Anlaşmalı Boşanmada Kim Dava Açmalı?
Anlaşmalı boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun en fazla uygulanan ve gündeme gelen hükümlerinden biridir. Boşanma davalarının geneline bakıldığında %90 oranında anlaşmalı boşanma davalarının görüldüğü ortaya çıkmaktadır.
İsminden de anlaşılacağı üzere anlaşmalı boşanma davası, boşanmaya karar veren eşlerin boşananın maddi sonuçları ve velayet üzerinden anlaşmaları esasına dayanmaktadır. Her yıl 150 bin kadar boşanma davası açıldığı göz önüne alındığında Türk Medeni Kanunu’nun anlaşmalı boşanma davası hükümlerinin uygulamada ne kadar önemli olduğu da kabul edilir bir gerçektir.
Evliliğin kanun önünde hukuk yoluyla sona erdirilmesinin uygulamalarından biri olan anlaşmalı boşanma davası açılabilmesini sağlayan hüküm yürürlüğe geçirilmeden önce eşler çekişmeli boşanma yoluyla şiddetli geçimsizlik sebebiyle mahkemeye başvurmakta ve gösterdikleri ikişer tanığın bu duruma şahitlik etmesiyle boşanma gerçekleştirilmekteydi. Anlaşmazlıkların gerçek olup olmadığını bilmeyen tanıklıkların ortaya çıkmasıyla zedelenen hukuk yolu, yapılan düzenleme ile eşlerin anlaşmalı boşanmasını mümkün kılmıştır.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Eşlerin anlaşmalı boşanma davası açmadan önce ilk olarak boşanma hakkındaki görüşlerini birbirleri ile paylaşmalıdır. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi hususunda ilk kural, her iki eşin de kendi iradeleri ile boşanmayı istemesi ve boşanmanın üzerinde ortak karara varmasıdır.
Daha sonra anlaşmalı boşanma davasının açılmasından önce varsa çocukların hangi ebeveynde kalacağı konuşulmalıdır. Bu konuda eşler aralarındaki anlaşmazlığa neden olaylardan ziyade çocukların geleceği açısından en doğru kararı vermek üzere hareket etmelidir. Velayet kararının kimde yani hangi eşte olacağına karar verdikten sonra eşin çocukların geçimi için yapacağı katkının belirlenmesi gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanma davası açarken bir diğer aşama, ihtiyacı olan eşin ekonomik durumu, eğitim seviyesi, tekrar evlenme ihtimali, mal varlığı, çalışıp çalışmadığı göz önünde bulundurularak yoksulluk nafakasının belirlenmesidir. Bu unsurlar dikkate alınarak taraflar ortak bir nafaka bedeli üzerinde anlaşmaya varmalıdır. Aksi halde yoksulluk nafakası tutarında uyuşmazlık çıkması halinde dava anlaşmalı boşanmadan çıkıp çekişmeli boşanmada davası haline gelecektir.
Anlaşmalı Boşanmada Kim Dava Açmalı?
Anlaşmalı boşanma protokolü hazırlandıktan sonra bunun aile mahkemesine sunularak dava açma konusunda eşlerin hangisinin hareket ettiğinin bir önemi yoktur.
Eşler dilerlerse tek başlarına dilerlerse birlikte adliyeye giderek dava başvurusunda bulunabilirler.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Kim Hazırlar
Anlaşmalı boşanmanın son aşamasında evlilik birliği içinde edinilen mal varlıkları ile ziynet eşyalarının, ev eşyalarının paylaşılmasıdır. Bunun la birlikte boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru daha az olan eşe kusurlu eş tarafından ödenecek tazminat konusunda anlaşılması gerekmektedir.
Genel olarak kadınlar boşanma sürecinde çok yıprandıkları için, mal varlığı, tazminat ve nafaka haklarından bir şekilde vazgeçmekte ancak belirli bir süre geçtikten sonra bu durumdan pişman oldukları için yeniden dava açabilmenin yollarını aramaktadır.
Erkekler açısından bakıldığında da anlaşmalı boşanma davalarından sonra yeniden evlenme durumunda çocuğa eski eşe verilen nafakanın indirilmesi için dava açma gündeme gelmektedir. Bu sebeple anlaşmalı boşanma davası avukatı desteğine mutlaka başvurulması ve ileride pişman olunacak maddelerin anlaşmalı boşanma protokolünde yer almamasına yönelik adımlar atılmalıdır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?