Gayrimenkul ve Mülkiyet Hukuku Avukatları – Mülkiyet Hakkı Nedir?
Gayrimenkul ve Mülkiyet Hukuku | Mülkiyet hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tarafından kabul edilmiş temel bireysel haklardan birini oluşturmaktadır. Türk Medeni Kanununun 683.maddesi uyarınca; kişinin, taşınır ya da taşınmaz herhangi bir eşyayı kullanabilmesi, bu eşyadan yararlanabilmesi ve üzerinde tasarrufta bulunabilmesi yetkisi, mülkiyet hakkının varlığı ile doğabilir.
Mülkiyet hakkının sahibi (malik), mülkünü haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı istihkak davası açarak mülkünü geri alabilir; her türlü haksız saldırıya karşı mülkünü koruyabilir, ya da bunun için mahkemeye başvurabilir. | Gayrimenkul ve Mülkiyet Hukuku
Bir Yabancı, Türkiye’de “Malik” Olabilir Mi?
Belirtelim ki, taşınır eşyaların satışları neticesinde gerçekleşen mülkiyet devrinde kural olarak herhangi bir pürüz yoktur. Yani, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir yabancı, Türkiye’de taşınır bir eşyanın mülkiyetini herhangi bir şarta bağlı tutulmaksızın elde edebilir. Ancak, bu konuda bazı istisnalar da (örneğin otomobil satışları) mevcuttur.
Peki, bir yabancı Türkiye’de taşınmaz maliki olabilir mi? Bu sorunun yanıtı, 1934 tarihli ve 2664 sayılı Kanun’daki düzenlemelere göre verilmelidir. Şöyle ki, Türkiye’de bir yabancının taşınmaz mülkiyeti edinmesi, o yabancının ülkesi ile Türkiye arasındaki KARŞILIKLILIK durumuna göre çözülür.
Yani, yabancının vatandaşı olduğu ülkede Türkler taşınmaz edine biliyorsa, o yabancı da Türkiye’de taşınmaz elde edebilir. Ancak önemle belirtelim ki, yabancıların Türkiye’deki taşınmaz edinimleri de, Türk Medeni Kanununun 705. maddesi ile 715. maddesi arasındaki hükümlere bağlıdır. Şekil şartları, tescil durumları, satış sözleşmesi gibi her tür hukuki işlem, Türk hukukuna uygun olarak yapılmalıdır.
Aksi durumda, söz konusu yabancı kişinin taşınmaz edinimi ile ilgili olarak doğacak sorunlar, eşya ve mülkiyet hukuku kurallarınca yetkili Türk mahkemesinde çözüme kavuşturulur. Bu konuda, taşınmaz satışının sadece adi (basit) sözleşmeden ibaret kalması ya da direkt olarak taşınmazın kullanımının malike terk edilmesi halinde devir işleminin geçerli olmayacağını önemle hatırlatmamız gerekir.
Çünkü Türk hukukunda bir taşınmaz satışının geçerliliği RESMİ ŞEKLE bağlı tutulmuştur. Buna göre, taşınmaz satışlarının geçerli olabilmesi, taşınmazın TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNDE (Tapu ve Kadastro Müdürlüğü) malik adına tescil edilmesine bağlıdır. Aksi durumda; satış, şekil kurallarına uymadığı için kesin hükümsüzlük (butlan) ile sakat olacak, bir geçerlilik ifade etmeyecektir. | Gayrimenkul ve Mülkiyet Hukuku
Mülkiyetin Göstergesi: Tapu Belgesi
Türk Medeni Kanununun ilgili hükümleri uyarınca, tapu sicil müdürlüğüne tescil ettirilmiş bir taşınmaz satışı, yeni malike bir belge verir.
Bu belgede, malikin kimlik bilgileri ile sahibi olduğu taşınmaza ilişkin bilgiler yer alır. “Tapu” adı verilen bu belge, kişinin ilgili taşınmaza “malik” olduğunun senedidir. Önemle belirtelim ki, bu belgeyi noterden temin etmek olanaksızdır; ancak yetkili tapu müdürlüğü aracılığıyla tapu edinilebilir. | Gayrimenkul ve Mülkiyet Hukuku
Taşınmazdan Doğan Kusursuz Sorumluluk
Türk hukukunda, istisnai karşımıza çıkan kusursuz sorumluluk türlerinden biri de, taşınmaz malikinin sorumluluğudur. Taşınmaz; bir bina ya da bir arsa/toprak olabilir.
Buna göre; bir yapının maliki, yapının inşaat aşamasında meydana gelmiş bir bozukluktan, ya da bakımının eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluktan dolayı herhangi bir kişinin ya da sahipli bir eşyanın zarar görmesine yol açmışsa, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Burada, malik kusursuz olduğunu ispat etse de sorumluluktan kurtulamaz. Aynı şekilde, bir arsanın/toprağın taşkın kullanımından dolayı bir zarar doğarsa, kişi bu zararı da tazmin edecektir. Sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Diğer konumuz olan gayrimenkul hukuku hakkında bilgi almak için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. | Gayrimenkul ve Mülkiyet Hukuku
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?