Eziyet suçu, bireylerin fiziksel veya psikolojik zarar görmesine neden olan eylemleri kapsar ve Türk Ceza Kanunu (TCK) tarafından düzenlenmiştir. Bu suçun, ihmali davranışlarla işlenip işlenemeyeceği, ceza süreleri, şikayet durumu ve özel durumları gibi çeşitli yönleri bulunmaktadır.

Eziyet Suçu İhmali Hareketle İşlenebilir mi?

Eziyet suçu, ihmali davranışlarla da işlenebilir. Ancak, bu tür bir eziyetin cezalandırılabilmesi için, failin ihmali davranışı bilerek gerçekleştirmesi gerekmektedir. Genellikle, bu suç kamu görevlileri tarafından, amir mevkiindeki kişilerin dolaylı onayı ile gerçekleştirilebilir.

Eziyet Suçu Kaç Yıl?

Türk Ceza Kanunu’nun 96. maddesine göre, bir kişinin eziyet çekmesine neden olacak davranışlarda bulunanlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer suç kadına karşı işlenmişse, cezanın alt sınırı iki yıl altı ay olacaktır.

Eziyet Suçu Şikayete Bağlı mı?

Eziyet suçu, kamu yararını doğrudan ilgilendiren suçlardan olduğu için, takibi şikayete bağlı değildir. Resen soruşturulan suçlar arasında yer alır. Eğer suç birden fazla mağdura karşı işlenmişse, zincirleme suç hükümleri uygulanır.

Eşe, Çocuğa ve Akrabaya Eziyet Suçu Kaç Yıl?

Eziyet suçu, çocuğa, savunmasız kişilere, gebe kadınlara, üstsoy veya altsoya, eşe veya boşandığı eşe karşı işlendiğinde ceza süresi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir.

Eziyet Suçu Nasıl Oluşur?

Eziyet suçu, TCK’nın 96. maddesinde belirli davranışlar sonucu bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak şekilde tanımlanmıştır. Yargıtay kararlarına göre, eziyet suçunun oluşması için mağdura karşı sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde davranışlarda bulunulması gerekmektedir.

Eşe Ve Akrabaya Eziyet Suçu Yargıtay Kararı

Her geçen gün artan şiddet olayları, çocuklara ve kadınlara yönelik psikolojik ve fiziksel şiddetin artışı, insanların korkusuzca sokaklara çıkmasına engel olmaktaydı. Yargıtay tüm şiddet mağdurlarını sevindirici bir karar çıkarttı. Karar ile birlikte eziyet suçu işleyenlerin suçu kanıtlanması şartı ile belirli süreli hapis cezası alması onaylandı.

Emsal niteliği taşıyan binlerce şiddet davası şu güne kadar görülmekteydi. Özellikle kadına şiddetin arttığı son dönemlerde, kadınlar evlerinden dışarı çıkamıyordu. Alınan uzaklaştırma kararlarının yetersiz kalması ile birçok genç kadın hayata veda ediyor veya sürekli olarak şiddet görerek bu durumu kabulleniyordu. Artık çocuk, kadın, anne, baba, her kime olursa olsun uygulanan şiddet eziyet suçu niteliğinde kamu davası olarak görülecek.

Caydırıcı cezalar üzerinde çalışmalar yürüten Yargıtay şiddet gören ve eziyet çeken her birey için kurtarıcı cezai yaptırımlara hüküm kıldı. Bu sayede suçu ispatlanan ve eziyet etme meyli olan, şiddet yaklaşımı olan kişilere uyguladıkları şiddet ile doğru orantılı olarak hapis yaptırımı uygulanacak.

Yargıtay’ın Mağduru Koruyan Eziyet Suçu Kararı Kararı!

Şiddet gören kişi ister eş olsun ister çocuk, ister alt soy veya yan soy, eziyet artık eziyet eden kişinin yanına kar kalmayacak. Fiziksel veya psikolojik şiddet eğilimi gösteren kişiler için eziyet suçu ile ilgili dava açılması artık onaylandı.

Bu sayede mağdur olan kişi fiziksel şiddeti, sağlık bakanlığına bağlı hastanelerde darp raporu ile ispatlamak ve geçerli delilleri mahkemeye sunmak kaydı ile eziyet eden kişiyi mahkemeye verebilecek. Bu sayede, görülen davada kişinin eziyet çekmesine sebep olacak duruma yol açan kişiler için iki yıldan beş yıla kadar hapis istemi ile yargılanmanın önü açıldı.

Eğer fiziksel olarak şiddete yol açmanın da ilerisine gidiyor ise, durum şiddet uygulamaya varıyorsa hapis istem süresi üç yıldan sekiz yıla kadar uzatılabilecek. Bu durumda yargıtayın kararı; aile içi şiddet yada çocuk, gebe veya akli bağlı olmayan her birey, üst soy, yan soy, baba, ana, eş dahil olmak üzere şiddet uygulan kişiler eziyet suçu işlemekle yargılanacaktır. Dava kesintisiz suç olması sebebi ile kamu davası olarak görülecektir.