Yargıtay'dan şoke eden 'sadakatsiz eş' kararı! Boşanmada ses ve görüntü kaydı delil olur mu?
Boşanma davalarında ses kaydının delil olarak kabul edilip edilmediği, Türkiye'de yargı pratikleri ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilir.
Bu konuda Yargıtay'ın kararları ve mevzuat hükümleri belirleyici olmaktadır. İşte bu konuda sıkça sorulan sorular ve özgün yanıtları:
Boşanma Davalarında Ses Kaydı Delil Mi?
Yargıtay, boşanma davalarında ses kayıtlarının delil olarak kullanılmasına ilişkin çeşitli kararlar almıştır. Buna göre, eşin rızası olmadan alınan ses kayıtları, özellikle delil elde etmenin diğer yollarıyla mümkün olmadığı durumlarda ve olayın ani geliştiği, yetkili makamlara başvurma imkanının bulunmadığı hallerde delil olarak kabul edilebilir. Bu, özellikle güvenlik güçlerinin ulaşmasının imkansız olduğu veya delil toplamanın aşırı zorlaştığı durumlar için geçerlidir.
Ses Kaydı Almak Hangi Durumlarda Delil Sayılır?
Yargıtay'ın kararlarına göre, delil elde etme olanağının bulunmadığı, yetkili makamlara başvurmanın mümkün olmadığı ani gelişen durumlarda alınan ses ve görüntü kayıtları, delil olarak kabul edilebilir. Bu, hukuki süreçlerde önemli bir istisnai durumu ifade eder ve kaydın alındığı koşulların, kaydın delil olarak kabul edilip edilmeyeceğinde belirleyici olduğunu gösterir.
Ses Kaydı Neden Delil Sayılmaz?
Ses kayıtları, özel hayatın gizliliğini ihlal etme potansiyeline sahip olduğundan, karşı tarafın haberi olmadan ve rızası dışında alındığında genellikle delil olarak kabul edilmez. Ancak, ses kaydı alınan kişinin bilgisi dahilinde ve rızasıyla gerçekleştirilmişse, bu kayıtlar hukuki bir delil olarak değerlendirilebilir. Özel hayatın gizliliğine saygı, bu değerlendirmede temel bir ilkedir.
Ses Kaydı Video Delil Sayılır Mı?
İzinsiz alınan ses ve video kayıtlarının hukuki bir delil olarak kabul edilmesi, kaydın alınma şekline bağlıdır. Hukuka ve usullere uygun şekilde alınan kayıtlar delil olarak kabul edilebilirken, aksi durumda kaydı alan kişinin hukuka aykırı hareket etmiş olabileceği kabul edilir. Bu, kaydın delil olarak kullanılabilirliğini etkileyen önemli bir faktördür.
Kanıt İçin Ses Kaydı Almak Suç Mu?
Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu, hukuka aykırı elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağını belirtir. Bu bağlamda, herhangi bir hukuka uygunluk nedeni olmaksızın yapılan ses ve görüntü kaydı alımı, elde edilen delillerin hukuka aykırı sayılmasına neden olabilir. Bu, kaydın alınması sırasında dikkate alınması gereken önemli bir husustur.
WhatsApp Yazışmaları Boşanmada Delil Olabilir Mi?
Elektronik ortamdaki veriler, diğer delillerle desteklendiğinde delil olarak kabul edilebilir. Bu kapsamda, WhatsApp yazışmaları da dahil olmak üzere, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi elektronik veriler, vakıaların ispatı için kullanılabilir. Ancak, bu veriler tek başına genellikle yeterli görülmez ve diğer kanıtlarla birlikte değerlendirilmelidir.
Yargıtay'dan 'sadakatsiz eş' kararı!
Boşanma davalarına ilişkin verilen çarpıcı kararlara bir yenisi daha eklendi. Bir süredir evlilik sınırlarını aşan bir geçimsizlik içinde bulunan çiftin boşanma davasının görüldüğü mahkeme salonunda şaşırtan gelişmeler yaşandı.
Karşılıklı olarak boşanma davası açan çift, boşanma davalarına yeni bir boyut kazandırdı. Eşinin kendisine ihanet ettiği hakkında şüpheleri olan kadın, davada kanıt olarak kullanmak üzere kocasını takip ederek aldatıldığını gösteren görüntüler elde etti.
Elde ettiği görüntüleri bir CD içinde mahkemede delil olarak kullanması üzerine Aile Mahkemesi’nde görülen dava sonuca ulaştı. Evli bulunduğu tarihler içerisinde ihanet etmesi bir kusur olarak görüldü.
Aile Mahkemesi’nce verilen boşanma kararı ile aynı zamanda davalı eşe nafaka bağlanmasına da karar verildi. Aile Mahkeme’since verilen kararın aksine Yargıtay’dan şaşırtıcı bir sonuç geldi.
Hukuka Aykırı Delil Hükme Alınamaz
Aile Mahkemesinde kadın eş lehine verilen karar sonrası davanın temyiz başvuru üzerine değerlendirmede bulunan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, mahkemeye sunduğu aldatıldığına dair görüntülerden oluşan CD’ye yönelik olarak Özel Hayatın Gizliliği maddesine dikkat çekti.
Bireylerin evli dahi olsa yapılan fiilin özel hayatının gizliliği kuralını taşımadığı ve kadın eşin mahkemeye sunduğu bu delilin hukuka aykırı kanıt olduğu kararına vardı.
Hukuka aykırı delilin hukuk hükümleri kapsamınca hükme alınamayacağını söyleyerek 3. Aile Mahkemesi tarafından verilen kararın uygun bulunmadığını belirtildi ve bozulması istendi.
Özel Hayatın Gizliliği İlkesi Önem Teşkili Ediyor
Yapılan temyiz incelemesi sonunda 3. Aile Mahkemesi tarafından karşı davalı kadın lehine verilen karar bozuldu ve ardından nafaka kararının temyiz inceleme aşamasına geçildi.
Davalının ve karşı davalı kadının evlendikleri tarih göz önüne alınarak evlendiği tarihten sonraki dönemde yoksulluk nafakası istenemeyeceğinin ancak evlenmeden önceki tarihin geçerli olabileceği belirtildi ve konuya ilişkin yazılı hüküm kurmanın doğru olmadığının altı çizildi.
Belirtilen bu hususlar noktasında verilen nafaka kararının bozulması istendi. Mahkeme oy birliği esasına dayanarak kararın bozulmasına hükmetti. Aile Mahkemesi’nde verilen kararların aksine bir sonuca varılan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nde verilen bu kararlar boşanma davalarına yönelik değişik bir bakış açısı doğurdu. Özel hayatın gizliliği ilkesinin evliliklerde korunması gerektiği Yargıtay kararı ile gündeme geldi.