Doktor Hatası Sonucu Yanlış Ameliyat Hakkında Yargıtay Kararı

Doktor Hatası Sonucu Yanlış Ameliyat Hakkında Yargıtay Kararı

Doktor Hatası Sonucu Yanlış Ameliyat Hakkında Yargıtay Kararı ve Özetinde şunlar yer aldı. Sağlığımız için tedavi olmak amacıyla gittiğimiz sağlık kuruluşlarında, özellikle cerrahi müdahalelerde doktorların yanlış hareketleri sonucu mağdur olan pek çok vatandaşımız bulunuyor.

Bu vatandaşlarımızı yakından ilgilendiren hukuki kararda Yargıtay, doktor hatası, ameliyatta yanlışlıkla hastanın sinir damarlarının kesilmesi konusuyla ilgili olarak emsal bir hükme vardı.

Yargıtay’a konu olan davada, 2005 tarihinde gerçekleşen somut olaya göre, sağ ayağında yaşadığı bir rahatsızlık sebebiyle Beyin Cerrahi Servisi’nde ameliyat olan bir hastanın şikayeti söz konusu olmaktadır. Söz konusu ameliyat sırasında hastanın sinir damarlarını yanlışlıkla kesilmesi ve bu hatanın bir sonucu olarak hastanın ameliyat sonrasında idrar ve gaita fonksiyonlarında bozulma meydana geldiği tespit edilmiştir.

Bununla birlikte ameliyatta doktorun yapmış olduğu bu hata, hastanın sakat kalmasına sebebiyet verdiği raporlanmıştır. Davaya konu olan olayda hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla hasta için 30 bin TK maddi, 30 bin TL manevi, hastanın annesi için 10 bin TL manevi ve hastanın babası için de 10 bin TL manevi olmak üzere toplam 80 bin TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini talep edilmiştir.

Doktor Hatası Sonucu Yanlış Ameliyat Davasında Yerel Mahkeme Kararı

Söz konusu davayı inceleyen 1. İdare Mahkemesince davanın süreaşımı yönünden reddi yolunda karar verildiği görülmüştür. Akabinde Danıştay 15. Dairesi’nin ilgili kararıyla bozulma yönüne gidilmesinin ardından dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen bilirkişi raporuyla bir arada değerlendirilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.

Beyin Cerrahisi Servisi’nde düzeltme ameliyatı uygulandığı sırada, diastometamyeli, sipinal kanal, spinal kord, konuş medullaris veya filum terminalenin, fibroz, kıkırdak ya da kemik bir spikul ile iki kısma bölündüğü görülmüştür.

Bu tür işlemlerin genellikle alt torakal ve lomber bölgesinde ortaya çıktığı ve omuriliğin gerilmesine neden olabileceği vurgulanmıştır. Omuriliğin gerilmesi de hastada sırt ağrısı, bel ağrısı ve diğer nörolojik bulguların oluşabileceğine dikkat çekilmiştir. Dolayısıyla bu olumsuzluklardan kaçınmak adına hastaya sıklıkla cerrahi müdahale uygulandığı ve uygulanan cerrahi müdahale sayesinde omuriliğin gerilmesine neden olan yapıların hastadan çıkarıldığı sabittir.

Omuriliğin serbestleştirilmesinin ardından bu tür cerrahi operasyonlardan sonra klinik şikayetlere neden olan bulgularda tam olarak düzelmenin olmayabileceğine dikkat çekilmiştir.

Ameliyat sonrasında meydana gelen nörolojik tablonun bu tarz cerrahi operasyonlardan sonra ortaya çıkabilen herhangi bir tıbbi kusur veya ihmale izafe edilemeyen komplikasyon niteliğinde olduğu sabit görülerek davalı olunan sağlık kuruluşunda yapılan cerrahi müdahalelerin tıp kurallarına uygun olduğu anlaşılmıştır.

Dolayısıyla sağlık davaları sağlık kuruşunun herhangi bir hizmet kusurunun bulunmadığı ve tazmin sorumluluğu altında olamayacağı sonucuna hükmedilmiştir. Söz konusu belirtilen gerekçelere dayanarak davacının talepleri olumsuz olarak değerlendirilip davanın reddine karar verilmiştir.

Doktor Hatası Sonucu Yanlış Ameliyat Temyiz Edenin İddiaları

Davacılar yerel mahkemenin bu kararını temyiz haklarını kullanarak temyiz etmiş ve konuyu Yüksek Mahkeme’ye taşımıştır. Davacıların iddialarına göre çocuklarının ayağında doğuştan sakatlık olduğu ve bunun iyileşip iyileşmeyeceğini öğrenmek amacıyla Ortopedi Polikliniği’ne başvurdukları belirtilmiştir.

Bu bölümde çocuklarının ayağının durumuna yapılan ilk incelemelerin ardından hasta Beyin Cerrahi Servisi’ne sevk edilmiştir. Beyin Cerrahi Servisi’nde hastaya yapılan muayene ve tetkiklerin ardından çocuğun ayağında yaşanan sakatlık durumunun, hastanın bel kemiklerinde ortaya çıkan kemik yapısı sorunundan kaynaklandığı anlaşılmış ve çocuk ameliyata alınmıştır.

Ameliyat sonrasında hastanın düzelip yürüyebileceğinin kendilerine söylendiğini belirten davacı, ancak cerrahi operasyon sonrasında hastanın idrar ve gaita tutamadığını ve ameliyat öncesinde hastanın bu fonksiyonlarının normal olduğunu ifade etmiştir.

Zamanla çocuğun bu fonksiyonlarında bir iyileşme olmaması sebebiyle çocuklarını götürdükleri ve burada tekrar ameliyata alındığı sırada bazı sinir damarlarının kesildiği belirlenmiştir.

Çocuklarının yatalak kaldığını ve komplikasyon olarak nitelendirilen olgularda idarenin sorumluluktan kurtulamayacağına dikkat çekilerek davanın kabul edilmesi yönünde beyan etmişlerdir.

Doktor Hatası Sonucu Yanlış Ameliyat Yargıtay Kararının Sonucu

Davacıların temyiz iddialarının reddine ve 1. İdare Mahkemesi’nin kararının onanmasına hükmedilmiştir. Temyizen incelenen kararın usul ve hukuk kurallarına aykırı bir durum teşkil etmediği ve ileri sürülen temyiz kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı vurgulanmıştır.

Buna göre herhangi bir sağlık kuruluşunda cerrahi operasyona giren hastanın, ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonlardan sağlık kuruluşu idaresinin hukuken sorumlu tutulmayacağına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Bu haber toplam 776 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara