Kefalet sözleşmesi, borçlunun borcunu yerine getirememesi durumunda kefilin kişisel olarak sorumlu tutulduğu hukuki bir düzenlemedir.
Bu sözleşme ile alacaklıya, borcun ödenmemesi halinde başvurabileceği ek bir güvence sağlanmış olur. Kefaletin çeşitleri ve kefilin üstlendiği sorumluluklar Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. İşte kefalet sözleşmesi ile ilgili önemli noktalar:
Kefalet Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları Nelerdir?
Borç Durumu: Sözleşmeye konu olan borç, mevcut ve geçerli olmalıdır. Koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade edebilir; bu durumda borcun belirli olması şarttır.
Fiil Ehliyeti: Kefil olarak yer alacak tarafın fiil ehliyetine sahip olması gerekmektedir.
Yazılı Sözleşme: Kefalet sözleşmesi mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır.
Azami Miktar Belirlenmesi: Sözleşmede kefilin sorumlu tutulacağı azami miktar yer almalı, kefil bu miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
Kefalet Tarihi: Kefilin hangi tarihten itibaren sorumluluğunun başlayacağına ilişkin bilgilere sözleşmede yer verilmelidir.
Belirlenebilir Borç: Kefilin teminat altına alınacak borcu belirlenebilir olmalıdır.
Eş Rızası: Ayrılık kararı veya ayrı yaşama hakkı olmayan eşler, birbirlerinin rızası ile kefil olabilirler.
Kefalet Sözleşmesinde Eşin Rızası Şart Mı?
Türk Borçlar Kanunu madde 584’e göre, eşler arasında ayrılık kararı olmadığı sürece veya yasal olarak ayrı yaşamıyorlarsa, kefil olabilmek için birbirlerinin rızasına ihtiyaç vardır. Rıza, sözleşmenin kurulmadan önce veya kuruluş esnasında verilmelidir. Eşin rızası olmadan yapılan kefalet sözleşmeleri geçersiz sayılır.
Kefalet Sözleşmesinde Sorumluluk Süresi Nedir?
Kefalet sözleşmesinde, kefilin sorumluluğunun süresi belirtilmelidir. Eğer sözleşmede kefilin sorumlu olacağı tarih aralığı belirtilmemişse, sorumluluk süresi kira süresi ile sınırlıdır. Genel olarak, bir gerçek kişi tarafından verilen her türlü kefalet, sözleşmenin kurulmasından itibaren on yılın geçmesiyle kendiliğinden sona erer.
Kefalet Sözleşmesinin İptali Nasıl Olur?
Kefalet sözleşmesi, yukarıda belirtilen geçerlilik şartlarının sağlanmaması durumunda iptal edilebilir. Ayrıca, kefilin borçtan kurtulması, borcun ifa edilmesi ya da zamanaşımı ile sona ermesi gibi durumlar da kefilliğin sona ermesine neden olur.
Kefalet sözleşmesinin hazırlanması ve uygulanması, tarafların haklarını korumak adına dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Herhangi bir hak kaybı yaşamamak için, sözleşmenin hazırlanmasında ve sonrasında avukatlık danışmanlığı almak önemlidir.
Kefalet sözleşmesi, borçlunun borcunu yerine getirememesi durumunda kefilin alacaklıya karşı kişisel olarak sorumlu tutulduğu bir anlaşmadır. Bu sözleşme, alacaklının borcun ödenmemesi halinde borcun yerine getirilmesi için kefile başvurabilmesini sağlar. Kefalet sözleşmesi ile ilgili çeşitli sorular ve cevapları şunlardır:
Kefalet Sözleşmesinde Eşin Rızası Aranır mı?
Evet, kefil olacak eşin, hakkında verilmiş bir ayrılık kararı yoksa veya yasal olarak ayrı yaşamıyorlarsa, kefil olmak için diğer eşin rızasını alması gerekmektedir. Bu, kefaletin geçerliliği için gerekli bir şarttır.
Kefalet Sözleşmesinde Eşin Rızası Alınmazsa Ne Olur?
Eşin rızası alınmadan yapılan kefalet sözleşmesi geçersiz sayılır. Bu durumda, alacaklı kefile karşı herhangi bir sorumluluk yükleyemez ve kefil, borçtan sorumlu tutulamaz.
Kefalet Sözleşmesi Şartları Nelerdir?
Kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için aşağıdaki şartlar aranır:
Asıl borç ilişkisi geçerli olmalıdır.
Sözleşme yazılı şekilde yapılmalıdır.
Kefilin sorumlu olacağı azami sınır ve kefalet tarihi el yazısı ile yazılmalıdır.
Kefilin kefalet ehliyeti bulunmalıdır.
Kefalet Sözleşmesi, Borçlunun veya Kefilin Ölümü Halinde Sona Erer mi?
Hayır, asıl borçlunun veya kefilin ölümü, kefalet sözleşmesinin sona ermesine neden olmaz. Kefalet, kefilin mirasçılarına devredilir ve borç ilişkisi devam eder.
Asıl Borç Miktarı Artınca Kefil Bu Durumdan Etkilenir mi?
Kefil, sözleşmede belirtilen azami miktar dahilinde sorumluluk taşır. Asıl borç miktarının artışı, alacaklı ve borçlu arasında yapılan ek bir sözleşme ile gerçekleşmişse ve bu artış kefilin azami sorumluluk miktarını aşmıyorsa, kefil bu artıştan etkilenmez.
Kefil Olunduktan 10 Yıl Geçtikten Sonra Kefil Ne Yapmalıdır?
Kefil, 10 yılın geçmesiyle kefaletin sona erdiğini savunabilir. Kefil, kendisine karşı yapılan icra takiplerine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açarak artık kefil olmadığının tespitini mahkemeden talep edebilir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?