Nafaka alacakları ve icra takipleri, hukuki süreçler açısından önem taşımaktadır.
Nafaka borçlarının ödenmemesi durumunda alacaklılar tarafından başvurulabilecek yollar ve bu süreçteki kısıtlamalar hakkında temel bilgiler şunlardır:
Nafaka Alacağına Haciz Olur mu?
Nafaka alacakları, mahkeme kararıyla belirlenen ve borçlunun ödeme yapmaması durumunda alacaklı tarafından icra takibi yoluyla tahsil edilebilir. Ancak, gelir, aylık ve ödenekler gibi bazı kazançlar, nafaka borçları dışında genellikle haczedilemez. Nafaka alacaklısı, ödenmeyen nafaka için ilamlı icra takibi başlatabilir.
Nafaka Hesabına Bloke Konur mu?
Yargıtay’ın 2018/4928 Esas, 2019/242 Karar numaralı ilamına göre, birikmiş nafaka alacaklarına haciz konulamaz. Bu karar, nafaka alacaklarının tahsilinde alacaklıların başvurabileceği yöntemlerle ilgili önemli bir kısıtlamayı ortaya koyar.
Nafaka Ödenmezse Haciz Gelir mi?
Nafaka borçlarının ödenmemesi durumunda, alacaklı onaylı ilamla ilamlı icra takibi başlatma hakkına sahiptir. İştirak nafakası veya yoksulluk nafakası gibi nafaka türleri için de bu süreç geçerlidir. Borçlunun ödememesi halinde, nafaka alacaklısı icra yoluyla alacağını tahsil edebilir.
Nafaka Alacağı Ne Zaman İcra Konulur?
Mahkeme kararı ile nafaka ödeme yükümlülüğü belirlenen borçlu, borcunu ödemezse, alacaklı tarafından ilamlı icra takibi ile nafaka alacağının tahsili yoluna gidilebilir. Nafaka alacakları için zamanaşımı süresi 10 yıldır.
Nafaka İcra Dosyasına Haciz Konulabilir mi?
Yargıtay’ın emsal kararlarına göre, yoksulluk nafakalarına ve birikmiş nafakalara haciz konulamaz. Bu, nafaka alacaklarının tahsilinde alacaklıların başvurabileceği yöntemlerle ilgili kısıtlamaları belirler.
Maaştan Hem İcra Hem Nafaka Kesilir mi?
Borçlunun maaşından yapılabilecek kesintilerin bir istisnası nafaka alacaklarıdır. İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez kuralının istisnası olarak, eğer aylık nafaka alacağı borçlunun maaşının dörtte birinden fazlaysa, nafaka tutarı kadar kesinti yapılabilir.
Yargıtay Kararını Verdi: Nafaka Parası Haczedilemez
Evlilik birliğinin sonlandırılmasının ardından gündeme gelen konulardan biri de şüphesiz nafakadır. Boşanan eşin evlilik şartlarındaki hayat kalitesinde yaşadığı düşüş veya evliliğin kendisine kaybettirdiği maddi ve manevi durumlar, nafaka sistemi aracılığıyla ortadan kaldırılmaktadır.
Gerek boşanan eş için gerekse de boşanan tarafların müşterek çocukları adına verilen iştirak nafakası için birtakım önemli esaslar belirlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nda açık bir şekilde yer alan maddelerin ilgili hükümlerinde, nafakanın ne zaman, nasıl ve ne şekilde alınacağına dair kanunlar bulunmaktadır. Tüm bunlar ile birlikte zaman zaman yaşanan farklı gelişmeler, yüksek yargı organlarının söz konusu kanunları tamamlayıcı nitelikleriyle nafaka konusunda yeni sonuçların ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Nitekim haberimize konu olan durum da bu tür yüksek yargı organlarının tamamlayıcılığı ile ortaya çıkan gelişmelerden biridir.
Nafakaya Haciz Geldi
İzmir’de K.T adındaki bir vatandaş eşinden boşandıktan sonra geçim nafakası alıyordu. Ancak K.T borçlarını ödeyemediği gerekçesiyle alacaklı olan kişi veya kişiler tarafından, avukat aracılığıyla hakkında icra takibi başlatıldı. Nitekim bu sürecin sonunda K.T’nin nafaka aldığı banka hesabına borcunun tahsili gerekçe gösterilerek haciz konuldu.
Taraflar davalık oldu ve konu yargıya taşındı. Yerel mahkeme şikayetçi olan K.T’nin başvuru dilekçesini inceledi ve beyanına başvurdu. Aynı şekilde davalı tarafında da beyanını ve savunmasını dinleyen yerel mahkeme hakimi, K.T’nin nafaka parasına haciz konulması kararını hukuksuz olarak nitelendirmedi. Bunun neticesinde K.T’nin başvurusunu reddetti ve davayı sonlandırdı.
Yerel mahkemenin dava başvurusunu reddetmesinin ardından K.T kanunların kendisine tanımış olduğu “kararı temyiz etme hakkı”nı kullanarak davayı Yüksek Mahkeme’ye taşıdı. Bu gelişmenin ardından devreye giren Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, hem davacının hem de davalının talep ve savunmalarını inceledi, dava dosyasını hakkında gerekli değerlendirmelerde bulunarak emsal niteliğinde bir karara hükmetti.
6 Yıldır Nafaka Alıyordu
İzmir’de gerçekleşen olayda, 6 yıl önce eşinden boşanan K.T, boşanma davasının ardından nafaka talebinde bulundu. Eski çifti boşayan İzmir 7. Aile Mahkemesi, boşanan eşin, talepte bulunan K.T’ye uygun bir tutar nafaka ödenmesine hükmetti. Bunun üzerine yaklaşık 6 yıldır K.T’nin nafakası düzenli olarak hesabına yatıyordu.
Bu süre zarfında birtakım borç işine giren K.T, zamanla borçlarını ödeyemez duruma geldi. K.T’den alacakları bulunan G.Y. alacaklarını tahsil etmek üzerine hukuk bürosuyla iletişime geçerek K.T hakkında icra takibi başlattı. Bunun ardından K.T’nin 6 yıldır nafaka aldığı banka hesabındaki paraya haciz konuldu. Mağdur durumdaki K.T birikmiş nafakasına konulan haczin kaldırılması talebiyle dava açtı.
Dava İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görüldü. Mahkeme dosyasını ve davacı K.T’nin dilekçesini inceleyen icra hukuk hakimi, aynı şekilde davalı G.Y’nin avukatının da beyanına ve savunmasına başvurdu. Tüm bu gelişmelerin ardından süreci değerlendirmeye alan 10. İcra Hukuk Mahkemesi, nafaka parasının bulunduğu banka hesabına haciz konulmasının icra ve borçlar hukuku kapsamında uygunsuz bir durum teşkil etmediğine dikkat çekti.
Bunun üzerine nafaka parasının haczedilebileceği kararını vererek davacı K.T’nin başvurusunu reddetti. Mağdur K.T. bu karara itiraz etti ve davayı Yargıtay’a taşıdı. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, boşanma davalarının ardından görülen nafaka konusunda emsal niteliğinde bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin vermiş olduğu nafaka haczedilebilir kararını hukuka aykırı buldu.
“Durumları İyi Değil”
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, nafakanın kişinin yaşamını iyi bir şekilde sürdürmek için önceliği ve zaruriliği olan bir para olduğuna dikkat çekti. Yüksek Mahkeme söz konusu dava dosyasına ilişkin kararında, “Mahkeme şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermesi gerekirken, şikayetin reddi yönündeki hüküm tesisi isabetsizdir.” denilerek, İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin almış olduğu kararın oy birliği ile bozulması gerektiğine hükmedildi.
Yargıtay Kararının Değerlendirmesi
Yargıtay’ın emsal niteliğindeki bu kararını değerlendirdi. Nafakanın Türk Medeni Kanunu’na göre boşanmanın gerçekleştirilmesinin ardından, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafa ödendiğini, çoğunlukla da sosyal güvenlikten yoksun işlerde çalışan ve ekonomik durumu iyi olmayan kadınlara nafaka bağlandığını belitti.
Bu sebeple hak edilen nafakanın haczedilmesi, yoksulluğun giderek artırılmasına neden olacağı için bu tür bir işlem hukuksuz olarak nitelendirildi. Yargıtay’ın bu kararına göre nafaka parası hiçbir suretle haczedilemez.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?