11 Yıldır Devam Eden Babalık Davasında Emsal Karar. 11 yıldır devam eden bir babalık davasında emsal niteliğinde karara imza atıldı. İstanbul’da 13 yaşındaki bir çocuğun babasının tespit edilmesi için açılan davada mahkeme tarafından emsal teşkil eden bir kararın verilmesine neden oldu.

Davalı baba tarafından DNA testi için kan örneğinin alınamaması nedeniyle uzun süre devam etmek zorunda kalan davada mahkeme tarafından, davalının bilerek kan vermekten kaçındığı ve davayı sürüncemede bıraktığı ifade edildi.

Mahkeme tarafından küçük çocuğun olumsuz etkileneceği gerekçesi ile Yargıtay tarafından verilen bozma kararına karşı mahkeme direnerek üçüncü defa kararında direndi.

İstanbul’da yaşanan somut olayda, 20 Nisan 2007 yılında bir çocuğun dünyaya gelmesinin ardından babası olduğu iddia edilen kişi bu durumu kabul etmedi. Anne tarafından bunun üzerine mahkemeye açılan davada babalığın tespiti için başvuruda bulundu. Ancak mahkeme tarafından zaman aşımı nedeniyle dava reddedildi. Bunun üzerine çocuk adına dava açması için çocuğa kayyum atandı.

İstanbul Anadolu Aile Mahkemesi Babalığa Hükmetti

Anne tarafından açılan davanın mahkeme tarafından reddedilmesinin ardından bu kez 13 yaşındaki küçük çocuk adına babalık davası açılması için temsil yetkisi kayyuma verildi.

Anadolu Aile Mahkemesi’ne yapılan başvurunun ardından küçük çocuğun babası olduğu iddia edilen kişi, çocuğun babası olmadığını ifade ederek davanın reddini talep etti.

Mahkeme ise DNA incelemesi yapılmak ve mahkemede hazır halde bulunması için tebligat gönderdi. Ancak davalı baba mahkemeye gelmedi. Davalının avukatı tarafından temsil edilen adam için mahkeme tarafından çocuğun babası olduğuna hükmedildi.

Davalı ise bu kararın ardından konuyu temyiz ederek Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay’da incelenen davada, herkesin soy bağının tespiti için mahkeme zoruyla DNA testinin yaptırması gerektiği ve mahkemenin de bu DNA testinin sonucuna bakarak karar vermesi gerektiği ifade edildi.

Bu gerekçe ile Yargıtay tarafından dava yeniden yerel mahkemeye gönderildi. Bunun üzerine DNA testi için mahkeme tarafından babanın zorla DNA testine tabi tutulması için kolluk güçlerine yazı gönderildi. Fakat adamın bulunamamasının ardından mahkeme yine babalığın kabulüne hükmetti. Ancak Yargıtay bir kere daha aynı gerekçe ile kararı bozdu.

Gözler Yeniden Yargıtay’a Çevrildi

Yargıtay tarafından ikinci defa bozulan mahkeme kararının ardından yerel mahkeme davalının kasıtlı olarak kan vermediğini ifade ederek kararında direndi. Ayrıca küçük çocuğun bu durumdan olumsuz etkilendiğini belirterek yeniden mahkeme tarafından aynı karar verildi.

Bunun üzerine Yargıtay tarafından gelecek yeni karar beklenmeye başladı. Yerel mahkeme tarafından kamu vicdanına yönelik verilen emsal niteliğinde karar için Yargıtay’ın nihai kararı bekleniyor. Öte yandan kan vermekten kaçınarak çocuk ve annesini mağdur eden kişinin örnek niteliği taşıdığı belirtildi. Çocuk açısından uzun süre nüfus kayıtlarında babasız görünmesinin çocuk için zor olacağı kaydedildi. Gözler Yargıtay kararına çevrildi.