Ayıplı Mal Durumunda Tüketici Hakları Türkiye’de tüketicinin aldığı ürün veya hizmetlere ilişkin güvence altında olabilmesine yardımcı olacak çeşitli düzenlemeler söz konusudur. Seçimlilik hakkı da bunlardan birisi olarak öne çıkarken bu düzenleme ile ayıplı mal ya da hizmet ile karşı karşıya kalan tüketicilerin mağduriyetlerinin önlenebilmesi amacı ile mevcut olan.
Yenilik teşkil eden niteliğe haiz hakları kapsamına almaktadır. Yürürlükte bulunan düzenleme kapsamında ‘yenilik doğuran hak’ niteliği çerçevesinde seçim hakkının. Satıcı tarafından uygulanan muvafakatine ve mahkeme kararına gerek olmadan alıcının tek taraflı ve karşı tarafa varması ile netice ile birlikte gelen irade açıklaması sayesinde kullanılabileceği hususu herhangi bir şüpheye yer vermeden kabulü gerçekleştirilir.
Tüketici tarafından satın alımı gerçekleştirilmiş olunan mal veya hizmette söz konusu ayıba dair maddi koşullar gerçekleştirilmiş ve gerekli olan biçim koşulları yerine getirilmiş bulunması tüketiciye. Satıcıya karşı tefekkül hükümlerini uygulayabilmesi amacı ile karşı karşıya kalınan zararların çözüme kavuşturulabilmesi çerçevesinde haklar veriliyor.
Ayıplı İfa Durumunda Tüketicinin Seçimlik Hakları Nelerdir?
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) 272/1 maddesi hükmünde tüketiciye ait olan seçimlilik hakları ise; *Satın alınan mal ya da hizmeti geri vermeye hazır olduğuna ilişkin bildirimle, mevcut sözleşmeyi iptal etme,
- Satın alınan mal ya da hizmete el koyarak, söz konusu ayıp oranında satış bedeli üzerinden indirim talebinde bulunma
- Yüksek seviyede maliyet oluşturmadığı durumlarda ayıplı mal ya da hizmet ile ilgili olarak her bir onarım masrafının satıcı sorumluluğunda olacağı şekilde ücretsiz şekilde tüketici için onarımının gerçekleştirilmesi talebinde bulunma
- Mümkün olan hallerde de satın alınan ürüne ilişkin olarak ayıp söz konusu olduğunda bir benzeri ile değişim gerçekleştirilmesi talebinde bulunma şeklinde listelenmektedir.
6502 sayılı Tüketicilerin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) çerçevesinde tüketicinin kendisine sunulan 4 farklı haktan birisini tercih etme özgürlüğü bulunur.
Ayrıca satıcı tarafından da tüketiciden gelen bu talebe yönelik olarak herhangi bir itirazda bulunmadan yerine getirmekle sorumlu olmaktadır. Fakat bu noktada büyük bir önem arz etmekte olan noktalardan birisi olarak bu seçimlilik hakları içerisinden birisinin tercih edilmesinden sonra tüketicinin vazgeçerek. Diğer bir seçimlilik hakkına dönüş yapma gibi bir hakkı da bulunmamaktadır.
Seçimlilik hakkını kullanan tüketicinin mevcut yasal koşulları tam olarak meydana gelmeden bu hakkından dönemeyeceği de net bir şekilde belirtilmektedir.
6502 sayılı yasanın 11.maddesinin 3. Fıkrasında ücretsiz onarım ya da malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı yönünden eşitsizlik zorluklarını birlikte oluşturacak olması durumunda tüketici.
Sözleşmeden dönme ya da alıp oranında bedelden indirim haklarından birisini kullanabilmektedir. Bu şekilde seçimlilik haklarının kullanımından dönülemeyeceği biçiminde ana ilkeye istisna oluşturulmuştur.
Bu hüküm ile birlikte onarımın satıcı açısından zorlu olması halinde malın ayıpsız mislinin oluşturulmasının olanaksız olması halinde tüketiciye ücretsiz onarım ya da misliyle değişimi seçimlilik haklarından şartsız şekilde geri dönüş yapma hakkı verilmektedir. Ayıplı Mal Durumunda Tüketici Hakları
Ayıplı Mal Durumunda Tüketici Hakları Sıkça Sorulan Sorular
ALACAK DAVASI – AYIPLI MAL – GECİKME TAZMİNATINDAN SORUMLULUK KONUSUNDA SÖZLEŞMEDE AÇIK BİR HÜKÜM BULUNMADIĞI TAKTİRDE KREDİ VEREN BANKAYI GECİKME TAZMİNATINDAN SORUMLU TUTMANIN MÜMKÜN OLMADIĞI – İSTİNAF TALEBİNİN KABULÜ İLE MAHKEME KARARININ KALDIRILARAK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ ÖZET: Mahkemece konutun geç tesliminden kaynaklanan gecikme tazminatı olarak toplam …-TL kira bedelinden davalı bankanın müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir. Davalılar arasında yapılan protokol hükümleri ile davacı ile davalı satıcı arasında yapılan satış sözleşmesinde gecikme tazminatından davalı bankanın sorumlu olacağına ilişkin bir düzenleme yoktur.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da gecikme tazminatından sorumluluk konusunda sözleşmede açık bir hüküm bulunmadığı takdirde kredi veren bankayı gecikme tazminatından sorumlu tutmanın mümkün olmadığı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece davalı bankanın …-TL kira bedelinden sorumluluğuna ilişkin kararın bu yönüyle doğru görülmemiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?