2-B Arazi Davaları
2-B Arazi Davaları | Kural olarak; bir yerde, kesinleşen orman kadastro çalışması varsa, o yerin orman olup olmadığı, kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması sonucu belirlenir ise de, bu sınırlandırmada 4785 sayılı Kanun hükümlerinin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme ulaşılır. Zira, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet Ormanlarını belirlemiş...
2-B Arazi Davaları nelerdir? Kural olarak; bir yerde, kesinleşen orman kadastro çalışması varsa, o yerin orman olup olmadığı, kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması sonucu belirlenir ise de, bu sınırlandırmada 4785 sayılı Kanun hükümlerinin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme ulaşılır.Zira, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet Ormanlarını belirlemiş olup, bu kanuna göre, 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu oluşup kesinleşen tahdit haritaları, orman olarak sınırlandırılan alanların bu niteliğini kesinleştirmekle birlikte orman sınırları dışında kalan taşınmazların orman niteliğini ve hukuki durumunu saptamakta yetersiz kalır.Bu şekildeki taşınmazların orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi ve ilk orman kadastrosunun yapıldığı sırada taşınmazın hukuken orman olup olmadığının tespiti önemlidir; ki, bu da, 1945 yılından öncesini gösteren, yöreye ait en eski tarihli memleket haritasının incelenmesiyle mümkün olacaktır.Uygulamada bu konuda vatandaşa bir tazminat vs. de ödenmemektedir. Bu sebeple bu konuda insanların kendilerine tanınan hakları bilmesi ve kullanması gündeme gelmektedir. Konunun giriftliği sebebiyle yüksek yargı kararlarında dahi tam bir içtihat birliği bu güne kadar sağlanamamıştır.Bu konuda özellikle AİHM kararlarının çok büyük önemi bulunmaktadır. Anayasanı 90/2 fıkrası uyarınca tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile iç hukuk çatıştığı durumda uluslar arası hukuk kurallarına öncelik tanınmaktadır. Bu sebeple bu konuda insanların devlet idaresinden ciddi tazminatlar alabilmesi mümkündür. 2-B Arazi Davaları