Aile Konutu Şerhi Davası Nerede açılır? Aile konutu şerhi için yetkili mahkeme Aile Mahkemeleri olmaktadır. Aile konutları, resmi olarak evli olan çiftler için düzenli olarak ikamet edilen bir barınma alanıdır. Düzenli yaşam kıstasında kullanılan ve resmi olarak evli çiftin oturdukları konutlar, aile konutu olarak sayılmaktadır.
Sürekli oturulmayan ve yazlık olarak kullanılan barınma alanları aile şerhi yani aile konutu olarak sayılmaz. Düzenlenen Aile Konutu Kanunu’na göre aile konutu olarak belirlenmiş olan taşınmazın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili olarak gerekli şerhlerin verilmesini talep edebilir.
Aile konutu şerhi konulmuş olan barınma alanı, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası olmadıkça tasarruf kararı da verilmemektedir. Bundan dolayı da tapu üzerine aile konutu şerhi koyulması mümkün olabilmektedir.
Bu rızayı sağlamayan ya da haklı nedenler olmadan kendisine rıza verilmemiş olan eş, hakimin bu durumda müdahale etmesini talep edebilir. Aile konutu şerhi davası nerede açılır,
Aile Mahkemesi yetkisinde olmaktadır. Aile konutu şerhi için tapu müdürlüğüne başvuru yapılması gerekir.
Aile Konutu Şerhi Davası Nasıl Açılır?
Aile konutu şerhi davası için dilekçe örneği kısmının uzman bir avukat aracılığı ile hazırlanması gerekmektedir. Aile Mahkemeleri’ne teslim edilecek olan bu dilekçelerin yanı sıra tapu müdürlüğüne de başvurmak gerekmektedir. Aile konutu şerhi için gerekli olan belgeler ise:
- İkametgah belgesi
- Evliliği belgeleyen nüfus kayıt örneği
- Nüfus cüzdanı ek yapılması ile beraber istek dilekçesi ile Tapu Müdürlüğü’ne başvurulmalıdır.
Aile Konutu Şerhine Haciz Gelir mi?
Aile konutu şerhi haciz çeşitli durumlarda mümkündür. Aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı olan eşin, borçları sebebiyle aile konutunu haczettirmesi halinde, aile konutunu haciz edilebilir. Ancak bu durumun gerçekleşebilmesi için iki tarafında ipotek için imzası olması gerekmektedir.
Borçlarının karşılığında evi gösteren çiftin birlikte buna karar vermesi gerekir. İcra ve İflas Kanunu’nun Haczi caiz olmayan mallar ve haklar başlığı kapsamında incelenmiş olan 82. maddesinin 12. bendinde borçlunun haline münasip evinin haciz edilemeyeceğini belirtir fakat evin maddi değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınması gerekebilir ve miktarı borçluya bırakılmak üzere satılabileceği ifadeleri kullanılır.
Aile Konutu Şerhi Davası Nerede Açılır?
Aile Konutu Şerhi Davası Nerede Açılır? İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı banka tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla,
HMK’nun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan inceleme yapılmasına karar verilerek, HMK’nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir.
Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek,
Aile jonutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile evi şerhi konulmasını arz etmiştir.Davalı banka, dava mevzusu taşınmazın tapu kaydında aile evi olduğuna dair şerhin bulunmadığını, dava mevzusu taşınmaz dışında eşlerin başka taşınmazlarının da bulunduğunu, bu sebeple bunlarında incelenmesi gerektiğini ve şikayetçinin makûs maksatlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Şikayetçinin gösterdiği şahitler duruşmaca dinlenmiş ise de; şikayetçi ile öbür davalı eşin ismine kayıtlı başka taşınmazlarda bulunduğundan şahit beyanları soyut ve eksik olup, dava mevzusu taşınmazın, ipoteğin kuruluş edildiği tarihte aile evi olduğunu kabule yeterli değildir.
Nitekim UYAP’tan çıkartılan mesken yeri adreslerine göre; ipoteğin kuruluş edildiği 11.02.2014 tarihinde şikayetçi ile öbür davalı eşin mesken adreslerinini, İpotek kuruluş edildikten sonra 08.05.2014 tarihinden itibaren mesken adreslerinin anlaşılmaktadır.
Eksik tahlil ile yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmadığından, bu istikametten davalı banka vekilinin istinaf müracaatının kabulü ile, ilk derece duruşması kararının kaldırılmasına,Yukarıyada belirtildiği biçimde harekât yapılarak davanın yine görülmesi için dosyanın ilk derece duruşmasına sevk edilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre sair itirazların şimdilik araştırılmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?