İtirazın İptali Davası İcra İnkar Tazminatı Nedir? İtirazın İptali Davası Nasıl Açılır?

İtirazın İptali Davası İcra İnkar Tazminatı Nedir? İtirazın İptali Davası Nasıl Açılır?
itirazın iptali davasının nasıl açılacağı, dava sürecinde dikkat edilmesi gerekenler ve ilgili tazminatlar hakkı merak edilmektedir. Peki, İtirazın İptali Davası Nasıl Açılır?

İtirazın iptali davası, icra hukukunda önemli bir yere sahiptir ve borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın haksız olduğu durumlarda alacaklının başvurabileceği bir yoldur. Bu dava türü ve ilgili süreçlerle alakalı temel bilgiler şu şekildedir:

İtirazın İptali Davası Nasıl Açılır?

İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, borçluya karşı açılır. Dava, borçlunun ödeme emrine itirazının ardından 1 yıl içinde açılmalıdır. Dava açma süreci, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119. maddesi doğrultusunda hazırlanan bir dava dilekçesi ile gerçekleştirilir ve genel görevli mahkemelerde yapılmalıdır.

İtirazın İptali Davası Arabuluculuk Şart mı?

Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacakları ve tazminatları ile ilgili davalar, zorunlu arabuluculuğa tabidir. Bu kapsamda, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları için de arabuluculuk aşaması zorunludur.

İtirazın İptali Davası Nerede Açılır?

İcra takibine konu alacağın türüne göre itirazın iptali davasının açılacağı mahkeme değişiklik gösterir. Senet, çek gibi alacaklarda icra mahkemelerinde; Tüketici Kanunu kapsamındaki alacaklarda tüketici mahkemelerinde; iş hukuku ile ilgili alacaklarda iş mahkemelerinde açılır. İş mahkemesi bulunmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde görülür.

İtirazın İptali Davası Kim Açar?

İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından açılır. Alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak alacağının varlığını ispat suretiyle dava açabilir.

İtirazın İptali Davası Hangi Miktar Üzerinden Açılır?

Davada dava değeri olarak icra takibinde belirtilen asıl alacak miktarı esas alınır. Harca esas değer de bu asıl alacak üzerinden hesaplanırken, işleyen ve işlemekte olan faizler, icra inkar tazminatı ve giderler dikkate alınmaz.

İtirazın İptali Davasında Nelere Dikkat Edilmeli?

Davanın açılabilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunması, borçlunun geçerli bir itirazda bulunmuş olması, davanın belirlenen süreler içinde açılmış olması, hukuki yararın sağlanıyor olması ve kesin hüküm ile derdestlik durumunun bulunmamasına dikkat edilmesi gerekir.

Kötü Niyet Tazminatı Hangi Hallerde İstenir? Kötü niyet tazminatı, yargılama süreci sonunda borçlunun itirazının haklı çıkması ve alacaklının haksız olarak takip başlatmış olması durumunda, borçlunun talebi üzerine alacaklıya mahkum edilir. Bu tazminat, alacaklının kötü niyetli davranışları nedeniyle borçluya verilen bir tazminattır.

İcra İnkar Tazminatı %20 mi %40 mı?

İtirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesi ve alacaklının dava dilekçesinde istemesi halinde, borçlu hakkında hükmolunan borç miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye hükmedilir. Bu, icra inkar tazminatı olarak bilinir ve alacaklının uğradığı zararların tazmini için borçludan talep edilen bir miktarı ifade eder.

İtirazın İptali Davası İcra İnkar Tazminatı Neden Ortaya Çıkar?

İtirazın iptali davasının kazanılması ile icra inkar tazminatı, borçlu tarafından ödenmesi gereken bir tazminattır. İcralar ilamlı ve ilamsız olmak üzere ikiye ayrılır. İlamlı icra takiplerinde borçlu tarafından itiraz hakkı bulunmaz. İlamlı icralarda, boçlu icra takibine 7 gün içerisinde itiraz etme hakkına sahiptir.

Elbette, kambiyo senetleri için yapılan ilamsız icra takipleri itiraz yolu farklıdır. Borçlunun icraya itirazı sonrasında belli bir süreliğine icra durdurulur. Alacaklı ise, bu durumda itirazın iptali davası açar. Eğer, itiraz edilen icra, borçlunun ödemesi gereken bir borçtan dolayı oluşturulmuşsa, itirazın iptali davasında durum açığa çıkar ve borçlu itirazın iptali davası icra inkar tazminatı öder.

İcraya İtiraz Nasıl Yapılır?

Pek çok farklı türde borca dair itiraz etme hakkı bulunur. Bunlar arasında en çok görülenler;

  • İlamsız icra takipleri,
  • Kira sebebiyle icra takipleri,
  • Çek ve senet icra takipleri

Şeklindedir. İtiraz etmek için borçluya tanınmış yasal süre 7 gündür. 7 gün içerisinde itirazın kaldırılması talebi yapılmalıdır. Bunun sonrasında icra kendiliğinden duracaktır.

İcra itirazlarını sözlü ya da yazılı yapmak mümkündür. İcra itiraz dilekçesinin şekli hükmü yoktur. Borçlunun imzası olmayan itiraz dilekçesini yargıtay dönem dönem kabul etmiştir. Ancak, dilekçe icra tutanağına yazdırılmalıdır. Aksi takdirde alacaklı buna itiraz edebilecektir.

İtirazın İptali Nasıl Yapılır?

İtirazın iptali davası açılması, borçlunun alacağını devlet gücüyle tazmin etmesi istemiyle açılır. Alacaklının bu süreçte izleyebileceği iki yol vardır;

  • Alacaklı İcra Mahkemeleri’nde itirazın kaldırılmasını talep edebilir,
  • Genel mahkemede itirazın iptali davası açılabilir.

Bir eda davası olan bu davada alacaklı;

  • İtirazın iptali,
  • Takibin devamı,
  • Alacaklının inkar tazminatı ödemesi gerekliliği

Beyanlarında bulunur. Elbette itirazın iptali davası yalnızca icraya itiraz edilmiş olması durumlarında açılır.

İnkar Tazminatı Neden, Nasıl Ödenir?

İcranın itirazı kimi zaman kötü niyetlerle yapılmaktadır. Borçlu, mal kaçırmak, borç ödemesi adına zaman kazanmak gibi durumlar nedeniyle icraya itiraz etmektedir.

Bu noktada mağdur olan alacaklı, haklı olarak itirazın iptali davasını açar. Bu noktada dava kazanılırsa, en az %20 olmak kaydı ile alacaklıya talep etmesi doğrultusunda tazminat öder. İcra inkar tazminatı nedir? Açıklaması bu şekilde yapılır.

İtirazın İptali Davası İcra İnkar Tazminatı

6352 Sayılı kanun ile 11. madde de yapılan anlatım ve düzenleme gereği İcra inkara tazminatı şu şekilde yer almıştır. Önceden oranı daha yüksek olan icra inkar tazminatı yüzde yirmi olarak belirlenmiştir. Ayrıca icra inkar tazminatının mahkeme kararında yer almasının en önemli şartlarından birinin de husumet konusu olan alacağın, nakit ve miktarının bilinir olması gerekmektedir.

Konun anlaşılır olması açısından verilen örnek kararda şöyle karar verilmiştir. İtirazın İptali Davası İcra İnkar Tazminatı Alınması Hesaplanması Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 3.100,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle asıl alacağa işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına, davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali talebini içerir davasının reddine, icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş; verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.

İtirazın İptali Davası İcra İnkar Tazminatı Şartları

İİK'nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir.

İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir.

Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.

Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Diğer makalelerimize Ankara Avukat sayfamızdan göz atabilirsiniz.

İtirazın İptali Davası İcra İnkar Tazminatı | Sıkça Sorulan Sorular

İTİRAZIN İPTALİ İSTEMİ - ASIL ALACAK NİTELİĞİNDEKİ YERSİZ ÖDENEN VE İCRA TAKİBİNE KONU YAPILAN AYLIĞIN TAKİP VE DAVA TARİHİ İTİBARIYLA VARLIĞI VE TUTARININ BELLİ VE SABİT OLDUĞU - İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ.

ÖZET: Asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve icra takibine konu yapılan aylığın, takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalının, taleple bağlılık ilkesi gereğince. Davacı alacaklı Kurum yararına kabule konu asıl alacak tutarının %20’si oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

İCRA İNKAR TAZMİNATI - DELİLLERİN İSPATI - ÖDEME KAYITLARININ İNCELENMESİ.

Mahkeme kararında ayrıca davalı vekilinin, "24.500 TL'lik çek'in kira alacağına mahsuben alındığına dair belgeye itiraz ettiği, imzanın müvekkiline ait olduğunu ancak üzerinin sonradan doldurulduğunu, protokol başlıklı belgede de 9 adet senedin teslim edildiğine dair kısmın ödendiğinde alınan teminat senetleri iptal edilerek iade edilecektir" kısmının sonradan ilave edilmiş olduğunun belirtildiğinin yazılı bulunduğu görülmektedir.

Davacı, 2009 yılı 10.ayından sonraki kiralarını davalıya verilen 24.500 TL'lik çekle ödediğini savunmuş olup, çek'i imza karşılığı aldığı gibi banka yazısından da çekin ödendiği anlaşılmaktadır.

Ceza soruşturmasında çek'i kendi hesabına kendi alacağı olarak alıp tahsil ettiğini iddia etmiş ise de, çek'in imza karşılığı davacıya verildiğine ilişkin yazıyı imzalamış olduğundan, takibe konu bonoların da kira akdine karşılık verildiği yazılı olup, vekilin aksine olan iddiasının delillerle kanıtlanmaması nedeniyle ve dava tarihinde icra inkâr tazminatı oranının %40 olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

İCRA İNKARA TAZMİNATI - ALACAĞIN LİKİT VE MUAYYEN OLDUĞU - TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ.

Davacı icra-inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de mahkemece davacının bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir.

İİK’nin 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, Sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.

Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece, bu kalem istemin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Bu haber toplam 345 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara