Ayrı Yaşama Hakkı Nafaka Davası Nasıl İstenir? Türk Medeni Kanununa göre evlenme ile evlilik birliği ve müşterek hayat kurulmuş olmaktadır.
Bir sözleşme mahiyetinde olması sebebiyle de evlilik, eşlerin haklar ve yükümlülükleri vardır.
Genel olarak eşler, aile birliğinin mutluluğunu birlikte sağlamak ve varsa müşterek çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraber itina göstermek zorundadırlar.
Evlilik Birliği İçerisinde Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi
Eşlerin birbirlerine karşı sadık kalmaları ve birbirlerine yardımcı ve destek olmalarının yanı sıra evlilik birliğinin temel unsurlarından birisi de, kadın ve kocanın birlikte yaşamalarıdır.
Eşlerin Birlikte Yaşamaları Mı Gerekir?
Evlilik öyle bir birlikteliktir ki kadın ve koca, birbirlerine yardımcı olmak, mutluluklarını ve üzüntülerini paylaşmak, müşterek hayatı devam ettirmek ve yaşanabilir kılmak mesuliyeti altındadırlar.
Evliliğin yapısı gereği eşlerin birlikte hayat sürmeleri beklenir.
Eşler Birlikte Yaşamak Zorunda Mıdır?
Kadın ve kocanın birlikte hayat süreleri temel olarak gerekse ve eşler birbirlerinden bu konuya uymalarını talep edebilseler de, sosyal ekonomik koşullar sebebiyle her zaman eşler bir arada yaşayamayabilirler.
Toplumsal yaralardan birisi olan bu durum çoğu zaman boşanma davalarına konu olmaktadır.
Birlikte yaşama durumu dışında, eşler her zaman ve her koşulda beraber yaşamak zorunda değillerdir. Türk Medeni Kanunu, birlikte yaşamaya ara verilmesi konusunda düzenlemiştir.
Kanuna göre kadın veya kocadan herhangi biri, müşterek yaşam sebebiyle; kişilik hakları,ekonomik güvenliği, aile huzuru ciddi şekilde tehlikeye maruz kaldığı sürece ayrı hayat sürdürme hakkına sahiptir.
Kanunun saydığı nedenlerle ayrı yaşamaya karar verilebiliyor. Kanunun saydığı gerekçeler dışında bir başka sebeple bu istemde bulunulmayacaktır. Fakat gerekçeler incelendiğinde görülebilecektir ki, çok genel ifade olmaları itibariyle, bir çok hadise ve duruma göre uya bilmektedirler.
Önemli bir konuda ise, tehlikenin “ciddi” biçimde olması gerektiği. Bu nedenle, her problemde eşlerden birisi, ayrı yaşama hakkına sahip olamayacaktır.
Eşlerden Biri Ayrı Yaşama Karar Alırsa
Öncelikli olarak belirtmek gerekir ki, ayrı yaşamak, evlenme ile ortaya çıkan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmayacaktır.
Bunun yanında eşin başvurusu durumda hakim, eşlerden birinin diğerine yapacağı destek ekonomik katkıya, konut ve ev eşyalarından nasıl kimin yararlanılacağına ve eşlerin mallarının nasıl idare edeceğine ve reşit olmayan çocuklar varsa çocuklar ile anne ve baba ilişkilerinin düzenlenmesine ilişkin önlemler ve kararlar alacaktır.
Hakimin Müdahalesini Kimler Talep Edebilecektir?
Eğer ayrı yaşama hakkındaki başvuru haklı bir nedene dayanıyorsa, eşlerden herhangi birisi başvuruda yapabilir.
Eğer eşlerden herhangi biri haklı bir nedene dayanaksız ayrı yaşamaktaysa, diğer eş, hakim müdahalesini talep edebilir.
Ayrı Yaşamada Nafaka Talep Edilebilir Mi?
Kişilik hakları, ekonomik güvenliği, aile huzuru ciddi biçimde tehlikeye maruz kaldığı gibi haklı bir sebebe dayanan ayrı yaşamak kararı, zorunda kalan eş, durumun özelliğine göre tedbir nafakası isteminde bulunabilecektir.
Boşanma davası açılmadan nafaka istemi yapılması haricinde boşanma davası açılmadan evlilik birliği içerisinde birlikte yaşama ara verilmesi halinde de hakim tedbir nafakasına karar verebilir.
Fakat bu ayrı hayat sürme durumunun haklı bir nedene dayanması gerekir. Eşin yanında yetişkin olmayan küçük çocuklar var ise onlar adına da nafaka talep edilebilmesi mümkündür. Yani boşanma davası açılmadan da nafaka istemi sadece eş için değil ortak çocuklar için de geçerlidir.
Eş ayrı yaşamada haklı nedenini olduğunu kanıtlayamaz ise hâkim nafaka istemini reddeder. Ancak ayrı yaşamada haksız ve kusurlu olunması müşterek çocuğa verilecek nafakayı etkilemez.
Çocuk yetişkin ise tedbir nafakası talep edemez. Ayrı yaşama kararı almayan diğer eş evlilik birliğini sürdürmek için eşi aile konutuna usulüne uygun davet edilmiş fakat gelmemiş ise sonraki dönemler için tedbir nafakası talep edemeyecektir.
Evlilik birliği devam ederken evlilik dışı ilişkilerde bulunan eş için de tedbir nafakasına hükmedilmez. Boşanma davası açılmadan tedbir nafakasına karar verilebilmesi için evlilik birliğinin sarsılmasında eşlerin kusuru aranmaz.
Ayrı Yaşama Hakkı Nafaka Davası | Eşlerden herhangi birinin diğer eşe boşanma davası açmadan nafaka ödeyebilmesi için nafaka ödeyecek ekonomik durumda olması gerekir. Doğrudan eşin ekonomik gelirleri ve malvarlığı değerlerine bakılır, ekonomik gücü dikkate alınır.
Bedelli olarak askerlik yapacak kadar ekonomik gücü yerinde olan eşin tedbir nafakası vermekle yükümlüdür. Koca mecburi askerlik görevini yerine getiriyor ise, mal ve geliri bulunmuyorsa askerlik boyunca nafaka yükümlülüğü bulunmaz.
Akıl hastası olup çalışmayan koca da nafakadan sorumlu değildir. Nafaka oranını hakim belirler. Tedbir nafakası miktarı evlilik birliği sürerken eşlerin birlikte sürdürdükleri hayat standardına uygun bir yaşam sürmelerine yeterli olmalıdır.
Eşin ihtiyacı olup olmadığına bakılır. Bu nafakada cinsiyet önemli değildir. Nafaka Türk lirası üzerinden hakim tarafından hesaplanır. Fakat eşler ister ve uzlaşabilir ise yabancı para üzerinden de anlaşabilir.
Kural olarak tedbir nafakası her ay başında nakit olarak ödenir. Dava tarihinden sonra nafaka geçerli olur ve ayrı hayatta haklılık devam ettiği sürece nafaka devam eder. Tedbir nafakasına dava tarihinden faiz yürütülmez.
Nafaka davaları ihtiyaca ilişkin olduğundan dolayı adli tatil günlerinde de görülür, süreler işlemeye devam eder. Tedbir nafakasına ilişkin kararı sorumlu eş yerine getirmez ise eşin aleyhinde cebri icra takibi başlatılabilir, maaş haczi istenebilir, maaşı yoksa malvarlığı, taşınmazları var ise 3. kişilerdeki alacakları üzerine de gidilebilir
Tedbir nafakasının başlangıcı tarihi dava tarihidir. Sonradan hakim karar verdiğinde nafaka geriye yürür ve dava tarihinden sonra icraya konu olur.
Ayrıca nafaka borcunu ifa etmeyen borçlu eş hakkında alacaklı eşin şikayeti üzerine üç aylık tazyik hapsine karar verilebilir.
Çocuklar İçin İştirak Nafakası Talep Edilebilir Mi?
Eşler, ortak çocuğu yetişkin oluncaya kadar çocuğun bakımından sorumludur. Ayrıca eğer müşterek çocuğun eğitim yaşamı yetişkin olduktan sonra da devam ediyorsa anne baba, şartları itibariyle eşlerden beklenebilecek ölçüde çocuğun bakımına yardımda bulunmak zorundadırlar.
Bu süreç, ortak çocuğun eğitim yaşamı sona erene kadar devam edecektir. Eğer kadın ve koca ayrı yaşıyorlar ise; ortak çocuk kimin yanında kalıyor ise o eş, çocuk için diğer eşten nafaka isteminde bulunabilecektir.
Ayrı Yaşama Hakkı Nafaka Davası | Sıkça Sorulan Sorular
Ayrı Yaşama Ve Nafaka Davası Konusunda Örnek Yargı Karar
Ayrı Yaşama Ve Nafaka Davası konusunda örnek yargı kararlarına yer verilmiştir.
1. Olay, Düğünde takılan ziynet eşyalarının, davalının ailesi tarafından alındığını iddia etmiş, davalı ise, ziynet eşyalarının İzmir’de davacının annesinde kaldığını, davacının bu altınlar ile yurt dışına çıkmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Davalı tanığı M. Ü. duruşmada alınan beyanında “… biz eve birisinin girdiğinden şüphelendik, bu nedenle daha önce muhafaza etmek amacı ile bizim evimizde bulunan taraflara ait ziynet eşyalarını ben oğluma teslim ettim.
Ziynet eşyalarının tamamını davalıya verdim …” şeklinde ve davalı tanığı E. Ü. ise duruşmada alınan beyanında “… Ben altınların ne olduğu konusunda bilgi sahibi değilim. Altınlar oğluma teslim edilmişti…” şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmakla, davacı kadın, ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edildiğini davalı tanık beyanları ile ispat etmiştir. Bu durumda ispat yükü davalıda olup, davalı ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kendisine verildiği yolunda bir savunmada bulunmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde ve yapılan bilirkişi incelemesinde bir yanlışlık görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Olay da, Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, İsviçre yerel mahkemesince evliliğin korunması amaçlı hükmedilen nafakanın geçici nitelikte olduğu gözetildiğinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir.
Bu durumda kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yurt dışından nafaka aldığı gerekçesi ile yoksulluk nafakasının reddi doğru görülmemiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında kadın yararına aylık … TL yoksulluk nafakası takdiri gerekmiştir.
Davacı/k.davalı kadın için dava tarihinden itibaren MK. … maddesi gereğince aylık … TL tedbir nafakası takdiri ile davalı/k.davacı erkekten tahsili ile davacı/k.davalı kadına ödenmesine, takdir edilen bu nafakanın hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, karar verilmiştir.
Ayrı Yaşama Hakkı, Ayrı Yaşama Hakkında Nafaka
Somut olay yönünden yapılan değerlendirme sonunda çoğunlukça; açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler ile yargısal uygulama gözetildiğinde, özellikle ayrı yaşam hakkını kazanan kadın için tedbir nafakası verilmesinin yıllardır kabul gördüğü.
Ayrı yaşayan eşin ekonomik durumu iyi olsa dahi az veya çok katkıda bulunacağı; kadının gelir durumunun ancak takdir edilecek nafaka miktarına etkili olabileceği görüşü benimsenerek, sonuçta davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
SORULAR
Ayrı Yaşama Hakkı Nafaka Davası Davayı açma şartları nelerdir..
Ayrı Yaşama Hakkı Nafaka Davası Acaba bu davayı avukatsız takip edebilirmiyim? Davanın dilekçe örneğini bulabilirmiyim..