İş Hukukunda Ücret Tanımı ve Ödeme Süresi Nedir? İş hukukunda işveren ve işçi tanımlamaları net bir şekilde ortaya konulmuştur. İşçi; bağımlı olarak bir işi gören öte yandan işveren işi gören kişiye belirli bir ücret ödeyen taraf olarak nitelendirilendir.
Ücret ödemesi konusunda ise ilgili mevzuatlar gereğince ücretin en fazla işçiye bir ay içerisinde ödenme hükmü yer almaktadır. Bu süre daha az periyotlarda olabilmektedir.
Ücret Ödemeleri Nasıl Yapılmalıdır ?
Kanun hükümleri öncelikle ücretin tanımını yaparken asıl ücret ve geniş ücret olarak tanımlama yapmıştır. Asıl ücret işçinin yaptığı iş karşılığı kazancı olarak tanımlanırken geniş ücret ise tazminat, ikramiye gibi esas ücret dışında kalan kazançlar olarak tanımlanmıştır.
Bu tanımlamalar İş kanunun 32.maddesinde geniş olarak sunulmaktadır. Aynı kanun hükümlerinde ücret tanımlaması ise “ Bir kimseye bir iş karşılığında işveren tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” şeklinde ifade edilmiştir.
Dikkat edilirse burada hüküm “Para” ifadesi ile belirlenmiştir. Yine mevzuat da belirtilen koşullar neticesinde ücret ödenme şekli yabancı paralar olarak belirlense dahi bu tutarın rayiç bedelle Türk lirası olarak ödenmesinin yolu da açılmıştır.
Kanun koyucu çalışanların ücretlerinin işyeri tarafından, işyeri yakınlarında bir yere veya bu ücretlerin ödemesine özel açılmış olan bir banka hesabına yatırılması şeklinde hüküm koymuştur. Ayrıca mükellefiyet türlerine göre ayrılan işyerleri ücretleri banka yoluyla ödemek zorundadır.
Ücret Ödenmemesi Durumunda İşçinin Hakları
İşveren işçiye ödediği ücreti ispatlamak zorundadır. İşçi kişinin mağdur olduğu bu tarz durumlarda bir takım hakları bulunmaktadır. Bu haklar;
- Dava yolu ile alacağının talebi,
- İş akdinin haklı nedenle feshi,
- İş görmekten kaçınmadır.
İşçinin Ücretinin Tespiti
İşçi ve işveren arasında bulunan iş akdinin haklı nedenlerden dolayı feshedilmesi gerekir. İşveren, aynı zaman da işçiye ödenen ücretinde ispatlanması ile de sorumludur.
Bu ispati işveren bordro vs. gibi yazılı belgelere dayandırmak mecburiyetindedir. İspat yükünün kendisinde olan tarafın vereceği yemin hukuki bir sonuç doğurmamaktadır. Bu durumların aksi durumunda işveren ücreti ödediğine dair yazılı bir beyanda bulunamıyorsa mahkeme işçinin alacaklarını hesaplama yoluna gitmektedir. Bu hesaplamalar içinde işçinin;
- Ödenmeyen aylıklarının ücreti,
- Kıdem tazminatı,
- İhbar tazminatı,
- Fazla mesai,
- Genel tatil,
- Yıllık izin ücreti gibi kalemler dikkate alınmaktadır.
Bu kalemler hesaplanırken her bir olay kendi içerisinde hesaplanmaktadır. Davacının bazı durumlarda iş akdinin feshetme durumu bulunmaktadır. İşçinin işe devam etmemesinin ispatı iş akdinin feshedilmesine olanak yaratan durumlardan bir tanesidir. Hizmet akdinin sona erdirilmesi geçerli sebeplere dayanmak zorundadır.
Ödenmeyen Aylıkların İspatı İşverene Ait!
Ödenmeyen aylık ücretlerinin ispatı işverene aittir. İşveren bu durum kanıtlarken yazılı bir beyan sunmak zorundadır. İş yerinde tanık olarak sunulacak kişilerin beyanları bu durumu değiştirmemektedir. Yargıtay ‘ ın bu durumla alakalı emsal kararları bulunmaktadır.
Yargıtay 7.H.D ‘ nin ücret ödenmesinin ispatına ilişkin olarak yerel mahkeminin verdiği kararı bozduğu görülmektedir. Yerel mahkemenin tanık olarak dinlenen kişilerin beyanı üzerine aldığı kararın hukuki dayanağı olmadığını ileri süren kararda ücret ifasının banka dekontu, bankadan alınacak belge, makbuz gibi hukuki geçerliliği olan belgeler ile ispatlanmasını öngörmüştür. Yine yemin olarak verilecek bir beyanın da hukuki bir sonucu olmamaktadır.
Yıllık ücretin hesaplanmasında ispat tarafı işverene aittir. İzin haklarının ücrete dönüşmesi için de iş akdinin haksız olarak feshedilmesi gerekmektedir. Aksi durumlarda işveren işçiye yıllık izinlerin karşılığı olarak ücreti ödemekle yükümlüdür.
Sonuç olarak ücret ödemesinin ispatı işverene ait olmakla birlikte bu ispat gerçekleştirilirken tanık ifadesi gibi yazılı olmayacak deliller dikkate alınmamaktadır. İşveren ücreti ödediğine dair ispatını dekont gibi temellere dayandırmak mecburiyetindedir.
Ücret ödenmemesinin tespiti iş hizmeti akdinin de işçi lehine bozulacağından dolayı diğer kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin de işveren tarafından işçiye ödenmesi durumu doğmasına olanak sağlamaktadır.