Son yıllarda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları, toplumun kesimindeki endişelerle karşı karşıyadır. Bu tür saldırılar sadece bireysel bir saldırı değil, aynı zamanda toplumların koruma çabasına yönelik genel bir tehdit olarak değerlendirilmektedir.
Türk Ceza Kanunu ve Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlara yönelik özel düzenlemeler bulunmaktadır.
Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenen Suçlar ve Cezaları Nelerdir?
Kasten Yaralama: Temel Suç: Bir kişinin bütünlüğüne veya sağlığına kasten zarar verme eylemi, 1 yıl ila 3 yıla kadar hapis cezası gerektirir.
Sağlık Çalışanlarına Karşı: Suç, bir sağlık çalışanına görevinin başında işlendiğinde ceza yarı oranda artırılır.
Bir kişinin, kendisinin veya başkasının can güvenliği tehdidi altında hissedilecek şekilde korkutma, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Sağlık Çalışanlarına Karşı: Suç, sağlık çalışanına görevi başında işlendiğinde, yarı oranda ceza artırımı uygulanır.
Hakaret: Temel Suç: Kişinin onurunu, şerefini ve saygınlığını zedeleyecek şekilde hareket ederek, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile değiştirildi.
Sağlık Çalışanlarına Karşı: Hakaret, sağlık sorunlarına göre büyüklükte, ceza yarı oranda artırılarak 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.
Görevi Yapmak İçin Direnme Suçu ve Cezası Nedir?
Kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemeye çalışmak, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası gerektirir.
Sağlık Çalışanlarına Karşı: Suçun bir sağlık çalışanına karşı çalışması durumunda, ceza yarı oranda artar.
Hastanede Doktora Hakaret Suçu Emsal Karar
ÖZET: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, mahkemenin kararında eleştirilen husus dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Mahalli mahkemece verilen hüküm istinaf edilmekle, CMK.nun 279. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda; Dairenin yetkisi, başvuranın hakkı, başvuru süresi ve yasa yolunun açıklığı yönünden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabul edilebilir olduğuna ve aynı Yasanın 280. maddesi gereğince başvurunun esası hakkında inceleme yapılmasına karar verilerek, dosyadaki duruşma tutanakları, diğer belge ve deliller ile istinaf dilekçesi ve inceleme raporları incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana aleni yer olarak kabulü gereken …… Hastanesi Acil Polikliniği içerisinde herkesin girip çıkabildiği ortak alanda hakaret ettiğinin sabit olmasına rağmen sanık hakkında TCK’nun 125/4 maddesinin uygulanmayarak eksik ceza tayini aleyhe istinaf talebi bulunmadığından bu husus eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, mahkemenin kararında eleştirilen husus dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, İstinaf başvurusunda bulunan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen İSTİNAF BAŞVURUSUNUN, CMK.nın 280/1-a maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?