Tüm Yönleriyle Velayetin Değiştirilmesi | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Tüm Yönleriyle Velayetin Değiştirilmesi

Tüm Yönleriyle Velayetin Değiştirilmesi

Tüm Yönleriyle Velayetin Değiştirilmesi hakkında bilgi. Boşanma davası açılmakla birlikte eşlerin müşterek çocuk veya çocukları bulunması halinde velayet hususu da gerek boşanma davası devam ederken tedbir amaçlı gerekse dava sonunda kesin olarak karara bağlanması gereken boşanmaya bağlı sonuçlardandır.

Her ne kadar boşanma davası sonunda velayetin eşlerden birine kesin olarak verilmesi ifadesi kullanılsa da velayet sonsuza kadar bir tarafta kalmayacak, değişen durumlara ve çocuğun menfaatine göre yeniden gözden geçirilebilecektir. Velayetin değiştirilmesi ile ilgili düzenleme TMK 183. Maddesinde yer almaktadır.

Velayet değişikliği nedenleri

Buna göre velayetin değiştirilmesi için belirli sebepler sayılmıştır. Durumun değişmesi başlığıyla açıklanan madde metnine göre: Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.’ denilmekle her ne kadar değiştirilmesi sebepleri sınırlandırılmış gibi görünse de gibi ifadesi ile benzer durumların söz konusu olması halinde de velayetin değiştirilmesi davası açılabilecektir.

Velayetin değiştirilmesinde en önemli husus çocuğun üstün yararıdır. Öyle ki Yüksek Mahkeme kararlarında da ana-baba yararı ile çocuğun yararı çatıştığında çocuğun yararına üstünlük tanınması gerektiği kabul edilmiştir. Velayetin değiştirilmesi için aranan haklı sebepler kanun metninde açıkça sayılmamışsa da uygulamada yer edinmiş sebepler örneklendirilebilecektir. Buna göre:

Yeniden evlenme nedeni ile velayet değiştirilebilir mi

Velayetin kendisine verildiği tarafın yeniden evlenmesi sebebiyle değişiklik olabileceği maddede yer almaktaysa da yüksek mahkeme kararlarında bunun tek başına değiştirilme sebebi olmayacağı görüşü benimsenmiştir.

Buna dair örnekler verilebilecek olup mahkemelerce aranan koşul çocuğun menfaatinin bu değişikliği gerektirip gerektirmeyeceği noktasındadır. Ortaya konulan sebeplerin çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimine olumsuz bir etki yaptığı ispatlanamamışsa velayet değiştirilmeyecektir.

Çocuğu Göstermeme nedeni ile velayet değiştirilebilir mi

Çocuğun velayeti kendisine verilmeyen tarafla kişisel ilişki kurmasının engellenmesi durumu sık karşılaşılan bir durum olup tarafların boşanmalarına rağmen birbirlerinden alamadıkları hırslarını müşterek çocukla diğer tarafın kişisel ilişki kurması sırasında zorluk çıkarmak suretiyle almaya çalışması neticesinde yaşanmaktadır. Çocuğun üstün yararı her durumda korunduğundan bu anlamda da mahkemeler çocuğun menfaatlerini koruyan önlemler alabilecektir.

-Çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan anne-baba da bırakılması ya da fiilen  üçüncü kişi yanında bırakılması durumunda da velayet dava sonunda anne veya babaya verilmesine rağmen fiilen diğer tarafta ya da anneanne babaanne ve dede gibi üçüncü kişilerin yanında kalması durumu somut delillerle ispatlandığında velayeti kendisine verilen anne veya babanın velayet görevini layığıyla yerine getirmediği anlaşıldığından velayetin değiştirilmesi gerekecektir. Karşılaşılan anlaşmalı boşanma davalarında sıklıkla nafaka vermek istemeyen tarafın -ki bu genellikle baba olmakta-velayeti kendisi almakla birlikte çocuğu diğer tarafta bırakmakta bu şekilde anlaşmalı şekilde boşanma sağlayabilmektedirler. Şüphesiz hukuk sistemi bu şekildeki küçük hesapları korumamakta ve talep halinde değiştirilmesi yönünde karar verilebilmektedir.

Çocuğun menfaatinin gerektirdiği sağlık, eğitim, ahlak, güvenlik ve benzeri sebeplerle değişiklik de mümkündür.

-Velayeti kendisine verilen tarafın başka bir yere gitmesi velayetin değiştirilmesini zorunlu kılıyorsa taraflardan birinin istemi üzerine hakim gerekli değişikliği yapacaktır.

          Bunun yanı sıra halk arasında yanlış kanı oluşturan hususlar da bulunmaktadır. Öyle ki velayeti kendisinde olan tarafın ekonomik durumunun kötü olması, sosyal seviyesinin eksikliği ve sosyal içki kullanımı olarak kabul edilecek alkol alması da velayetin değiştirilmesi için yeterli sebepler olmayacak ve buna dayanarak açılan davalar da reddedilecektir.

Velayetin değiştirilmesi ile kaldırılması davaları

Uygulamada velayetin değiştirilmesi ile kaldırılması konuları karıştırılmakla birlikte velayetin kaldırılması için daha belirleyici sebepler arandığı ve kaldırılmasının sonuçlarının velayetin değiştirilmesi gibi olmayıp daha katı olduğunu da eklemek gerekmektedir. Zira velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırıldığında çocuğa vasi atanmakta ve mevcut çocuğun yanı sıra tüm müşterek çocukları da kapsayabilecek genişlikte bir karar verilebilmektedir.

          Velayetin değiştirilmesi davası velayeti kendisinde olan tarafa karşı onun yerleşim yerinde açılacak bir dava olup görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Bu dava türü adli tatilde de görülebilen davalardandır. Velayet konusu kamu hukukunu ilgilendirdiğinden davalının kabulüne dayalı olarak bir karar verilemeyecektir. Zira çocuğun üstün yararı gözetilerek gerek alanında uzman psikolog, pedagog, sosyologlardan taraflar ve çocukla görüşüp rapor alınarak gerek tarafların yaşam alanları incelenerek bir karara varılmalıdır.

Nihayetinde velayeti konusunda karar verilecek çocuğun idrak kabiliyeti olması halinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 3. ve 6.maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde velayet konusunda idrak çağında olan çocukların tercihlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 21.02,2019 gün,2019/185K sayılı kararı ile bu konuda daha önce vermiş olduğu 2017/2-3117 E 2018/1278K sayılı kararını kaldırarak yeni bir görüş sunmuştur. Öyle ki bu kararda İdrak çağında olan küçüğün velayet konusundaki görüşü bu alanda eğitim görmüş uzman pedagoglar tarafından alınmışsa aynı hususta mahkemece yeniden görüşünün alınmasına gerek yoktur.’  denilerek idrak kabiliyeti olan çocukların velayet konusundaki görüşü bu alanda eğitim almış uzmanlar tarafından alındığında mahkemece yeniden alınması gerekmediği hususunda son görüş yayınlanmıştır.

Bu anlamda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bu kararı ile önceki tarihli bozma kararını da kaldırmıştır. Bu anlamda mahkemelerce çocuğun velayet konusunda fikri alınması konusunda bir değişiklik olmamakla birlikte çocuğun fikri mahkeme dışında psikolog, pedagog, doktor, sosyal çalışmacı hatta çocuğu temsil görevini üstlenebilecek bir avukat tarafından da alınabilecek.

119 Görüntülenme

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp