Konkordato ve İflas Erteleme Arasındaki Fark Nedir? Konkordato ve Ticari faaliyet içerisindeki kurumların finansal krize girme riskleri vardır. Bu riskler iflas bayrağının çekilmesi sonucunu doğurabilir.
Finansal krizdeki şirketin operasyonlarına devam edebilmesini sağlamak amacıyla alacaklı olunan kurumlarla anlaşma yolunu seçmesine konkordato deniyor. Bir nevi, borçlarına sadık kurumları korumak için düzenlenen bir yasal haktır.
Konkordato Süreci Nasıl İşletiliyor?
Son 12 yıldır konkordato uygulamasına başvurulmuyordu. Bunun önemli nedenleri arasında sürecin yönetimin zorlu ve riskli bir hale dönüşmesi etkiliydi: Bir de, iflas erteleme hakkı çıkarılan bir KHK ile kaldırıldı.
Bu da, başvurulmayan konkordato uygulamasını yeniden gündeme getirdi. Konkordato için öncelikle mali ve finansal kriz yaşayan kurumun icra mahkemesine başvurması gerekiyor. Başvurunun kabul edilmesi halinde üç ay içerisinde sürecin tamamlanması sağlanıyor.
Mahkeme tarafından bir veya birden fazla konkordato sürecini yönetecek komiser atanıyor. Bunlar, şirket ve şirket alacaklılarını bir araya getiriyor. Borcun bir kısmından feragat edilmesini sağlayacak teklifler sunuluyor. Sunulan teklifin alacaklıların 3’te 2’si tarafından kabul edilmesi halinde mahkeme konkordato ilan ediyor.
İlan edilen konkordatonun ticari mahkeme tarafından onanması lazımdır. Ticari mahkeme tarafından da onanan kararın ardından konkordato teklifinde yer alan borç ödeme takvimi işletiliyor. Burada riskli durum şudur: Ticari mahkeme, konkordato ilanına onay vermezse, şirket iflas kararı veriyor.
İflas erteleme kurumu ve onun yerini alan konkordato, ekonomik zorluklar içindeki şirketlerin iflastan kurtulmaları için önemli hukuki araçlardır. İşte bu konularla ilgili bazı önemli noktalar:
İflas Erteleme Nedir?
İflas erteleme, borca batık durumdaki sermaye şirketlerinin, mahkemeye sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde, kayyım nezaretinde ve belirli bir süre içerisinde mali durumlarını düzeltilmesi amacıyla öngörülen bir hukuki müessesedir. Ancak, uygulamadaki sorunlar ve kötüye kullanım nedeniyle bu kurum kaldırılmıştır.
İflas erteleme ve konkordato, borca batık durumdaki şirketlerin ve borçluların mali durumlarını düzeltebilmek için kullanabilecekleri iki önemli hukuki araçtır. Bu metinde, Türkiye’deki 7101 sayılı Kanun’un getirdiği düzenlemeler ve bu iki müessese arasındaki farklar, başvuru süreçleri ve yeni yasal düzenlemelerin detayları ele alınacaktır.
İflas Erteleme Nedir ve Neden Kaldırıldı?
İflas erteleme, borca batık durumdaki sermaye şirketlerinin, mahkemeye sunacakları inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında, mahkeme tarafından atanacak bir kayyım nezaretinde mali durumlarını düzeltilmesi ve iflastan kurtulmaları için tanınan bir süreçtir. Bu süreç, geçici ekonomik sıkıntılar yaşayan şirketlerin bu durumdan kurtulmalarını ve sürdürülebilir bir işletme haline gelmelerini amaçlamaktadır.
Ancak, 7101 sayılı Kanun ile iflas erteleme kurumu kaldırılmıştır. Bunun ana sebebi, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve kötüye kullanım vakalarıdır. Kanun gerekçesinde belirtilen bu sorunlar, iflas erteleme müessesesinin amacından sapmasına ve dolayısıyla kaldırılmasına yol açmıştır.
Konkordato Nedir ve Nasıl Talep Edilir?
Konkordato, mali durumu bozulmuş borçluların, alacaklılarını korumayı amaçlayan bir uygulamadır. Borçlu, konkordato ile kabul edilen şartlarda borçlarını ödeyerek, borçlarının tamamından kurtulma imkanı bulur. Konkordato, borçlu ile alacaklıları arasındaki borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir anlaşma niteliği taşır.
Konkordato talebinde bulunmak için, borçlunun veya borçlunun alacaklılarından herhangi birinin, gerekçeli bir dilekçeyi mahkemeye sunması gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na göre, iflasa tabi borçlular için talep, muamele merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye; iflasa tabi olmayan borçlular için ise yerleşim yerindeki mahkemeye yapılmalıdır. Ancak, 7101 sayılı Kanun’un 13. Maddesi ile yapılan değişiklikle, görevli mahkeme icra mahkemesi yerine “Asliye Ticaret Mahkemesi” olarak belirlenmiştir.
7101 Sayılı Kanun’un Getirdiği Diğer Önemli Düzenlemeler
7101 sayılı Kanun, iflas erteleme kurumunun kaldırılmasının yanı sıra, konkordato süreçlerinde de önemli değişiklikler getirmiştir. Bu kanunla, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflas erteleme ve konkordato talepleri hakkında, talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam edileceği belirtilmiştir. Ancak, kanunun yayım tarihi olan 15.03.2018 itibarıyla, yeni düzenlemelerin geçerli olacağı açıklanmıştır.
İflas Erteleme ve Konkordato
Konkordato uygulamasının iflas ertelemeden farkı, uygulama sürecinin kısa olmasına rağmen riskli ve zorlu olmasıdır. İflas erteleme, bir yıl kadar sürebiliyordu; ancak konkordato üç ay içerisinde karara bağlanabiliyor.
Bir önemli farkı da, iflasın daha riskli hale gelmesidir. Çünkü verilen konkordato ilanı ticari mahkeme tarafından onanmayabilir. Bu durumda şirket, iflas kararı açıklıyor.
Maliyeti de Var!
Mali krizde olan kurumun konkordato sürecinde de harcama yapması gerekiyor. Özellikle, mahkeme tarafından atanan komiserlerin ücretleri, mahkeme masrafları, konkordato avansı gibi ödemeler yüksek meblağları bulabiliyor.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?