Trafik Kazalarına İlişkin Yargıtay’dan Emsal Karar. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, meydana gelen herhangi bir trafik kazasında, kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporunun çelişkili olması durumunda, bilirkişi raporu olmadan mahkemelerin karar veremeyeceğine hükmetti.
Yüksek Mahkeme’nin emsal niteliğine konu olan olaya ilişkin açılan dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemiyle ilgilidir. Davanın tarafları arasında tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerde dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesinin ardından dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından incelenmiştir.
Trafik Kazalarına İlişkin Yargıtay’dan Emsal Karar
Davacı vekili, 2014 yılında gerçekleşen ve davacının yolcu olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında, müvekkilinin yaralandığını belirterek, davaya konu olan aracın trafik sigortası şirketinden ve yol bakım yükümlülüğünü yerine getirmeyen Kanalizasyon ve Su İdaresi Genel Müdürlüğü’nün aleyhinde, fazlaya dair hakkını saklı tutmak kaydıyla 10.000,00 TL maluliyetine ilişkin zararının tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 110.266,43 TL’ye yükseltmiş, 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin Kararı
Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunurken, mahkeme tarafından iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat yönünden 10.266,43TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
Bunun yanı sıra davalı Hatay Büyükşehir Belediyesi yönünden 2014 yılından itibaren diğer davalının yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, manevi tazminat yönünden 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Bu kararın üzerine davalı vekili kararı temyiz etmiştir.
Yargıtay’ın Emsal Kararı
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin incelediği dava dosyasında, mahkeme yargılamasında kusur durumlarının belirlenmesi yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda üç adet yolcunun kamyonetin kabin kısmında yolculuk etmekte oldukları kabul edilerek, kusur dağılımı yapılmış hükme esas alınmıştır. Halbuki kazanın hemen akabinde trafik polisleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında ise dava dışı yolcunun beyanına göre açık kasa kısmında seyir ettikleri beyan edilmiştir.
Resmi makamlar tarafından tutulan kaza tespit tutanaklarının, aksi sabit oluncaya kadar geçerli bir belge olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilen kararda, ilk derece mahkemesinin almış olduğu kararda esas alınan raporun, kaza tespit tutanağı ile arasında mübayenet bulunduğunun anlaşılmasıyla kaza tespit tutanağı ile hükme esas bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı vurgulanmıştır.
Yargıtay’ın emsal kararında, “İstanbul Teknik Üniversitesi makine-trafik kürsüsünden ya da Karayolları Genel Müdürlüğü trafik-fen alanında uzman kişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hükümde yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?