İsim Soyisim Ad Soyad Değiştirme Davası Nasıl Açılır? Ad ve soyad değiştirmek için dava açmak bazı durumlar kapsamında mümkün olmaktadır.
Mahkeme kararı dahilinde, nüfus kaydında değişikliklere sebep olacak hukuki durumlar söz konusu olabilmektedir. İsim Soyisim Ad Soyad Değiştirme Davası ile tapu kaydında isim düzeltilmesi davası aynı davalar değildir. İsim tashihi davaları; kayıtlardaki yanlışlıklar sebebiyle meydana gelmez.
Bu davaların açılabilmesi için haklı nedenlerin olması ve yeni birim isim alınması söz konusu olmaktadır. İsim değişikliği davaları açmak için kişinin adı üzerindeki hakka dayanan nedenler olması gerekmektedir.
Yargıtay tarafından belirli nedenler, isim değişikliği için kabul edilmektedir. Özellikle çocukluktan beri kullanılan isim ile nüfus kayıtlarında yazılı olan isimlerin birbirinden farklı olması kişi için oldukça zorlayıcı durumların meydana gelmesine yol açabilir.
Bu gibi durumlarda isim değişikliği talepleri Yargıtay tarafından kabul edilebilmektedir.
İsim Değiştirme Davasında Davalı Hangi Nüfus Müdürlüğü
İsim değiştirme davası 2019 için görevli olan mahkeme ise SulhHukuk Mahkemesi olmaktadır.
Türk Medeni Kanunu ve Nüfus Kanunu kapsamında soyadını değiştirmek isteyen kişilerin mutlaka haklı sebepleri olmak durumundadır. Bu kapsamda haklı ve geçerli nedenler ise:
- Milli kültüre, örflere ya da adetlere uygun olmayan isimler,
- Alay edilebilir ve kötü anlamı olan isimler,
- Mesleki bakımından zedeleyici isimler,
- Farklı bir isimle anılma,
- Din değişiklikleri bu sebeplerden bazılarıdır.
Bu gibi nedenler davalarda kabul edilen gerekçelerdir.
Soyadı Değiştirme Davası Kime Karşı Açılır?
İsim değiştirme davası dilekçe örneği hazırlanmasından sonra Sulh Mahkemeleri ile nüfus müdürlüğüne karşı açılmaktadır. Bu gibi davalarda avukatla çalışmak oldukça önem teşkil etmektedir.
Soyadı değiştirme davaları iki ve dört ay arasında sonuçlanmaktadır. Ancak isim ve soy isim değişiklikleri eğer haklı sebepler yerine yanlışlıklar ya da harf hatası gibi durumlarla yapılacaksa bu durumda dava Asliye Hukuk Mahkemelerine açılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu kapsamında 27. Maddeye göre isim ve soyisim değişimleri için tüm durumlar düzenlenmiştir. Haklı nedenlerin olması durumunda, Yargıtay isim değişikliği taleplerine olumlu cevaplar vermektedir. Ancak yalnızca isteğe bağlı olarak yapılan başvurular kabul edilmemektedir.
İsim Soyisim Ad Soyad Değiştirme Davası
İsmini çeşitli sebeplerden değiştirmek isteyenlerin açtıkları bir dava çeşidir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir.
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca ”Kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadıkça nüfus bilgileri hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı kayıtlar değiştirecek şerhler konulamaz.
Ancak vakaların aile kayıtlarına tescili sırasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak resmi belgelere uygun olarak düzeltilir.” Kişisel hallerde ki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır.
“Kayıt düzeltilmesi”durumu, aile kayıtlarına işlenmiş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir.
Belirtilen dava çeşidi “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” şeklinde bilinmektenüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere dayanalıcağı gibi, tanık dinletilmesi dahil her türlü ispat yoluna başvurulabilir.
5490 Sayılı Nüfus Hizmetlerini düzenleyen Kanununun 36. maddesi nüfusa ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. (İsim Soyisim Ad Soyad Değiştirme Davası)
Soyad Değiştirme Davası
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz.
Aynı Yasanın 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenin varlığı halinde, soyadın değiştirilmesi mümkün olup, değiştirme şartları ve haklı sebep teşkil ettiği konusunda resmi yasal düzenleme yoktur.
Bu görüşü bu konuda bir kıstas belirlenmesi de sözkonusu olmadığından, haklı nedenin var olup olmadığı, her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir.
Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir. (İsim Soyisim Ad Soyad Değiştirme Davası)
Diğer makalelerimize Ankara Avukat sayfamızdan göz atabilirsiniz.
İsim Soyisim Ad Soyad Değiştirme Davası | Sıkça Sorulan Sorular
NÜFUS KAYITLARI VE DNA TESTİ
Davacının teyzesi torunundan ve davacının annesinin amcasının torunundan alınan kan örnekleri ile DNA testi yapılması istenmiş, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesince bu donelerle taleple ilgili sonuca gidilemeyeceği bildirilmiş ve mahkemece bu olumsuzlukta esas alınarak dava reddedilmiş ise de.
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgili olup bu kayıtlarındaki düzeltme ve değişikliklere ait davalarda, Mahkemelerin, taleple bağlı kalmadan, resen de yapacağı araştırma ile hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Dosyada mevcut nüfus kayıtları incelendiğinde.
Türkiye ve Suriye nüfus kayıtları anne-baba ve dört çocuk yönünden örtüşmekte ise de, Çocukların dördü (davacı dahil) Suriye kayıtlarında mevcut olup, Türkiye’deki Nüfus kaydında bulunmamaktadır.
Kayıtlarındaki bu benzerlik dikkate alınarak Hasan Fehmi ve Kevser’in bütün mirasçıları davaya dahil edilip,iddia ile ilgili olarak kan bağı yönünden davacıya en yakın derecedeki akrabalarından alınacak örneklerle DNA testi yaptırılıp, toplanacak delillere göre bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
NÜFUS KAYITLARINI DÜZELTİLMESİ HAKKINDA YARGITAY KARAR
“Bilal Ahmed” olarak tahsis edildiği, bu kararın 20.04.2015 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Davada adın değiştirilmesi, doğum tarihi ve doğum yerinin düzeltilmesi talep edilmektedir. Mahkemece, bu taleplerin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı incelenmeksizin, “kesin hüküm” nedeni ile istek reddedilmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36’ncı maddesinin (1.) fıkrasının (b) bendinde yer alan “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir” şeklindeki hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 30.03.2012 tarihli 2011/34-48 sayılı kararıyla iptal edilmiş.
iptal kararının 06.10.2012 tarihli 28433 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla, yürürlükten kalkmıştır. Davacı bu davada Lübnan’daki nüfus kayıtları ile ve ayrıca adı konusunda ise tanındığı gerekçesine dayanmıştır. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları her türlü belge ve beyanla kanıtlanabilir.
Davacı vekilinden, dava ile ilgili resmi ve diğer kanıtları istenip, davacının ibraz edeceği ve mahkemece resen işin esasıyla ilgili deliller toplanıp, incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?