Bilişim Suçları Avukatları Ankara | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Bilişim Suçları Avukatları ve Danışma Konuları

Bilişim Suçları Avukatları ve Danışma Konuları Nelerdir? Teknolojinin giderek arttığı ve çok yaygınlaştığı günümüzde işlenen suçlarında bu ortama kaydığı görülmektedir.

Bilişim teknolojilerinin kullanılması ile işlenen suçlar konusundaki kanunlar ve düzenlemeler bu kapsamda yapılmaktadır. Bilişim suçları aynı zamanda siber suçlar olarak da anılmaktadır.

Bu suçların düzenlendiği kanunlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu içerisinde bulunan 10. Madde altında düzenlenmiştir. | Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Bilişim Suçları Nedir? – Avukat ve Danışma Konuları Nelerdir?

Bu maddede ayrı bir başlık olarak düzenlenen bilişim suçları günümüzün teknolojileri göz önüne alınarak detaylı bir şekilde yapılmıştır. İşlenen suçların çeşitleri ve nitelikleri konusunda kanunda açıklamalar yer almaktadır.

Bilişim suçları denildiğinde ilk akla gelen ve Türk Ceza Kanunun 243. Maddesinde yer bulan bilişim sistemlerine girme suçu olmaktadır.

Türk Ceza Kanunun ilgili maddesinde bilişim sisteminin tamamına veya bir kısmına hukuka aykırı bir şekilde giren ve orada kalan kişiler için 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilmektedir.

Bilişim sistemlerine hukuka aykırı şekilde girilmesine örnek vermek gerekir ise, sosyal medya hesabına veya mail adresine şifresini çeşitli yazılımlar kullanarak kırılması ve bu şekilde giriş yapılması olmaktadır.

Bu suçun işlenmiş olması için hesabın şifresinin kırılması ile hesaba girilmesi yeterli olmaktadır. Hesaba girildikten sonra bir zarar verilmesi durumu aranmamaktadır.

Kanunda işlenen bu suça birkaç nitelik daha eklenmiştir. Hukuka aykırı şekilde girilen bilişim sisteminin sistem paralı bir sistem olması. | Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Belirli bir ücret karşılığında üyelik yapılarak girilecek bu sistemlere hukuka aykırı girildiğinde ceza yarı oranında artmaktadır. Diğer bir nitelik ise girilen sistemdeki verilerin değiştirilmesi veya yok edilmesi olmaktadır.

Hukuka aykırı şekilde girilen sistem içerisindeki verilerin değiştirilmesi veya yok edilmesi durumunda 6 ay ile 2 yıla kadar hapis cezası verilebilmektedir.

Bilişim sistemlerine hukuka aykırı bir şekilde girilmesi yanında bu sistemlerin engellemesi, bozulması verilerinin yok edilmesi ile değiştirilmesi de suç olarak belirtilmektedir. Bu suçun işlenmesi ve cezanın uygulanması konusunda suçun niteliği ve ağırlığına göre değişmektedir.

Kanunda bilişim sistemine erişimin engellenmesi veya sistemdeki verilerin bozulması durumunda 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilebilmektedir. Bir internet sitesinin hukuka aykırı bir şekilde erişimini engellemek ve sisteme ait verilerin bozulmasını sağlamak durumunda 6 ay ile 3 yıl arasında ceza verilebilmektedir.

Bu sistemin bir bankaya ve kredi kurumuna ait olması durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılmaktadır. Banka kartlarının veya kredi kartlarının izinsiz bir şekilde kullanımı konusu da bilişim suçları kapsamında görülmekte ve bu kanunlar içerisinde değerlendirilmektedir. Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Banka kartının veya kredi kartının hukuka aykırı bir şekilde kullanılması durumunda kanunlarda 3 yıl ile 6 yıl arasında bir ceza verilmesi belirtilmektedir. Kredi kartının veya banka kartının sahte olarak düzenlenmesi durumunda bu ceza artırılmaktadır.

Kanunlarda belirtilen bilişim suçları sadece bunlar ile sınırlı değildir. Yasalar düzenlenirken bir suça bilişim kaynaklarının ve teknolojilerinin eklenmesi ve bunlar üzerinden yapılması durumunda da nitelikli hal olarak düzenlemiştir.

Bu şekilde bakıldığında internet ortamının kullanılması ile dolandırıcılık yapılması durumunda dolandırıcılık cezasına internet ortamının kullanılması ile ceza artırımı yapılabilmektedir. Bilişim Suçları konusu içinde yer alır. Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Bilişim Suçları İnternet Üzerinden Tehdit ve Hakaret Suçları Hakkında Avukat ve Danışma

Günümüzde internet kullanımının artması ve sosyal medya gibi uygulamaların yaygınlaşması ile insanlar arasındaki iletişimin bir bölümü buraya kalmıştır.

Bu iletişim içerisinde de kişilik haklarına bir saldırı olması durumunda yasalardan yararlanmak mümkün olabilmektedir. Bilişim suçları hukukun konusu olması ile bu alanda yapılan suçlarında cezaya tabi olması mümkün olabilmektedir.

Kanunlarımızda Tehdit suçu Türk Ceza Kanunun 106 ve 107’inci maddelerinde belirtilmekte ve düzenlenmektedir. Ayrıca hakaret suçu ise yine Türk Ceza Kanununda bulunan 125 ve 131’inci maddelerde belirtilmekte ve düzenlenmektedir.

Bu maddeler içerisinde özel olarak bilişim sistemlerini konu alan bir bölüm veya başlık bulunmamaktadır. Yasalarımızda tehdit suçunun işlenmesi konusunda bir şahsın kendisi veya yakınlarının vücut bütünlüğü ve cinsel dokunulmazlığı konusunda zarara uğratabileceğini beyan ederek harekete geçmesi gerekmektedir.

Kanun böyle bir suçun işlenmesi durumunda 6 ay ile 2 yıl arasında bir ceza verilebileceğini belirtmiştir. İşlenen tehdit suçunun internet ortamı üzerinden işlenmesi durumunda da cezanın aynı şekilde uygulanması mümkün olmaktadır. Bu durumda sosyal medya uygulamaları veya mail göndererek tehdit edilmesi de aynı şekilde işleme tabi olmaktadır. | Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Bu durumlarda da yapılacak tehditler için kanunda belirtilen 6 ay ile 2 yıl arasındaki cezalar geçerli olacaktır. Tehdit suçundan farklı olarak hakaret suçunda, bir kişinin şeref ve haysiyeti ile onurunu rencide edici bir saldırıda bulunulması durumda işlenmiş olmaktadır.

Böyle bir durumda hakaret suçunu işleyen kişi hakaret suçunun ağırlığı oranında 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası alabilmektedir.

Yasalarda hakaret suçunun internet ortamından işlenmesine özel bir nitelik getirmemiştir. Tehdit suçunda olduğu gibi hakaret suçunun da internet ortamında işlenmesi durumunda kanunda belirtilen cezaların aynıları verilebilmektedir.

İnternet üzerinden bir tehdit veya hakarete maruz kalan kişinin ilk önce bir suç duyurusunda bulunması gerekmektedir. Yapılacak suç duyurusu ilgili Cumhuriyet Savcılığına yapılabileceği gibi polis merkezine de yapılabilmektedir. | Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Hakarete uğrayan kişinin bu durumu belirtmesi ve kanıtlaması için ilgili sosyal medya platformunun şifresini savcılık ile paylaşmalıdır.

Sosyal medya ve diğer mesajlaşma uygulamalarının içeriklerine kişisel hakların korunması prensibi nedeni ile uygulama sahiplerinin giriş engeli bulunmaktadır.

Bu durumda iddianın ispatı için kişinin şifresini paylaşması önemlidir. Verilen şifre ile bilirkişi sosyal medya veya tehdit ile hakaret durumunu incelemekte ve böyle bir durumun söz konusu olması durumunda faili yakalamaktadır.

Failin tespit edilmesi bu konudaki en büyük zorluk olmaktadır. Failin tespiti ile kanun önüne çıkartılması ve kanunda belirtilen cezaların uygulaması mümkün olmaktadır.

Günümüzde gelişen internet ve sosyal medya mecraları tehdit ve hakaret suçlarının çok daha fazla bu alanda işlendiğini gösterir olmaktadır. bir caydırma gerekliliği konusunda burada işlenen suçlara ceza artırımı getirilmesi ile bu durumun önüne geçilebilecektir. | Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Bilişim Suçları Whatsapp Üzerinden Hakaret Sucu ve Cezası Avukat ve Danışma

Akıllı telefonların mesajlaşmak ve sesli veya görüntülü konuşmak için kullanılan bu uygulaması birçok insanın birbiri ile iletişime geçtiği bir uygulama olmaktadır. Bu uygulama üzerinden de tehdit ve hakaret suçları işlenebilmektedir.

Böyle bir durumda yasalarımızda Türk Ceza Kanunun kapsamı içerisinde bir değerlendirme yapılmaktadır. Bu kanunda hakaret ve tehdit konusundaki delil sunulması konusunda yazılı, görsel ve sesli cihazların kullanılabilmesi mümkün olabilmektedir.

Bu geniş bir kapsam olduğu için telefonlarda bulunan bu uygulamada bu konuda bir delil olabilmektedir. Hakaret konusunda Türk Ceza Kanunda belirtilen ceza 3 ay ile 2 yıl arasında olmaktadır. Bu uygulama ile yapılan hakaret için de geçerli olmaktadır.

Whatsapp üzerinden bir hakarete maruz kalan kişinin bunun cezalandırılması konusunda bir şikayette bulunması gerekmektedir.

İşlenen hakaret suçunun mağduru olan kişi kendisine yapılan hakaretin uygulama ile kendisine ulaştığı tarihten itibaren altı ay içerisinde şikayette bulunmalıdır.

Bu şikayet polis merkezlerine veya cumhuriyet Savcılıklarına yapılabilmektedir. Bu şikayetlerdeki asıl deliller bu uygulama ile gönderilen mesajlar olmaktadır.

Savcılığa ve polis merkezine kendisine hakaret içerikli mesajların geldiğini yazılı veya sözlü olarak bildirmesi ile dava süreci başlamış olmaktadır.

Savcılığa veya polis merkezine giden kişi bu uygulama ile gelen mesajların kayıt altına alınması ve tutanak tutulmasını isteyebilmektedir.

Bu tarz bir durumda soruşturmanın yürütülmesinde savcıların uygulamadan çok uygulama ile gönderilen mesajlar ile ilgilenmektedirler. Bu mesajların içeriği ve bu içerikte bahsedilen hakaretin olup olmadığı ile ilgilenilmektedir.

Bazı durumlarda ise savcılar Whatsapp mesajlarının önemsenmediği ve savcıların bunların mesajlarını delil olarak kabul etmediği de görülmektedir.

Bu uygulama telefon numarası ile teyit edilerek kullanılan bir uygulama olması nedeni ile gönderilen mesajların SMS mesajlarından pek bir farkı bulunmamaktadır.

Bu durumda hakaret için bu uygulamanın dikkate alınması gerekliliği daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bilişim Suçları Avukatları Ankara

Bilişim Suçları Avukatları ve Danışma Konuları | Sıkça Sorulan Sorular

DOLANDIRICILIK SUÇU – TEKERRÜR NEDENİYLE KOŞULLU SALIVERME SÜRESİNE EKLENECEK MİKTARI ETKİLEYEBİLECEĞİ.

Bankanın mevduat kabul etmek, kredi vermek, çek ve diğer kambiyo senetlerinin iştirası (alım satımı), kredi kartları, banka kartları ve seyahat çekleri gibi ödeme vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin yürütülmesi şeklindeki 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 4.maddesinde sayılan hangi olağan faaliyetlerinden yararlanıldığına veya bankanın olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş olduğu dekont,

Teminat mektubu, basılı evrak, kimlik belgesi, giriş kartı, banka cüzdanı, çek, kredi kartı gibi ilgili bankada etkin işlevi bulunan hangi maddi varlıklarının suçta araç olarak kullanıldığı ve bu suretle haksız çıkarın elde edildiği, bir başka deyişle  bankanın ne şekilde, hangi mal ve hizmet ile fonksiyonlarının araç olarak kullanıldığı,

Bankanın rolünün ne olduğu ile, “bankanın veya bilişim sisteminin” ne şekilde araç olarak kullanılıp nitelikli dolandırıcılık eyleminin gerçekleştirildiğinin ve kredinin kimin adına ne şekilde alındığı, bununla ilgili bir sözleşmenin düzenlenip düzenlenmediği, bununla ilgili işlemlerde herhangi bir usulsüzlük bulunup bulunmadığı ile varsa ne şekilde gerçekleştirildiğinin belirlenmesinden sonra, kredi alma eylemlerinde hileli hareketlerle gerçekleştirilen bir usulsüzlük bulunduğunun tespiti halinde eylemin 5237 sayılı TCK.nın 158/1-j bendinde düzenlenen haksız kredinin temini amacıyla dolandırıcılık;

Kredi alma işleminde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığının tespiti ve bankanın sadece ödeme aracı olarak kullanıldığının ve bilişim sisteminin sanıklar tarafından hile unsuru olarak kullanılmadığının kabulü halinde ise sanıkların eylemlerinin uzlaşmaya tabi 5237 Sayılı TCK.nın 157/1.maddesinde yazılı “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair mahkemenin ulaştığı sonuç ile bunu destekleyen hukuka ve dosya kapsamına uygun,

Delillerle sonuç arasındaki mantıksal ve hukuksal bağı kurularak gösterilip açıklanmadan yeterli gerekçeden yoksun, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle Anayasa’nın 141, 5271 sayılı CMK.nın 34/1. ve 230.maddelerine aykırı davranılması.

BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI SURETİYLE HIRSIZLIK SUÇU

Sanığın müştekiye ait Vakıflar Bankası Denizli Merkez Şubesi nezdinde bulunan hesabındaki parasının internet şifresi kırılarak, Elektronik Fon Transferi yoluyla sanık adına açılı bulunan …. Şubesindeki hesaba havale edildiği.

Havale edilen bu tutarın aynı gün sanık tarafından gişeden çekildiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesinde öngörülen “bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık” suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi.

BİLİŞİM SİSTEMLERİ BANKA VEYA KREDİ KURUMLARININ ARAÇ OLARAK KULLANILMASI VE DOLANDIRICILIK SUÇU.

Sanığın facebook sosyal paylaşım sitesinde FIAT 2011 model araç satışı ilanı koyması üzerine şikayetçinin internet üzerinden ilanı görerek sanık ile tanışıp yüz yüzüze görüştükten sonra elden 2.500 TL peşin verdiği.

…. plakalı motosikletini de araç peşinatı sayılarak İ. K. isimli kişiye noter huzurunda satmasına rağmen sanığın ilanda belirtilen aracı şikayetçiye teslim etmediğinden sanık hakkında Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında, ilk derece mahkemesince sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK BİLİŞİM SİSTEMLERİ BANKA VEYA KREDİ KURUMLARININ ARAÇ OLARAK KULLANILMASI SURETİYLE DOLANDIRICILIK SUÇLARI.

SANIKLARIN DAHA ÖNCE MAHKUM OLDUKLARI RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK EYLEMİ İLE İLGİLİ SUÇ TARİHİNDEN SONRA FAKAT HAKKINDA HUKUKİ KESİNTİYİ OLUŞTURACAK İDDİANAME TARİHİNDEN ÖNCE BU DAVAYA KONU SAHTE ÇEKLERİ VERMESİNİN KÜL HALİNDE ZİNCİRLEME ŞEKİLDE RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNU OLUŞTURACAĞI.

ÖZET: Tüm çeklerin sanık hakkında Mersin 3.Ağır Ceza Mahkemesinin yargılamasına konu 06/06/2012 tarihli iddianameden önce müşteki O.’a verildiği, 16.850 TL bedelli sahte çekin müşteki O.’a para karşılığı verilmesi ile dolandırıcılık suçunun oluştuğu,

Sonraki çeklerin ise önce doğan borca ilişkin olduğunun tarafların beyanları ile sabit olduğu, önceden doğan borç için sahte çek verilmesi eyleminde haksız menfaatin daha önceden elde edilmiş olması nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı, ancak bu davaya konu çeklerin de sahte olması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçunun oluşacağı,

Sanıkların daha önce mahkum oldukları resmi belgede sahtecilik eylemi ile ilgili suç tarihinden sonra fakat hakkında hukuki kesintiyi oluşturacak iddianame tarihinden önce bu davaya konu sahte çekleri vermesinin kül halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı,

3.Ağır Ceza Mahkemesinin sanığın TCK’nın 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararının kesinleşmiş olması nedeniyle mükerrer mahkumiyetin önlenmesi bakımından iş bu dava dosyasında TCK’nın 204/1, 43/1, 62 maddeleri uyarınca verilen netice 2 yıl 1 ay hapis cezasının infazı sırasında daha önce verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının mahsubuna karar verilmiş olduğu, bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Bilişim Suçları Avukatları Ankara

1.288 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp