Kat Mülkiyeti Avukatı ve Davaları, Bir arsa veya ana gayrimenkul tanımına uymakta olan bir alan üzerinde diğer alanlardan farklılaşarak ayrışmış bir bölüm bulunuyorsa bu bölüm mülkiyet tanımları içinde kat mülkiyeti olarak adlandırılmaktadır.
Kat mülkiyeti hakkı ise aynı arsa üzerinde farklı alanlara sahip olan kişiler arasında yapılan sözleşmeler sonrasında ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında kişilerin mahkeme kararları ile birlikte de kat mülkiyeti hakkını ortaya çıkarabilmesi mümkün olabiliyor. Daha çok apartmanlarda yer alan ve farklı kişilere ait olan daireler üzerinde ortaya çıkan kat mülkiyeti sorunları sıklıkla ofislerin, büroların ve dükkanların bulunduğu yerlerde de kişilerin haklarını korunması adına önemli olmaktadır.
Hukuk sistemi içerisinde kat mülkiyetinin alanına girmiş olan her bir düzenleme Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde uygulanmaktadır.
Kanunda kat mülkiyeti hakkının nasıl niteliklere sahip olabileceği açık bir şekilde belirtilmiş ve hangi sebeplerle hangi mahkemelerde Kat Mülkiyeti Davalarının açılabilmesinin mümkün olacağı da tanımlanmıştır.
Kat Mülkiyeti Hakkında Dava Nasıl Açılır
Aynı arsa ya da ana gayrimenkul üzerinde farklı niteliklere sahip olan bölümlerin maliki olan kat mülkiyeti sahibi kişilerin mutlaka kanunda belirtilmiş olan bazı kurallara uygun davranması gerekiyor.
Kanun aynı zamanda kat maliki olan kişilerin kurallara uyması gerektiğinin yanı sıra bu kat mülkiyeti üzerinde bulunmakta olan kiracıların ve hatta her türden bu alanı kullanmakta olan kişilerin de belirlenmiş olan kurallara uymasını istemektedir.
Eğer tüm bu kişilerin kanunda açıkça ifade edilmiş olan kuralların aksi yönünde bir davranış göstermesi söz konusu olursa bu durumda mahkemeye olayın taşınması gerekiyor.
Kat mülkiyeti davası adı ile anılan davalar mahkemeye açıldığı zaman davayı açan kişiler mahkemeden ve hakimden olayın çözüme kavuşturulması ve anlaşmazlığın ortadan kaldırılmasını talep etmektedir. Bu, kendi yükümlülüklerini yerine getirmemiş olan kişinin uyarılması ile birlikte başlar. Dava dilekçesi ile birlikte açılan mahkemeler kat mülkiyeti davalarında yetkili ve görevli mahkeme sıfatına sahip olan davaya söz konusu arsanın bulunduğu Sulh hukuk mahkemesi olmaktadır. (Kat Mülkiyeti Avukatı).
Kat Mülkiyeti Kurulması Davası Nasıl Açılır?
Sulh hukuk mahkemelerine kat mülkiyeti davası açmak üzere başvuruda bulunmak isteyen kişilerin kat mülkiyetinin sahibi olan malikler olması gerekmektedir.
Kanunda açık bir şekilde ifade edilmiş bu kuralın yanı sıra yöneticilerin de dava açması söz konusu olabilmektedir. Mahkemeden olayın çözüme kavuşturulmasına yönelik taleplerin iletilmesi ise ancak kişilerin talepleri doğrultusunda mümkün olmaktadır.
Kat Mülkiyeti Davaları da kişilerin talep edebileceği ilk husus hakimin olaya müdahil olması olurken ikinci husus ise kat mülkiyeti üzerinde hali hazırda bulunmakta olan kat sahibi, kiracı veya bunların dışında kalan kişilerin de kanunda belirtilmiş olan yükümlülüklerinin yerine getirilmiş olup olmadığının kesin olarak tespit edilmesinin sağlanmasıdır.
Mahkeme yükümlülüğün yerine getirilmemiş olmasından kaynaklı olarak ortaya çıkan davacı kişinin zarara uğrayıp uğramadığını inceleyerek buna göre bir karar vermektedir.
Kat Mülkiyeti Kanunundaki Yükümlülükler
Kat Mülkiyeti Kanunu içerisinde kat sahibi, kiracıları ve orada bulunmakta olan kişiler için uygulanması zorunlu olan bazı kurallar açık bir şekilde belirlenmiştir.
Bu kuralların belirlenmesinde sosyal ve iç içe bir yaşamın sağlanması adına uygun düzen dahilinde bir davranış biçimi ortaya çıkarmak gerekecektir.
Bu durum yönetimden verilmiş olan planlara ve kararlara uygun şekilde davranmamak gibi durumlar olurken aynı zamanda sadece komşuları rahatsız etmek gibi yükümlülükler de olabilmektedir.
Kişilerin ayrıca kiracı ya da kat mülkiyeti sahibi olmalarına bağlı bulunmaksızın farklı maliklerle paylaşım içinde oldukları kat mülkiyetlerini de bakım, sağlamlık ve güzellik gibi konulardan koruması gerekmektedir.
Bu doğrultuda herhangi bir değişiklik, düzenleme ve ana gayrimenkul üzerinde fiziki işlem yapılması söz konusu olduğunda da kişilerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor.
Buna ek olarak her bir kat mülkiyeti için yapılacak özel değişiklikler de ancak ana gayrimenkul üzerinde bir etki yaratmıyorsa yapılabilmektedir. (Kat Mülkiyeti Avukatı)
Bu noktada kat malikleri arasında yapılmış olan farklı anlaşma metinleri üzerinden de hareket edilmesi söz konusu olmaktadır. Mahkemeye Kat Mülkiyeti Davaları açmak isteyen kişilerin haklı gerekçeleri ile birlikte dilekçelerini hazırlayarak başvurularını yapması gerekiyor.
Kat Mülkiyeti Davası Ne Zaman Sonuçlanır?
Sulh hukuk mahkemeleri tarafından incelenen kat mülkiyeti üzerinde bulunan kişilerin sorumluluklarının yerine getirilip getirilmediğinin tespit edilmesinin ardından hakim tarafından derhal karar verilmesi sağlanmaktadır.
Kanunda açıkça derhal kelimesiyle tanımlanmış olması kararların mümkün olan en kısa sürede mahkemeden çıkması konusunda olumlu tavrın bulunduğunu da göstermektedir.
Mahkemeler her Kat Mülkiyeti Avukatı ve Davalarının kendine has yapısından istifade ederek ne tür bir inceleme yapılacağı konusunda da bir karar verir.
Bu noktada mahkemenin ana gayrimenkul üzerinde kat mülkiyeti bulunan ya da bu mülkiyetler üzerinde ikamet etmekte olan mülkiyetleri kullanan tüm kişilerin de ifadesine başvurması söz konusu olabiliyor. Bu konuda Kat Mülkiyeti Avukatı ile bilgi ve danışmanlık ile davanın daha doğru yürütüleceğinden birlikte çalışmanızı tavsiye ediyoruz.
Kararın verilmesi ile birlikte davalının belli bir sürede yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu sürelerin başlaması ise davalının karar tebliğini almış olduğu zamandan başlayarak işler. Böylece taraflar arasındaki zararların karşılanmasına yönelik anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması hakim tarafından sağlanabilmektedir (Kat Mülkiyeti Avukatı).
Kat Mülkiyeti Avukatı Ve Davaları | Sıkça Sorulan Sorular
Kat mülkiyeti kanunu dava açma süresi – Zamanaşım süresi Hakkında Yargıtay Kararı.
Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince, kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak 1 ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak 1 ay içinde ve herhalde karar tarihinden itibaren 6 ay içinde ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde iptal davası açabilir.
20.09.2011 tarihli kat malikleri kararına davacıların bir bölümüne katılıp muhalefet etmedikleri, 30.10.2011 apartmana montolama yapılması için iskelenin kurulduğu, montolama iskelesi kurulmakla toplantıya katılmayan kat maliklerinin de montolamadan haberdar oldukları, iskele kurulmasıyla toplantıya katılmayan maliklerin, kat malikleri kurulunun montolama kararını öğrenmiş sayılacaklarının kabulüyle birlikte.
634 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca kat malikleri kararının iptali için ilgili kararın öğrenilmesinden itibaren 1 ay içinde dava açmaları gerekirken, 14.12.2011 tarihinde dava açılmakla yasada belirlenen hak düşürücü süreler içerisinde dava açılmadığı anlaşıldığından, iptali istenen toplantıda alınan kararların da yok hükmünde veya mutlak butlanla batıl sayılacak kararlardan olmadığı tespit edilmekle, davanın süreden reddine karar verilmesi gerekir.
Kat mülkiyeti kanunu – Oratak Giderlere Uygulanacak Faiz Hakkında Yargıtay Kararı
Dava, kat mülkiyetinden kaynaklı ortak giderlerin süresinde, ödenilmemesi nedeniyle gecikme zammı ile birlikte tahsili için yürütülen icra takibinde, borcun bu miktarda olmadığı ve gecikme zammının %10 değil, %5 olarak uygulanması ve bunun da bileşik olmamasına yönelik menfi tespit davasıdır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasında “Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir.
Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki, ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür” hükmü düzenlenmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 5711 sayılı yapılan değişiklik uyarınca, kat malikinin ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş gecikme tazminatı uygulanacağı kabul edilmiştir.
Kat mülkiyet Kanununa göre siteye ait apartman defter ve belgelerin teslimi istemine ilişkin yargıtay kararı
Mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile, …. apartman yönetimine ait defterler ile belgelerin davalı …’dan alınarak davacı tarafa teslimine, davalılar … ve …’ın …. apartman yönetimine ait defterler ile belgelerin teslim edilmesinde kusurlarının olduğu ispat edilemediğinden
634. sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33/3. maddesi gereğince idari para cezası verilmesine yer olmadığına, davalı …’a yapılan ihtarlı tebligata rağmen, …. apartman yönetimine ait defterler ile belgelerin teslim edilmesinde kusurlu olduğu anlaşıldığından 634. sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33/3. maddesi uyarınca takdiren 500,00 TL. idari para cezası verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava siteye ait apartman defter ve belgelerin teslimi istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Taşınmazın mülkiyetinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davası yargıtay kararı
4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır.
Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazın mülkiyetinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazın değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise
değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası hakkında yargıtay kararı
Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahallinde yapılan keşif üzerine aldırılan 14.08.2012 tarihli mülk ve inşaat bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri raporda dava konusu taşınmaz üzerinde 35 yıllık 4 katlı bir bina olduğunu, bu binanın nizasız fasılasız davacının kullanımında olduğunu, başkaca hak iddia eden kişiye rastlanılamadığını bildirdikleri görülmüştür.
Duruşmada dinlenilen davacı tanığı …, 1975 yılında arsa aldığını ve eylül ayından itibaren inşaata başladığını, kendisi inşaata başladığında davacının tek katlı evinde oturuyor olduğunu, davacının daha sonra evine iki kat daha ilave ettiğini beyan etmiştir. Duruşmada dinlenen bir diğer davacı tanığı …, davacı ile yaklaşık olarak aynı tarihlerde arsalarını aldıklarını, kendisinin 1987 yılında ev yaptığını ve oturmaya başladığını, davacının ise o tarihlerde evini yapmış oturuyor olduğunu, daha sonra üzerine 2 kat daha ilave ettiğini beyan etmiştir.
Tapu kayıtları, bilirkişi raporu ve dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, TMK’nın 713/2. maddesi uyarınca davacı yararına zilyet iktisap koşulları oluştuğundan mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin onama ilamının kaldırılmasına, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.(Kat Mülkiyeti Avukatı)
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?