İtirazın Kaldırılması Davası | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

İtirazın Kaldırılması Davası

İtirazın Kaldırılması Davası

İtirazın Kaldırılması Davası Nedir? İtirazın kaldırılması için dava açmak, bir alacak hakkı için açılan icra takibinde borçlu olan tarafın itirazına karşılık icra takibinin durdurulması sonucunda alacaklı tarafın hakkıdır.

Borçlu olan taraf adına açılan icra takibi için itiraz hakkına sahiptir. İcra takibine itiraz edilmesi durumunda icra takibi durdurulacaktır. İcra takibi durdurulan alacaklı alacağının icra takibinin devam etmesini istiyor ise itirazın kaldırılması davası açmalıdır.

İtirazın Kaldırılması Davası Nasıl Açılır?

İtirazın kaldırılması davası aslında bir alacak davası niteliği taşımaktadır. Bu kapsamda bu davanın normal bir hukuk davası gibi açılması gerekmekte ve bu dava ile ilgili görevli mahkeme İcra Mahkemesi yerine genel mahkemeler olmaktadır.

Bu davada takip alacaklısı davacı, takip borçlusu ise davalı konumunda olmaktadır. İtirazın kaldırılması davası hukuk davası niteliği taşıdığı için Bazı şartlar uygunluk sağladığında bu dava açılabilir. İtirazın kaldırılması davası şartları şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Bu davanın açılabilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunması gerekmektedir.
  • Dava itirazın yapıldığı sürecin içerisinde açılmış olmalıdır.
  • Dava açılabilmesi için hukuki bir yararım bulunması gerekmektedir. Yani davayı açan kişi başka bir yoldan sonra çözemediği için mahkemeye başvurmuş olmalıdır.
  • Alacaklı tarafından açılmış olan icra takibinin geçersiz sayılabilmesi için diğer şartların yokluğunun oluşmuş olması gerekmektedir.
  • Borçlu tarafından yapılan itirazım kanunlar çerçevesinde yapılmış olması gerekmektedir. Ancak bu durumda alacaklı taraf itirazın iptali için dava açabilmektedir.

İtirazın Kaldırılması Davasında Görevli Olan Mahkeme Hangisidir?

Alacaklı tarafın ilgili süre içerisinde açacağı itirazın kaldırılması davası, bir hukuk davası olduğu için görevli mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında tespit edilmektedir. Bu kapsamda Bir itirazın kaldırılması davasında;

  • Davalının yerleşim yerine bağlı olan yetkili mahkeme,
  • Davalının ikametgahı belli değil ise son ikametgahının bulunduğu yere bağlı olan mahkeme yetkili mahkeme sayılacaktır.

İtirazın Kaldırılması Davasında Süreçler Nasıldır?

İtirazın kaldırılması davası borçlunun icra takibine itiraz ettiği ya da alacaklının vekiline tebliğinden itibaren bir yıl içerisinde açılmalıdır. Bu tarihler itibariyle alacaklının bir yıl içerisinde itirazın kaldırılması davasında açması gerekmektedir.

Bu davada bu sürenin aşılmaması büyük önem taşımaktadır. İtirazın kaldırılması davası ne kadar sürer sorusunun yanıtı ise davanın niteliğine, dava açıldığı süreçteki mahkeme yoğunluğuna ve sunulan verilere göre değişiklik göstermektedir.

Makalede İtirazın Kaldırılması Davası konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İcra Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.

İtirazın Kaldırılması Davası

Takibin dayandığı senet hususi olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu halde icra hakimi iki taraftan izahat alır.

Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için merci önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir.

Araştırmaya esas imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve attıracağı imza ile yapılacak mukayese ve incelemelerden veya diğer delil ve karinelerden mercii,  reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verir. Hakim lüzum görürse, oturumun bir defadan fazla talikine meydan vermeyecek surette, bilirkişi incelemesi de yaptırabilir

İmza araştırması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri ile 309 uncu maddesinin 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ve 310, 311 ve 312 nci maddeleri  hükümleri uygulanır. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 211, 208, 217)

Yapılacak duruşmada, mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde mercice başka bir cihet araştırılmaksızın itirazın geçicien kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilir. Duruşmaya gelmeyen borçlunun itirazının geçicien kaldırılmasına ve hakkında para cezasına karar verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılması şarttır.

Mercii hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusuna alacağın yüzde  on’u oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna kadar ertelenir ve  borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar (2004 S. K. m. 68/A).

Borçlu inkar ettiği imzayı, itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç alacaklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul ederse, hakkında para cezası hükmolunmaz ve  kendisine yargılama giderleri yükletilmez. Şu kadar ki, kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile mülzem olur. Senedin aslı takip talebi anında icra  dairesine tevdi edilmiş ise, icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz (2004 S. K. m. 68/A).

İtirazın geçici olarak kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar (2004 S. K. m. 68/A).

İtirazın geçici kaldırılmasına karar verilir ve ödeme emrindeki müddet geçmiş bulunursa alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine geçici haciz konur (2004 S. K. m. 69/A).

İtirazın geçici kaldırılması kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde borçtan kurtulma davası açabilir. Bu davanın dinlenebilmesi için borçlunun dava konusu alacağın yüzde 15 ini ilk duruşma gününe kadar mahkeme veznesine nakden depo etmesi veya mahkemece kabul edilecek aynı değerde esham ve tahvilat veya banka teminat mektubu tevdi etmesi şarttır. Aksi takdirde dava reddolunur. Borçlu yazılı müddet içinde dava etmez veya davası reddolunursa itirazın kaldırılması kararı ve varsa geçici haciz kesinleşir (2004 S. K. m. 69/A).

İtirazın Kaldırılması Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvuran borçlu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 36. madde hükümlerini yerine getirmek şartıyla, icra dairesinden mühlet isteyebilir (2004 S. K. m. 69/A).

Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere münasip bir tazminatla mahkum edilir (2004 S. K. m. 69/A).

İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması  Davası hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet eder ve İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır (2004 S. K. m. 70).

İtirazının geçici surette kaldırılmasına karar verilen borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmaya mecburdur (2004 S. K. m. 75).

Takibin yapıldığı icra dairesinin dışında borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş ise, borçlu, itirazın geçici kaldırılması talebini inceleyen icra mahkemesindeki ilk duruşmada bizzat hazır bulunmak zorunda değildir. Bu durumda itirazı inceleyen İcra Mahkemesi istinabe yolu ile borçlunun dinlenilmesine karar vermek durumundadır (12.HD 2005/14402 E. 2005/17726 K.).

Mazerete dayanmaksızın borçlunun hazır bulunmaması halinde mahkemece başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın reddine karar verileceği ihtarını taşıyan davetiyenin borçlu asile gönderilmesi gerekip, vekili tarafından hazır edilmesi gerektiğinden söz edilerek vekile, borçlu asili duruşmada hazır bulundurması için süre verilmek suretiyle aynı hukuki sonuca ulaşılması mümkün değildir.

2.649 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp