştir. Kısaca özetlemek gerekirse ayıplı mal; etiketinde veya ambalajında, söz konusu malın reklamında vaat edilen özelliklerine uygun olmayan, standart formunda eksikler veya hatalar olan, tüketicinin maldan talep ettiği faydaları azaltan ve ortadan kaldıran mallara denmektedir. Dolayısıyla ayıplı maldan söz edilebilmek için az önce saydığımız şartların oluştuğu ve malın bünyesinde maddi, ekonomik ve hukuki eksiklikler barındırmış olması gereklidir. Bu konu ile ilgili yetkili mahkemeye açılan davalar da ayıplı mal davası olarak adlandırılır.

Ayıplı Mal Nedir?

Ayıplı veya kusurlu malların tanımında birçok farklı durum söz konusu olabilmektedir. Buna göre;
  • Maddi ayıp: Malın kullanımında fiziki olarak etkisi olan ayıp türüdür. Malın fiziki formunda bulunan kırık, çizik ve çatlak gibi durumlar maddi ayıp türü kapsamındadır.
  • Hukuki ayıp: Bir malın satın alındıktan sonra işlevini hukuki açıdan yerine getirememesi ile ilgilidir. Örnek olarak bir sahte bir yetkinlik belgesine sahip olmak.
  • Ekonomik ayıp: Satıcı ve tüketici arasındaki sözleşmede vaat edilen yararın sağlanamaması durumunda ekonomik değerin düşmesi söz konusu olan ayıptır.
  • Montajın yapılması gerektiği şekilde yapılmaması: Montajın bir malın tesliminden sonra yapılması durumunda, yetkili kişilerin montajı olması gerektiği gibi yapmaması da bir ayıp türüdür.

Ayıplı Mal Davası Zamanaşımı süresi?

Ayıplı mal davası zamanaşımı süresi 2 yıl olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla tüketicinin söz konusu süre içerisinde tüketici mahkemesine başvurmadığı takdirde ayıplı mal hakkında dava açabilmesi mümkün değildir. Ancak beyaz eşya gibi bazı elektronik eşyalarda ek garanti süresi veriliyor. Tüketicinin talebiyle yapılan ve eşyanın fiyatına ek ödeme yapılarak elde edilen süre ayıplı mal zamanaşımı süresine eklenmektedir. Örneğin bir buzdolabına ek ödeme gerçekleştirerek garanti kapsamı süresini 2 yıldan 5 yıla çıkardığınızda, ayıplı mal davasının zamanaşımı da 5 yıl olarak kabul edilir.

Ayıplı Mal Davası Yetkili Mahkeme

Tüketici ve satıcı arasında yaşanan hukuki ihtilafların ardından ayıplı mal davası açılması durumunda malın değerine göre yetkili mahkeme değişiklik göstermektedir. Buna göre ayıplı mal davasında yetkili mahkeme konusunda anlaşmazlığın boyutuna göre il veya ilçe tüketici hakem heyetine başvurulması gerekmektedir. Ayıplı Mal Davası, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 07.11.2013 tarihinde kabul edilmiş olup, 28.11.2013 tarihinde yayımlanmış ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Tüketici hakları ve bu konudaki tüm ilişkilerin düzenlendiği kanunun 8'inci maddesinde ve devam maddelerinde ayıplı malın tanımının yapılması, ayıplı maldan kimin sorumlu olacağı, ayıplı mal durumunda ispat yükümlülüğü ile alakalı konular için, tüketicinin seçim hakları ve ayıplı malda meydana gelen zamanaşımı gibi konular belirtilmektedir. Ayrıca 6502 sayılı kanunun 3'üncü maddesi tüketici tanımı olarak, ticari veya mesleki olmayan amaçlar ile hareket etmekte olan gerçek veya tüzel kişiler olarak ifade etmektedir. Bu sebeple ihtilaf olan durumlarda uygulanacak kanunun belirlenmesi konusunda, ürün ve hizmetin hangi amaçla satın alındığı oldukça önemli ve belirleyici olmaktadır. İlgili kanunda yapılmış olan tüketici tanımına bakarak, eğer ayıba konu olan ürünün veya hizmetin ticari veya mesleki olmayan bir amaç için satın alınması durumunda alımın gerçek veya tüzel kişi tarafından yapıldığına bakılmadan ortaya çıkacak ihtilaf için 6502 sayılı kanun uygulanacaktır. Ayıba konu olan malın bir ticari veya mesleki amaç için alınmış olması durumunda, meydana gelecek olan ihtilafa 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun içerisinde belirtilen hükümlerin uygulanması mümkün olmayacaktır. Bu tarz bir durumda meydana gelecek ihtilafın çözülmesi konusunda Türk Borçlar Kanunu veya Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümleri yürütülecektir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun adından kolayca anlaşılacağı gibi satıcının yaptığı bir satış nedeni ile zayıf durumda olan tüketicinin korunması amacı ile düzenlenmiş olduğu ve kanun içerisinde bulunan maddelerin daha fazla tüketicinin lehine olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununda böyle bir durum mümkün değildir. Bu sebeple de bu kanunda tüketici tanımı daha dar tutulmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun maddelerindeki hükümlere göre ayıplı mal tanımı, tüketiciye teslimi yapıldığı anda, satıcı ve alıcı tarafların kararlaştırılmış olduğu modele veya örneğe uygun olmaması durumunda veya objektif bir bakış açısı ile sahip olması gereken özellikleri barındırmaması durumu ile yapılan sözleşmeye aykırı olan mallar olarak yapılmaktadır. Vaat edilen ile teslim edilen ürün arasında fark bulunması veya ürünün beklenen özellikleri taşımaması durumunda tüketicinin ürünü satın alma yolundaki iradesinin fesada uğradığından bahsetmek mümkün olacaktır. Ürünlerin üzerindeki etiketlerinde, ambalajında, tanıtıma veya kullanma kılavuzlarında, internet sayfasında veya reklam ile ilanlarında belirtilen özelliklerinden bir tanesi veya birden fazlasının olmadığı ürünler ayıplı mal olmaktadır. Ayrıca satıcının bildirdiği veya teknik olarak düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olacak şekilde ve makul şekilde beklediği faydaların azalmasını veya ortadan kaldırmakta olan, maddi, ekonomik veya hukuki eksiklikler içermekte olan ürünlerde ayıplı olarak kabul edilmektedir. Yapılan sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede tarafların kararlaştırdığı süre içinde teslim edilememesi veya malın montajının satıcısı tarafından veya satıcının sorumluluğu altında gerçekleştirdiği durumlarda gerektiği gibi monte edilmeyen ürünlerde sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilmektedir. Alınan malın montaj işleminin tüketici tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı ve gerektiği durumlarda, montaj talimatında bulunan bir eksiklik veya yanlışlık nedeni ile montajın hatalı olması durumunda yine sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilmektedir. Satıcılar satışa konu olan malı tarafların kabul ettiği sözleşmeye uygun bir şekilde tüketiciye teslim etme mükellefi bulunmaktadır. Aynı zamanda satıcı, yasalarda kural olarak satışa konu olan malı, reklam ve ilanlarda belirtilen özellikleri taşıyacak şekilde tüketiciye teslim etme yükümlülüğündedir. Ancak yapılan reklamların, kendisinden kaynaklanmadığını ve yapılan bu açılmalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenmeyeceğini ispat etmesi durumunda açıklanan içerikten sorumlu olmayacaktır. (Ayıplı Mal Davası)

Ayıplı Mal Satışlarında Gizli Ayıp Nedir?

Kanunda iki türlü ayıplı maldan söz edilmektedir. Bunlardan birincisi açık ayıp, diğeri ise gizli ayıptır. Satışı yapılan bir malda bulunan ayıp, bazı durumlarda teslim sırasında açık bir şekilde görülebilecek ve tespit edilebilecek iken, bazı durumlarda sonradan görülerek tespit edilebilmektedir. Bir malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkan ayıplar teslim tarihinde var olarak kabul edilmektedir. Böyle bir durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcının yükümlülüğündedir. Ancak bu karine malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmayacak bir şekilde ise uygulanmayacaktır. Tüketici sözleşmenin yapıldığı tarihte, maldaki ayıptan haberdar ise veya ayıptan haberdar olması kendisinden bekleniyor ise sözleşmeye aykırı bir durumdan bahsedilememektedir. Aynı şekilde satılan malın ayıplı bir şekilde satılıyor olması durumunda ayıplı mal üzerinde, etiketinde veya ambalajında tüketicinin kolayca okuyabileceği bir şekilde maldaki ayıba ilişkin açıklayıcı bir etiket bulunması gerekmektedir. Teknik olarak düzenlenmesine uygun olmayan ürünler ise hiçbir durumda piyasaya sürülememektedir. (Ayıplı Mal Davası)

Satın Alınan Malın Ayıplı Çıkması Durumunda Tüketicinin Seçimlik Hakları Nelerdir?

Bu gibi ürünlerde, ürünlere ilişkin teknik mevzuatların hazırlanması ve uygulanması konusunda kanun ile ilgili ve diğer hükümler uygulanabilmektedir. Tüketicinin aldığı bir malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda, tüketicinin dört seçim hakkı bulunmaktadır. Tüketici bu haklarından birisini kullanabilmektedir. Bu haklar ise yasalarda belirtildiği şekli ile Satılan malı geri vermeye hazır olduğunu bildirmesi ile sözleşmeden vazgeçme hakkı Satılan malı alıkoyarak üründeki ayıp oranında satış bedelinden bir indirim isteme hakkı Aşırı bir seviyede masrafı olmaması durumunda, tüm masrafları satıcıya ait olacak şekilde satılan malın ücretsiz onarılmasını isteme hakkı Olanakların uygun olması durumunda, satılan malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme hakkı bulunmaktadır. Bu haklardan ücretsiz onarım veya ayıplı malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi hakları satıcıdan ayrı olarak üretici veya ithalatçıya da uygulanabilmektedir. Bu konuda satıcı, üretici veya ithalatçı, malın ücretsiz onarım veya misli ile değiştirilmeden sorumludurlar. Tüketici bu konuda üretici veya ithalatçının malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın meydana geldiğini ispat edebilirse bu konuda sorumlu tutulmayacaklardır. Bu durumda satıcıdan bu hak talebi istenebilmektedir. Böyle bir durumda malın ücretsiz onarılmasının veya misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri olması durumunda, tüketici sözleşmeden vazgeçerek ödemiş olduğu bedeli isteyebilmektedir. Bunun yanında maldaki ayıp oranında bir bedelin indirim olarak uygulanmasını da talep edebilmektedir. Malın ayıplığı konusundaki orantısızlığın belirlenmesinde ayıbın önemi, malın ayıpsız değeri ve diğer seçim haklarına başvurmanın tüketici açısından bir sorun teşkil edip etmeyeceği gibi konular dikkate alınmaktadır. Tüketici ücretsiz onarım veya malın misli ile değiştirilmesi seçim haklarından birisini seçmesi durumunda, kendisine bu talebin yönetildiği satıcı, üretici veya ithalatçı bu talebi en fazla 30 iş günü, konut ve tatil amaçlı kullanılan taşınmazlar konu ise 60 iş günü içinde yerine getirmek zorundadır. Satış sonrası hizmetler yönetmeliğinin ekinde yer alan listede belirli ürünler için azami olarak tamir süreleri belirtilmiş durumdadır. Liste incelendiğinde cep telefonları ve bilgisayar gibi elektronik ürünlerde azami tamir süresi için 20 gün belirtilmektedir. Aynı listede binek otomobiller için 30 iş günü azami tamir süresi olarak belirtilmektedir. Bu durumda tüketicilerin yapması gereken öncelikle listede aldığı ve ayıplı olduğunu anladığını ürünün yer alıp almadığına bakması olacaktır. Listede satın aldığı ve ayıplı çıkan ürünün bulunması durumunda azami tamir süresini inceleyerek buna göre hareket etmesi gerekmektedir. Tüketicinin yapacağı ücretsiz onarım talebi, listede belirtilmiş olan azami tamir süresinden yerine getirilmiş olmalıdır. Aksi bir durumda tüketici diğer seçim haklarını kullanabilmektedir. Tüketici sözleşmeden vazgeçme veya satın alma için ödediği bedelden ayıp oranında bir indirim talep etme haklarından birisini talep etmesi durumunda, satın alma için ödemiş olduğu bedelin tamamını veya yapılan indirim tutarını satıcı tüketiciye derhal ödemelidir. Tüketicinin seçim haklarının kullanılması nedeni ile ortaya çıkacak olan tüm masrafların, karşı taraf tarafından karşılanması gerekmektedir. (Ayıplı Mal Davası)

Ayıplı Mal Zamanaşım Süresi

Tüketici 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca, şartları uygun olması durumunda tazminatta talep edebilmektedir. Ayıplı olan mala ilişkin yapılan talepler iki yıllık zamanaşımına tabi olmaktadır. Ayıbın daha sonra ortaya çıkmış olması durumunda bile zamanaşımı süresi yine iki yıl olmaktadır. Maldaki ayıp konusundaki mal, konut veya tatil amaçlı bir gayrimenkul ise zamanaşımı süresi taşınmazın tesliminden itibaren 5 yıl olmaktadır. Taraflar yapacakları sözleşmeler ile bu sürenin daha uzun bir süre olmasını kararlaştırabilmektedir. Ancak yapılacak sözleşmelerde yasal sürelerin altına inilmesi mümkün olmayacaktır. Konut veya tatil amaçlı gayrimenkul taşınmazlarında ise üç yıldan az olmayacak şekilde sözleşmelerde zamanaşımı düzenlenebilmektedir. (Ayıplı Mal Davası)

Ayıplı Mal Hile ile Gizlenmiş İse Zamanaşım Süresi

Satılan bir maldaki ayıbın hile yolu ile gizlenmiş olması durumunda veya satıcının ağır kusurlu olması durumunda, zamanaşımı söz konusu olmayacaktır. Böyle bir durumda tüketici her zaman talep ve dava hakkına sahip olacaktır. Tüketici malı ayıplı olduğunu bilerek satın almış ise, malın ayıplı olması nedeni ile muayyen bedelinin altında satın almış olması nedeni ile maldaki ayıbı bilen tüketicinin, daha sonra malda ayıp olduğu iddiası ile satıcıdan bir talepte bulunması mümkün olmayacaktır. (Ayıplı Mal Davası)

İkinci El Araç Satışlarında Ayıplı Mal Kavramı

Bu durumlara örnek vermek gerekir ise, ikinci el bir araç alan tüketicinin daha sonra kilometresinin düşürüldüğünü öğrenmesi durumunda ayıbın gizlenmesi söz konusu olduğu için tüketiciye bir zaman aşımı uygulanmayacaktır. (Ayıplı Mal Davası)

İkinci El Ayıplı Araçta Kilometrenin Düşürülmesi Cezai ve Tazminat Sorumluluğu

Tüketici bu gibi durumda seçimlik hakları yanında satıcıdan ayrıca tazminat talep etme hakkına da sahip olmaktadır. Ayrıca bunların yanında nitelikli dolandırıcılık iddiası ile savcılığa suç duyurusunda da bulunabilmektedir. Ancak böyle durumlarda bu aracın satıcısının da ilk sahibi olmaması gibi bir durum söz konusu olabilmektedir. Bu şekilde bakıldığında bu satıcının da kilometresinin değiştirildiği hakkında bir bilgisinin olmaması da mümkündür. Ancak böyle bir durum olsa bile malın ayıplı olduğu gerçeği değişmeyecektir ve satıcı mal ve ayıbı için tüketiciye sorumlu olacaktır. Satıcının kilometre ile oynandığını bilmiyor olması, onun sadece cezai işlemlerden sorumlu olmamasını sağlamaktadır. Satıcının aracın kilometresinin önceki sahipleri tarafından düşürüldüğünü tüketiciye söylemesi ve tüketicinin de bunu bilerek aracı alması durumunda, tüketicinin araca rayiç değerinden daha az bir bedel ödemesi mümkün olacağından satın aldığı araçla alakalı olarak kilometresinin düşürülmesi nedeni ile bir talepte bulunması mümkün olmayacaktır. Böyle durumlarda sorun yaşanmaması için satıcıların araçlardaki ayıpları tüketicilere satış öncesinde bildirmesi ve hatta bunlar ile alakalı olarak tutanak tutmaları sonrasında bir ceza alma olasılıklarından kurtulmasına neden olacaktır. Satın alınan bir maldaki ayıp nedeni ile tüketicinin zarara uğramasının mümkün olması nedeni ile uğranılan maddi zararın tespit edilmesi şartı ile tüketici satıcıya maddi tazminat talebinde bulunabilmektedir. Ancak satın alınan malın ayıplı çıkması durumlarında tüketicinin manevi tazminat talep etme hakkı çok istisnai haller dışında mümkün değildir. Açılacak tazminat davalarında yasalarımızın tazminat talep edenin sebepsiz yere zenginleşmemesi esasına göre tazminat rakamı belirlediğinden makul ve gerçeği yansıtan miktarlar talep edilmelidir. (Ayıplı Mal Davası)

Ayıplı Mal Nedir? - Ayıplı Malın İadesi

Malın etiketinde, ambalajında, tanıtma ve kullanma kılavuzlarında veya ilanları ile reklamlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilmiş olan veya standart olarak malda bulunması gereken özelliklerin nitelik veya niteliğini etkilemekte olan niceliğine aykırı olan, tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydayı azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikler içeren mallar ayıplı mal kabul edilmektedir. Tüketici satın aldığı malın tesliminden otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmesi gerekmektedir. Tüketici bildirimin yapılması ile bedel iadesini de içermekte olan sözleşmeden vazgeçme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bir bedelin indirim olarak verilmesi veya ücretsiz onarımının yapılmasını isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği seçim hakkını ve talebini yerine getirmekle yükümlüdür. Ayıplı mal konusunda imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve kanunun 10'uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen kredi veren kişiler ayıplı maldan ve tüketicinin seçimlik haklarının yerine getirilmesinden sorumludur. Ayıplı bir malın neden olduğu zarardan birden fazla kimsenin sorumlu olması durumunda bunlar müteselsilen sorumlu olmaktadır. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmiyor olması bu sorumluluğu ortadan kaldırmayacaktır. Ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışındaki hükümler, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında uygulanamamaktadır. Satışa sunulan ayıplı mal üzerinde veya ambalajının üzerinde, imalatçı veya satıcı firma tarafından kolaylıkla okunur bir şekilde ayıplı olduğu yazılan bir etiketin konulması zorunludur. Ancak sadece ayıplı mal satılan veya bir kat ile bir reyon gibi bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışında olarak, tüketicinin bileceği şekilde tahsis edilmiş olması durumunda her ürüne etiket yazılmasına gerek yoktur. Malın ayıplı olduğu konusu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesinde gösterilmelidir. Güveli olmayan mallar piyasaya ayıplı olduğunu belirtecek etiketlerle bile sunulamamaktadır. Bu ürünler 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanabilmektedir. Bu hükümler mal satışına ilişkin her türlü tüketici işleminde uygulanabilmektedir. (Ayıplı Mal Davası)

Ayıplı Hizmet Nedir?

Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standart olarak veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkilemekte olan niceliğe aykırı olan, yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydayı düşüren veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmetler olarak kabul edilmektedir. (Ayıplı Mal Davası)

Ayıplı Hizmet Bildirim Süresi ve Sorumluluk

Tüketici hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde hizmetteki ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlü olmaktadır. Tüketici hizmette bir ayıbın olması durumunda sözleşmeden vazgeçme, hizmetin yeniden görülmesi veya hizmette yapılan ayıp oranında bir indirimin uygulanmasını talep edebilmektedir. Tüketicinin yapılan sözleşmeyi sona erdirmesi bu durumunda gereği olarak haklı görülmüyorsa, bedelden indirim yapılması ile yetinilmektedir. Tüketici bu seçimlik hakların yanında tazminat talebinde de bulunabilmektedir. Hizmetteki ayıp konusunda sağlayıcı, bayi, acente ve kanunun 10'uncu maddesinde belirtilmekte olan kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin seçimlik haklarının yerine getirilmesinden müteselsilen sorumlu olmaktadır. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğun ortan kalkmasına yetmemektedir. Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık bir zaman aşımına tabi olmaktadır. Ayıplı hizmet nedeni ile ortaya çıkacak olan her türlü zarar nedeni ile yapılacak olan talepler ise üç yıllık bir zamanaşımına tabi olmaktadır. Ancak sunulmuş olan hizmetteki ayıbın gizlenmiş olması ve sağlayıcının ağır kusurlu olması durumunda bir zamanaşımı süresi uygulanmayacaktır. Diğer makalelerimize Ankara Avukat sayfamızdan göz atabilirsiniz.

Ayıplı Mal Davası | Sıkça Sorulan Sorular

AYIPLI MAL DAVASI - SERVİS DÖNÜŞLERİNDE DAVACININ EKRAN ÜST KAPAKTAKİ PROBLEMDEN DOLAYI CİHAZI KABUL ETMEDİĞİ VE AYNI TARİHTE SERVİSE GÖNDERDİĞİ. BİLGİSAYAR KAPAĞINDA MEYDANA GELEN EZİK İLE İLGİLİ OLARAK TÜKETİCİNİN BİR KUSURUNUN BULUNMADIĞI - İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİ. DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalı firmadan 06/07/2015 tarihinde bilgisayar satın aldığını, bilgisayarın kullanımından yaklaşık 8-9 ay sonra ısınma ve tuş takımı ile ilgili problemlerden dolayı servise gönderdiğini, yaklaşık 2 hafta sonra bilgisayarın servisten geldiğinde bilgisayarın ekran kısmının ön tarafından darbeye bağlı ezik olduğunu farkettiğini, aynı şekilde hiç kullanmadan tekrar servise gönderdiğini, İki hafta sonra bilgisayarın geldiğinde darbeye bağlı olarak ezikliğin olduğunu ancak kullanıma engel olmadığının söylendiğini, yeniden bilgisayarı servise gönderdiğini ancak ezik bölgenin değişmesi gerektiğini ve kendisinden ücret talep ettiklerini, yetkili servisin üründeki hatanın kendisinden kaynaklandığı gerekçesi ile ürünü iade ettiklerini, bu nedenle ayıplı ürünün iadesi ile ödediği tutarın tarafına iadesini yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, söz konusu üründeki hatanın kullanım hatasından kaynaklı olduğunu, servis kayıtlarının bu durumu teyit ettiğini, üründeki hatanın kullanıcı kaynaklı olması nedeniyle garanti kapsamında yetkili servis tarafından onarım ücreti istenilmesinin haklı ve hukuka uygun olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir. ÖZET: Dosya içerisine aldırılan bilirkişi raporlarınında incelenmesi neticesinde; tüketici tarafından satın alınan üründe iç aksam-işletim sistemleri açısından herhangi bir üretim hatasının bulunmadığı, ısınma sorunu ve klavye tuşlarının fonksiyonları ile ilgili arızaların servis tarafından giderildiği ancak bilgisayar üst ekran kısmında meydana gelen ezilmenin tüketicinin kullanımından kaynaklı olmadığı, Tüketicinin ürünü satıcı vasıtasıyla servise gönderme aşamasında düzenlenen teslim tutaklarında da ezilmeye ilişkin herhangi bir ayıbın olmadığı, bu durumda ekranda meydana gelen ezilmeye dayalı hasarın servis aşamasında veyahut kargo aşamasında meydana geldiği sonuç ve kanaatine varılmış, tüketicinin bu durumda kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, ürünün fatura tarihi davacının kullanım süresi göz önüne alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davacının talebinin ücretsiz onarım seçimlik hakkının kullanılması olarak kabulüne karar vermiştir, mahkemenin kararı yerindedir. Dosyada bulunan …. tarihli raporda servis kayıtlarının incelenmediği, bu nedenle mahkeme tarafından …. tarihinde rapor alındığı, servis dönüşlerinde davacının ekran üst kapaktaki problemden dolayı cihazı kabul etmediği ve aynı tarihte servise gönderdiği, bilgisayar kapağında meydana gelen ezik ile ilgili olarak tüketicinin bir kusurunun bulunmadığını tespit etmiştir. Dosya kapsamı ve servis kayıtları nazara alındığında, tamir için servise verilen bilgisayarın ekran üst kısmında ezilme bulunmadığı, bu ezilmenin servis aşamasında meydana geldiği, ezilmede tüketicinin kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla; Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre, vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı tarafın istinaf başvurusunun  esastan reddine karar verilmiştir.

Bu haber toplam 477 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara