Karşılıksız Çek Çıktığında Hangi İşlemler Yapılır? | İİK’nun 345. maddesinde, “Bu kanunda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya muamelelerini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmi şahsın müdürlerinden, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve azasından veya murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur”349. maddesinde, “Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır.
Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir…”, 351. maddesinde, “Şikayetçi dilekçe veya beyanında gösterilmiş olduğu delillerle bağlıdır…”; 5941 sayılı kanunun 5. maddesinde, “…Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır …” hükümlerine yer verilmiştir.
Bunun yanında, 5271 sayılı CMK’nun 170. maddesinde, Cumhuriyet savcısı tarafından mahkemeye hitaben düzenlenecek iddianamenin taşıması gereken unsurlar, aynı kanunun 174. maddesinde ise iddianamenin iadesinin koşulları ve sonuçları düzenlenmiştir.
İcra ceza mahkemelerine yapılacak şikayetlere ilişkin temel hükümleri düzenleyen bu maddeler incelendiğinde, CMK’nun 170. maddesindeki iddianamenin içeriğine ilişkin düzenleme ve İİK’nun 349. maddesindeki, şikayet dilekçesi alındığında sanığa davetiye gönderileceğine ilişkin hüküm dışında, şikayet dilekçesinde sanığın ismen gösterilmesi zorunluluğuna dayanak olarak gösterilebilecek bir hüküm bulunmadığı görülmektedir.
İcra ceza mahkemesine yapılacak şikayete ilişkin dilekçenin, CMK’nun 170. maddesindeki tüm şekil şartlarını taşıması gerekmeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02/12/2014 tarihli 2013/11-472 esas 2014/533 karar sayılı ilamında açıkça belirtilmiş, aynı ilamda, şikayet dilekçesinde şirket yetkilisi hakkında şikayette bulunulmasının, ayrıca ilgili icra dairesi ve dosya numarasının bildirilmesinin yeterli olacağı, müşteki vekilinin ilgili şirket yetkilisinin ismini bilmemesi veya başka bir nedenle dilekçeye yazmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı da belirtilerek davanın reddine ilişkin kararın bozulmasına karar verilmiştir.
CMK’nun 170. maddesinin, aynı kanunun Cumhuriyet savcısının görev ve yetkilerini düzenleyen 161. maddesinden bağımsız olarak düşünülmemesi gerekir. Bu maddeye göre, Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilecek, 160. maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilecek, kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcısına vakit geçirmeksizin temin etmekle yükümlü olacaklardır.
Aynı yetkinin müşteki de ya da vekilinde bulunmadığı açıktır. Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçlarında, tüzel kişiliğe ait çek hesabından keşide edilen çekin ibrazında karşılığının bulunmaması durumunda, müştekinin elinde bulunan çekte yalnızca keşide eden olarak tüzel kişiliğin ismi yazılı olduğundan, çek lehdarı dışında cirantaların çeki tüzel kişilik adına imzalayan yetkiliyi ismen bilmesi beklenemez.
Çek lehdarının dahi, çek yanında keşide edilmemiş ise, çeki tüzel kişilik adına imzalayan yetkiliyi ismen bilmemesi mümkündür. İİK’nun 345. maddesi, tüzel kişilik adına yapılan işlemden dolayı kimin sorumlu olduğunu ve fiili işleyenin cezalandırılacağını düzenlemektedir. 5941 sayılı kanunun 5. maddesi de çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında cezaya hükmolunacağını düzenlemektedir.
Bu maddeler ceza sorumluluğuna ilişkin maddi mevzuat hükümleri olup, şikayet dilekçesinde sanığın ismen gösterilmesi zorunluluğuna ilişkin bir usul hükmü içermemektedirler. İİK’nun usule ilişkin 349. maddesindeki, şikayet dilekçesi veya beyanı alındığında sanığa davetiye gönderilmesi düzenlemesini ise, mutlak bir zorunluluk olarak almaya imkan bulunmamaktadır. | Karşılıksız Çek Çıktığında Hangi İşlemler Yapılır?
İİK’nun 352. maddesinde, icra mahkemesinin iki tarafın ifadelerini ve bütün delillerini ve iddia ve müdafaalarını dinledikten sonra nihayet beş gün içinde kararını vereceği yönündeki düzenleme nasıl ki mutlak olarak değerlendirilmeyip, belirtilen işlemlerin tamamlanmasından, fiili koşullar nedeniyle beş günden sonra verilen kararlar da geçerli kabul ediliyorsa, aynı şekilde şirket yetkilisi ve fiili irtikap eden gerçek kişinin tespitinden sonra da bu şahsın sanık olarak davaya taraf olması ve hakkındaki usuli işlemlerin devamında yasal bir engel bulunmamaktadır.
Şirket yetkilisinin tespiti icra dosyasından yapılabileceği gibi, icra dosyasında bu konuda bir bilgi yok ise ilgili ticaret sicil müdürlüğünden sorularak da öğrenilebilecektir. Bu konuda ilgili icra dairesi aracılığıyla şirket yetkilisi müşteki tarafça öğrenilebileceği gibi, 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında da müşteki tarafça ilgili ticaret sicil müdürlüğünden talepte bulunulabilecektir. Ancak, 5941 sayılı kanunun 5. maddesi yollaması ile İİK’nun 347. maddesine göre şikayet süresinin fiili öğrenme tarihinden itibaren üç ay olduğu,
TCK’nun 73/2 maddesinden farklı olarak, şikayet süresinin başlangıcı için fiilin yanında failin de öğrenilmesi koşulunun bulunmadığı, dolayısıyla fiili öğrenen bakımından, failin sonradan öğrenilmesinin, şikayet süresini yeniden başlatmayacağı, müşteki tarafın icra dosyası üzerinden şirket yetkilisini öğrenmeye yönelik talebinin süresinde karşılanıp karşılanmayacağının ya da ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yapacağı bu konudaki başvurunun karşılanıp karşılanmayacağının, karşılanacaksa bunun belirtilen süre içinde olup olmayacağının belli olmadığı; kaldı ki, kanunda cezalandırma koşulu olarak sadece tüzel kişiliğin yasal temsilcisi olmanın yeterli sayılmadığı, bu yetkilinin aynı zamanda fiili işleyen kişi olması gerektiği şeklinde olduğudur. | Karşılıksız Çek Çıktığında Hangi İşlemler Yapılır?
Karşılıksız Çek Çıktığında Hangi İşlemler Yapılır Hakkında Yargı Kararı
ÇEKLE İLGİLİ KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİ YAPILMASINA SEBEBİYET VERME SUÇU – SUÇ ADININ ÇEKLE İLGİLİ KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİ YAPILMASINA SEBEBİYET VERME OLDUĞU – KARŞILIKSIZ ÇEK DÜZENLEME OLARAK GÖSTERİLMESİ HUSUSUNUN MAHALLİNDE DÜZELTİLMESİNİN MÜMKÜN GÖRÜLDÜĞÜ.
ÖZET: Suç adının “Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme” olduğu halde gerekçeli kararda “Karşılıksız Çek Düzenleme” olarak gösterilmesi hususunun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmesi nedeniyle İlk derece mahkemesince yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, müşteki vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun ilgili maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
Karşılıksız Çek Çıktığında Hangi İşlemler Yapılır?
Karşılıksız Çek Çıktığında Hangi İşlemler Yapılır? | Sıkça Sorulan Sorular
KARŞILIKSIZ ÇEK DÜZENLEME SUÇU – ÇEKTE CİRANTA OLARAK CİROSU BULUNAN MÜŞTEKİNİN YETKİLİ HAMİL SIFATIYLA ŞİKAYET HAKKININ BULUNDUĞU – TAKİP VE ŞİKAYET HAKKINI KULLANMASI İÇİN AYRICA DÖNÜŞ CİROSUNUN VARLIĞINA GEREK BULUNMADIĞI ÖZET: Müştekinin suça konu çeki bankaya ibraz ederek karşılıksızdır işlemini yaptıran çek hamili sıfatını taşımadığından bahisle düşme hükmü kurulmuş ise de, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ilgili maddesine göre, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı, dolayısıyla çekte ciranta olarak cirosu bulunan müştekinin yetkili hamil sıfatıyla şikayet hakkının bulunduğu,
Takip ve şikayet hakkını kullanması için ayrıca dönüş cirosunun varlığına gerek bulunmadığı ve cirosunun da çizilmemiş olduğu hususu dikkate alındığında, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, düşme kararı verilmesi nedeni ile davanın esası yönünden hükmün gerekçesiz olması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.KARŞILIKSIZ ÇEK DÜZENLEME SUÇU – 2004 SAYILI KANUNUN İLGİLİ MADDELERİNDE DÜZENLENEN YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİN UYGULANMASI GEREKTİĞİ – BU HÜKÜMLER UYARINCA DİLEKÇEYLE İCRA MAHKEMELERİNE ŞİKAYETTE BULUNULABİLECEĞİ ÖZET: ….tarihinde yürürlüğe girecek olan 6728 sayılı Kanun’un ilgili maddesi ile 5941 sayılı Kanunun ilgili maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Cumhuriyet Başsavcılığına talepte” ibaresi “icra mahkemesine şikâyette” şeklinde değiştirilmiş olup,
İlgili maddenin ilgili fıkrası “Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamiline verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, Cumhuriyet Başsavcılığı’na talepte bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi halinde çekin aslı bu mercilerce gönderilir.” şeklindedir.
Kanun maddesinin önceki fıkraları da dikkate alındığında 5941 sayılı yasanın ilgili maddesinin ilgili fıkrasındaki düzenleme çeklerde karşılıksız işlemi yapılmasıyla ilgili olduğundan, yargılama usulüne ilişkin olmadığından, yasanın yayımlanmasıyla …tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı yasa ile değişik 5941 sayılı yasanın ilgili maddesinde açıkça bu suçla ilgili olarak 2004 sayılı kanunun ilgili maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtildiğinden ve bu hükümler uyarınca dilekçeyle İcra Mahkemelerine şikayette bulunulabileceğinden,
Yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, yasal olmayan yetersiz gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına, dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. | Karşılıksız Çek Çıktığında Hangi İşlemler Yapılır?
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?