İşçilik Alacakları Yargıtay Kararları Nedir, Neden Önemlidir? İşçilik alacakları için verilen Yargıtay kararları yasalarla belirlenmiştir. İşçiler alacakları varsa bunları almak için dava açabilir ve haklarını arayabilir.
Bu noktada işçilik alacakları Yargıtay kararları kapsamında açılabilecek davalar:
- Kıdem tazminatı,
- İhbar tazminatı,
- Belirsiz alacak davaları,
- Yıllık izin ücret alacağı olarak özetlenebilir.
Bu noktada işçi alacaklarını alamadığını kanıtlayabilirse, alanında uzman bir avukat ile dava açabilir ve haklarını almak için hukuksal yollara başvurabilir. Bu davaların yanı sıra işçi, işe iade davası da açabilir.
İşçinin ücret alma hakkı, işçiye bir iş karşılığında verilen para ile ödenen tutarı ifade eder. Türkiye’de çalışan kişilere Türk parası ödenmesi gerekmektedir. İş yerinde ya da özel olarak açılmış olan banka hesaplarına alacaklar ödenebilir. Bu ödemelerin yapılmaması halinde dava açılabilir.
İşçi Alacak Davası Ne Kadar Sürer?
İşçi alacakları hesaplama için öncelikli olarak dava açılması gerekmektedir. Dilekçenin verilmesinden sonra işe iade davası haricinde tazminat davaları kapsamında açılan davalar, en kısa sürede sonuçlandırılmaktadır.
Özellikle faz mesai ücreti ve davası için de başvuru yapılabilir. İşçinin fazla mesai ücreti ve davası için işçi haftada 45 saatten fazla çalıştığını belgeliyorsa bu noktada dava için başvurabilir.
Bunun dışında yıllık ücretli izin ve sigorta hakkı için de işçi alacakları kapsamında İş Mahkemesi’ne dilekçe vererek dava açabilir. En az bir sene boyunca çalışan işçi tatil günleri ve zorunlu yıllık ücretli izin hakkını alabilir.
Kıdem Tazminatı Belirsiz Alacak Davası 2019
İşçi alacakları kısmi dava dilekçesi hazırlanırken bir uzmandan destek almak gerekmektedir. Bu noktada dilekçede eksik bilgilerin olması ya da hatalı bir uslupla hazırlanması, davanın reddedilmesine yol açabilir.
Bu gibi durumların engellenmesi için alanında uzman ve deneyimli bir avukatla doğru uslupla hazırlanmış bir dilekçe ile davayı açmak gerekmektedir. Bu noktada işçinin açabileceği davalar ise:
- İş kazalarının yaşanması durumunda maddi ve manevi tazminat davası,
- Süt izni hakkı davası,
- İşçinin sigortalı olarak çalıştırılma zorunluluğu ve yıllık ücretli izin hakkı,
- Tatil ücretleri ve davası,
- İşçinin ücret hakkı alma davası.
İşçilik Alacakları Davası
İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI – BU ÜCRET İLE ÖDENEN ÜCRET MİKTARLARI ARASINDAKİ FARKLAR TESPİT EDİLEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ – ÜCRETTE MEYDANA GELEBİLECEK ARTIŞ ORANI DA HESAPLAMAYA DAHİL EDİLEREK HESAPLAMA YAPILMASININ İSABETSİZLİĞİ
ÖZET: İşverenin işçi ücretlerini karşılıklı anlaşma dışında düşüremeyeceği gibi, ücretlere zam yapma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, işçinin ücretin düşürülmesinden önceki son ücreti esas alınarak, bu ücret ile ödenen ücret miktarları arasındaki farklar tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile, ücrette meydana gelebilecek artış oranı da hesaplamaya dahil edilerek belirlenen miktara hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Hüküm bozulmuştur.
İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI – BU ÜCRET İLE ÖDENEN ÜCRET MİKTARLARI ARASINDAKİ FARKLAR TESPİT EDİLEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ – ÜCRETTE MEYDANA GELEBİLECEK ARTIŞ ORANI DA HESAPLAMAYA DAHİL EDİLEREK HESAPLAMA YAPILMASININ İSABETSİZLİĞİ
ÖZET: İşçinin ücretin düşürülmesinden önceki son ücreti esas alınarak, bu ücret ile ödenen ücret miktarları arasındaki farklar tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile, ücrette meydana gelebilecek artış oranı da hesaplamaya dahil edilerek belirlenen miktara hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Hüküm bozulmuştur.
İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI – ALACAĞIN TAMAMI İÇİN ZAMANAŞIMININ DAVA TARİHİYLE KESİLMESİ YERİNDEYSE DE KIDEM TAZMİNATI HARİÇ OLMAK ÜZERE TALEP ARTIRIMINA KONU ALACAKLAR BAKIMINDAN ARTIŞIN YAPILDIĞI TARİHTEN İTİBAREN FAİZE KARAR VERİLMESİ – HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET: Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fark ücret, ilave tediye, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, davaya konu işçilik alacakları talepleri muvazaalı alt işveren ilişkine dayanmaktadır. Ayrıca sendikaya üyelik öncesi alması gereken ücretlerin tespiti ile belirlenecek olan ücretler üzerine toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması zorunluluğu sebebiyle alacakların belirsiz olduğu yönündeki yerel mahkeme kararı yerindedir.
Ancak dava dilekçesinde alacakların tespiti yönünde belli bir hesaplama yapılmaksızın kısmi taleplerde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalara göre dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda külli tespit davası olarak kabul edilmelidir.
Bu durumda alacağın tamamı için zamanaşımının dava tarihi ile kesilmesi yerinde ise de, kıdem tazminatı hariç olmak üzere talep artırımına konu alacaklar bakımından artışın yapıldığı tarihten itibaren faize karar verilmelidir. Alacakların tamamı için dava tarihinden faize hükmedilmesi hatalıdır. Ankara avukat
İşçilik Alacakları Davası Yargıtay Kararı
İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI – DAVALININ DAVACININ MESAİ KONUSUNDA PATRONLA KONUŞTUĞUNU BEYAN ETTİĞİ – BİR KISIM BORDROLARDA DAVACI ADINA FAZLA MESAİ TAHAKKUKU BULUNDUĞU – DAVACININ KENDİ MESAİSİNİ KENDİSİNİN BELİRLEDİĞİNİN SÖYLENEMEYECEĞİNİN KABULÜ GEREĞİ
ÖZET: Davalının davacının mesai konusunda patronla konuştuğunu beyan ettiği görülmektedir. Yine dosya içerisinde yer alan bir takım bordrolarda davacı adına fazla mesai tahakkuku bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu hususlar birlikte dikkate alındığında, davacının kendi mesaisini kendisinin belirlediğini söylemek mümkün değildir. Bozma öncesi yerel mahkemece verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmediği de dikkate alınarak, davacının fazla mesai alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, davanın reddine hükmedilmesi hatalıdır.
İşçilik Alacakları Yargıtay Kararları | Sıkça Sorulan Sorular
ALACAK DAVASI – İŞÇİ İLE İŞVEREN İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK İSTEMİ – DAVALININ DİĞER DAVALI İLE BİRLİKTE MÜŞTEREKEN MÜTESELSİLEN TÜM ALACAKLARDAN SORUMLU TUTULMASININ HATALI OLDUĞU.
İlk derece Mahkemesi tarafından ” … Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle akdin sona erme şekli ön sorun olup, somut olayda davacı iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiştir. İş akdinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat külfeti işverene düşmektedir.
Fakat davacı, haklı fesih ile ispat külfetini yüklenmiş olup, yapılan yargılama ile de fesih gerekçesinde ifade ettiği üzere bir kısım ücret mahiyetinde alacakları olduğunu ispat ettiğinden, akdi haklı nedenle feshetmesi sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanmıştır.
Taşeron şirketler değişse de davacının aynı işyerlerinde çalıştığı ve akdin belirsiz süreli olup, zincirleme devam ettiği, yapılan işin mahiyeti de dikkate alındığında davalı şirketin son işveren, davalı KGM’nin ise asıl işveren olarak davacıya karşı müştereken ve müteselsilen alacaklardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
ÖZET: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin KGM ye ait yol, köprü ve asfalt yapımı işinde taşeron olan davalı şirket nezdinde …. Nisan ayında çalışmaya başladığını, ….kadar şoför olarak çalıştığını, her yıl verilen ikramiyelerin son iki yılda verilmemesi ve fazla mesailer ile hafta tatili ve resmi bayram ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle davacının iş akdini haklı olarak feshettiğini,
Davalı KGM nin asıl işveren olarak sorumlu olduğunu, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ….TL kıdem tazminatı, …TL yıllık izin ücreti,…. TL fazla mesai ücreti,…. TL hafta tatili,…. TL UBGT ve …. TL ikramiye alacağının belirtilen faizleriyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ….tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini …..TL artırarak toplam …..TL alacak ve tazminat talebinde bulunmuştur.
Karayolları Genel Müdürlüğü ihale makamı olup Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğu İş Kanunu’nun ilgili maddesi hükmüne göre son üç aylık ücretle sınırlıdır. İlk derece mahkemesi tarafından davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün diğer davalı ile birlikte müştereken müteselsilen tüm alacaklardan sorumlu tutulması hatalıdır.
Davacının ödenmeyen ücret alacağı da bulunmadığından davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden açılan davanın husumetten reddi gerekir. Bu sebeple davalı Karayolları Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?