Sözlü Kira Sözleşmesi Tahliye Yapılır Mı? Alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise sözlü kira ilişkisine karşı çıkmış ve davacıyla arasında herhangi bir kira ilişkisi bulunmadığını.
Davacı olan kardeşi ile dava dışı olan kardeşlerinin kendisine yardım amaçlı olarak davaya konu taşınmazı aldığını, sonrasında arada anlaşmazlık çıkınca taşınmazın tapu kaydını davacı kardeşine verdiğini, taşınmazı yıllardır kullandığını savunmuştur.
HMK’nun 190.maddesi uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Somut olayda davacı kira ilişkisinin varlığından hareketle alacak isteminde bulunmuş olup bu açıdan kira ilişkisinin varlığını ispat külfeti davacıya aittir. HMK’nun 189/3.maddesi uyarınca kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar başka delillerle ispat olunamaz. Sözlü Kira Sözleşmesi Tahliye
Kiracılık Sıfatının Tespiti Davası – Sözlü Kira Sözleşmesi Tahliye
T.C. YARGITAY 6.Hukuk Dairesi
KİRACILIK SIFATININ TESPİTİ DAVASI. KİRA SÖZLEŞMESİ USULÜNE UYGUN FESHEDİLMEDİĞİNDEN VEYA KİRACININ TAHLİYESİ İÇİN TAHLİYE DAVASI AÇILMADIĞINDAN SÖZLEŞMENİN TÜM HÜKÜMLERİ İLE GEÇERLİ OLUP TARAFLARI BAĞLAYACAĞI – DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU.
Uyuşmazlık, kiracılık sıfatının tespiti ile bu konudaki muarazanın giderilmesi ve kiralanana. El atmanın önlenmesi ile tazminat istemlerine ilişkindir. Bir kira sözleşmesinin feshi ya mahkeme kararı ile, veya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile. Ya da kiralananın yok olması ile mümkündür.
Söz konusu kira sözleşmesinin usulüne uygun olarak açılan tahliye davası ile veya tarafların karşılıklı irade beyanları ile veya kiralananın tamamen yok olması ile sona erdiğine ilişkin dosyaya bir belge sunulmamıştır.
Davalı kiraya verenin, davacı kiracısı ile düzenlediği kira sözleşmesi usulüne uygun olarak feshedilmediğinden. Veya kiracının tahliyesi için tahliye davası açılmadığından sözleşme tüm hükümleri ile geçerli olup tarafları bağlar.
Kiraya veren tarafından düzenlenen tek taraflı feshi ihbar ile ve taşınmazın terk edildiğinden bahisle kira sözleşmesinin sona erdirilmesinden bahsedilmesi mümkün değildir. Davalı kiraya veren, davacı kiracısına yönelik akdin feshi ve tahliye davası açtığından veya sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğinden bahsetmemiştir.
Bu durum karşısında kiracı olan davacının kullanma hakkını yitirdiğinden söz edilemeyeceğinden davacının kiracılığının devam ettiğine karar verilerek davacının diğer talepleri konusunda delillerin toplanıp bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.1999 başlangıç tarihli ve 19 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sözleşme ile arsa niteliğindeki taşınmazda davacı kiracı şirket tarafından petrol istasyonu ve alışveriş yerleri yapılması karşılığında işletme hakkı davalı … tarafından davacıya kiralanmıştır.
Davalı kiraya veren, 01.09.1999 başlangıç tarihli kira ilişkisinin, taşınmazın davacı kiracı tarafından terk edilmesi ve bakımsız bırakılması nedeniyle 12.11.2010 tarihinde tek yanlı olarak keşide edilen noter ihtarı ile ortadan kalktığını buna bağlı davacı kiracının taşınmazı kullanma hakkını yitirdiğini savunmuştur. | Sözlü Kira Sözleşmesi Tahliye
Kiracılık Sıfatının Tespiti Davası
Ne var ki bahsi geçen fesih ihtarnamesi davacı kiracıya tebliğ edilmemiştir. Bir kira sözleşmesinin feshi ya mahkeme kararı ile, veya tarafların birbirine uygun. Fesih bildirimi ile ya da kiralananın yok olması ile mümkündür.
Söz konusu kira sözleşmesinin usulüne uygun olarak açılan tahliye davası ile veya tarafların karşılıklı irade beyanları ile veya kiralananın tamamen yok olması ile sona erdiğine ilişkin dosyaya bir belge sunulmamıştır.
Davalı kiraya verenin, davacı kiracısı ile düzenlediği kira sözleşmesi usulüne uygun olarak feshedilmediğinden veya kiracının tahliyesi için tahliye davası açılmadığından sözleşme tüm hükümleri ile geçerli olup tarafları bağlar.
Kiraya veren tarafından düzenlenen tek taraflı feshi ihbar ile ve taşınmazın. Terk edildiğinden bahisle kira sözleşmesinin sona erdirilmesinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Davalı kiraya veren, davacı kiracısına yönelik akdin feshi ve tahliye davası açtığından veya sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğinden bahsetmemiştir. Bu durum karşısında kiracı olan davacının kullanma hakkını yitirdiğinden söz edilemeyeceğinden.
Davacının kiracılığının devam ettiğine karar verilerek davacının diğer talepleri konusunda. Delillerin toplanıp bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Sözlü Kira Sözleşmesi Tahliye
Sözlü Kira Sözleşmesi Tahliye Sıkça Sorulan Sorular
SÖZLÜ KİRA SÖZLEŞMESİ – ALACAK VE TAHLİYE DAVASI İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davalı şirket ve davacı arasında sözlü olarak yapılan anlaşma ile davalı müvekkilinin taşeron olarak aldığı işte vinci ile müvekkilinin işine destek olduğunu, buna ilişkin olarak davacı yan şantiye alanında kendi operatörünü kullanmak suretiyle müvekkil şirketin montaj işlemine destek olduğunu müvekkili şirket ile davacı yan arasındaki sözlü anlaşma kesinlikle kira sözleşmesi olmadığını sözlü anlaşma uyarınca keşide edilen faturaların bedellerinin ise eksiksiz olarak davacıya ödendiğini.
Davacının kira sözleşmesini yaptığı kişinin şirketi temsil yetkisi bulunmadığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davada tanık dinlenilemeyeceğini, taraflar arasında bir akdi ilişki bulunduğunu ancak bunun ne kira ilişkisi olduğunu ne de yazılı yapıldığını, sözleşme ve iş teslim tutanaklarının her zaman düzenlenebileceğini, davacı tarafından düzenlenen faturaların iş teslim sonra olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili icra inkar tazminatı verilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalının itirazının iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
Davacı vekili 17.07.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 03.07.2012 ve 18.05.2012 tarihli kira sözleşmelerine dayanarak toplam 76.683,05 TL kira bedelinin tahsili isteminde bulunmuş ödeme emri davalı kiracıya 19.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kiracı süresinde yaptığı itirazında davacıya ödeme emrinde belirtilen adda ya da başka adlarda borcu bulunmadığım, taraflar arasındaki ilişkiye dayalı tüm borçların ödendiğini belirterek itiraz ettiğini bildirmiştir.
Davada ki iddia kira ilişkisine dayalı takibe ilişkin itirazın iptali davası olduğundan HMK’nun 4. maddesi gereği davalı vekilinin görev hususuna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?