Sosyal medya boşanma sebebi mi? Eşinin cep telefonunu karıştırmak suç mu? İşte O Emsal Karar

Boşanma davalarında sosyal medya kullanımı, eşlerin birbirlerinin özel mesajlarını okuması gibi davranışlar sıklıkla gündeme gelir.

Bu tür durumlar, boşanma sebepleri arasında sayılabilecek ciddi meselelerdir. İşte bu konularla ilgili detaylı açıklamalar:

Sosyal Medya Boşanma Sebebi Olabilir mi?

Sosyal medya platformlarının aşırı kullanımı, eşler arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Eşin sosyal medya bağımlılığı ve buna bağlı olarak aile bireylerine yeterli ilgiyi göstermemesi, boşanma davalarında kusur olarak değerlendirilebilir.

Özellikle, eşin sürekli olarak sosyal medya platformlarını kullanması ve bu durumun aile içi ilişkileri zarara uğratması, Yargıtay tarafından boşanma nedeni olarak kabul edilmiş durumlardan biridir.

Eşinin cep telefonunu karıştırmak suç mu?

Bir eşin diğer eşinin cep telefonunu izinsiz olarak karıştırması, Türk Ceza Kanunu'nun 134. maddesi gereğince özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilir. Bu eylem, bireyin özel hayatına yapılan bir müdahale olarak görülür ve bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.

Başka biriyle mesajlaşmak boşanma sebebi midir?

Eşlerden birinin, evlilik birliğine zarar verecek şekilde, sesli, görüntülü veya yazılı mesajlaşmalar yapması, güven sarsıcı ve evli bir kişiye yakışmayacak nitelikte ise, bu durum boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Mahkeme, bu tür mesajlaşmaların, dava açan eş için katlanılmaz bir durum oluşturup oluşturmadığını değerlendirir.

Sosyal medya aldatma sayılır mı?

Sosyal medya üzerinden yapılan etkileşimler, mesajlaşmalar ve paylaşımlar, mahkemelerde delil olarak kullanılabilir.

Sanal aldatma, çiftler arasındaki güveni sarsacak etkileşimlerin bulunması durumunda, boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir. Bu tür davranışlar, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açabilir.

Eşinin WhatsApp mesajlarını okuma suç mu?

Türk Ceza Kanunu'nun 132. maddesi, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu düzenler.

Bu kapsamda, eşlerden birinin diğerinin WhatsApp gibi haberleşme platformları üzerinden gerçekleşen özel mesajlarını izinsiz olarak okuması, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek anlamına gelir ve suç teşkil eder.

WhatsApp ekran görüntüsü delil sayılır mı?

WhatsApp mesajlarının ekran görüntüleri, bilişim hukukunda mutlak delil olarak kabul edilmez. Bu ekran görüntüleri manipüle edilebilir ve aldatıcı olabilir. Ancak, bu tür mesajlar, dava süreçlerinde destekleyici delil olarak kullanılabilir. Yine de, ekran görüntülerinin delil olarak sunulması, mahkemenin takdirine bağlı olarak değerlendirilir.

Eşinin Sosyal Medya Hesabını Karıştıran Eş Hakkında Emsal Karar!

Evli çiftlerin yaşadığı uyuşmazlıkların arasına, son dönemde çiftlerin sahip olduğu sosyal medya hesapları da girmeye başladı. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, birbirinin sosyal medya hesaplarını karıştıran evli çiftleri yakından ilgilendiren emsal niteliğinde bir karara imza attı. Karara göre, eşinin sahip olduğu sosyal medya hesabındaki yazışmalarına eşinin izni olmadan bakan kişinin davranışının suç unsuru teşkil etmediği ortaya çıktı.

Yüksek Mahkeme’ye konu olan davada, eşi tarafından aldatıldığını düşünen bir kadın, bu iddiasını ispatlamak amacıyla evli oldukları dönemde eşinin sosyal medya hesabına, eşinden habersiz bir şekilde bakıp yazışmaları gördü. Kadın hakkında söz konusu yazışmaları üçüncü şahıslarla paylaştığı öne sürülerek “Haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan dava açıldı. Hakkında açılan bu davadan beraat eden kadının, boşanma aşamasında olduğu ve boşanmanın kaynağının eşinin olumsuz davranışlarını kanıtlamak amacıyla olduğu gerekçesiyle suç işlemediğine hükmedildi.

Eşinin Facebook Hesabını Gizlice Karıştırdı

Haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçlamasıyla davalık olan kadının, resmi nikahlı eşi Ali D.’nin sadakatinden kuşkulanarak bu kuşkularını ispat etmek amacıyla eşinin Facebook hesabına gizlice girdiği belirtildi. Dava dosyasındaki iddialara göre eşinin yazışmalarını gizlice kontrol eden Emel D, burada Sevil isimli bir kadınla eşinin yazıştığını ve aldatıldığı öğrenip eşine nafaka ve boşanma davası açtı.

Boşanma davasına karşı dava açan Ali D. yakın çevresine böyle bir ilişkisinin olmadığını ve aldatma durumunun söz konusu olmadığını söyleyerek boşanmadan karısını sorumlu tuttu. Ancak Emel D, boşanma konusunda asıl mağdurun kendisi olduğunu ispat etmek amacıyla Ali D’nin Sevil isimli kadınla olan yazışmalarını eşinin amcasının kızına e-posta yoluyla gönderdi. Bunun üzerine harekete geçen Ali D’nin avukatı, Emel D’nin “Haberleşmenin gizliliği ihlali” suçunun işlendiği gerekçesiyle karşı dava açtı.

Yargıtay’dan Emsal Niteliğinde Karar

Aile mahkemesinde görülen davada, kadın mağdur olduğu gerekçesiyle haklı bulunarak kadın hakkında beraat kararı verildi. Bunun akabinde Ali D’nin avukatı yerel mahkemenin vermiş olduğu bu kararı temyiz ederek davayı Yargıtay’a taşıdı.

Temyiz talebinden sonra devreye giren Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, başkalarının haberleşme içeriklerinin kişinin rızası dışında ifşa edilmesinin suç olduğunu vurguladı. Ancak somut olayda kadının suç kastının olmadığına dikkat çekilerek yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı oy birliği ile onayladı. Emsal niteliğindeki kararda, kadının eski eşinin çevresine karşı kendisini zam altında bırakan sözlerin doğru olmadığını kanıtlamak ve boşanmanın kaynağının kocasının sorumsuz davranışının olduğunu ispatlamak amacıyla hareket ettiğine vurgu yapıldı.