Adli Psikiyatri Nedir

Adli Psikiyatri Nedir
Adli Psikiyatri Ne Demek - Cezai Ehliyet MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla getirilen...
Adli Psikiyatri Nedir? Adli psikiyatri alanı adli tıp ve psikiyatri dallarında yaşanan yasal problemlerin de dahil olduğu uzmanlık alanlarından biridir. Suç ya da hukuksal işlemler sırasında kişilerin irade, şuur, hareket özgürlüğü gibi durumları analiz ederek, kişilerin sağlık durumları analiz edilmektedir. Adli Psikiyatri hukuk alanında oldukça önemli bir alandır. Yapılan değerlendirmede adli psikiyatri tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Adli psikiyatrinin alanları kapsamında:
  • Ceza ehliyeti sorumluluğu,
  • Hukuki ehliyet,
  • Travma sonrası durum,
  • Genel adli rapor hazırlamak bulunmaktadır.
Bu alanda tutuklu olan hastalarda psikiyatrik bozuklukların tanısı ve tedavisi koyulur. Mahkemelere çıkan kişiler için bilirkişi raporları da bu şekilde hazırlanmaktadır. Tedavi ekibi sayesinde kişinin psikolojik durumları analiz edilebilir.

Adli Psikiyatri Nedir?

Adli psikiyatri vakaları uzman kişiler tarafından ve ekip ile beraber incelenir. Bu sayede bilirkişi raporu mahkemeye sunulur. Algılama ve davranışı yönlendirme yetileri, bilirkişi ya da uzman görüşü alınmasını takriben 2253 sayılı olan kanuna göre hazırlanmıştır. Sanık için ceza sorumluluğunu azaltan sebepler ise:
  • Yaşın küçük olması,
  • Akıl hastalıklarına sahip olmak,
  • Sağır olmak,
  • Dilsiz olmak,
  • Alkol ya da uyuşturucu madde etkisi ( kişinin iradesi olmadan alınan),
  • Tehdit altında suç işleme,
  • Haksız tahrikler,
  • Uyuşturucu bağımlılığı,
  • Akıl hastaları için güvenlik tehlikeleri olarak özetlenebilir.
Adli psikiyatri, hukuk ve tıp bilimini birleştiren özel bir alandır. Hukuki olaylarda kişinin ruhsal durumlarının değerlendirilmesini sağlar. Asli psikiyatri, hekimler tarafından hazırlanan raporları da içermektedir. Mahkemeler, bu noktada adli psikiyatri hekimlerinden rapor almaktadır.

Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Nedir?

Adli psikiyatri hastanesi suç işlemiş olan akıl hastalarının tedavisinin gerçekleştiği alanlardır. Bu noktada hastaların tedavisinin sağlandığı yüksek güvenlikli servis ve hastaneler bulunmaktadır. Zorunlu tıbbi tedaviyi kapsayan bu tedaviler, toplumun menfaatini sağlamak için hizmet vermektedir. Bu sayede suçlunun hastalığı sebebiyle işlediği suçlar tedavi uygulanarak direkt olarak bastırılır ve çevreye olan riski azaltılır. Bu noktada kişi oldukça detaylı muayeneler ve tetkiklerden geçerler durumu hakkında kesin olarak fikir sahibi olunur ve teşhis koyulduktan sonra durumuna karar verilir.

Adli Psikiyatri Ne Demek - Cezai Ehliyet

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Ancak; Mağdure hakkında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim dalınca tanzim edilen 08.04.2011 tarihli raporda, tespit edilen travma sonrası stres bozukluğunun cinsel istismar sonrasında meydana gelebilecek nitelikte olduğunun bildirilmesi ve aynı makam tarafından düzenlenen 06.12.2011 tarihli raporda, Saptanan psikiyatrik setmptomların post travmatik stres bozukluğunun tanı kriterlerini karşılamadığı saptanan depresyon kliniğinin cinsel istismar olayından daha ziyade günlük yaşam olaylarından kaynaklandığı, bu durumun direkt olarak iddia edilen cinsel eylemden kaynaklandığının kesin tıbbi delilleri bulunmadığı, İddia edilen cinsel eylem ile ilgili olarak beden ve ruh sağlığının bozulduğunun kesin tıbbi delilleri bulunmadığının belirtilmesinden sonra, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim dalı tarafından hazırlanan 28.06.2012 tarihli raporda ise, mağdurenin ruh sağlığının sanığın cinsel eylemine bağlı olarak bozulduğunun ifade edilmesi karşısında, anılan raporların içerikleri itibariyle çelişkili olup açıklayıcı ve kanaat verici nitelikte bulunmadığı gözetilerek öncelikle dosyanın, Gerekmesi halinde de mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu sevkiyle olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor aldırılmasından sonra mevcut çelişkilerin devam etmesi halinde ayrıca Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan aldırılacak rapora göre TCK'nın 103/6. maddesinin tatbiki yönünden sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Sanığın, onbeş yaşını tamamlamakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan mağdureye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarını suçunu cebir ve tehdit kullanarak işlemesi karşısında hakkında koşulları oluştuğu halde TCK'nın 103/4. maddesinin uygulanmaması neticesinde eksik ceza tayini, Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

Adli Psikiyatri Ne Demek? - Cezai Ehliyet | Sıkça Sorulan Sorular

ALACAK DAVASI - ADLİ TIP KURUMUNDAN ALINAN RAPORDA İMZANIN DAVACININ ELİ ÜRÜNÜ OLUP OLMADIĞI HUSUSUNDA NET BİR GÖRÜŞ BİLDİRİLMEDİĞİ. İMZANIN DAVACI ELİ ÜRÜNÜ OLUP OLMADIĞINA DAİR BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI GEREĞİ. ÖZET: Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir. Mahkemece, bahsi geçen rapor hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun, bu hali ile kesin kanaat içermediği ve dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli olmadığı açık olup, Söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemez. O halde mahkemece, üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesinden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin kanaat içermeyen ve dolayısıyla uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Kararın bu gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi gerekirken zuhulen onandığı karar düzeltme incelemesinde anlaşılmış olup, onama ilamının kaldırılarak hükmün yazılı gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Bu haber toplam 844 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
İLETİŞİM: 0 312 229 25 05 CEP: 0 545 229 25 05 ADRES : Adres: Eti, Strazburg Cd. N:10/9, 06101 Çankaya/Ankara