Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz
Boşanma Velayet Ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Boşanma Davasında Dava Dilekçesinde Talepler Boşanma davasında davalı kadının çalışmamasına rağmen çoğu zaman temizlik ve yemek yapmadığını, müşterek çocuğu ve evi terk ettiğini, başka şehre gittiğini, davalının yazdığı mektubun ailesinin yanına dönmediğinin en büyük kanıtı olduğunu belirtmiştir...

Boşanma Davasında Dava Dilekçesinde Talepler

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Boşanma davasında davalı kadının çalışmamasına rağmen çoğu zaman temizlik ve yemek yapmadığını, müşterek çocuğu ve evi terk ettiğini, başka şehre gittiğini, davalının yazdığı mektubun ailesinin yanına dönmediğinin en büyük kanıtı olduğunu belirtmiştir. Eşler arasında müşterek çocuğun doğumundan sonra cinsel ilişki yaşanmadığını, davalının abisinin nişanına koşullar uygun olmadığı için gidemeyeceklerini söyleyen müvekkiline davalının bağırdığını, ertesi gün müvekkilinin annesini darp ettiğini, ailesinin yanına gittiğini, 1.5 ay müşterek eve dönmediğini, ailesinin yanında kaldığı süreçte davalının kaybolduğunu, yapılan ihbarlarla eve döndüğünü, tarafların bu barışmadan sonra iline dönmüşlerdir. 3 hafta sonra davalının müşterek çocuğu bırakarak tekrar kaybolduğunu, davalının sonraki günlerde abisinin nişanlısını arayıp "iyi olduğunu, başka biriyle birlikte olduğunu" söylediğini, polis memurunun müvekkiline "eşinin başka birisiyle kaçtığını ve boşanmasının en iyisi olacağını" söylediğini, tüm bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davanın kabul edilerek boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

Boşanma Davasında Karşı Dava Cevap Dilekçesinde Talepler

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Boşanma davasında  davacı erkeğin, müvekkilinin ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin ailesinin gönderdiği paralarla ihtiyaçlarını karşıladığını, müvekkilinin ortak konutu terk etmediğini, davacı ve annesi tarafından evden kovulduğunu belirtmiştir. Davacının, müvekkili ve ailesine hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, annesiyle birlikte yaşamaya zorladığını, annesinin, müvekkiline psikolojik baskı uyguladığını, asılsız şikayetlerde bulunması neticesinden de davacının müvekkilini tehdit ettiğini, hakaret edip evden kovduğunu, davacının annesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, davacının annesinin müvekkilinin üzerine yürüyüp kovduğunu, müvekkilinin ailesinin yanına gitmek zorunda kaldığı savunmasını yapmıştır. Bunun yanında ailesinin yanında olduğunu bildiği halde kayıp ihbarında bulunduğunu, daha sonra davacının özür dilediğini, tarafların tekrar bir araya geldiklerini, davacının hakaret ve tehditlerinin iyice arttığını, müvekkilinin, davacının kendisine zarar vereceğinden korkup çocuğu dahi yanına almadan evden ayrıldığını, ailesinin yanına sığındığını belirterek davanın reddini, müşterek çocuğun velayetinin tedbiren müvekkiline verilmesini, müşterek çocuk için aylık 300 TL, müvekkili için aylık 500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir.

Boşanma Davasında Aile Mahkemesinin Boşanma Kararı

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | İlk derece mahkemesince; davalı kadının müşterek çocuğu da bırakarak evi terk ettiği, nerede kaldığının belli olmadığı, davalının uzun süre çocuğu aramadığı, çocuğun davacının ailesine alıştığı, ailenin çocuğa gerektiği şekilde baktığı, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının ağır kusurlu olduğu belirtilerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, Müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, davalı anne ile kişisel ilişki tesisine, davalı kadının tedbir-yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

Verilen Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz Talepleri

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Boşanma kararı üzerine istinaf dilekçesiyle; müşterek çocuğun … doğumlu olup 22 aylık olduğunu, velayetinin anneye verilmesi gerektiğini, müvekkiline şiddet uygulayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen, müvekkilini ailesiyle yaşamaya zorlayan davacı erkeğin kusurlu olduğunu, Davacının müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, evi terke zorladığını, müvekkilinin ailesinin yanında olduğunu, kısa bir süre İzmir'de kız arkadaşının yanında kaldığını, davacının fiziksel şiddetine ilişkin ceza dosyasının ilk derece mahkemesince getirtilmediğini, ….  tarihli darp raporunun ekte olduğunu, İlk derece mahkemesince delillerin eksik toplandığını, müvekkilinin başka birisiyle birlikte olduğu iddiasının asılsız iftiradan öte olmadığını, ilk derece mahkemesince tarafların en azından eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiğini, Müvekkili yararına yoksulluk nafakası verilmesi gerektiğini, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerektiğini, müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması gerektiğini belirterek istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

İstinaf Mahkemesinin Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararı

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Her ne kadar davalı kadın istinaf dilekçesinde ceza dosyasının getirilip incelenmemesinin doğru olmadığını belirtmiş ise de ceza davasındaki olaydan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, Tarafların ….  tarihine kadar birlikte yaşadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince ceza dosyasının getirilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

İstinaf Mahkemesinin Boşanma Kararı

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Dosya kapsamından; davalı kadının müşterek çocuğu da bırakarak evi terk ettiği, nereden kaldığının belli olmadığı, davacı erkeğin de birlik görevlerini yerine getirmediğinin sabit olduğu, Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının ağır, davacı erkeğin az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının boşanma davasının kabulü gerekmektedir. İlk derece mahkemesince boşanma davasının kabulüne ilişkin verilen karar isabetlidir.

İstinaf Mahkemesinin Velayet Kararı

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Müşterek çocuk ….. doğumlu olup, anne bakım ve şefkatine muhtaç ise de, annenin küçüğü bırakarak evi terk ettiği, uzun süre aramadığı, çocuğun davacının ailesine alıştığı, ailenin çocuğa gerektiği gibi baktığı, Alınan sosyal inceleme raporunda da; müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince velayetin babaya verilmesi, anneyle kişisel ilişki tesisinde isabetsizlik görülmemiştir.

İstinaf Mahkemesinin Tedbir Nafakası Kararı

Boşanma Velayet ve Tedbir Nafakası Kararına İtiraz | Davalı kadının duşa kabin imal fabrikasında çalıştığı, asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu, davacı erkekle benzer ekonomik duruma sahip olduğu anlaşıldığından tedbir nafakası (TMK madde 169) talebinin reddi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar isabetli görülmüştür. Ancak yoksulluk nafakası isteği olmadığı halde yoksulluk nafakasının ret edilmesi doğru olmamıştır.

Bu haber toplam 241 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara