Cinsel istismarın şikayet edilmesi için kanunda belirlenen şekilde, çocuğun bedenine fiziksel temasta bulunması davranışının ortaya çıkması gerekmektedir.
Bu suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103. Maddesinde düzenlenmiştir. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bölümünde, mağdur olan çocuk suçun en önemli unsuru olarak görülmektedir. Kanuna göre çocuk henüz 18 yaşının altında olan kişidir.
Cinsel İstismar Suçlarının Üç Ayrı Kategorisi
Çocuğun cinsel istismarı suçu en önemli unsur olarak kabul edilen çocuğun üç farklı kategoride değerlendirilmesi ile ele alınmaktadır. Bu kategoriler;
- 15 yaşını tamamlamamış olan kişilerin istismar edilmesi,
- 15 yaşını tamamlamış olmasına rağmen, kendisine yapılmış davranışı algılama yeteneği bulunmayan çocukların istismar edilmesi,
- 15 ile 18 yaş aralığında bulunan kişilerin, tehdit ve hile gibi nedenlerle istismar edilmesi olarak sıralanabilir.
Çocukların Basit Cinsel İstismarı Suçu
Basit cinsel istismarı suçunun temel şekli, çocuğun bedeni üzerinde gerçekleştirilmiştir ve amaç arzuların tatmin edilmesidir. Bununla birlikte durum cinsel ilişki düzeyine kadar varmayabilir fakat ortada cinsel davranışların sergilenmesi durumu söz konusudur.
Basit cinsel istismar suçunun oluşması için sergilenen hareketlerin objektif şekilde şehvi olark değerlendirilmesi gerekmektedir. Şehvi arzularının tatmin olup olmadığının bir önemi yoktur.
Cinsel İstismar Suçunun Cezası Nedir?
Çocuğun cinsel istismarı suçu cezası cinsel yönden istismarda bulunan kişinin 8 ile 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasıdır. Eğer sarkıntılık sureti ile cinsel istismar söz konusu ise, söz konusu ceza 3 yıldan 8 yıla kadar değişiklik göstermektedir.
Eğer mağdur olan kişi 12 yaşını henüz tamamlamamışsa, ceza miktarı artar. Cezalar basit cinsel istismarlarda 10 yıldan, sarkıntılık sureti ile yapılan istismarlarda ise 5 yıldan az olamaz.
Cinsel İstismar Suçunu Daha Fazla Ceza Gerektiren Haller
Çocuğun cinsel istismarı suçu şikayet edildiğinde, suçu daha fazla ceza gerektiren haller bulunur. Bu haller arasında;
- Suçun birden fazla kişi ile işlenmesi,
- Suçun insanların birlikte yaşadığı yerden faydalanılarak işlenmesi,
- Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak işlenmesi,
- Gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi yer alır.
Türk Ceza Kanunu’n 105. maddesindeki düzenlemede istismara uğrayan kişinin yaşına bakılmaksızın bedensel temas olmadan, sözlü tacizlerde bulunup laf atmak suretiyle mağdur kişiyi rahatsız eden cinsel davranışlar da cinsel taciz suçu kapsamında değerlendirilir.
Ancak bu başka bir yazının konusu. Çocukların Basit Cinsel İstismarı Suçunun Unsurları hakkında genel bilgi verecek olursak.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Nedir?
Çocuğun cinsel istismarı suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’n 103. maddesinde “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı” suçlar başlığı altında düzenlenmiş bir suçtur.
Kanunda düzenlenmiş olan yaştaki çocukların vücutlarına fiziksel dokunuşlar ve yakınlıkla cinsel tavırlar sergilenmesi ile oluşur çocuğun cinsel istismarı suçu.
Çocuğa cinsel istismar suçunun doğmasında en temel unsur istismara maruz kalanın çocuk olmasıdır ki kanunda çocuğun tanımı “henüz 18 yaşını doldurmamış kişi” şeklindedir
Tek başlık altında incelenen çocukların cinsel istismar suçu kapsamında çocuk üç ayrı yaş aralığında ele alınır:
•Henüz 15 yaşını henüz doldurmamış çocukların cinsel istismarı.
•15 yaşını doldurmasına rağmen maruz kaldığı davranışların kanunda karşılığını ve doğurduğu sonuçları anlayacak düzeye ulaşmamış olan çocukların cinsel istismarı.
•Son olarak da 15-18 yaş aralığındaki çocuklara zorla, korkutarak ya da kandırma yoluyla cinsel istismarda bulunma.
Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçunun Temel Şekli
Basit cinsel istismar suçunda temel nokta istismarın cinsel ilişki düzeyinde olmamasıdır. Çocuğun bedeni üzerinden gerçekleştirilen cinsel duygular taşıyan tavır ve davranışların yapılmış olması bu suçun doğması için yeterlidir. Çocuğu istismar edenin cinsel duygularını tatmin edip etmemiş olmasının bir önemi yoktur.
Sarkıntılık Suretiyle Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçu
Sarkıntılık ederek çocuğu cinsel istismarda bulunma suçu, çocukları istismar edilmesiyle oluşan suçlardan en hafif şekilde ceza verilen şeklidir. Sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunda da temel nokta çocuğa bedensel bir temasın bulunmasıdır. Çocuğun bedenine dokunulmadan işlenen suçlar çocuğu istismar suçu kapsamında değil çocuğa cinsel taciz suçu olarak adlandırılır.
Çocuğa karşı geçici, daha yüzeysel fiiller sarkıntılık kapsamında değerlendirilir. Çocuğa cinsel anlam taşır şekilde dokunmak, yine aynı duygularla öpmek sarkıntılık olarak değerlendirilir ve çocuğa istismar suçu olarak cezalandırılır.
Sarkıntılık suretiyle çocuğu cinsel istismarda ani ve kısa bir anı kapsayan bir istismar söz konusudur. Fail burada istismarı sürekli hale getirmesi söz konusu değildir. Ancak basit cinsel istismarda durum aynı değildir. Çocuk bu istismar şeklinde sürekli istismar edilip kullanılması, istismarın devalılığı durumu vardır.
Özellikle belirtmek gerekir ki; 15 yaşını tamamlamamış çocuklar açısından mağdurun fiile rıza göstermesinin hiçbir önemi yoktur. Çünkü, TCK md.103 “15 yaşını bitirmiş olup da 18 yaşını tamamlamamış” olan çocuklara karşı rızalarıyla işlenen cinsel davranışları cinsel istismar suçu kapsamına almamış ve bu kategorideki çocukların rızalarına önem vermişken, “15 yaşını tamamlamamış” çocuklara karşı yapılan her türlü cinsel davranışı rızaları olsa bile çocukların cinsel istismarı suçu kapsamına almıştır.
Çocuğun rızası hukuken üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmadığından hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilemez. Bu nedenle, 15 yaşını tamamlamamış çocukların cinsel istismara rıza göstermesi, yani fiili kendi isteğiyle yaptığını kabul etmesi failin cezalandırılmasını engellemez.
Çocukların Basit Cinsel İstismarı Suçunun Cezası – Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Şikayet
Çocuğun basit cinsel istismarı suçunun cezası şu şekildedir:
- Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK md.103/1-birinci cümle).
- Sarkıntılık suretiyle, yani cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK md.103/1-ikinci cümle).
- Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, basit cinsel istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamaz (TCK md.103/1-üçüncü cümle).
- Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır (TCK md.103/1-ikinci cümle).
Basit cinsel istismar suçunun daha fazla ceza gerektiren nitelikli halleri şunlardır (TCK md.103/3):
- Birden fazla kişi tarafından birlikte (TCK md.103/3-a),
- İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle (TCK md.103/3-b),
- Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından (TCK md.103/3-c),
- Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından (TCK md.103/3-d),
- Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle (TCK md.103/3-e),
suçun işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Basit cinsel istismar suçunun cebir, tehdit veya silah kullanılarak işlenmesi halinde cezası şu şekildedir (TCK md.103/4-5-6):
Cinsel istismarın, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte kendisine yönelen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı silah, bıçak, sopa vb. gibi aletler kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır (TCK md.103/4).
Örneğin, bir kamu görevlisi tarafından ve silahla basit cinsel istismar suçu işlendiğinde, cezayı ayrı ayrı arttıran iki nitelikli hal meydana geldiğinden suçun cezası önce TCK md.103/3-e gereği yarı oranında arttırılacak, artırım sonucu ortaya çıkan ceza miktarı TCK md.103/4 gereği yeniden yarı oranında arttırılarak failin mahkûm olacağı sonuç ceza bulunacaktır.
Çocukların cinsel istismarı suçunda kasten yaralamanın ağır halleri, mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölüm halinde suçun cezası:
- Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır (TCK md.103/5).
- Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur (TCK md.103/6).
Nitelikli Cinsel İstismar Suçu veya Tecavüz Suçunun Unsurları
Çocuğun nitelikli cinsel saldırı suçu, TCK md. 103/2’de vücuda “organ” veya “sair cisim sokulması” şeklinde düzenlenen uygulamada çocuklara karşı işlenen bu cinsel istismar suçuna “tecavüz suçu” da denilmektedir.
Cinsel istismarın, vücuda “organ” veya “sair bir cisim” sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi nitelikli hali için, vücuda vajinal, anal veya oral yoldan organ veya sair bir cismin sokulması gerekir. Bu açıdan mağdurun vücuduna penis sokulabileceği gibi, vajinal veya anal yoldan cop, kalem, şişe, sopa gibi sair bir cisim de sokulabilir.
Özellikle belirtmek gerekir ki; çocuğun basit cinsel istismarı suçunun aksine, nitelikli cinsel istismar suçunun (tecavüz suçu) oluşabilmesi için, gerçekleştirilen davranışın cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart değildir. Çocuğun bedenine “organ” veya “sair bir cisim” sokulması suçun tamamlanması için yeterlidir.
Maddede “organ” tabiri kullanıldığından cinsel organ dışındaki vücuda girme özelliği olan örneğin; parmak gibi diğer organların da vücuda sokulması suçun nitelikli halini oluşturabilecektir. Bu organın sahibinin kadın veya erkek olmasının bir önemi yoktur. Sokma fiili bizzat fail tarafından yapılabileceği gibi 3. bir kişinin veya bizzat mağdurun araç olarak kullanılması suretiyle de gerçekleştirilebilir. Kanunda bir sınırlama olmamakla birlikte sadece oral, anal veya vajinal bölgelere yönelik organ ya da sair bir cisim sokma eylemlerinin suçun nitelikli halini oluşturabileceği kabul edilmelidir. Böyle bir kabul madde gerekçesi de gözetildiğinde kanun koyucunun amacına daha uygun olacaktır. Vücudun bu bölgelerine organ veya sair bir cismin az da olsa girmesi bu nitelikli halin uygulanması açısından yeterlidir.
Mağdurun Yaşında Yanılma-Hata: Fail, cinsel ilişkide bulunduğu mağdur enin 15 yaşını doldurmadığı halde, 15 yaşını doldurduğu düşüncesiyle mağdur ile rızasıyla cinsel ilişkide bulunur ve şikayetçi olmayan mağdurenin yaşı konusundaki hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail 5237 sayılı TCK’nin 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca suçun maddi unsurlarından olan mağdurun yaşına ilişkin bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve bu suçun taksirle işlenmesi hali kanunda cezalandırılmadığından 5271 sayılı CMK’nun 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir.
Suçun maddi unsurlarında hata hali faile ilişkin bir durum olduğundan, bu hususun fail veya avukatı tarafından ileri sürülmesi gerekmekte olup, kural olarak mahkemece suçun maddi unsurlarında hataya düşülüp düşülmediğine ilişkin bir araştırma yapılmayacaktır (Yargıtay CGK- Karar: 2013/581).
Çocukların Nitelikli Cinsel İstismarı Suçunun Cezası – Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Şikayet
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun (tecavüz suçu) cezası şu şekildedir:
- Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz (TCK md.103/2).
Çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunun daha fazla ceza gerektiren nitelikli halleri şunlardır (TCK md.103/3):
- Birden fazla kişi tarafından birlikte (TCK md.103/3-a),
- İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle (TCK md.103/3-b),
- Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından (TCK md.103/3-c),
- Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından (TCK md.103/3-d),
- Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle (TCK md.103/3-e),
Suçun işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Nitelikli cinsel istismar suçunun cebir, tehdit veya silah kullanılarak işlenmesi halinde cezası şu şekildedir (TCK md.103/4-5-6):
- Cinsel istismarın, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte kendisine yönelen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı silah, bıçak, sopa vb. gibi aletler kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır (TCK md.103/4).
Örneğin, üvey baba tarafından ve silahla nitelikli cinsel istismar suçu işlendiğinde, cezayı ayrı ayrı arttıran iki nitelikli hal meydana geldiğinden suçun cezası önce TCK md.103/3-e gereği yarı oranında arttırılacak, artırım sonucu ortaya çıkan ceza miktarı TCK md.103/4 gereği yeniden yarı oranında arttırılarak failin mahkûm olacağı sonuç ceza bulunacaktır.
Çocukların nitelikli cinsel istismarı suçunda kasten yaralamanın ağır halleri, mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölüm halinde suçun cezası:
- Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır (TCK md.103/5).
- Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur (TCK md.103/6).
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Çocuğun cinsel istismarı suçu nedeniyle verilen hapis cezası ceza miktarı nedeniyle adli para cezasına çevrilemez.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur.
Çocuğun cinsel istismarı suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının miktarı nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkün değildir.
Ceza ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Çocuğun cinsel istismarı suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının miktarı nedeniyle ertelenmesi mümkün değildir.
Suçun Şikâyet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma – Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Şikayet
Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Cinsel istismar suçları, uzlaşma kapsamında olan suçlar değildir. Suçun; basit cinsel istismar, sarkıntılık veya nitelikli cinsel istismar suçu olması fark etmez, cinsel suçlar açısından uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
*Sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçunun faili de yaşı küçük çocuk ise, suç şikâyete bağlı suçlardandır. Mağdurun velisi veya vasisi şikayetçi olmadıkça soruşturma yapılmaz. Mağdurun velisi veya vasisi, şikâyet hakkını suçun işlenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanmalıdır.
Şikâyetten vazgeçme ise ceza davasının düşme nedenidir. Şikâyetten vazgeçme, soruşturma veya ceza davası açıldıktan sonra kovuşturma aşamasında mümkündür. Mağdurun şikâyetten vazgeçmesi halinde soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir ve mağdur aynı olayla ilgili bir daha şikâyet hakkını kullanamaz. Ceza davasının açıldığı aşama olan kovuşturma aşamasında şikâyetten vazgeçme halinde mahkeme davanın düşmesi kararı verir.
Yukarıdaki durum dışındaki tüm cinsel istismarı suçları savcılık tarafından resen takip edilir. Bu suçlar şikâyete tabi suçlar arasında yer almamaktadır.
Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Çocukların cinsel istismar suçunun temel şeklinin dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Söz konusu cinsel suçlar, bu zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir ve fail hakkında kamu davası açılabilir.
Cinsel İstismar Suçunda Görevli Mahkeme – Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Şikayet
Sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçu hakkında yargılama yapma görevi, asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Sarkıntılık suçu dışında TCK md.103’de yer alan tüm cinsel istismar suçları ile ilgili yargılama yapma görevi ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Makalemizde Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Şikayet konusu yer almıştır. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Ceza Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Şikayet | Sıkça Sorulan Sorular
HAKARET VE CİNSEL TACİZ SUÇU – ATILI EYLEMLERİN SANIK TARAFINDAN İŞLENDİĞİ VE DOĞRU OLARAK NİTELENDİRİLDİĞİ KANUNDA ÖNGÖRÜLEN SUÇ TİPİNE UYDUĞU – İNCELENEN DOSYAYA GÖRE VERİLEN HÜKÜMDE BİR İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI.
ÖZET: Vicdani kanının oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; atılı eylemlerin sanık tarafından işlendiği ve doğru olarak nitelendirildiği kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesinin dosyaya uygun olarak takdir edildiği anlaşılmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından sanığın istinaf talepleri yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a. maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusun esastan reddine, karar verilmiştir.
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN BIRAKMA SUÇLARI – HENÜZ CİNSEL BİR EYLEM GERÇEKLEŞMEDEN KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUK İLE SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUĞUN YAKALANDIĞININ ANLAŞILDIĞI
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUĞUNUN EYLEMİNİN BASİT CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNA TEŞEBBÜS SUÇUNU OLUŞTURABİLECEĞİ – EYLEMİN BASİT CİNSEL İSTİSMAR OLARAK NİTELENDİRİLDİĞİ DENETİME İMKAN VERECEK ŞEKİLDE AÇIKLANMADAN YETERSİZ GEREKÇE İLE KARAR VERİLDİĞİ
ÖZET: Olay tarihinde tutulan kolluk tutanağı ve tutanak tanığı beyanlarına göre, henüz cinsel bir eylem gerçekleşmeden korunmaya muhtaç çocuk ile suça sürüklenen çocuğun yakalandığının anlaşıldığı, oluşun bu şekilde kabulü halinde, suça sürüklenen çocuğunun eyleminin basit cinsel istismar suçuna teşebbüs suçunu oluşturabileceği, korunmaya muhtaç çocuğun beyanı, fiili livataya ilişkin rapor ile beyanlarına itibar edilebileceğine ilişkin rapor esas alınırsa, eylemin nitelikli cinsel istismara teşebbüs veya basit cinsel istismar suçunu oluşturabileceği,
Mahkemenin gerekçesinden, eylemin organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturmayacağını kabul etmediği anlaşılmakla birlikte, oluşun ne şekilde kabul edildiği, hangi gerekçe ve nedenler ile eylemin basit cinsel istismar olarak nitelendirildiği denetime imkan verecek şekilde açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile karar verilerek, CMK’nın 230 ve 289/1-g maddelerine aykırı davranılmasından dolayı hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU – MAĞDURUN AŞAMALARDA DEĞİŞMEYEN VE ÇELİŞMEYEN TUTARLI ANLATIMLARI MAĞDUR ANLATIMLARINI DESTEKLEYEN VE OLAY SONRASI MAĞDUR İLE İLK GÖRÜŞMEYİ GERÇEKLEŞTİREN TANIKLARIN BEYANLARI MAĞDUR ANLATIMLARI İLE ÖRTÜŞEN KAMERA KAYITLARI MAĞDURUN KENDİ ONUR VE ŞEREFİNİ ORTAYA KOYARAK SANIĞA İFTİRA ETMESİ İÇİN BİR SEBEP OLMADIĞI
ÖZET: Sanığın eyleminin sabit olduğu, sanığın, “atılı suçu işlemediği, mağdura iddia edildiği gibi sarılmadığı, cinsel içerikli söylemlerde bulunmadığı, yalnızca tıbbi müdahalede bulunduğu, odalar arasında ses yalıtımının olmadığı, böyle bir şey olsa seslerin duyulacağı,
Muayene kapısının açık olduğu, muayene kapısı açık iken böyle bir eylemde bulunamayacağı” şeklindeki savunmalarına, mağdurun aşamalarda değişmeyen ve çelişmeyen tutarlı anlatımları, mağdur anlatımlarını destekleyen ve olay sonrası,
Mağdur ile ilk görüşmeyi gerçekleştiren tanıklar O. K. ve G. A.’un beyanları, mağdur anlatımları ile örtüşen kamera kayıtları, mağdurun kendi onur ve şerefini ortaya koyarak sanığa iftira etmesi için bir sebep olmaması, birinci kat bekleme salonunu gösteren kamera görüntülerinde mağdur ile sanığın bulunduğu odaya gelen temizlik görevlisinin 16:02:10- 16:02:15 sıralarında kapının kilitli olduğunu fark ederek ayrılması,
Yine mağdurun içeride iken yüksek ses çıkardığına ilişkin bir beyanının olmaması, mağdurun yaşananları ilk başta tıbbi bir müdahale gibi düşünerek ses çıkarmaması, ses çıkarsa dahi seslerin normalde duyulamayacağı yönündeki tanık beyanları,
Tanıklar O. K. ve G. A.’un sanıkla aralarında husumet bulunmaması ve tüm dosya kapsamı karşısında itibar edilmediği, bu şekilde Özel Sistem Cerrahi Tıp Merkezinde doktor olan sanığın, 28/12/1998 doğumlu olup suç tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdura muayene sırasında arkadan sarılıp omuzlarını öperek okşamak ve sertleşmiş olan cinsel organını değdirerek dokundurmak,
Ayrıca cinsel söylemlerde bulunmak suretiyle üzerine atılı TCK 103/1-b maddesi yollamasıyla 103/1-1. cümle, 103/3-d maddelerinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği kanaatine varılmakla sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?