Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası Nasıl Açılır? Bedensel zarardan doğan tazminat talebi için dava açılması gerekir. Bu zararlar trafik kazası ya da iş kazası sonucunda meydana gelmiş olabilir. Bu durumda hem maddi hem de manevi tazminatın söz konusu olamasına yol açar. Bu tazminatların alınabilmesi için de bedensel zarar nedeniyle tazminat davası açılması gereklidir.

Davanın açılabilmesi adına izlenmesi gereken bazı yollar vardır. Bu yolların dikkatli şekilde takip edilmesi dava sürecinde oluşabilecek problemlerin de önüne geçileceği anlamına gelir.

Hangi Zararların Tazminatı İstenebilir?

Bir iş kazası ya da trafik kazası sonucunda yaralanan kişiler dava açarak zararların giderilmesi için tazminat talebinde bulunabilir. Yaralanmalarla ilgili olarak SGK’nın belirlediği hastanelerden rapor alınmalı ve bu raporun mahkemeye sunulması gereklidir. Tazminata konu olabilecek zararlardan bazıları da şu şekildedir:

  • Geçici iş göremezlikten dolayı iş ve kazanç kaybı,
  • Kalıcı iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı,
  • Tüm tedavi giderleri,
  • Ekonomik geleceğin sarsılması sonucunda doğan kayıplar.

İş Kazası Sonucunda Tazminat

Bir kazanın iş kazası olarak sayılabilmesi için mesai saatleri içerisinde kazanın yaşanması gereklidir.

Bu kaza işyeri sınırları içerisinde olabileceği gibi kurumun tahsis ettiği araçta, görevli olarak kurum dışına gönderildiği sırada ya da emziren kadının süt izni sırasında olabilir. Bunun sonucunda da yaralanan kişilere tazminat hakkı doğar. İş kazası zamanaşımı Yargıtay kararlarında 10 yıl olarak belirlenmiştir.

Trafik Kazası Sonucunda Tazminat

En az bir aracın karıştığı kazalara trafik kazası olarak adlandırılıyor. Bu kazaya sebebiyet veren kişilere de bazı yaptırımlar uygulanıyor. Örneğin kaza sonucunda bedensel bir yararlanma söz konusuyla yaralanan kişiye tazminat ödenmesi gerekiyor.

Yaralanmalı trafik kazası sonucunda hem aracın şoförüne hem de o araç bir kuruma aitse o kuruma dava açılabilmesi mümkündür.

Bedensel Zarar Nedeniyle Manevi Tazminat Davaları

Bedensel zararlar nedeniyle manevi tazminat da alınabilir. Yaralanan kişiler zararlarının karşılanması için maddi tazminat talebinde bulunabilir. Fakat bunun yanı sıra manevi tazminatlar da söz konusudur. Bu manevi tazminatların miktarı kusur durumuna, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ve art niyet olup olmaması gibi etkenlere bakılarak belirlenir.

Bedensel Zarar Nedeniyle Açılan Tazminat Davaları

İnsan ölümlerine sebep olan hallerin içinde büyük bir orana sahip olan nedenlerden biri de trafik kazalarıdır. Çoğu sadece maddi hasarlı olmak üzere yaralamalı ve ölümlü olarak pek çok trafik kazası gerçekleşiyor. Trafik kazalarından bedensel olarak zarar görerek çıkan kişilerin bu zararların karşılanması için tazminat talebinde bulunması da mümkün olmaktadır. Kişilerin hangi şartlar oluştuğu takdirde ne tür tazminatlar talep edebileceğini bilmesi açısından bu konuda bir avukat desteği alınmasını tavsiye ediyoruz. Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Trafik kazalarının ardından kazaya karışan kişinin ölmesi halinde bu kişinin tazminat davası açması teknik olarak mümkün olmadığı için davaları hayatını kaybeden kişinin yakınları açabilmektedir. Destekten yoksun kaldığını gerekçe gösteren tüm yakınların tazminat talebinde bulunması mümkün olabiliyor.

Bunun dışında trafik kazalarının yaralamalı ve bedensel zarara sebep olacak şekilde gerçekleşmesi halinde kişilerin bedensel zararların tazmini için dava açması da söz konusu olabiliyor. Tüm bu farklı türdeki tazminat davalarının ortak amacı zarara uğrayan kişilerin karşılaştığı zararlar ölçüsünde haklarının verilmesi olmaktadır.

Ölümlü trafik kazalarının ardından tazminat davalarının açılması için gerekli koşullarda herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde kişinin ölüm halinin ortaya çıkması beklenirse bedensel zararlar konusunda daha incelikli bir şart listesi aranmaktadır.

Bunlarla ilgili olarak kişilerin yaşayabilecekleri bilgi eksiklerinin ilerleyen süreçlerde kendilerini daha zor durumda bırakabilecek hukuki kurallarla baş başa bırakmasına sebep olabiliyor. Bedensel zararlardan oluşan kusurların ve kayıpların önlenmesi için açılabilecek olan tazminat davalarında Yargıtay kararlarından hareket edilerek nasıl bir süreç izlenmesi gerektiği de belirlenmektedir. Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Nasıl Talep Edilir?

Türk Borçlar Kanunu’na göre kişilerin bedensel zarar yaşaması halinde talep edebileceği zararlar açık bir şekilde fiziksel bir zararın olmasına bağlanmıştır. Bedensel zararın tam olarak neyi ifade ettiği konusunda net bir tanımlama yapmamış olan Türk kanunları buna rağmen bedensel zararların neler olduğu ile ilgili hususlara da yer vermiştir.

Yargıtay kararlarına ve hukuk sistemi içindeki uygulamalarına bakıldığında bedensel zarar ifadesi kullanıldığı zaman bedensel zararın mutlaka maddi bir kayba sebep olduğuna dikkat edilmelidir. Trafik kazasının yaşanmasından önce elde ettiği gelirler kazadan sonra azalan ya da aynı gelirler için daha fazla çalışması gereken kişilerin bedensel zararlar kapsamında tazminat taleplerini mahkemeye iletmesi mümkün olabiliyor.

Türk Borçlar Kanunu’nda bedensel zararların meydana gelmesi halinde tazminat taleplerinde bulunulurken hangi konularda tazminat istenebileceği açık bir şekilde ifade edilmiştir. Buna göre öncelikle bedensel zarara uğrayan kişinin trafik kazasından sonra hastanede geçirdiği ve daha sonrasında da devam eden fizik tedavi gibi tedavi süreçleri bulunuyorsa bunların zararlarını tazmin etmek mümkün olabiliyor.

Bu süreçte kişinin çalışamamasından dolayı yaşamış olduğu maddi kayıpların da kazanç kaybı başlığı altında alınması söz konusudur. Bedensel zarar nedeniyle kişilerin kazadan sonraki iyileşmenin ardından çalışma faaliyetlerinde önceki kadar yüksek derecede bir çalışma gücüne sahip olmadan işine devam etmesi de mümkün olmayabiliyor.

Bu durumda yaşanılan kaybın ayrı bir hesaplamaya tabii tutularak kişiye tazminat adı altında verilmesi de mümkün olmaktadır. Yine aynı şekilde yaşanan kusurların ardından bir daha trafik kazasından önceki zamanda olduğu kadar verimli bir şekilde çalışamayacak olan kişilerin ekonomik geleceklerinin sarsıldığını gerekçe göstererek tazminat talebinde bulunması da mümkün olmaktadır.

Türk Borçlar Kanunu hangi hallerde bedensel zararların tazmini taleplerinin bulundurulmasını açık bir şekilde belirtmesine rağmen davaların açılması halinde hakim kararı oldukça önemli olmaktadır. Hakim tarafından tazminat miktarının belirlenmesinde kişilerin sahip olduğu özellikler ve yaşadıkları kusurların oranında bir tazminat ödemesi yapılmasına karar verilebilir.

Vücut bütünlüğü zarara uğramış kişiler için ayrıca manevi tazminat taleplerinin bulunması halinde kişiler para ile ödemeler de alabiliyorlar. Ancak bu tür tazminatlar vücut bütünlüğü zarar gören kişiden çok onun yakınları tarafından talep edilebilmektedir. Böyle durumlar daha çok kişinin ruhsal ve sinirsel sağlığının bozulduğu hallerde mümkün olmaktadır. Sadece trafik kazası sonrası ruhsal ve sinirsel açıdan sağlığı bozulmuş olan kişilerin değil aynı zamanda bu kişinin yakınlarının da aynı gerekçeyle tazminat talebinde bulunması mümkün olabiliyor. Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davasında Tedavi Giderleri Nasıl Belirlenir?

Trafik kazalarının gerçekleşmesinin ardından hukuki yollara başvurulduğu takdirde zararların karşılanmasına yönelik açılan davanın tarafları sadece kazaya karışmış olan kişilerle sınırlı kalmamaktadır. Buna ek olarak kişilerin bağlı olduğu sigorta şirketlerinin de davaya dahil olmaları söz konusu olabiliyor. Ayrıca sigortalı olarak bir işte çalışan kişilerin zararlarının karşılanmasında tedavi harcamaları ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yükümlülükleri doğrultusunda bir karar verilmesi gerekli olduğundan tedavi giderleri için ayrıca bir düzenleme yapılmıştır.

Trafik kazasının ardından vücut bütünlüğü zarara uğramış kişilerin tazminat talebinde bulunurken iki farklı başlık altında gerekçe sunarak tazminat taleplerini dile getirmesi söz konusu olabiliyor. Bunlardan ilki doğrudan kişinin trafik kazasının ardından gitmiş olduğu sağlık kuruluşunda yapmış olduğu harcamaların tümü olmaktadır. Bu harcamalar tedavi harcamaları kapsamına girdiği için tazminata dahil edilebiliyor.

Bir diğer tür olan iyileşme harcamaları ise çok daha geniş kapsamlı olarak talep edilebilen tazminat değerleri olmaktadır. Sağlık kuruluşunda tedavi görme esnasında kişinin kendisinin ya da yakınlarının yapmış olduğu her türden harcamanın iyileşme harcamaları olarak tazminatlara dahil edilmesi söz konusu olabiliyor. Trafik kazasının ardından sadece sağlık kuruluşunda değil aynı zamanda farklı noktalarda da tedaviye yönelik harcamaların yapılması halinde tüm bu zararların iyileşme harcamalarına dahil edilerek talep edilmesi söz konusu oluyor. | Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davasında Kazanç Kaybı Ne Anlama Gelir?

Trafik kazalarının yaşanmasının ardından hakkında en fazla bilgi eksikliği yaşanan konuların başında kazanç kaybı gelmektedir. Bir kişinin kazanç elde etmesini sağlayan çalıştığı süreler için hayatının bundan sonraki süreci için bir daha hiçbir zaman trafik kazasının öncesindeki sağlığına dönemeyeceği durumların olması halinde kazanç kaybı hali ortaya çıkmış oluyor. Kişinin çalışmasındaki düşüklükten ya da hiç çalışmamasından kaynaklanan bu kayıpların hesaplanmasında kişinin ilerde kazanabileceği olası gelirler hesaplanarak bir tazminat miktarı belirlenmektedir.

Kazanç kayıpları hakkında bilinmesi gereken en önemli detay güç kaybı tazminatlarına ilişkin oluyor. Güç kaybı tazminatı kişinin bedensel bütünlüğünde ciddi oranda tekrar o kişinin çalışmasına engel olacak kadar büyük bir ölçüde zarar ortaya çıkmamasına rağmen belirli oranda çalışmasına engel nitelik taşıyan durumların doğmasını ifade etmektedir. Bu kişiler trafik kazalarının öncesinde harcadıkları efordan daha fazla bir efor harcadığı takdirde ancak önceden üretebildikleri işi üretebilmekte ve kazançlarını sabit tutabilmektedirler. Bu durumların yaşanması halinde kişinin güç kaybı tazminatı adı altında tazminat talebinde bulunması mümkün oluyor.  Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davasında Geçici İş Göremezlik Nedir?

Güç kaybı tazminatlarına yakın bir kapsamda değerlendirilen bir başka hal çalışma gücünün azalması ile ilgili olmaktadır. Geçici iş göremezlik olarak da adlandırılan bu süreçte kişinin kalıcı bir sakatlığı bulunmamasına rağmen yaşadığı sorundan dolayı çalışamadığı zamanların karşılığının alınması sağlanıyor. Bu noktada trafik kazasında çalışma gücünün azaldığı tespit edilen kişilerin sadece hali hazırda sigortalı olarak çalışan kişiler olması da gerekmemektedir.

Ev hanımı niteliğine kanunlar önünde sahip olan kişilerin de geçici iş göremezlik tazminatını alması mümkün olmaktadır. Buna ek olarak öğrencilerin dahi trafik kazalarının ardından okula gidememesi ya da en basit günlük ihtiyaçlarını da belli bir süreyle karşılamayacak duruma gelmesi yine aynı tazminatların talep edilmesini haklı kılabilmektedir.

Geçici iş göremezlik durumlarında sürenin tam olarak hesaplaması yapılırken sağlık kuruluşlarındaki tedavi süreçleri esas alınarak bir süre belirlense de buna ek olarak bazı süreler de eklenmektedir. Tedavinin ardından süren iyileşme aşamalarının da yine aynı kapsamda tazminat taleplerine dahil edilmesi söz konusu olabiliyor. İyileşmenin hastanedeki tedavinin ardından evde bir süre dinlenme şeklinde sonlandırılacağı hallere bu zamanların da tazminat talep edilebilecek olan sürelere dahil edilmesi gerekmektedir.

Tazminat miktarının belirlenmesinde ise kişinin yapmakta zarara uğramış olduğu işinin özellikleri, sahip olduğu mesleği, iyileşmesi için gereken toplam süre gibi çok farklı etkenler dikkate alınarak bir değer belirlenir. Buna noktada uygulamada özellikle masa başı işler yapan kişiler için iyileşme sürelerinin daha kısa olacağı gibi bazı ön kabuller bulunmaktadır. Yine aynı şekilde ağır işlerde çalışanlar için farklı şartlar altında karar verilmesi sağlanır.  Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davasında Sürekli İş Göremezlik Nedir?

Geçici iş göremezlik hali yaşanılan kusurun belirli bir süre sonra ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Sürekli iş göremezlik ise trafik kazasının ardından yaşanan sorunun kalıcı olması anlamına geliyor. Ancak bu noktada iki farklı başlık altında sürekli iş göremezlik durumu değerlendirilmektedir.

Bunlardan ilki kısmi maluliyet olarak bilinen kişinin kazanç kaybı yaşamasına sebep olmayan bir durum yaşanmasına rağmen yaşadığı organ eksikliği ya da zayıflaması sonucu talep edebileceği bir miktar olmaktadır. Bu aynı zamanda güç kaybı olarak da adlandırılabiliyor. Sürekli maluliyet ise kişinin bundan sonraki hayatında beden gücünün tamamıyla yitirildiği olayları anlatmaktadır. Tazminat miktarı belirlenirken bu kişinin bakım giderleri de tazminata dahil edilir.  Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Nasıl Hesaplanır?

Uygulamada, sigortalının veya hak sahibinin bakiye ömürleri 1931 tarihli Fransız yaşam tablosundan yararlanılmakta ise de; Başkanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla adı verilen hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunun 2012/32 sayılı Genelgesiyle de ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır.

Bu durumda, Ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosunun bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınmalıdır. Somut olayda, sigortalının bakiye ömrünün bu şekilde belirlenmemesi tazminat hesabına etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Diğer taraftan, sigortalının kazanç kaybı miktarının 50 yaşına kadar davalı işyerinde çalışarak yer altı koşullarında elde edeceği gelirler ile 50-60 yaş arası asgari ücretle tam yıl çalışarak elde edeceği aktif dönem gelirlerinden oluşacağı ve 60 yaş sonrası kazanç kaybı yapılmayacağı yönündeki hesaplama yöntemi de isabetli bulunmuştur.

Bununla birlikte, tazminatların peşin olarak hesaplanması, oysa gelirlerin taksit taksit elde edilmesi, bu nedenle peşin belirlenen tazminattan her taksitte ödenen kısmın bakiyesinden Buna göre; önceki uygulamalardaki gibi %10 iskonto oranı yerine, enflasyon dışlanarak, değişen ekonomik koşullar ve reel faiz oranları da nazara alınıp, Sosyal Güvenlik Kurumu ilk peşin sermaye değeri hesaplamalarına paralel olarak %5 oranının uygulanması hakkaniyete uygun olacaktır.  Bedensel Zarar Nedeniyle Tazminat Davası

1.140 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp