Avukatlık Mesleği Bir Kamu Hizmeti Sayılır Mı? | Bilindiği gibi, bir faaliyetin “kamu hizmeti” sayılabilmesi için, bunun mutlaka bir KANUNLA ya da kanunun verdiği açık yetkiye dayanılarak kurulması gerekir.
Örneğin, bu yazının da konusunu oluşturan “avukatlık” mesleğinin bir kamu hizmeti sayılıp sayılmamasına ilişkin düzenleme, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 1. Maddesinde hüküm altına alınmıştır.
Avukatlık Mesleği Bir Kamu Hizmeti Sayılır Mı? | Öncelikle “Kamu Hizmeti” İfadesini Tanımlayalım
Anayasa Mahkemesi, “kamu hizmeti” ifadesinden ne anlaşılması gerektiğini, bir kararında şu şekilde ifade etmiştir:
En geniş tanımıyla kamu hizmeti, devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinimleri karşılamak, kamu yararını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli etkinliklere, ‘kamu hizmeti’ adı verilir.
Bu çerçevede yapacağımız objektif bir yorumla diyebiliriz ki, kamu hizmeti; yasama organınca “kamu hizmeti” olarak nitelendirilen idare ya da onun denetim ve gözetimi altında bulunan özel kişiliklerce, kamu yararının esas tutulması suretiyle, toplumun ortak ve genel (müşterek ve umumi) ihtiyaçlarını gidermek ve tatmin etmek için yapılan faaliyetlere verilen genel isimdir.
Kamusal ihtiyacın doğmasının hemen akabinde, yasama organınca kararlaştırılabilecek bir husustur. Belirtelim ki, bir faaliyetin kamu hizmeti sayılmaktan çıkarılması da, yine yasama organının vereceği karara binaen bir kanunla gerçekleştirilir. Buna, yetkide ve şekilde paralellik ilkesi adı verilir. Bir kararı kim verdiyse, o kararı hükümsüz verecek olan da o organdır. | Avukatlık Mesleği Bir Kamu Hizmeti Sayılır Mı?
Avukatlık Aynı Zamanda Bir Serbest Meslek Faaliyetidir
Avukatlık mesleği de, 1136 sayılı kanunun ilk maddesine göre, bir kamu hizmeti ve serbest meslek faaliyeti olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak, belirtmemiz gerekir ki, uygulamada avukatlık mesleğinin pek de “kamu hizmeti” gibi gözükmediği söylenegelmektedir.
Çünkü, kamu hizmetinin belirli gereklilikleri vardır; bu gerekliliklerden bazıları, avukatlık mesleğinde neredeyse hiç bulunmamaktadır. Şöyle ki, bir kamu hizmetinin, Prof. Dr. Bahtiyar Akyılmaz’ın da belirttiği gibi;
- Süreklilik arz etmesi (arasızlık)
- Eşitlik sağlaması (aynı hukuki durumda bulunan herkese karşı aynı davranış)
- Bedelsizlik ilkesine riayet etmesi gerekir.
Ancak, bilindiği gibi, avukatlık mesleğinde yukarıda özetlenen koşullar pek de mümkün gözükmemektedir.
Kabaca ifade etmek gerekirse, aşağıda da ele alınacağı gibi, avukatlık bir serbest meslek faaliyeti olarak da gösterildiği için, serbest meslek faaliyeti niteliği taşıyan bir faaliyetin aynı zamanda bir kamu hizmeti olarak kabul edilmesi pek mantık kurallarıyla uyuşan bir durum değildir.
Örneğin, bir avukatın, kamu hizmeti niteliği taşıyan bir iş olmasının bir gereği olarak “bedelsiz” çalışması ne derecede mümkündür? Ya da, herkese karşı eşit bir tutumla yaklaşması nasıl olabilir?
Avukat, netice itibariyle müvekkilinin yararına çalışan, amiyane bir tabirle “müvekkilin tarafını tutan” bir vekildir. Bu durumda, avukatın, kamu hizmetinin gereklerinden biri olan “eşitlik” ilkesini sağlaması mümkün müdür?
Bu soruların yanıtı, büyük olasılıkla “hayır” olarak verilir. Bu nedenlerle, avukatlık mesleğinin teorik de olsa bir kamu hizmeti sayılması, muhtemelen avukatlık mesleğinin onuru ve itibarı için getirilen bir düzenlemedir. Ancak, uygulama ve gerçeklikle yakından bir ilişkisi olmayan bir düzenlemenin, Avukatlık Kanunu’nun ilk maddesinde yer almasına nasıl bir tutum takınmak gerekir? Bu sorunun yanıtını, okurlarımıza bırakıyoruz.
Yukarıda özetlenen nedenlerle, avukatlık mesleğinin bir “kamu hizmeti” sayılması genellikle idare hukuku öğretisi tarafından ciddi eleştirilere uğramıştır. Bu eleştirilere hak vermemek elde değildir. | Avukatlık Mesleği Bir Kamu Hizmeti Sayılır Mı?
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?