İdare Hukuku: İdare İcra’ya Başvurmadan Mahkeme Kararını Uygulayamaz!
Antalya’nın, Kemer ilçesinin bir köyü olan Ulupınar, geçtiğimiz yıllarda örnek bir davanın görülmesine neden oldu. Hazineye ait bir arazide, meydana gelen yapılaşmanın ortadan kaldırılması ve hazine arazisine ait olan orman vasıflı taşınmazların üzerinde bulunan yapıların boşaltılmasına yönelik, Antalya Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinde önemli bir dava görüldü.
İdare Hukuku: İdare İcra’ya Başvurmadan Mahkeme Kararını Uygulayamaz!
Dava kapsamında; Antalya’nın, Kemer ilçesinin, Ulupınar Köyü üzerinde bulunan hazineye ait orman arazisinin üzerinde kurulu olan yapıların derhal boşaltılmasına, boşaltılmazsa cebren boşaltılacağına yönelik bir karar verildi.
Yerel mahkemece verilen bu karar, davaya taraf olanlar tarafından temyiz edilerek, Danıştay 14. Dairesi, davaya karar verdi. Söz konusu hazine arazisinde, taşınmazların tahliyesi ve teslimine ilişkin verilen karar, taraflar tarafından uygulanmazsa, Orman İşletme Şefliği ve güvenlik güçleri kanun kapsamında cebren, taşınmazların mühürlenmesini ve tahliyesini sağlayacaktır.
Antalya Kemer, Ulupınar Köyü’nde yaşanan bu dava, yerel mahkemece görülmüş ve hazine bölgesinde bulunan yapıların ve işletmelerin tahliye edilmesine karar verilmiştir. Ancak bu kararı temyize taşıyan taraflar, Danıştay 14. Dairesince görüşülerek; yerel mahkemece verilen kararın bozulması ve kararın düzeltilmesi yönünde bir karar verilmiştir.
Danıştay 14. Daire Başkanlığı, Yerel Mahkeme Kararını Bozdu!
Antalya’nın, Kemer ilçesinin, Ulupınar Köyü, önemli ve emsal nitelikte bir davaya konu oldu. Dava kapsamında; orman vasıflı hazine arazisi üzerinde bulunan yapıların, kanuni çerçevede, Orman İşletme Şefliği ve güvenlik güçleri tarafından yapıların yıkılmasına karar verilmişti, ancak kararı temyiz mahkemesine taşıyan kişiler, Danıştay’ın verdiği kararla, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararının düzeltilmesine, oy birliği ile karar verdi.
İdarelerin, icra dairesine başvurmadan, mahkeme kararlarını resen uygulamasının, Danıştay’ın vermiş olduğu kararla önüne geçilmiştir. Kararın bozulmasının en önemli nedeni, ilgili makamların icra dairelerine başvurmadan, gerekli kanuni süreç içinde, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı uygulamasının geçersiz olmasından kaynaklanmaktadır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu çerçevesinde, taşınmazların tahliye ve teslimine ilişkin ilamların, icra dairesine verilerek, icra müdürü tarafından en geç 7 gün içinde emri ilgililere tebliğ etmesi gerekmektedir.
İcra dairesine verilen ilamın ardından, icra memurları tarafından borçlulara, kanunda ön görülen süreler içinde tebliğin ulaşması gerekmektedir. Kanuni süre içinde ancak tebliğden sonra mahkeme kararı uygulanabilmektedir.
İcra İflas Kanunu kapsamında belirtilmiş olan gerekli hükümlere uymadıkları için temyiz edilen dava borçlular lehine sonuçlanmış ve ön görülen ilam süreleri ve adımları takip edilmediği için, Danıştay 14. Dairesi tarafından verilen karar; Antalya 2. İdare Mahkemesinin, Danıştay kararını takip eden 15 gün içinde vermiş olduğu kararı düzeltmesine hükmedilmiştir.
İdare hukuku avukat ve danışma konularında sayfayı ziyaret ederek daha fazla bilgi alabilirsiniz.
SORULAR
Merhaba ben babamın aldığı bir araç için 2007 yılında kefil olarak evimi ipotek olarak vermiştim. evim icra yoluyla satıldı ve maaşımdan uzun süredir icra kesintisi yapılmaktadır. bu arada banka dosyayı varlık şirketine devretmiş haciz işlemi devam etmektedir. dosyayla ilgili bir zaman aşımı söz konuşumu veya ömür boyu bu borcu ödemeye devam edecekmiyim bu konuda yardımcı olabilirseniz sevinirim iyi çalışmalar teşekkür ederim.