İş Kazası Uzuv Kaybı Tazminat Davası Nasıl Açılır? Uzuv kaybı sebebiyle dava açılması Tazminat Hukuku tarafından belirlenmiş kurallar çerçevesinde ele alınmaktadır.
Hukuka aykırı olan bir olay yahut haksız eylem gerçekleşmesi halinde bedensel zarara uğramış olan kişinin iyileşememesi ve hayat boyu sakat kalması halinde iş kazası uzuv kaybı tazminat davası açma hakkı doğmuş olur.
Bu tazminat davaları sürekli iş göremezlik, beden gücü kaybı, çalışma gücü kaybı olarak farklı şekillerde açılabilmektedir.
Tazminat Davalarında Organ Yitimi ve Organ Zayıflaması Durumları
Tazminat dava çeşitleri bu doğrultuda organ yitimi ve organ zayıflaması olarak iki farklı şekilde açılabilecektir. Organ yitimi ile genellikle el, bacak, kol gibi organlardan birinin ya da bir kaçının yitirilmesi durumu söz konusudur.
Organ yitimi kapsamına beş duyu organı ile iç organlar da dahil edilmektedir. Organ zayıflamalarında ise kişinin bedensel yapısını oluşturan organ ya da organlardan bazılarının işlevinin azalması durumu söz konusu olur. Bazı durumlarda bu organ ya da organlar tamamen işlevini yitirebilmektedir.
Güç Kaybından Doğan Tazminat Davaları
Organ yitimi ve organ zayıflaması durumlarına ek olarak, kişiler geçirmiş oldukları kaza nedeni ile aklını ve belleğini yitirebilirler. Ruhsal ve sinirsel dengenin bozulması da söz konusu olabilir.
Sürekli iş göremezlik durumunda sürekli kısmi iş göremezlik ve sürekli tam iş göremezlik olarak iki farklı durum söz konusudur. Sürekli kısmi iş göremezlik durumunda beden gücünün belli bir oranda azalması söz konusudur. Bu tazminat davalarına güç kaybı ya da efor kaybı ismi verilir.
Sürekli Tam İş Göremezlik Davalarında Tazminat Durumu
Sürekli tam iş göremezlik halinde bedenin gücünün bütünü ile yitirilmesi durumu söz konusudur. Kişi artık çalışamaz ve kazanç elde edemez duruma gelmiştir. Bu nedenle tazminat yüzde yüz üzerinden hesaplanır. Eğer söz konusu kişi başka kişi ya da kişilere bakmak ile yükümlü ise, ayrıca tazminat tutarı eklenecektir. Sonuç olarak uzuv kaybı işveren tarafından tazminat aracılığı ile muhakkak karşılanacaktır. Bu ödemeler Borçlar Yasası kapsamında 818 sayılı madde ile düzenlenmektedir.
İş kazası 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda kısaca ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda tanımlanmıştır. Günümüzde gerekli önlemlerin alınmaması ve birçok nedenden dolayı karşılaştığımız iş kazaları işçilerin hayatlarına kadar mal olabilmektedir.
İş Kazası Uzuv Kaybı Tazminat Davası
İş kazası kanun koyucunun ifade ettiği üzere şu şekildedir:
şçiye bedensel olarak ya da ruhsal olarak olumsuz etkileyen yani yaralanmasına, sakatlanmasına sebep olan iş kazaları bazen de işçinin ölümüne neden olmaktadır. İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası konulu makaleyi okuyabilirsiniz.
Bir iş kazasının meydana gelmesi durumunda işverenin yapması gereken öncelikle iş kazasında zarar gören işçiye ya da işçilere gerekli sağlık müdahalesi yapılmasını sağlamaktır.
Yani 112 acil servis daha sonra gerekli kolluk kuvvetleri aranır. Kolluk kuvvetleri işveren ve diğer sorumluların ifadesini alır. Daha sonra işveren ya da sorumlu Sosyal Güvenlik Genel Müdürlüğü’ne de haber vermelidir.
SGK’dan gelecek müfettişler rapor tutarak olayın iş kazası olup olmayacağına karar vermelidir. İşçinin yaralanmasına ya da ölmesine sebep olan bu iş kazaları Cumhuriyet savcılığı tarafından resen soruşturma açılarak yargıya intikal etmesi sağlanır.
Bu nedenle kamu hukukunu da ilgilendiren bir husus meydana çıkar. İşveren ve diğer sorumlular somut olayın özelliklerine göre yaralanma yada ölüme sebebiyet verme suçundan sorumlu tutularak yargıya çıkarlar.
Kamu hukukuna yansıyan iş kazalarının ceza davaları Asliye Ceza Mahkemelerinde görülmektedir.
Yaralanmalara neden olan iş kazalarında işçinin açabileceği maddi tazminat davalarında uğradığı bedensel ve maddi zarar dikkate alınır.
Yaralanmalara neden olan iş kazalarında müfettişler kazanın iş kazası olduğunu tespit ettikten sonra tuttukları rapor işçinin uzuv kaybını ifade eden heyet raporu ile birlikte SGK Genel Müdürlüğüne iletilir.
Rapora göre işçinin sürekli iş göremez bir durumda mı yoksa geçici olarak mı iş göremez durumda olduğu ortaya çıkar ve buna göre tazminat davasında iş göremezlik ödeneği ya da malulen emeklilik gibi hususlar ele alınır. | İş Kazası Uzuv Kaybı Tazminat Davası
İş kazasında uzvunu kaybeden işçinin malulen emekli olabilmesi için %60 üzerinde iş gücü kaybına uğraması gerekmektedir. Ayrıca geçici iş göremezlik ödeneğinin bağlanması için de %10 iş gücü kaybına uğraması gerekir.
Maddi ve manevi tazminat davası açabilme hakkına sahip olan iş kazasına uğramış olan işçi işverenden ceza davası sürecinde de şikâyetçi olarak davanın tarafı olmalıdır.
Uzuv kaybının yaşandığı iş kazaları nedeni ile açılan tazminat davalarında adli tıp raporlarından ve bilirkişi raporları ile birlikte hastanedeki heyet raporundan yararlanılmaktadır.
Ayrıca ceza davası sürecinden kasten yaralamaya sebebiyet verildiğinin düşünüldüğü ve işverenin sorumlu tutulduğu hallerde Türk Ceza Kanunun 87. Maddesindeki hususlarda tazminat davasında tazminatın bedelini etkileyebilecektir.
Tazminat davasında bedel hükmedilirken tarafların kusurları oranı önemli diğer bir husustur.
10 yıllık bir zamanaşımı sürecine sahip olan iş kazası nedeni ile açılan tazminat davalarında somut olayın özellikleri oldukça önem arz etmektedir.
Ölüm halinde İş Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı konulu makaleyi okuyabilirsiniz. İş Kazası Uzuv Kaybı Tazminat Davası
İş Kazası Uzuv Kaybı Tazminat Davası Sıkça Sorulan Sorular
TAZMİNAT DAVASI – ÖLÜM VE CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE AÇILAN TAZMİNAT – İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ALANINDA UZMAN BİLİRKİŞİ HEYETİNDEN RAPOR ALINMADIĞI.
KUSURUN AİDİYETİNE VE ORANINA İLİŞKİN RAPOR ALINMASI GEREKTİĞİ – İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ESASI İNCELENMEKSİZİN KALDIRILMASI VE DAVANIN YENİDEN GÖRÜLMESİ İÇİN DOSYANIN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİ.
ÖZET: Somut olayda, mahkemece alınan 04/09/2015 tarihli raporun tek kişiden oluşan çevre mühendisi iş güvenliği uzmanından alındığı, iş kazasının meydana geldiği iş kolundan seçilecek ve aynı zamanda işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmadığı açıktır.
Bu durumda mahkemece aralarında makine mühendisi bilirkişi ve aynı zamanda işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman kimselerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatı hükümleri irdelenerek, işverenin alması gerekli önlemlerin olup olmadığı, varsa bunların neler olduğu, işverenin hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların ayrıntılı bir biçimde belirtilmesi suretiyle kusurun aidiyetine ve oranına ilişkin rapor alınması gerektiğinden davalı tarafın kusur raporuna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?