Basın Yolu İle Hakaret Davası

Basın Yolu İle Hakaret Davası
Basın Yolu İle Hakaret Davası | Basın yolu ile kişilik haklarına saldırı davalarında olduğu gibi genel tazminat kuralı olan Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür...
Basın Yolu İle Hakaret Davası Nasıl Açılır? Basın aracılığı ile edilen hakaretler için dava ve basın organları ile yapılan kişilik saldırı davaları, genel olarak kişiye verilen zararı gidermeyi sağlayan bir tazminat kuralıdır. Zarar verici fiilin yasaklanmasını sağlayan bu hukuk kuralı, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren kişiler de bu zararı gidermek durumundadır. Basın aracılığı ile yapılan bu hakaretler neticesinde tazminat davası açılmaktadır. Basın Yolu İle Hakaret Davası sonucunda hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme şeklinin belirlenmesini sağlar. Görevli olan mahkemeler ise tazminat talebine göre Sulh Mahkemeleri ya da Asliye Mahkemeleri olmaktadır. Bunun yanı sıra basılmış eserler aracılığı ile işlenmiş olan fiillerden meydana gelen maddi ve manevi zararlardan ise eser sahibi ve yayın sahibi sorumlu tutulmaktadır.

İnternet Üzerinden Hakaret Suç Duyurusu

Sosyal medyada hakaret yargıtay kararı ve suçun cezaları yasalara göre düzenlenmiştir. Herkes, onur, şeref ve haysiyet sahibidir. Ceza Hukuku genel itibari ile kişinin onuruna, şerefine ve haysiyetine dokunan durumlara karşı koruma sağlamaktadır. Bundan dolayı da kimsenin diğer bir kişiye bu kavramlara zarar verebilecek şekilde hakaret etmeye hakkı bulunmaz. Medeni Kanunu’nun 24. Maddesine göre bu gibi durumlarda kişi hakkını arayabilir. Hakaret suçları;
  • Kişinin şeref ve haysiyetini zedeleyebilir,
  • Onu kırıcı olabilir,
  • Aşağılayıcı sözler içerebilir.
Bu gibi durumlarda mağdur olan kişiler şikayette bulunabilir. İnternet üzerinden işlenen suçlar için de şikayet edilebilir. Hakaret suçları bakımından mağdur olan kişinin suç duyurusu ile başlar. Daha sonra ceza yargılaması süreci kapsamında kişinin hakaret suçu işlendiğinin kanıtlanması gerekmektedir.

Sosyal Medyada Hakaret Davası Nasıl Açılır?

Hakaret suçu internet üzerinden işlenmişse, yapılan hakaretin ekran görüntüsü ya da belgeleri alınmalı ve daha sonra uygun bir dilekçe ile yetkili mahkemeye başvuru yapılmalıdır. Bu davalarda alanında uzman bir avukat ile çalışmak oldukça önemlidir. Usulüne uygun olarak yazılmayan dilekçeler reddedileceği için uzman kişilerle çalışılması gerekmektedir. Hakaret taşıyan eylemlerin suç unsuru taşıması hallerinde ivedilikle içeriğin internet ortamından silinmesi durumlarına karşı bu durum belgelenmelidir.

Basın Yolu İle Hakaret Davası

Basın Yolu İle Hakaret Davası, Basın yolu ile kişilik haklarına saldırı davalarında olduğu gibi genel tazminat kuralı olan Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Basın yolu ile Hakaret ceza davası sonucu açılacak tazminat davaları ile ilgili olarak Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Görevli mahkeme istenen tazminat miktarına göre sulh ya da asliye mahkemesidir. Dava davacının ya da davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Basın Yolu İle Hakaret Davası - Yargı Kararı

HAKARET SUÇU - GAZETE VE İNTERNET SİTESİNDE YER ALAN HABER İÇERİĞİNDEKİ SÖZLERDEN HANGİLERİNİN HAKARET HANGİLERİNİN ADİL YARGILAMAYI ETKİLEMEYE TEŞEBBÜS SUÇLARINI OLUŞTURDUĞUNU. SANIĞIN HABERİN YAYINLANMASINDAN DOLAYI NE SURETTE CEZAİ SORUMLULUĞUNUN BULUNDUĞUNUN KABUL EDİLDİĞİNİN DENETİME OLANAK SAĞLAYACAK ŞEKİLDE AÇIKLANIP GÖSTERİLMEDEN YETERSİZ GEREKÇEYLE HÜKÜM KURULMASI. CMK’nun 230 ve 232. maddeleri uyarınca aynı kanunun 223. maddesine göre verilen kararın ne olduğu, TCK’nun 61. ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre uygulanan kanun maddeleri ve hükmolunan ceza miktarı, yine aynı kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbiri, cezanın ertelenmesine. Hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanaklar, kanun yollarına başvurma ve tazminat talep etme imkanının bulunup bulunmadığı, kanun yoluna başvurma mümkün ise kanun yolunun ne olduğu, şekli, süresi ve mercii tereddüte yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmelidir.

Basın Yolu İle Hakaret Davası  Sıkça Sorulan Sorular

TAZMİNAT DAVASI - BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ - HABERİN VERİLMESİNDE GÜNCELLİK OLGUSUNUN HENÜZ GEÇMEDİĞİ - KAMU YARARI. ÖZLE BİÇİM ARASINDAKİ DENGE - HABERİN KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NİTELİĞİNDE OLMADIĞI. ÖZET: Davaya konu yayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde; haberin verilmesinde güncellik olgusunun henüz geçmediği, kamu yararı bulunduğu, özle biçim arasındaki dengenin kurulduğu, Davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı anlaşıldığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davalıların sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. TAZMİNAT DAVASI - YAYIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI - MAHKEMECE BOZMA İLAMINA UYULARAK KARAR VERİLDİĞİ. HÜKÜM ALTINA ALINAN TAZMİNATIN FAZLA OLDUĞU - DAHA ALT DÜZEYDE MANEVİ TAZMİNATA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ ÖZET: Mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de; olayın gelişimi, olay tarihi ile manevi tazminatın miktarına etki eden ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. TAZMİNAT DAVASI - YAYIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARININ SALDIRIYA UĞRAMASI - MANEVİ TAZMİNATIN BİR CEZA OLMADIĞI GİBİ MAL VARLIĞI HUKUKUNA İLİŞKİN BİR ZARARI KARŞILAMA AMACI DA OLMADIĞI. DAVACI YARARINA HÜKÜM ALTINA ALINAN TAZMİNAT TUTARININ MANEVİ TATMİN DUYGUSUNUN AMACINA ULAŞMAK İÇİN YETER DÜZEYDE OLDUĞU - TARAFLARIN İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİ. ÖZET: Dava, yayın yoluyla kişilik haklarının saldırıya uğramasından dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Somut olaya gelince, davacı ile davalının sanatçı kişilikleri, aralarında gerçekleşen olayların gelişim biçimi, Kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları ile ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, özellikle manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararı karşılama amacı da olmadığı gözetildiğinde ilk derece mahkemesince davacı yararına hüküm altına alınan …. TL manevi tazminat tutarının manevi tatmin duygusunun amacına ulaşmak için yeter düzeyde olduğu kanaatine varıldığından, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine dair hüküm kurulmuştur. TAZMİNAT DAVASI - BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI - DAVACI BANKANIN FAALİYET RAPORUNA GÖRE HABER İÇERİĞİNDE BELİRTİLEN MİKTARDA VERGİ CEZASININ TAHAKKUK ETTİRİLDİĞİ. ÖZET: Davacı Bankanın 2012 yılı faaliyet raporuna göre, 14/02/2013 tarihi itibariyle haber içeriğinde belirtilen miktarda vergi cezasının tahakkuk ettirildiği ve bu durumun davacının da kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, dava konusu haberin güncel ve görünür gerçekliğe uygun olduğu, toplumun bilgi edinme, basının haber verme hakkı kapsamında kaldığı, habere yönelik toplumsal ilginin bulunduğu, olayın gazetecilik tekniği gereği okuyucunun ilgisini çekecek nitelikte aktarıldığı, özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, Demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte, ifade özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığı, davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı sonucuna varılarak istemin tümden reddine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Bu haber toplam 272 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara