Hakaret Ne Demek, Hakaret Davası Nedir, Hakaret Cezası Ne Kadar? | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Hakaret Ne Demek, Hakaret Davası Nedir, Hakaret Cezası Ne Kadar?

Hakaret Ne Demek, Hakaret Davası Nedir, Hakaret Cezası Ne Kadar?

Hakaret Ne Demek, Hakaret Davası Nedir, Hakaret Cezası Ne Kadar? Hakaretin Cezası Ne Kadar?

Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde yer alan hükümlere göre hakaret suçu; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Hakaret Ne Demek, Hakaret Davası Nedir, Hakaret Cezası Ne Kadar?

Hakaret 129. Madde Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesinde yer alan hükümlere göre hakaret suçunun niteliği ve kapsamı da ifade edilmiştir. Bu maddenin 1. fıkrasında hakaret suçunun haksız bir fiil karşısında tepki niteliğinde olacak şekilde işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranına kadar indirilebileceği gibi, yine yargılamaya bağlı olarak cezanın verilmesinden de vazgeçilebilir.

İlgili maddenin 2. fıkrasında ise söz konusu hakaret suçunun, kasten yaralama gibi suça karşı tepki olarak işlenmesi durumunda ise hakaret suçundan kişiye ceza verilmemektedir.

Alenen Hakaret Nedir? Alenen Hakaret Suçu Cezası Ne Kadar?

Herhangi bir hakaret suçunun aleni bir şekilde işlenmesi alenen hakaret olarak tanımlanmaktadır. Bu noktada hakaretin alenen işlenmesi durumunda faile verilecek olan ceza 1/6 oranında ayrıca arttırılmaktadır.

Bir örnekle açıklamak gerekirse; televizyon programında canlı yayın esnasında veya umuma açık bir caddede bağırarak hakaret etmek, hakaret etme suçunun aleni bir şekilde işlenmesi kapsamına girmektedir. Dolayısıyla başka insanların arasında aleni bir şekilde hakaret edilmesi, kişiye verilecek cezaya 6’da 1 oranında eklenmesiyle sonuçlanmaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nun 125/4. Maddesi Nedir?

Türk Ceza Kanunu Madde 125’de yer alan hükümlere bakıldığında; haksız fiil kapsamına alınan hakaretin cezasının düzenlendiği görülmektedir. Buna göre; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden … veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” denilmektedir.

Ayrıca hakaret suçunun nitelikli hallerinde hakaret suçunun cezası 1 yıl ile 2 yıl arasındadır. Hakaret suçunun nitelikli olarak kabul edilmesinde;

  • Hakaret suçundan mağdur olanın devlet memuru olması
  • Hakaretin kamu görevi sebebiyle yapılması
  • Kişinin dini ve kutsal değerlerine, din özgürlüğünün kullanılmasına hakaret edilmesi

faktörleri belirleyici olmaktadır. Hakaret suçu sebebiyle gündeme gelen yargılamalarda yetkili ve görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi olarak kabul edilmektedir.

Soruşturma ve Kovuşturma Arasındaki Fark Nedir?

Ceza yargılaması aşamaları olarak ortaya çıkan soruşturma ve kovuşturma; temelde iki farklı sürece işaret etmektedir. Ancak bu iki evreyi de birbirine bağlayan ara muhakeme evresinden söz etmek de mümkün olmaktadır. Kısaca açıklamak gerekirse soruşturma; yetkili makamın suç şüphesini öğrenmesinden iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilen sürecine kadar olan evreye soruşturma evresi denilmektedir. Benzer şekilde iddianamenin kabul edilip hükmün kesinleşmesine kadar olan evreye ise kovuşturma evresi denilmektedir.

Soruşturma aşamasında temel amaçlar;

  • suça ilişkin delillerin bulunması,
  • koruma altına alınması ve
  • yeterli delil bulunursa da olayın mahkeme önüne götürülmesidir.

Bu aşamada asıl aktör savcı olmaktadır. Dolayısıyla savcının, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan hükümlere göre, mevcut durumda herhangi bir göstergeyle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir durumu öğrenir öğrenmez, kamu davası açmaya yer olup olmadığını araştırmak durumundadır.

Ceza yargılamasının ilk evresi olan soruşturma aşamasında dikkat edilmesi gereken bir husus da şüphelinin tutuklanması veya adli kontrol altına alınması gibi konularda savcının karar verme yetkisinin bulunmadığıdır.

Öte yandan iddianame yetkili makamlar tarafından kabul edildikten sonra mahkeme hükmünün kesinleşmesine kadar geçen süreç de kovuşturma aşamasıdır. Ceza uyuşmazlığı bu evrede hakim veya mahkeme yargılama unsurları tarafından çözülür.

536 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp