Ceza Hukuku Davaları Nedir? Ceza Hukuku’nun ilgi alanına giren davaları açma yetkisi, Cumhuriyet savcılarına aittir. Usul hukuku ilgi alanına dahil olan davalarda savcılığa şikayette bulunulmaz.
Boşanma davası açmak için kişiler savcılığa gidemezler. Bu konu tamamen farklıdır. Ceza davaları için vatandaş savcılığa suç duyurusunda bulunur, akabinde savcılık kovuşturma ve soruşturma başlatır. Hukuk davaları için, Cumhuriyet savcısına gidilmez.
Konu ile alakalı olan kişinin yani mağdur kişinin durumu bildirmesine şikayet adı verilirken, konudan bağımsız olan bir şahısın konu ile alakalı şikayette bulunmasına suç duyurusu adı verilir.
Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, Ceza Hukuku Davaları ile ilgili süreçler, soruşturma ve kovuşturma olarak ilerler.
Ceza Hukuku Şikayet Süreci
Ceza Hukuku’nu ilgilendiren suçlara dair olan şikayetin nasıl yapıldığının bir önemi yoktur ancak elbette suç duyurusunun yazılı olarak yapılıyor olması daha iyidir.
Mevzu bahis olan şikayet için Cumhuriyet savcısına ya da ilgili Cumhuriyet savcısı makamlarına başvurulmalıdır. Ceza Hukuku davası için yapılan şikayette, suçun ne olduğu ve eğer biliniyorsa;
- Faillerin kimlikleri,
- Suçun işlenmiş olduğu alan, bölge,
- Suçun ne zaman işlenmiş olduğu,
- Görgü tanıkları, deliller, izler
Gibi bilgiler açıklanmalıdır.
Ceza hukukunda, kişi şikayetçi olmaktan vazgeçmiş olsa dahi, dava kamu davasına dönüşmüştür.
Ceza hukuku dava zaman aşımı, olayın olması ve mağdur kişinin olayı öğrenmesi akabinde 6 aydır.
Ceza hukuk davaları, kanunlarda suç olarak tanımlanan eylemler nedeniyle açılan davalardır. Suç teşkil eden bu eylemler, toplumsal düzen, bireylerin hakları ve kamu haklarının ihlal edilmesi, ceza hukukunun devredilmesiyle başarısızlık hakkında yaptırımlar uygulanır.
Ceza davaları, suçun türü ve ağırlığına göre farklı kategorilere göre belirlenir. İşte ceza hukuku davalarının sıradaki türleri :
- Şahsa Karşı İşlenen Suçlara İlişkin Davalar
Bu tür davalar, fiziksel veya ruhsal bütünlüğünü bozan eylemlerden oluşur.
Kasten öldürme (TCK m.81)
Kasten yaralama (TCK m.86)
Taksirle öldürme veya yaralama (örneğin trafik kazaları)
Tehdit (TCK m.106)
Hakaret (TCK m.125)
Cinsel saldırı ve istismar (TCK m.102-103)
Bu suçlar, kişilerin temel hak ve özgürlüklerine yönelik ciddi ihlalleri kapsar ve genellikle ağır cezai yaptırımlara tabidir.
- Malvarlığı Karşı İşlenen Suçlara İlişkin Davalar
Bu suçlar, bir kişinin malvarlığı veya telif haklarına yönelik ihlalleri içerir.
Hırsızlık (TCK m.141)
Yağma (TCK m.148)
Dolandırıcılık (TCK m.157)
Mala zarar verme (TCK m.151)
Zimmet ve güveni boşa çıkarma (TCK m.247, 155)
Malvarlığına karşı işlenen suçlar, bireysel menfaatleri koruma amacı taşır ve mağduriyetin zararını tazmin etme yükümlülüğü de getirir.
- Kamu Düzenine Karşı İşlenen Suçlara İlişkin Davalar
Bu tür davalar, kamu düzeni ve toplumsal barışın bozan eylemleriyle ilgilidir.
Görevli memura direnme (TCK m.265)
Resmi belgede sahtecilik (TCK m.204)
Suç kurumu kurma ve yönetme (TCK m.220)
Uyuşturucu ticaret ve kullanımı (TCK m.188)
Asayişi bozma ve kamuya açık alanlarda taşkınlık
Bu suçlar, toplumsal barışı ve kamu otoritesini tehdit eden hem cezai hem de idari yaptırımlarla karşılaşmaktadır.
- Ekonomik ve Finansal Suçlara İlişkin Davalar
Ekonomik düzene zarar veren eylemler, bu suçun etkisi incelenir.
Vergi kaçakçılığı
Paragraf düzenlemesi
Kaçakçılık (Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu)
Banka Dolandırıcılığı
Rüşvet ve yolsuzluk (TCK m.252)
Bu tür davalarda genellikle mali yaptırımlar uygulanırken, suçun gerçekleştiğine göre hapis cezaları da söz konusu olabilir.
- Aile Düzenine ve Çocuklara Karşı İşlenen Suçlar
Bu kategori, aile birliğine ve insanların haklarına yönelik ihlalleri içermektedir.
Aile İçi
Çocuk istismarı
Çocuk kaçırma ve alay etme
Öğrencilerin çalıştırılması ve eğitim hakkından yoksun bırakılması
Nafaka borcunu ihlal
Bu tür suçlar, ailenin harcanmasını sağlamak ve çocukların korunması amacıyla ceza hukuku kapsamında muhafaza edilir.
- Trafik ve Taksirle İşlenen Suçlara İlişkin Davalar
Bu suçlar, genellikle ihmal ya da dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.
Trafik kazası sonucu ölüm veya yaralanmaya sebep olma
Alkollü araç kullanımı
Trafik kazası tehlikesi atma (TCK m.179)
İş kazaları nedeniyle taksirle yaralama veya ölüm
Bu suçlar, dikkatsizliğin önlenmesi ve kamusal düzenin korunması önem taşır.
- Çevre ve Toplum Sağlığına Karşı İşlenen Suçlara İlişkin Davalar
Bu tür suçlar, çevreyi korumak ve halkın güvenliklerini tehdit eden eylemlerin önlenmesi amacıyla düzenlenmiştir.
Çevreyi kirletme (TCK m.181)
Attıklarının izinsiz yayılması
Sağlığa zararlı gıda üretimi ve satışı
Zehirli kimyasalların yasadışı kullanımı
Bu suçlar, çevre koruma politikaları ve kamu politikaları koruyucu düzenlemelerle yaptırıma tabidir.
- Bilişim Suçlarına İlişkin Davalar
Bilişim suçları, teknoloji ve dijital araçlarla işlenen suçlar kapsamında ele alınır.
Bilişim sistemine girme ve verileri bozma (TCK m.243-244)
Kimlik ve kişisel veri hırsızlığı
Siber dolandırıcılık
Çevrimiçi tehdit ve şantaj
Bu suçlar, özellikle dijitalin haklarının korunması açısından önemlidir ve teknolojiyle birlikte ceza hukukunun kapsamı sürekli genişlemektedir.
CMK’daki Tanımlar
Ceza Mahkemesi Kanunu’nun uygulanmasındaki tanımlar 2.maddede belirtilmiştir. Buna göre:
Şüpheli: Soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi,
Sanık: Kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişiyi,
Müdafi: Şüpheli veya sanığın ceza mahkemesinde savunmasını yapan avukatı,
Vekil: Katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişiyi ceza muhakemesinde temsil eden avukatı,
Soruşturma: Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi,
Kovuşturma: İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi,
İfade alma: Şüphelinin kolluk görevlileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesini,
Sorgu: Şüpheli veya sanığın hakim veya mahkeme tarafından soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesini,
Malen sorumlu: Yargılama konusu işin hükme bağlanması ve bunun kesinleşmesinden sonra, maddi ve mali sorumluluk taşıyarak hükmün sonuçlarından etkilenecek veya bunlara katlanacak kişiyi. (Ceza Hukuku Davaları)
Ceza Hukuku Davaları – İstinaf Kararları
CEZA HUKUKU – BASİT KASTEN YARALAMA SUÇU. SANIĞIN ÜZERİNE ATILI BASİT KASTEN YARALAMA SUÇUNUN TAKİBİ ŞİKAYETE BAĞLI SUÇLARDAN OLDUĞU.
MAĞDURUN DURUŞMADAKİ BEYANINDA SANIK HAKKINDA ŞİKAYETÇİ OLMADIĞINI BİLDİRMESİ VE ŞİKAYETTEN VAZGEÇMEDEN VAZGEÇMENİN MÜMKÜN OLMADIĞI.
SANIK HAKKINDA AÇILAN KAMU DAVASININ ŞİKAYET YOKLUĞU NEDENİ İLE KARAR VERİLMESİNDE ZORUNLULUK BULUNDUĞU
ÖZET: Sanığın üzerine atılı basit kasten yaralama suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olması, mağdurun 07/09/2016 tarihli duruşmadaki beyanında sanık hakkında şikayetçi olmadığını bildirmesi ve şikayetten vazgeçmeden vazgeçmenin mümkün olmaması karşısında,
… tarihli celsedeki şikayetçi olduğuna dair beyanlarının da sonuca etkili olmadığı gözetilerek sanık hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeni ile TCK’nun 73. ve CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunduğu nazara alınmaksızın, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Makalede Ceza Hukuku Davaları konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Ceza Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Ceza Hukuku Davaları | Sıkça Sorulan Sorular
CEZA HUKUKU – DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ ETMEME – SANIK HAKKINDA DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ ETMEMEK SURETİYLE VERGİ USUL KANUNUNA AYKIRILIK SUÇUNDAN KAMU DAVASI AÇILMIŞ İSE DE ATILI SUÇUN UNSURLARI OLUŞMADIĞI.
ÖZET: Sanığa atılı defter ve belgeleri ibraz etmemek suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aykırılık suçunun unsurları oluşmadığından, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine ilişkin Konya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2016 tarih, 2016/575 Esas, 2016/746 Karar sayılı hükmünün 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına.
Her ne kadar sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suretiyle Vergi Usul Kanununa aykırılık suçundan kamu davası açılmış ise de, atılı suçun unsurları oluşmadığından CMK’nın 223/2-a. maddesi uyarınca beraatine, ilişkin hüküm kurulmuştur.
CEZA HUKUKU- TEFECİLİK YAPMAK SUÇU – HUKUKA AYKIRI YÖNTEMLE ELDE EDİLEN DELİLİN HÜKME ESAS ALINMAMASI HÜKMÜN MEVCUT DİĞER DELİLLERE DAYANMASI GEREKTİĞİ.
ÖZET: Müşteki M.’un, sanığın, işyerine oğlu ile giderek, aralarında geçen konuşmaları kaydetmesi ve bu kaydın mahkemece mahkumiyete esas delil olarak kabul edilmesinde,
Borç ilişkisi ile ilgili konuşmaların, özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte bulunmadığı kabul edilebilir ise de, dosyada mevcut bilirkişi raporu ve alınan beyanlara göre; müşteki M. müştekinin oğlu ve sanık arasında gerçekleşen iletişimin, başkaları tarafından ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek aleni olmayan “söyleşi” nitelinde olması, işlenmekte olan ve ani gelişen bir suç (örneğin; cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bulunmadığı halde,
Kaybolma olasılığı bulunan mevcut delilin muhafazasını sağlamak amacıyla da hareket edilmemesi karşısın da, hukuka aykırı yöntemle elde edilen bu delilin hükme esas alınmaması, 5271 sayılı kanunun ilgili maddesine aykırı olarak hükmün mevcut diğer delillere dayanması gerekirken, hükme esas alınması, nedeniyle hükmün bozulmasına, dosyanın yeniden incelenmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KAMU GÖREVLİSİNE HAKARET VE GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇLARI – SUÇLARIN UZLAŞMA KAPSAMINA ALINDIĞI – UZLAŞTIRMA İŞLEMLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ İÇİN DOSYASININ UZLAŞTIRMA BÜROSUNA TEVDİİ EDİLMESİ.
ÖZET: 6763 sayılı Kanun İle ile değişik 5271 sayılı kanunun ilgili maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun Kamu Görevlisine Hakaret ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme suçlarının uzlaşma kapsamına alınması ve 6763 sayılı Kanunun ile değişik 5271 sayılı kanunun ilgili maddesi uyarınca,
“Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde kovuşturma dosyası uzlaştırma işlemlerinin ilgili maddede belirtilen esas ve usule göre, yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir” şeklindeki düzenleme ile,
5237 sayılı kanunun ilgili maddesindeki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü karşısında yasaya aykırı, hükmün bozulmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.