Boşanma süreçleri, eşler arasındaki anlaşmazlıkların mahkemeye taşındığı, yasal sonuçlar doğuran önemli adımlardır.

Türk Medeni Kanunu’nda yer alan boşanma sebepleri arasında, zina ve haysiyetsiz yaşam sürme gibi mutlak boşanma sebepleri bulunmaktadır. Bu yazımızda, boşanma davalarında mutlak boşanma sebepleri ve bu sebeplerin yargı süreçlerindeki sonuçlarına değinilecektir.

1. Zina Mutlak Boşanma Sebebi Midir?

Zina, eşlerden birinin evlilik birliği dışında cinsel ilişkiye girmesi durumudur ve Türk Medeni Kanunu’na göre mutlak boşanma sebebidir. Zina vakasının gerçekleşmesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması anlamına gelir ve mağdur eşin, zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı doğar.

2. Haysiyetsiz yaşam sürme mutlak boşanma sebebi midir?

Haysiyetsiz yaşam sürme, toplumsal değer ve ahlak normlarına aykırı davranışlar sergileyerek, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan bir diğer mutlak boşanma sebebidir. Bu davranışlar, eşlerden birinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek nitelikte ise, mağdur eş boşanma davası açabilir.

Boşanmada Ağır kusurlar nelerdir?

Boşanma sürecinde kusur değerlendirmesi, nafaka ve tazminat gibi konularda belirleyici olabilmektedir. Ağır kusurlar arasında; duygusal, ekonomik, fiziksel, cinsel ve sosyal şiddet gibi eşlerden birinin diğerine karşı kabul edilemez davranışları bulunmaktadır.

Zina sebebiyle bosanma manevi tazminat Yargıtay kararı?

Yargıtay kararlarına göre, zina nedeniyle boşanma davasında, kusurlu bulunan tarafın, mağdur tarafa maddi ve manevi tazminat ödemesi gerekebilmektedir. Zina eyleminin devamlılığı ve evlilik birliğine verdiği zarar, tazminat miktarının belirlenmesinde önemli bir kriterdir.

Boşanma süreçlerinde mutlak boşanma sebepleri ve bu sebeplerin yasal sonuçları, evlilik birliğinin devamı veya sonlandırılması noktasında kritik öneme sahiptir.

Zina ve haysiyetsiz yaşam sürme gibi durumlar, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olarak, mağdur eşin boşanma davası açmasına ve adil bir tazminat talep etmesine olanak sağlar.