Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına İlişkin İstinaf Mahkemesi Kararı | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına İlişkin İstinaf Mahkemesi Kararı

evlilik birliğinin temelinden sarsılması örnekleri

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına İlişkin İstinaf Mahkemesi Kararı yayınlandı. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçesiyle görülen boşanma davasında yerel mahkemenin almış olduğu kararın istinaf edilmesi sebebiyle devreye Ankara Bölge Adliye Mahkemesi girmiştir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına İlişkin İstinaf Mahkemesi Kararı Video

Boşanma davasına ek olarak gündeme gelen yoksulluk nafakası hakkında mahkemeni almış olduğu karar istinaf talebiyle hukuki açıdan yeniden değerlendirilmiş ve nihai karara hükmedilmiştir.

Aile Mahkemesine sunulan Dilekçelerde Bulunan İddia ve Savunmaların Özeti

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gelen dava dosyasında yer alan tarafların iddia ve savunmalarının özeti şu şekildedir:

Davacı erkek vekili, mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, davalı kadının çalışmadığı halde evde çoğu zaman temizlik ve yemek yapmadığını, dosyada belirtilen tarihte müşterek çocuğu yanında götürerek evi terk ettiğini ve başka şehre gittiğini belirtmiştir. Nitekim davalı kadının, davacı erkeğe yazmış olduğu mektupta, ailesinin yanına dönmediğinin en büyük kanıtı olarak mahkemeye sunulmaktadır. Bununla birlikte taraflar arasında müşterek çocuğun doğumundan sonra cinsel ilişki yaşanmadığı davacı erkek tarafından belirtilmiştir.

Davaya konu olan bir diğer olayda davalı kadının abisinin nişanına uygun şartların oluşmaması sebebiyle katılamayacaklarını söyleyen davacı erkeğe, davalı kadının bağırdığı ve bu olayın ertesi günü de davacı erkeğin annesini darp ettiği ifade edilmiştir. Bu olayların yaşanmasının ardından davalı kadının ailesini terk ederek annesinin yanına gittiği ve yaklaşık 1,5 ay eve geri dönmediği öne sürülmektedir. Hatta bu noktada ailesinin yanına giden davalı kadın hakkında kayıp ihbarının yapıldığı ve bu ihbar akabinde davalı kadının eve geri dönmesi sağlandığı kayıt altına alınmıştır. Bu dönemde barışma yaşayan taraflar birlikte Eskişehir’e döndüklerini ancak bu tarihten 3 hafta sonra davalı kadının müşterek çocuğu ortada bırakarak tekrar kaybolduğu ve abisinin nişanlısını arayarak başka biriyle birlikte olduğunu ifade ettiği bilinmektedir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması

Bu olayların akabinde davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerekçe göstererek davalı kadına boşanma davası açtığı ve müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesi talep edilmiştir.

Davalı kadının vekili aracılığıyla mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, davacı erkeğin müşterek çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığını ve davalı kadının ailesinin gönderdiği paralarla kendi ihtiyaçlarını karşıladığını, bununla birlikte ortak konutu terk etmediğini çünkü davacı erkek ve annesi tarafından evden kovulduğunu belirtmiştir.

Davacı erkeğin kendisine ve ailesine hakaret ile tehditlerde bulunduğunu iddia eden davalı kadın, dilekçesinde söz konusu kişilerin kendisine fiziksel şiddette bulunduklarını ve annesiyle birlikte yaşamaya zorladıklarını öne sürmüştür. Bunun yanında davacı erkeğin annesinin, davalı kadına psikolojik baskı uyguladığı ve aslı olmayan iddialar ile şikayetlerde bulunarak kendisine hakaret edip evden kovduğunu belirtmektedir.

Tehditlerin artmasının ardından davacının kendisini darp edeceğinden korkarak çocuğu dahi yanına almadan evden ayrıldığını ve ailesinin yanına sığındığını belirten davalı kadın, davacının açtığı davanın reddini, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesini ve tarafına tedbir nafakası ödenmesini talep etmiştir.

Aile Mahkemesinin Kararının Özeti

Kadının evden ayrılıp nereye gittiğinin bilinmemesi sonucu müşterek çocuğun davacı erkeğin ailesine alıştığı ve ihtiyaçlarının karşılandığı göz önünde bulundurulduğunda davalı kadın ağır kusurlu bulunarak tarafların boşanmasına, müşterek çocuğun velayetinin davacı erkeğe bırakılmasına hükmedilmiştir. Karar davalı kadının vekili tarafından istinaf mahkemesine taşınmıştır.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına İlişkin İstinaf Sebepleri ev Başvurusu

Davalı kadın vekili tarafından öne sürülen istinaf dilekçesinde yer alan sebeplere bakıldığında, müşterek çocuğun dava tarihi itibarıyla 22 aylık olduğu, bu sebeple velayetin anneye verilmesi gerektiği, davalı kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan davacı erkek ve annesinin bu hareketleri sebebiyle kendisini eve terke zorladığını, dava kararına ilişkin sonuçlara göre evden ayrıldığı dönemde ailesinin yanında bulunduğunu iddia etmiştir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına İlişkin İstinaf Mahkemesi Kararı

Davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması (Türk Medeni Kanunu 166/1) sebebine dayalı boşanma talebi olduğu sabittir.

İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu boşanma davasının kabulüne ilişkin karar isabetlidir. Müşterek çocuğun davacının ailesine alıştığı, ailenin çocuğa gerektiği gibi baktığı, davalı kadının küçük çocuğu bırakarak evi terk ettiği ve uzun süre aramadığı sabit görüldüğünden müşterek çocuğun velayetinin ilk derece mahkemesi tarafından babaya verilmesi kararında hukuken bir isabetsizlik görülmemiştir.

Sonuç itibarıyla ağır kusurlu bulunan anne, çocuğun velayetinde hukuki olarak öncelikli olmasına rağmen, velayetin babaya verilmesine neden olmaktadır. Bununla birlikte nafaka talepleri de ağır kusurlu görülmesi sebebiyle reddedilmektedir.

1.380 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp