Evlilik, hayatın en önemli dönüm noktalarından biri olup, çiftler arasındaki birlikteliği resmiyet kazandırırken, aynı zamanda ekonomik ve mali ilişkileri de düzenleyen hukuki bir kurum olarak işlev görür. Bu ilişkilerin temelini ise Türk Medeni Kanunu’nun 203. maddesi ve devamındaki hükümler çerçevesinde düzenlenen evlilik (mal rejimi) sözleşmesi oluşturur.
Evlilik sözleşmesi, evlilik süreci içinde ve bu sürecin sona ermesi, özellikle boşanma gibi durumlarında, eşlerin malvarlıklarının nasıl paylaşılacağını önceden belirlemek üzere yapılan hukuki bir düzenlemedir. Bu sözleşme, çiftlerin mali haklarını korumayı, gelecekteki olası anlaşmazlıkları önlemeyi ve adil bir mal paylaşımı sağlamayı amaçlar. Peki, evlilik sözleşmesinin işlevleri ve hukuki geçerliliği nedir?
Evlilik (Mal Rejimi) Sözleşmesi Nedir?
Evlilik sözleşmesi, evli veya evlilik arifesinde olan çiftlerin, olası bir boşanma durumunda evlilik birliği içerisinde edindikleri malların nasıl paylaşılacağını önceden belirleyebilmeleri için yaptıkları hukuki bir düzenlemedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenlenen bu sözleşme, çiftlerin mali geleceğini şekillendirirken, aynı zamanda adil bir paylaşım ve hukuki güvence sağlamayı amaçlar.
Evlilik Sözleşmesinin Şartları Nelerdir?
Türk hukukunda genel olarak kabul gören sözleşme serbestisi ilkesi, evlilik sözleşmesinde de geçerlidir. Bu ilke, tarafların sözleşmenin içeriğini, kanunun emredici hükümleri, kamu düzeni ve kişilik haklarına aykırı olmayacak şekilde, serbestçe belirleyebilecekleri anlamına gelir. Ancak, sözleşmede yer alacak hususların kanunlarla belirlenen sınırlar içerisinde olması ve imkansız konuları içermemesi gerekmektedir.
Evlilik sözleşmesinin yapılabilmesi için tarafların ayırt etme gücüne sahip olmaları şarttır. Bu, evlilik sözleşmesini yalnızca reşit ve akıl sağlığı yerinde olan bireylerin yapabileceği anlamına gelir. Reşit olmayanlar veya kısıtlılar için ise yasal temsilcilerinin onayı gerekir.
Sözleşmenin hukuki olarak geçerli olabilmesi için tarafların ve varsa yasal temsilcilerinin imzası zorunludur. Bu imza, sözleşmenin tarafların iradelerini açıkça yansıttığının kanıtıdır.
Türk Hukukundaki Mal Rejimi Türleri Nelerdir?
Evlilik sürecinde eşlerin malvarlıklarının yönetimi, Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen mal rejimleri aracılığıyla düzenlenir. Bu rejimler, evlilik birliği içerisinde ve sonrasında, eşlerin maddi ilişkilerini yönlendiren önemli kurallar içerir. Evlilik sözleşmesi ise, eşlerin hangi mal rejimini tercih ettiklerini belirlemek amacıyla yapılan yasal bir düzenlemedir. Bu kapsamda, Türk Hukukunda kabul edilen mal rejimi türleri ve evlilik sözleşmesi hakkında detaylı bir inceleme yapalım.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Türk Medeni Kanunu’nun 218. maddesi ve devamında düzenlenen edinilmiş mallara katılma rejimi, eşler arasında evlilik süresince elde edilen malların paylaşımını öngörür. Bu rejim, her iki eşin de evlilik sürecinde edindikleri malların yarısına hak kazandıkları bir sistemdir. Böylece, evliliğin sonlanması durumunda, evlilik süresince edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılması sağlanır. Türkiye’de 1 Ocak 2022 itibarıyla yasal mal rejimi olarak kabul edilir ve eşler aksi bir sözleşme yapmadıkça bu rejime tabi olurlar.
Mal Ayrılığı Rejimi
Mal ayrılığı rejimi, Türk Medeni Kanunu’nun 242. maddesinde tanımlanır ve eşlerin evlilik süresince elde ettikleri malların tamamen kendilerine ait olduğu bir sistemdir. Bu rejim altında, her eş kendi malvarlığı üzerinde tam bir hakimiyete sahip olup, bu malları istediği gibi yönetebilir, üzerinde tasarrufta bulunabilir. Mal ayrılığı rejimi, eşlerin mali bağımsızlıklarını korumak isteyebilecekleri durumlar için uygun bir seçenektir.
Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
Türk Medeni Kanunu’nun 244. maddesi ve devamında düzenlenen paylaşmalı mal ayrılığı rejimi, eşlerin evlilik birliği sona erdiğinde, aile ekonomisine katkıda bulunan malların eşit olarak paylaşılmasını öngörür. Bu rejim, mal ayrılığı rejiminin bir türevi olup, evlilik süresince edinilen ancak aile ekonomisine katkı sağlayan malların paylaşımını amaçlar. Böylece, evlilik birliğinin sonlanması durumunda, evlilik süresince ortaklaşa kullanılan veya aile yararına edinilen mallar adil bir şekilde paylaşılır.
Mal Ortaklığı Rejimi
Mal ortaklığı rejimi, Türk Medeni Kanunu’nun 257. maddesi ve devamında düzenlenmiştir ve bu rejim altında eşler, evlilik süresince edindikleri malları ortak mal olarak kabul ederler. Ortaklık mallarının yanı sıra, her eşin kişisel malları da bulunabilir. Ancak, ortaklık malları üzerinde her iki eşin de eşit hakları bulunur ve bu mallar üzerinde tek başına tasarrufta bulunulamaz. Mal ortaklığı rejimi, eşler arasında mali iş birliğini ve ortaklığı teşvik eder.
Evlilik sözleşmesi noter şart mı?
Evlilik sözleşmesi, evlenmeden önce veya evlilik birliği devam ederken herhangi bir zamanda yapılabilir. Sözleşmenin noterde onaylanması ya da düzenlenmesi gerekir; bu, tarafların sözleşmeyi imzalayıp noterde onaylattırabilecekleri veya noterin sözleşmeyi düzenleyip tarafların imzalaması anlamına gelir. Noter huzurunda yapılan sözleşmeler, noterde yapıldığı tarih itibarıyla yürürlüğe girer.
Evlilik sözleşmesi, aslen bir mal rejimi sözleşmesi olduğundan, eşlerin hangi mal rejimini tercih ettiklerini açıkça belirtmeleri gerekir. Bu tercih, eşlerin mali ilişkilerinin nasıl yönetileceğini belirleyen temel bir karardır.
Evlilik Sözleşmesi Kanunen Geçerli Midir?
Evlilik sözleşmesi, Türk Medeni Kanunu (TMK) dahilinde özel olarak düzenlenmiş ve yasal sınırlar içerisinde kalan koşullarda tamamen geçerli bir hukuki belgedir. Ancak, TMK’nın 184. maddesine göre, kanunun zorunlu kıldığı düzenlemelere aykırı olan ya da kamu düzenine, ahlaka veya üçüncü kişilerin haklarına zarar veren evlilik sözleşmeleri geçersiz sayılır. Bu nedenle, evlilik sözleşmesinin içeriği, kanunun belirlediği çerçeve içerisinde olmalı ve tarafların yapacakları düzenlemeler kanunun temel prensiplerine uygun olmalıdır.
Evlilik Sözleşmesi Nafakayı Kapsar Mı?
Evlilik sözleşmesinde nafaka konusu, tarafların özgür iradeleriyle ve kanunun izin verdiği sınırlar dahilinde ele alınabilir. Ancak, nafaka hakları, özellikle boşanma sonrası eşin ve çocukların geçimini sağlama amacı taşıdığı için, kanunun bu konudaki düzenlemeleri oldukça katıdır. Taraflar, nafaka yükümlülüklerini önceden belirleyebilirler; ancak bu düzenlemeler, hakim tarafından adil bulunmadığı veya kanuna aykırı olduğu takdirde geçersiz kılınabilir.
Evlilik Sözleşmesi Eşlerden Birinin Ölmesi Halinde Ne Olur?
Eşlerden birinin vefatı durumunda, evlilik sözleşmesinde belirlenen mal rejimi sona erer. Vefat eden eşin malvarlığı, Türk Medeni Kanunu’nun miras hükümleri çerçevesinde, kanuni mirasçılara intikal eder. Eğer evlilik sözleşmesi ile belirlenen mal rejimi, özellikle edinilmiş mallara katılma rejimi ise, bu durumda malvarlığı, vefat eden eşin kişisel malları ve evlilik birliği içinde edinilmiş mallar olarak iki ana kategoriye ayrılır. Vefat eden eşin kişisel malları doğrudan mirasçılara geçerken, evlilik birliği içinde edinilmiş mallar, kalan eş ve diğer varisler arasında TMK ve evlilik sözleşmesi hükümlerine uygun olarak paylaştırılır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?