Kira Alacağı Davası Davaları Nedir Nasıl Açılır? Kira alacağı davası açmak, kiraya verenin kira alacağını alamaması durumunda hukuki yollara başvurmak istediğinde yapması gerekendir.
Kiracıların kira sözleşmesi kapsamında kiralayan kişiye ödemesi gereken bedele kira bedeli denilmektedir. Tarafların anlaşması sonucunda imzalanan kira sözleşmesine uygun şekilde kira bedeli ödemeleri yapılmalıdır.
Kiracının kira bedelini ödememesi durumunda kiraya veren kişinin kanunlar kapsamında verilmiş haklarını kullanarak kiracını tahliyesini talep etmesi mümkündür.
Kira Alacağı Davası Ne Zaman Açılır?
Kiracı kirasını ödemiyor ise ya da eksik ödüyor ise, kirasını ödemesine rağmen zorunlu aidatları ödemiyor ise kiraya veren kira alacağı davası davaları açabilmektedir. Böyle bir durumda kiraya veren;
- Kiracısının aleyhine icra takibi başlatabilmektedir. Bu sayede alacaklarını talep edilme şansı elde eder.
- Kiraya veren kiracıdan alacakları için direk olarak icra takibi başlatabilmektedir.
- Aidat için icra takibi başlatılabilmesi için ise kiraya verenin öncelikle aidat borcunu ilgili yönetime ödemesi ve alacaklı konumuna geçmesi gerekmektedir. Ardından icra takibi başlatılabilmektedir.
Kiracının Tahliyesi Nasıl Gerçekleşir?
Mahkemede kiracının tahliyesi talep edilirse ve bu dava kazanılırsa kiracı direk tahliye edilecektir. Alınan mahkeme kararına rağmen kiracı kiralananı boşaltmazsa icra memurları vasıtası ile kiracının tahliyesi gerçekleştirilmektedir. Kiracının tahliyesi için;
- Mal sahibinin konut ihtiyacı bulunabilir. Konut ihtiyacı kiralayanın kendisinin, eşinin, alt ya da üst soyunun ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilerin olabilmektedir.
- Kiraya verenin iş yeri ihtiyacı var ise kiracıyı tahliye edebilmektedir.
- Yeniden inşa ya da imarlık bir durum söz konusu ise kiracı tahliye edilebilmektedir.
- Kira sözleşmesi devam ederken ilgili taşınmaz el değiştirebilmekte ya da sahibi değişebilmektedir. Böyle bir durumda yeni malik isterse kiracı ile devam edebilmektedir. Konut ihtiyacı söz konusu ise kiracının tahliyesini isteyebilir.
- Bir yıl içerisinde iki defa kiracı kirayı ödemezse ya da geç öderse ve bu gecikmeler nedeniyle kiralayan iki kez haklı ihtar göndermiş ise kiracının tahliyesi gerçekleştirilebilmektedir.
- Kira sözleşmesine aykırı bir durum oluşur ise kira sözleşmesi iptal edilebilmektedir.
Açılacak olan tahliye davası ile kiracının tahliyesinin yapılması mümkün olacaktır.
Kira Alacağı Davası Davaları
Konut sahibi olan kişilerin kiracıların daha önce belirlenmiş olan kira bedellerini belirli süreler içinde ödememesinin ardından kiralarını almak için hukuki yollara başvurması mümkün olmaktadır.
Kişiler bunu kira alacağı davası açarak yapabilirler. Kanunda açık bir şekilde hangi şartlar oluştuğu takdirde kişilerin nasıl dava açılacağı konusunda da kesin bilgiler yer almıştır. Buna göre kira bedelinin kiracı tarafından ödenmediği durumlarda konut sahibi olan kişi 30 günlük ihtarnameyi noterden göndermelidir.
Bunun ardından 30 günlük ödeme emrinin de gönderimi yapılarak kiracıdan ödemeyi yapması beklenir. Eğer bu sürelerde de ödeme yapılmıyorsa kişiler İcra Tetkik Mercilerine başvurarak tahliye talebinde bulunabilirler.
İhtarnamenin gönderilmesinin ardından kiracının söz konusu kirayı yatırması halinde durum ortadan kalkmasına rağmen aynı işlemin iki kez tekrarlanmasının ardından konut sahibi iki haklı ihtar ilkesi gereği tahliye davasını açabilir. Kira Alacağı Davası Davaları sulh hukuk mahkemelerinde açılmaktadır.
Kira Alacağında Kira Bedeli Nasıl Ödenir?
Kira bedeli dendiği zaman hemen hemen herkesin aklına para ile ödemelerin yapılması geliyor olsa da kira bedellerinin belirli hizmetler karşılığında ya da mal teslim edilmesi ile karşılanması da mümkün olmaktadır.
Kira bedellerinin ödenmesi yapılırken kira bedelinin tam olarak neyi karşıladığının da iyi bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Böylece kişilerin hukuki haklarının da neler olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Kira sözleşmeleri üzerinde kiracı ile ev sahibi ya da emlakçi arasında belirlenmiş olan kira bedelleri sadece kira karşılığı verilecek olan ücretler olarak belirlene bilecekken aynı zamanda kiralanan süre içinde evin karşılanması gereken ek ücretlerinin de bu bedele eklenmesi sağlanabilir.
Bu tür ek bedellerle ilgili en çok görülen örnek ise apartman aidatı ya da kapısı ücretleri gibi ücretler olmaktadır. Fakat bu ek bedeller için kişilerin ayrıca bir hukuki işlem başlatabilmesi mümkün olmamaktadır.
Bu konudaki tek istisna yakıt giderleri ile ilgili olmaktadır. Uygulamada sözleşmede ayrıca belirtilmiş olan yakıt giderleri söz konusu ise taraflar bu bedelin ödenmemesi halinde hukuki yollara başvurabiliyorlar.
Kira Alacağına İlişkin Başlatılan İcra Takibi
İcra takibi işlemi hakkı olan alacağını tahsil edememiş olan kişilerin bu elde etmek istediklerine ulaşmasını sağlayan hukuki bir hak olmaktadır.
Kira sözleşmesinin hem kiracı hem de ev sahibi için maddi anlamda yükümlülükler ortaya çıkaran bir husus olduğu ele alındığında her iki tarafın da hukuki açıdan haklarını korumak adına mahkemelere başvurabilmesi mümkün oluyor.
Kiracı lehine düzenlenmiş olan kurallarla aradaki ilişkiler belirlenmiş olsa da kiracının yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde konutun tahliyesinin yapılması için kendisine bazı bildirimlerin yapılması söz konusu olmaktadır.
Bu yükümlülükler kiracı tarafından yapılması gereken kira bedeli ödemelerinin hiç yapılmaması veya eksik yapılması, kira bedelinin ödenmesi gereken periyodik zamandan daha geç bir sürede ödemelerin yapılması ve aksatılması gibi durumlar oluyor.
Böyle durumlarda kira sözleşmesine aykırı davranılmasından dolayı kira sahibi tarafından dava açma hakkı Borçlar Kanunu gereği kendisine tanınmıştır. İlam kararının icraya konulmasının ardından kişiler konutlarının tahliye edilmesini isteyebilirler. Bunu yapmaları için icra dairelerine başvurmaları gerekecektir. Bu süreçte kira bedelinin de tahsil edilmesi sağlanır.
Kiracı açısından ise kiranın ödenmesine ilişkin olumlu yönde adımlar atılacaksa bu durumda icra dairelerine bildirimler yapılmak şartıyla tahsilat işleminin yapılması için kendilerine ödeme emirlerinin gönderilmesi gerekmektedir.
İcra takibi sürecinin ilamsız şekilde yapılıyor olması süreci daha da uzatıyor olsa da kişilerin bu noktada kira bedelini ödemesinin yanında talep edilen tahliye işlemini de gerçekleştirmesi gerekmektedir.
İcra takibinin söz konusu olduğu kira alacağı davası kişilerin zamanaşımı sürelerine uygun bir şekilde hareket etmesi gerekiyor.
Ödeme emirleri kendisine gönderilmiş olan kişiler 7 günlük süre içinde itiraz hakkını kullanabilmektedir. Ancak özel olarak 6 aydan daha kısa sürelerle düzenlenmiş olan kira sözleşmeleri için bu süreler 3 güne düşmektedir.
Kiracının bu süreler içinde hukuki hak olarak kullanabileceği itirazını yapmaması durumunda 30 günlük süre içinde kesin olarak icra takibinin yapılmasına karar verilir. Bu süreçte kira sahibi tahliye işleminin yapılmasını da talep edebilir.
Alacakların talep edilmesinde ek ücretlerin de istenmesi konusuna ayrıca dikkat edilmelidir. Kiracı ağır yüklerin altına girmemek adına icra takibinin başlamasının ardından bir miktar ödeme yaparak tahliyesinin yapılmasının önüne geçmede başarılı olur.
Kira Alacağı Davası Konuları Ve Danışmanlık
Hukuk Büromuz Kira Sözleşmesi düzenlenmesi, Toplu Kira Alınması ve Takibi, Kiralardan Kaynaklanan Kira Alacağı ve bunlara bağlı Kira Alacağı Davası Davalarında müvekillerine geniş hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Kira Alacağı Davası Davaları yazımız bilgi amaçlı olarak hazırlanmış olup Kira Alacağı Davası Davaları hakkında daha geniş bilgi için avukat desteği alınız.
Kira Alacağı Davası Davaları | Sıkça Sorulan Sorular
KİRA ALACAK DAVASI – DAVALI KİRAYA VERENİN CEVAP DİLEKÇESİNDE BİR KISIM ÖDEMEYİ KABUL ETTİĞİ – TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ – DAVALI TARAFINDAN BELİRTİLEN TOPLAM KİRA ALACAĞINDAN FAZLASINA HÜKMEDİLEMEYECEĞİNİN GÖZETİLMESİ GEREĞİ.
ÖZET: Davalı kiraya veren cevap dilekçesinde; 2010 Aralık ayı kira alacağı olarak 2.300 TL ödendiğini kabul ederek 700 TL talepte bulunduğu ve toplam kira alacağını 8.200 TL olarak belirttiği anlaşılmakla, Mahkemece hükmün gerekçesinde davacı kiracının toplam 8.200 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken,
Davalının talebi aşılarak, davacı kiracının 10.500 TL kira borcunun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı anlaşılmıştır. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.
KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ DAVASI – KARAR DÜZELTME İSTEMİ – KİRA SÖZLEŞMESİNDE KİRA BEDELİNİN ÖDEME GÜNÜNÜN BELİRLENDİĞİ – KİRA ALACAĞI DAVASI AÇILMASI İÇİN İHTAR GÖNDERİLMESİ ZORUNLULUĞU BULUNMADIĞI – KARAR DÜZELTME İSTEĞİNİN KABULÜ İLE HÜKMÜN BOZULMASI.
ÖZET: Dava kira alacağının tahsili davası olup, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde kira bedelinin ödeme günü belirlendiğinden davalı kiracı aleyhine kira alacağı davası açılması için ihtar gönderilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bu nedenle mahkemece tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu bu defaki incelemeden anlaşılmakla davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?