Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali

Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali | Davacı, Marka iptali ile ilgili olarak , 30. sınıftaki mallar için tescilli ........ sayılı ambalaj kompozisyonlarının, WIPO nezdinde tescilli ..... sayılı markanın ve özgün ürün şeklini içeren ..... sayılı markanın sahibi olduğunu, davalının daha önce yargı kararları ile iptal edilen...

Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali | Davacı, Marka iptali ile ilgili olarak , 30. sınıftaki mallar için tescilli ........ sayılı ambalaj kompozisyonlarının, WIPO nezdinde tescilli ..... sayılı markanın ve özgün ürün şeklini içeren ..... sayılı markanın sahibi olduğunu, davalının daha önce yargı kararları ile iptal edilen başvurularına rağmen, bu kez de küçük farklılıklarla ve kötü niyetli bir şekilde ............ sayılı, Ambalaj markalarında kullanılan çikolata bar görselinin marka olarak adına tescili için başvuru yaptığını, davalının müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterirken bu şekli bilmemesinin ve tesadüfen seçmiş veya yaratmış olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin bu başvurulara itirazının diğer davalı TPE YİDK.'nın ............ sayılı kararları ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı TPE. YİDK.'nın anılan kararlarının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalının anılan markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ise Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Şirket vekili, davacının tescilli markalarındaki çikolata çubuğu şeklinin genel hatlarıyla bütün çikolata üreticileri tarafından kullanılan ortak bir şekil olduğunu, bu biçim üzerinde tekel hakkı kurulmasının mümkün olmadığını, davacıya ait ürün ile müvekkili şirketin ürünü arasında benzerlik bulunmadığını savunmuştur. Yerel İlk Derece Mahkemesinin Kararı: Mahkemece, dava konusu ....... sayılı ambalaj markalarında kullanılan çikolata bar görselinin, davacı yanın önceki tarihli ambalaj ve şekil markalarında kullanılan çikolata bar görseli ile taraf markalarının hitap ettikleri tüketici kitlesi algısında iltibasa yol açabilecek düzeyde benzerlik içerdiği, bu nedenle taleple bağlı kalınarak, ortak oldukları emtiaları bakımından taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olacağının kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Davalı TPE. YİDK.'nın ........sayılı kararlarının, davacının itirazının reddi ile ilgili kısım yönünden kısmen iptali ile pastacılık fırıncılık mamulleri, şekerlemeler, tatlılar, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar, dondurmalar, yenilebilir buzlar emtiaları yönünden iptaline, davalı Şirketin .....+şekil" ibareli markasının tescilli olduğu 30. sınıftaki pastacılık fırıncılık mamulleri, şekerlemeler, tatlılar, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar, dondurmalar, yenilebilir buzlar emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne, davalı Şirketin .... sayılı "....+ şekil" ibareli ve ....sayılı ".....+ şekil" ibareli markaları henüz tescil edilmediğinden, bu markalara yönelik hükümsüzlük talebi konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. | Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali

İleri Sürülen İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı Şirketin 2013/24446 sayılı "NUTY MAX + şekil" ibareli ve 2013/24447 sayılı "NUTY MAX + şekil ibareli markalarının mahkemece verilen 29.12.2016 karar tarihinden çok kısa bir süre sonra 02.03.2017 tarihinde, talep edilen tüm emtialar için davalı adına tescil edildiğini, halen tescilli olan bu markaların da kısmen hükümsüz kılınması gerektiğini, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu, zira kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen her defasında benzer başvuruları yapmaya devam ettiğini, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK. nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece davalı Şirketin markasının sadece şekil unsurundan oluştuğu gibi tespitlerde bulunulduğunu, oysa davalı markalarında bir de esas unsur konumunda olan "....." ibaresinin bulunduğunu, karma markalarda sözcük unsurunun ön planda tutulması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı, .....vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmadığını, müvekkilinin markasında çok büyük yer tutan "....." ibaresinin dikkate alınması gerektiğini, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. | Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. | Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ve tarafların markalarındaki asli unsur şekil unsuru olup, mahkemece görüşüne başvurulan ve konusunda uzman akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyet raporunda, davacının ...... sayılı markasındaki çikolata bar şeklinin, piyasadaki yaygın kullanımlardan farklı ve özgün bir şekil olduğunun ve her iki tarafa ait markalarda kullanılan çikolata görsellerindeki parçalı bölümlerin (özellikle önden görünümlerindeki) yapısının, birbirine yüksek düzeyde benzerlik teşkil eder nitelikte bulunduğunun açıkça belirtilmiş olmasına, Davalı Şirketin benzer nitelikteki ......sayılı markalarının da işbu davada davacının itirazına dayanak markaları ile benzer bulunduğuna dair yerel mahkeme kararlarının. Yargıtay 11. H.D.'nin 24.01.2012 gün ve 2010/2188 E.- 2012/665 K. ve 14.05.2014 gün ve 2013/17705 E.- 2014/9262 K. sayılı kararları ile onanıp kesinleşmiş olmasına, somut uyuşmazlıkta da davalı Şirketçe anılan davaların konusunu oluşturan markalardaki gibi davacının 2007/.... sayılı markasındaki özgün şekil unsurunun kullanılmış bulunmasına, Yine anılan bilirkişi heyet raporunda, somut uyuşmazlıkta davalı başvuru sahibinin çikolata barını enlemesine kesen çikolata şeritleri yerine, noktalı desen çalışması yapmış olmasının, markanın bütünü üzerindeki algıyı farklılaştırmaya yeterli bulunmadığının ve dava konusu markalarla karşı karşıya kalan tüketicilerin, davalı Şirket markalarını, davacının çok uzun yıllardır ülkemizde tescilli ve tescilsiz şekilde kullandığı çikolata ürününün yeni bir isim altında piyasaya sürülmüş hali olarak algılayabileceğinin belirtilmiş olmasına, yine yerel mahkemece verilen karar tarihi itibariyle davalı Şirketin 2013/.... sayılı ".....bareli marka başvuruları henüz tescil edilmediğinden, mahkemece bu markalara yönelik hükümsüzlük talebi konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı Şirketin başvurusunu kötü niyetle yaptığına dair herhangi bir delilin de sunulmamış olmasına göre, davacı vekili ile davalılar ...... vekili ile Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir. | Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
  1. Davacı, davalı şirket ve davalı TPMK vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
  2. Davacı, davalı şirket ve davalı TPMK tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
  3. İstinaf aşamasında davacı, davalı şirket ve davalı TPMK tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı, davalı şirket ve davalı TPMK üzerinde bırakılmasına,
  4. İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,

Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali | Sıkça Sorulan Sorular

MARKANIN KULLANMAMA NEDENİYLE İPTALİ DAVASI - TEMYİZ AŞAMASINDA DAVADAN FERAGAT EDİLDİĞİ Mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davadan feragat edildiğinden ve bu aşamada dahi feragat hakkında karar vermek yetkisi yerel ilk derece mahkemesine ait bulunduğundan, Yargıtay İBK ve HGK kararları uyarınca, öncelikle, davadan feragat hakkında bir karar verilmesini teminen Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen hükmün bozulması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir. MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE TAZMİNAT DAVASI - TARAF EMTİALARININ BENZER OLUP OLMADIĞI ARALARINDA İLTİBAS TEHLİKESİNİN BULUNUP BULUNMADIĞININ BELİRLENMESİ İÇİN USULÜNCE BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI LÜZUMU Taraf emtialarının benzer olup olmadığı, aralarında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için konusunda uzman, emtia ile ilgili alanda (hırdavatçılık) çalışan bilgi ve tecrübesi olan sektör bilirkişilerinin de katılımı ile oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulunca, davacı şirkete ait markanın gerek 6. sınıfta, gerekse diğer sınıflarda tescilli olan malların "hırdavatçılık-nalburiye" eşyaları arasında sayılıp sayılmayacağı yönlerinden inceleme yaptırılarak düzenlenecek rapor sonucuna göre bir değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. MARKA HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İSTEMİ - KHK MADDESİNİN ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLDİĞİ HUSUSUNDA DEĞERLENDİRME YAPILARAK SONUCUNA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ Dava, kullanmama nedenine dayalı marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin kararı ile 556 sayılı KHK’nin maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu itibarla, mahkemece anılan hususta değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir. YİDK KARARININ İPTALİ VE MARKA HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İSTEMİ - TARAF MARKALARININ BİRBİRLERİNDEN FARKLI OLMASI KARŞISINDA KARIŞTIRILMA İHTİMALİNDEN BAHSEDİLMESİ OLANAKLI BULUNMADIĞI 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında bir iltibastan söz edilebilmesi için, tescilli veya önceden tescil başvurusunda bulunulmuş bir markanın aynısının veya benzerinin aynı ya da benzer emtialar için tescil ettirilmek istenmesi veya markanın halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunması gerekmekte olup, taraf markalarının birbirlerinden farklı olması karşısında karıştırılma ihtimalinden bahsedilmesi olanaklı bulunmadığından mahkemece, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesine göre tüketicinin karıştırmasına yol açabilecek ölçüde benzerlikten söz edilemeyeceği nazara alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir. DAVACININ TİCARET ÜNVANINI DAVALININ MARKASINDAN ÖNCE TESCİL ETTİRDİĞİ Davacının davalının markasından önce tescil edilmiş olan ticaret unvanı da davacının sınai mülkiyet hakları arasında sayılacağından, davacının ticaret unvanına konu "..." ibaresi ile davalının "...net" ibareli markası arasında da karıştırılma ihtimaline yol açabilme ihtimali bulunduğundan, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek, fiilen faaliyette bulunduğu mal ve hizmetler ile davalı markası kapsamında kalan mal ve hizmetler arasında ilişkilendirilebilecek ölçüde benzerlik bulunması halinde bu mal ve hizmetler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir. | Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali

Bu haber toplam 228 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara