Evlilik Sözleşmesi Nedir? Evlilik Sözleşmesi Hakkında Merak Edilenler! | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Evlilik Sözleşmesi Nedir? Evlilik Sözleşmesi Hakkında Merak Edilenler

Evlilik Sözleşmesi Neden Yapılır?

Evlilik Sözleşmesi Nedir? Evlilik Sözleşmesi Hakkında Merak Edilenler. Evlilik sözleşmesi, eşlerin yasal masal rejimi olan edinilmiş mallara katılım rejiminden farklı bir rejime geçiş yapmalarına olanak tanıyan bir sözleşme türüdür.

1.Evlilik Sözleşmesi Nedir?

Evli olan veya evlenecek eşlerin evliliğin sona ermesi durumunda mal varlıklarını nasıl yöneteceklerini, edinilmiş malların paylaşımı konusunda hangi hak ve yükümlülüklere sahip olacaklarını ve evliliğin sonlandırılmasıyla birlikte malların ne şekilde tasfiye edileceğini düzenleyen sözleşmeye evlilik sözleşmesi denilmektedir.

Evlilik Sözleşmesinde Neler Var?

Evlilik sözleşmesinin hazırlanmasında, tarafların maddi durumları, mal varlıkları, ihtiyaç durumları ve talepleri göz önünde bulundurulmalıdır. Evlilik sözleşmeleri kişiye özel sözleşmelerdir. Bu nedenle eşlerin maddi durumlarına göre üzerinde anlaştıkları konular hakkında yazılabilir. Sözleşmede bulunması gereken temel unsurlar şunlardır:

  • Sözleşmenin taraflarına ait hangi malların şahsi mal olduğu,
  • Evlilik birliği süresince sonradan edinilen mallar üzerinde tarafların talep edebilecekleri hak ve paylar,
  • Mal paylaşımında taraflara düşen sorumluluklardır.

Eşlerin tüm mallarının sözleşmeye uygun olarak paylaşılması için sözleşmede yer alacak maddelerin hukuka ve kişilere göre hazırlanmasında avukat desteği alınması önemlidir. Sözleşmede bağlayıcı niteliği olan maddelerin yasal geçerliliğe sahip olması için alanında uzman avukat desteğini hukuk büromuzdan tahsis edebilirsiniz.

Yasal Mal Rejimi Ne Demektir?

Yasal mal rejimi, eşlerin evlenmeden önce veya evlendikten sonra bir sözleşme belirlememeleri durumunda kanuni olarak uygulanan mal rejimine denmektedir. Evlilik birliğinin sonlandıran taraflar arasında farklı bir işlem yapılmadığı sürece yasal mal rejimi olarak kabul edilen paylaşım hükümleri uygulanmaktadır.

Yasal mal rejiminin mal ayrımına dönüşümü şu şekilde uygulamaya konulmuştur: 1 Ocak 2002 tarihinde kabul edilen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre değişiklik öncesinde uygulanan mal ayrılığı rejimim uygulamadan kaldırılarak evlilik sözleşmesi ile meydana gelen yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olarak uygulamaya geçirilmiştir. Yeni Medeni Kanun’a göre mal rejimleri; mal ayrılığı, mal ortaklığı, paylaşımlı mal ayrılığı ve mallara katılma rejimi olmak üzere dört çeşittir. Buna göre evlilik birliğini sonlandırırken mal paylaşımı yapacak olan eşler, istedikleri zaman mal rejimini belirleyebilir ve edinilmiş mal rejiminden mal ayrılığı rejimine geçebilme hakkına sahiptir. Tarafların hak ve alacaklarını belirlemek üzere tasfiyeye girecek olan mallar, edinilmiş mal tanımına giren mal varlıklarıdır.

Evlilik Sözleşmesi Nedir? Evlilik Sözleşmesi Hakkında Merak Edilenler
Evlilik Sözleşmesi Nedir? Evlilik Sözleşmesi Hakkında Merak Edilenler

Edinilmiş Mallar Ne Demektir?

Edinilmiş mal, her eşin mal rejiminin devam ettiği süre boyunca karşılığını ödeyerek elde ettiği mal varlığı değerleridir. Evlilik süresince ya da mal rejiminin devamı süresince eşlerin edinilmiş malları şunlardan oluşmaktadır:

  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
  • Sosyal güvenlik kurumları ve kuruluşlarının yaptığı ödemeler,
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Kişisel mallardan elde edilen gelirler, (kira geliri vb.)
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Boşanmada Edinilmiş Mallar ve Kişisel Mallar Nelerdir?

1 Ocak 2002’den itibaren tüm evli çiftler için uygulanacak yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olarak düzenlenmiştir. Bu mal rejiminde tarafların edinilmiş mallar ile kişisel malların hangileri olduğu hakkında bilgi sahibi olması büyük önem taşımaktadır. Hak kayıplarının yaşanmaması için üzerinde önemle durulması gereken edinilmiş mal rejiminde tarafların hak ve alacaklarını belirlemek üzere tasfiyeye girecek olan mallar söz konusu olmaktadır.

Edinilmiş mallar kısaca her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri olarak düzenlenmiştir ve şunlardan oluşmaktadır:

  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler, (maaşıyla elde ettiği tüm kazanımlar)
  • Sosyal güvenlik kurum ve sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
  • Geçici veya kalıcı çalışma gücünün kaybı durumlarına alınan tazminatlar,
  • Kişinin mallarının gelirleri, (kişisel mala ait kira geliri vb.)
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Edinilmiş mal rejiminde kişilere ait olan mallar tasfiyeye dahil edilmemektedir. Eşlerin kişisel malları kanunlarda şu şekilde belirlenmiştir:

  • Eşlerden yalnızca birinin kişisel kullanımına yarayan eşya,
  • Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
  • Manevî tazminat alacakları,
  • Kişisel mallar yerine geçen tüm değerler.

Kişisel mallara örnek vermek gerekirse miras olarak üst soyunuzdan size kalan bir daire kişisel maldır. Ancak bu daireyi kiraya verip elde ettiğiniz gelir ise edinilmiş mal kapsamına girmektedir. Kişilik haklarınıza saldırıdan dolayı kazandığınız manevi tazminatlar kişisel maldır. Milli piyangodan ve benzeri şans oyunlarından elde edilen kazançlar kişisel mal kapsamına girer. Evlilik birliği süresince, eşlerin evliliğin bir ömür boyu devam edeceğine inanarak yaptıkları ev, araba gibi yatırımlar kimin kazancıyla alınmış olması önemli olmaksızın edinilmiş mal sayılmaktadır.

Ancak evlenmeden önce şahsınıza ait bir evi, evlendikten sonra satarak yerine başka bir ev alırsanız, evlilik birliği içinde olsa da bu bir kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Eşler mal rejimi sözleşmesi imzalayarak kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olup olmayacağını da belirleyebilme hakkına sahiptir.

Katkı Alacağı Ne Demektir?

Hukuk sistemimizde katkı alacağına dair hükümler, 4721 sayılı Yeni Türk Medeni Kanunu’nun 227. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeler uyarınca, katkı alacağı, eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olmasıdır.

Katkı alacağının hesaplanmasında o malın tasfiye sırasındaki değeri göz önünde bulundurulmaktadır. Ancak malın değer kaybına uğramış olması durumunda ise katkının başlangıçtaki değeri esas alınmaktadır. Bu tür bir malın daha önce elden çıkarılmış olması durumunda ise hak sahibine ödenmesi gereken alacağın tutarı, hakimin hakkaniyet koşullarına uygun olarak belirlediği tutar üzerinden hesaplanmaktadır.

Katkı alacağının alınmasına ilişkin koşulları, eşlerin yazılı bir anlaşma yaparak düzenlemeleri mümkündür. Bu sayede eşler değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi alacakları pay oranını da değiştirebilirler.

Katkı alacağı kanundan doğan bir alacak hakkıdır. Ancak eşler arasında alacak hakkını farklı şekilde düzenleyen bir sözleşmenin mevcut olması durumunda katkı alacağı hakkından söz etmek mümkün değildir. Evlilik birliği içinde bir eş diğerinin mal edinmesinde malvarlığı ya da emeğiyle bir katkıda bulunurken bunun şahsi açıdan karşılığını düşünmez. Bu sebeple katkı alacağının söz konusu olabilmesi için eşler arasında yapılan katkının karşılığının ödenmesi konusunda belirgin ya da kapalı bir irade uyuşmasının bulunması gereklidir.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Ne Zaman Sona Erer?

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 225. maddesinin 2. fıkrası uyarınca “Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.” denilmektedir.  Bununla birlikte ilgili Kanun’un 228. maddesinde yer alan hükümlere göre edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiği haller şunlardır:

  • Eşlerden birinin ölümü nedeniyle katılma rejiminin sona ermesi,
  • Evliliğin butlanı ya da boşanmaya karar verilmesi nedeniyle mal rejiminin sona ermesi,
  • Eşlerin edinilmiş mal rejiminin yerine başka bir mal rejimi sözleşmesi kabul etmeleri nedeniyle önceki mal rejiminin sona ermesi,
  • Mahkeme tarafından olağanüstü mal rejimine veya ayrılığa karar verilmesi nedeniyle mal rejiminin sona ermesi,
  • Alınan gaiplik kararı neticesinde mal rejiminin sona ermesidir.

Evlilik Sözleşmesi Neden Yapılır?

Eşlerin evlenme öncesinde ya da evlilik birliğinin kurulmasından sonra sahip oldukları veya evlilik süresince sahip olacakları mallar üzerinde yaptıkları evlilik sözleşmesinin nedenleri şunlardır:

  • Boşanma veya evlilik süresince bu malların kimin kullanacağını belirlemek,
  • Söz konusu malların kendisinden ve bu malların gelirlerinden kimin yararlanacağını kararlaştırmak,
  • Bu mallardan elde edilen gelirlerin hangi oranda yararlanılacağını düzenlemek,
  • Mallardan kaynaklanan sorunlarla kimin ilgileneceğini ve hangi oranda sorumluluğunun bulunduğunu belirlemek,
  • Evlilik birliğinin sona erdirilmesiyle birlikte malların kime, hangi oranda paylaştırılacağını düzenlemektir.
Evlilik Sözleşmesi Nedir? Evlilik Sözleşmesi Hakkında Merak Edilenler
Evlilik Sözleşmesi Nedir? Evlilik Sözleşmesi Hakkında Merak Edilenler

Evlilik Sözleşmesi Nasıl Oluyor?

Evlilik sözleşmesi, hukuk sistemimizde dört farklı çeşide sahiptir. Bunlar;

  • Edinilmiş mallara katılma rejimi (yasal mal rejimi),
  • Mal ayrılığı,
  • Paylaşmalı mal ayrılığı,
  • Mal ortaklığıdır.

Evlilik sözleşmesi iki farklı şekilde yapılabilmektedir. Bunlardan ilki; evlenme başvuru esnasında evlendirme memuruna yazılı bir bildirim yaparak, eşler kanunda belirtilmiş olan mal rejimi sözleşmelerinden birisini seçtiklerini bildirmeleri yoluyla yapılmaktadır. Yasal olarak evlendirme memurlarının mal rejimi yapabilme yetkileri olmadığından bu bildirim yalnızca ispat aracı olarak delil göstermede kullanılabileceğinden kurucu bir etkiye sahip değildir. Eşler mal rejimi sözleşmesini evlenmeden önce ya da sonra yapabilirler.

Evlilik Sözleşmesi Aldatma Maddesi

Evlilik sözleşmesinde taraflar isterlerse sözleşmeye aldatma maddesi ekleyebilirler. Bu maddelerin hukuki geçerliliğe sahip olması için taraflar, avukat eşliğinde maddelerin yasalara ve kendilerine uygun bir şekilde düzenlenmesini sağlayabilmektedir.

Sözleşmede yer alan maddeler noter onayı alınarak muhafaza edilmelidir. Evlilik sözleşmesi sayesinde, eşlerin birbirlerine olan güvenini kesin belgelerle kanıtlamak ve herhangi boşanma sebebi olarak görülebilecek aldatma olayı sonucu yapılacak mal tasfiyesi önceden belirlenmek mümkün olmaktadır.

Evlilik Sözleşmesi Nasıl Geçerli Olur?

Eş adayları veya eşler arasında imzalanan evlilik sözleşmesi çiftlerin haklarının korunması konusunda büyük önem taşımaktadır. Evlilik sözleşmesinin geçerli olması için sözleşmenin, noter huzurunda imzalanması gerekmektedir.

Taraflar diledikleri takdirde avukat eşliğinde evlilik sözleşmesinin maddelerini hazırlarlar. Daha sonra notere giderek sadece imzaların eşlere ait olduğu onaylandıktan sonra evlilik sözleşmesi hukuki geçerliliğe sahip olmaktadır.

Evlilik Sözleşmesi Ölüm Halinde Geçerli Mi?

Edinilmiş mallara katılma rejiminde, (1 Ocak 2002’den sonra yürürlüğe giren Yeni Türk Medeni Kanun ile) malın yarısı sağ kalan eşe verildikten sonra kalan yarısı mirasçılar arasında pay edilmektedir. Dolayısıyla sağ kalan eşin de bu yarı hisse de payı bulunmaktadır.

Evlilik sözleşmesi (mal rejimi) ölüm ya da boşanma nedeniyle sona ermektedir. Bu durumda sağ kalan eş “katkı payı alacağı” ve “değer artış payı alacağı” talepleriyle kendisi dışında kalan yasal mirasçılara karşı mal rejiminin tasfiyesi için dava açabilirler.

İkinci Evlilikte Ölüm Halinde Mal Paylaşımı

Eşlerden birinin ölümü halinde kalan mallar ve mali değerler için iki ayrı işlem gündeme gelmektedir. Bunlar; sağ kalan eşin katkı payı alacağı ve katılım alacağıdır. Evlilik birliği süresince edinilen mallar üzerinde katkı payı talep edilebilmektedir. Katkı yapının dışında katılım alacağı da dava konusu edilebilmektedir.

Özetlemek gerekirse bir eşin ölümü durumunda kalan mallar için mirasçılara karşı dava açılarak ilk başta sağ kalan eşin katkı payı ve katılım alacağı hesaplanmalıdır. Daha sonra bu alacaklar çıktıktan sonraki bölüm miras konusu halnie gelir ve yasal pay oranında miras intikal eder. Konuya ilişkin detaylı bilgileri hukuk büromuzdan danışmanlık hizmeti alarak edinebilirsiniz.

954 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp