İcra Takibi Menfi Tespit Davası Nasıl Açılır? İcra takibi sonucu menfi tespit davası açılması, kişinin borçlu olmadığının ispatlanması adına bir dava açılması anlamına gelir.
Konu İcra İflas Hukuku, madde 72’de ve 6100 sayılı HMK madde 106’da görülmüştür. Menfi ispat, kişinin borçlu olmadığını kanıtlaması anlamına gelmektedir.
Borçlu olan kişi, hakkında icra takibi başlatılmışsa ya da başlatılmak üzereyse, konu ile alakalı borçlu bulunmadığı gerekçesi ile, menfi ispat davası açabilecektir.
Menfi ispat davası icra takibi öncesinde açılmışsa, mahkeme icra takibinin durdurulması mahiyetinde karar alabilir. İcra takibi başlatılmış vaziyette ike menfi ispat davası açılmışsa, ihtiyatı tedbir kararı ile, borçlu olan kişinin, gecikmeden doğacak zararın %15’ini karşılayabileceğine dair olarak göstermiş olduğu bir teminat sonrasında, alacaklıya bir ödeme yapılmaz.
Menfi İspat Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkemeler
Menfi ispat davalarında, yetkili mahkemenin hangisi olacağı hususunda kesin bir beyan bulunmaz. Çünkü bu konu değişkenlik gösterir.
Örnekle, kira ödemeleri hakkında açılan davalarda söz konusu yetkili mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleri iken, kambiyo senet davalarında yetkili mahkeme, Sulh Hukuk, Ticaret ve Asliye Hukuk Mahkemeleri olarak değişkenlik gösterebilir.
İcra takibi menfi ispat davasında görevli mahkeme ise, kişilerin ikamet adreslerinin yer aldığı bölgede bulunan mahkeme ya da icra takibinin başlatılmış olduğu icra dairesi olacaktır.
İcra Takibi Menfi İspat Davası Süresi
Icra İflas Kanunu’na göre, bir borçlu hali hazırda ödemesi gerekmeyen bir borcu ödemişse ve duruma dair herhangi bir itirazda bulunmamışsa, borcun ödenmiş olduğu zamanı takiben 1 yıl boyunca menfi ispat davası açılması gerekir.
Aksi takdirde, icra takibi menfi ispat davası zaman aşımına uğrar.
Menfi İspat Davalarında Harç ve Teminat Miktarı Nedir?
Davalarda ödenmesi gereken harç miktarı sabit değildir. Bu oran davanın niteliğine ve bedeline göre değişkenlik gösterecektir. Söz konusu bedelin binde 68,31’i, menfi ispat davası harç bedeli olarak ödenmelidir.
Menfi ispat davalarında alt ve üst teminat sınırı bulunur. Teminatın miktarı, alt sınırı, dava bedelinin %15’i olarak belirlenmiştir. Söz konusu bu davalarda üst teminat sınırı ise, mahkemenin inisiyatifindedir.
İcra Takibi Menfi Tespit Davası, Haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.
Üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde,
Hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.
İstinaf Kararı – İcra Takibi Menfi Tespit Davası
MENFİ TESPİT DAVASI – MENFİ TESPİT DAVASINDA KÖTÜNİYET TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİ İÇİN ALACAĞIN LİKİT OLMASI KOŞULU BULUNMADIĞI – KÖTÜNİYET TAZMİNATI TALEPLERİ HAKKINDA OLUMLU VEYA OLUMSUZ BİR KARAR VERİLMEDİĞİ – KARARININ KALDIRILMASINA KARAR VERİLDİĞİ
ÖZET: İcra İflas Kanunun … maddesinin beşinci fıkrasında, “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir.
Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, menfi tespit davasında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması koşulu bulunmamaktadır.
Mahkemece davacılar M. ve U.’un kötüniyet tazminatı talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Açıklanan nedenle, istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin tarafların istinaf isteminin kabulüne ve ilk derece mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararının kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Kararı – İcra Takibi Menfi Tespit Davası
İCRA TAKİBİ MENFİ TESPİT DAVASI – BORÇLUNUN ÖDEMEK ZORUNDA OLMADIĞI BİR BORÇ İLE TEHDİT EDİLMESİ DURUMUNDA HUKUKSAL YARARIN VARLIĞININ KABULÜ – İŞİN ESASINA GİRİLİP KARAR VERİLMESİ – HUKUKİ YARARI BULUNMADIĞINDAN BAHİSLE DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU
ÖZET: Borçlunun ödemek zorunda olmadığı bir borç ile tehdit edilmesi durumunda hukuksal yararın varlığının kabulü gerekeceğinden, davacı/borçlunun eldeki davayı açmasında hukuka uymayan bir yan ve herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Mahkemece, işin esasına girilip, taraf delilleri toplanmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı/borçlunun dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle kararı verilmesi doğru değildir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72/3. maddesine dayalı, menfi tespit istemine ilişkindir.
İCRA TAKİBİ MENFİ TESPİT DAVASI – KİRA ALACAĞI OLMADIĞINI BİLEN DAVALININ İYİ NİYETLE DAVACI HAKKINDA İCRA TAKİBİ YAPTIĞINDAN SÖZ EDİLEMEYECEĞİ – DAVALININ KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA MAHKUM EDİLMESİ GEREĞİ – İSTEMİN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU
ÖZET: Uyuşmazlık, davacı kiracı hakkında kira alacağının tahsiline yönelik yapılan icra takibi dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve kötü niyet tazminatına ilişkindir. Davalı 12.11.2010 tarihli fesih sözleşmesi ile kira alacağı olmadığını, aksine … TL borçlu olduğunu kabul etmiştir.
Buna karşılık davacı hakkında kira alacağı olduğundan söz ederek icra takibi başlatmıştır. Anılan fesih sözleşmesi kapsamı itibariyle kira alacağı olmadığını bilen davalının iyi niyetle davacı hakkında icra takibi yaptığından söz edilemez. Kaldı ki takibin kesinleşmesi üzerine borcuna karşılık vermiş olduğu bonolardan dolayı davacının alacağını haciz ettirmek suretiyle davacının alacağını tahsil etmesini de geciktirmiştir.
Bu itibarla mahkemece, davacının talebi doğrultusunda davalının kötü niyet tazminatına da mahkum edilmesi gerekirken, istemin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
İCRA TAKİBİ MENFİ TESPİT DAVASI – KİRA ALACAĞINA YÖNELİK İCRA TAKİBİ – KİRALANANIN SÖZLEŞMEDE BELİRTİLEN İŞE UYGUN OLUP OLMADIĞI – KİRALANANIN MEVCUT HALİ VE SÖZLEŞME KOŞULLARI ÇERÇEVESİNDE FAALİYET İZNİ ALINIP ALINAMAYACAĞININ ARAŞTIRILMASI GEREĞİ
ÖZET: Mahkemece kiralananın sözleşmede belirtilen işe uygun olup olmadığı, mevcut hali ve sözleşme koşulları çerçevesinde faaliyet izni alınıp alınamayacağının etraflıca araştırılarak, gerektiğinde bu konuda uzman bilirkişiden görüş sorularak sonucuna göre karar vermek gerekir.
Makalede İcra Takibi Menfi Tespit Davası konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İcra Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
İcra Takibi Menfi Tespit Davası | Sıkça Sorulan Sorular
MENFİ TESPİT DAVASI – SÖZLEŞMEDE BELİRTİLEN EN YÜKSEK CEZAYA GÖRE UYUŞMAZLIK KONUSU OLAYDAKİ REÇETELER SEBEBİYLE KURUM ZARARININ OLUŞMADIĞI – CEZAİ ŞART UYGULANMASININ HAKKANİYET ÖLÇÜLERİ İÇİNDE UYGUN OLACAĞI GÖZETİLEREK BİR KARAR VERİLMESİ GEREĞİ.
ÖZET: Sözleşmede belirtilen en yüksek cezanın 10.000,00 TL olduğu, bu 23 reçetede kurum zararının oluşmadığı da dikkate alınarak tek eylem olarak değerlendirilmesi gerektiği, 10.000,00 TL cezai şart uygulanmasının hakkaniyet ölçüleri içinde uygun olacağı gözönünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken,
Yanılgılı değerlendirme ile her bir reçete için ayrı ayrı cezai şart uygulanarak bunların toplamı yönünden hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?