Hem Davacıyım Hem Tanığım
Toplu iş grevini hemen hemen hepimiz duyduk. İşçiler birlikte karar vererek işverene ve işe karşı yavaşlatma, hatta çalışmama eyleminde bulunarak grev adı verilen sosyal haklarını kullanmaktadır. Bunun bir benzeri örneği 2015 yılında 2015/21915 esas numaralı dava dosyası üzerinden yaşandı.
Davaya göre işçi, alacaklısı olduğu işvereninden alacağını tam olarak tahsil edemedi. Buna göre konuyu doğrudan en üst yargı merci olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesine taşımaya karar verdi. Konuyla ilgili olarak şahitlerinin de vardiyalı çalışma arkadaşları olduğunu belirtti. Fakat şahitlik yapacak kişiler de aynı konuyla ilgili işverenleriyle davalı olduklarından dolayı mahkemenin somut delillere ve tarafsız delillere dayanması gerekirdi. Bunun için yanlı tarafgirlik kabul edilemezdi. Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından davacı tanıkları olarak vardiya arkadaşlarının davaya ilişkin tanıklık yapmalarında herhangi bir sakınca görülmedi ve dosyaya da aynen düşüldü.
Hem Davacı Hem Tanık
Buna göre dava ile ilgili diğer vardiya çalışanlarından bir diğer işçinin de aynı dava konusuyla ilgili olarak davacı olduğu işvereninden net maaşını tahsil edemediğinden ötürü mahkemeye vermişti. Aynı sorunu yaşayan bir diğer vardiyadan arkadaşı da yine aynı mahkemelik olmuştu. Bunun sonucunda her iki işçi arkadaş birbirlerinin davalarına şahit olarak katılmaları için mahkemeye başvurmuş fakat davalı sıfatıyla yargılanan işveren bunun adaletli yargılama ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini istemişti. Fakat son sözü söyleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi şu kararı ortaya attı;
“… her bir davacı işçi için kıdemleri ile tutarlı farklı ücret miktarlarının ve çalışma koşullarının beyan edildiği, beyanlarının dosya içerikleriyle tutarlı ve samimi olduğu ve bu konudaki işverenin yalan tanıklık hakkındaki suç duyurularında şüphelilerin beyanının diğer tanık beyanları ile uyumlu olduğu kararına varılmıştır…” denilerek söz konusu dava ile ilgili toplu şekilde birbirlerinin davalarına tanıklık edecekleri yönünden bir yargı yolu hükmü verilmiştir.
Verilen bu özet haldeki hüküm neticesinde de Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından görüşülen temyiz kararları da herhangi bir bağlayıcılık teşkil etmemiş ve aynıyla kabul edilerek kesin hüküm olarak zabıta geçirilmiştir.
Diğer haberler için Ankara Avukat sayfasına gidebilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?