Altınların ve Eşyaların İadesi Davası | Ankara Avukat, Boşanma Avukatı, Miras Avukatları Ankara

Ankara Avukat

ANASAYFA

Altınların ve Eşyaların İadesi Davası

Altınların ve Eşyaların İadesi Davası

Altınların ve Eşyaların İadesi Davası Nasıl Açılır? Altın ve ziynet eşyalarının iadesi davası düğün sırasında ya da evlilik birlikteliğinde alınıp alınmasına bakılmaksızın kadın tarafından koca aleyhinde açılabilecek davalardandır. Ziynet eşyaları, çeyrek altın, kolye, bilezik gibi tüm takılar Yargıtay emsal kararlarında da belirtildiği üzere kadına aittir.

Evlilik birlikteliğinde bu altınların kullanılması ya da bu altınların kocada ya da kocanın birlikte yaşanılan ailesinde kalması durumunda kadın boşanma davasında ya da boşanma davasından sonra altınların iadesi davası açma hakkına sahiptir.

Altınların ve eşyaların iadesi davası boşanma davasında veya sonrasında bağımsız bir dava olarak ileri sürülebilir. Fakat ziynet eşyalarının iadesi davası ek dava niteliğinde olduğundan altınların bedeli oranında nispi harç ödemesi yapılması zorunludur.

Ziynet Eşyalarının İadesi Dava Dilekçesinin Hazırlanması

Ziynet eşyalarının iadesi davası açılırken iki aşamalı talep dilekçesinin hazırlanmasında yarar vardır. Diğer eşin altınları bozdurmuş olabileceği ihtimali mümkün olduğundan ziynet eşyalarının iadesi davası dilekçe örneği hazırlanırken öncelikle “10 adet bilezik, 20 adet çeyrek altın, 2 altın küpe, 1 gümüş kolyenin aynen iadesine” şeklinde talepte bulunulmalı daha sonra “aynen iade mümkün değilse ziynet eşyalarının bedeli olan 40.000,00 TL’nin yasal bedeliyle geri ödenmesi” mahkemeden davalı koca aleyhinde talep edilmelidir.

Ziynet eşyaları davasında davacı ziynet eşyalarının varlığını ve bu takıların evlilik sona ererken yanında götürmediğini ispat etmekle mükelleftir. Düğünde çekilen video ve fotoğraflarla ispat yapılabileceği gibi tanık göstererek de takıların varlığı ispat edilebilir. Birlikte yaşanılan kocanın ailesinin altın ve ziynet eşyalarına el koyması halinde de bunlar aleyhine dava açılarak altınların iadesinin talep edilmesi mümkündür.

Düğün takıları ev ihtiyaçları için kullanılmış olsa bile davalı kocadan altınların bedelinin istenmesi mümkündür. Örneğin düğün takılarının ev alınmak için kullanılması, kocanın ihtiyacı için takıların bozdurulması halinde de davalı koca aleyhinde altınların iadesi davası açılabilmektedir. Altınların iadesi davasında davalının takıların kendisinde olmadığını iddia etmesi mümkün olduğundan bu tip davalarda alanında deneyimli avukatlık bürolarından avukatlık ve hukuki danışmanlık alınmasında yarar vardır. Bu sayede hak kayıplarının önüne geçilerek dava etkili bir şekilde sonuçlanabilir.

Altınların ve Eşyaların İadesi Davasında Görevli Mahkeme Neresidir?

Boşanma davası açılması sebebiyle düğünde takılan takıların ve ziynet eşyalarının iadesi konusunda farklı dava takipleri yapmak mümkündür. Kural olarak düğünde takılan takılar ve kişisel ziynet eşyaları kadına aittir. Bu sebeple evliliğin sona ermesine bağlı olarak boşanma davasından sonra boşanma davasının görüldüğü aile mahkemesine ya da boşanma davasıyla birlikte davanın görüldüğü aile mahkemesinde altınların ve ziynet eşyalarının talep edilmesi mümkündür.

Anlaşmalı boşanmadan sonra ziynet eşyası davası açılması konusunda da herhangi bir engel bulunmamaktadır. Anlaşmalı boşanma kararı alarak boşanan kadın kocasında veya kocasının ailesinde kalan ziynet eşyaları ve düğünde takılan takılar için aile mahkemesine dava açma hakkına sahiptir.

Altınların ve Eşyaların İadesi Davasında Zamanaşımı

Düğünde takılan altınların ve ziynet eşyalarının iadesi dilekçe örneği ile mahkemeye başvurulması farklı durumlarda farklı zamanaşımı süreçlerine tabidir. Ziynet eşyasının davanın açıldığı sırada davalının elinde mevcut olarak bulunmaması halinde dava açma zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu durumda davalı kocadan altınların bedeli talep edilmekte boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlamaktadır.

Düğünde takılan takıların aynen iadesi isteniyorsa bu durumda davalının zilyedinde bulunan takı ve altınlara karşı iade davası açma zamanaşımı herhangi bir süreye tabi değildir. Ziynet eşyasının derhal iadesine ilişkin bu davalar boşanma sırasında ya da boşanma sonrasında ileri sürülebilmektedir.

Altınların ve Eşyaların İadesi Davası

Ziynet eşyaların iadesi konusunda davalar boşanma davalarının eki konumunda değildir. Bu durum ziynet eşyalarını peşin veya nisbi harca dahil etmektedir.

Ziynet eşyaların iadesini sağlamak için açılacak davalarda mart miktarının belirlenmesi ziynetlerin değeri üzerinden yapılmaktadır. Ziynet eşyaların iadesi davaları, boşanmalarda çok sık şekilde karşılaşılan davalar olmaktadır.

Ziynet Eşyaların İadesi Konusundaki Davalar Hangi Mahkemelerde Açılmaktadır?

Ziynet eşyaları ile alakalı kurallar Medeni Kanunun ikinci kitabında düzenlenmiş durumdadır. Bu konuda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluk, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4’üncü maddesinde davanın açmak konusunda Aile Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmektedir.

Bu davalar için yetkili  mahkemeler ise genel davaların yerleşim yeri mahkemeleri olmaktadır. Ziynet alacakları konusundaki davaların açılması için mal rejiminin sona ermesini beklemeye gerek yoktur.

Her zaman ziynet eşyaları konusunda dava açılabilmektedir. Uygulama olarak boşanma davaları ile beraber açılabileceği gibi, ayrı bir Altınların Ve Eşyaların İadesi Davası olarak da açılabilmektedir.

Ziynet Eşyaların Hukuki Olarak Değeri Nedir?

Genel olarak ziynet eşyaları kişisel mal olarak sayılmaktadır. Bu konuda Yargıtay’ın hukuk Dairesi 05.02.2009 tarihli ve 2007/16899 esas 2009/1539 sayılı kararından da ziynet talebinin Türk Medeni Kanunun 220’nci maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği şekilde kişisel bir mal ola niteliğinde olması ile Türk Medeni Kanunun 225’inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hükmün uygulanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu konuda Türk Medeni Kanununun 220’nci maddesi incelenmelidir.

Adı geçen maddede aşağıda sayılı olanların kanun gereğince kişisel mal sayıldığı belirtilmektedir.

  • Eşlerden birisinin yalnızca kişisel kullanımına yaramakta olan eşyalar.
  • Mal rejiminin başlangıcından itibaren eşlerden birisine ait olan ve bir eşin sonradan miras yolu ile veya herhangi bir şekilde karşılıksız olarak elde ettiği mallar.
  • Manevi tazminat alacakları.
  • Kişisel mallar yerine geçmekte olan değerler.

Ziynet Eşyaları Alacağı Konusunda İspat

Bu konuda Türk Medeni Kanununun 222’nci maddesinin birinci fıkrasında belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunun iddia edilmesinde, bu iddiayı ortaya atan eşin bunu ispat etme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Bu sebeple ziynet eşyaların kendisine ait olduğunu ve karşı tarafta bulunduğunu iddia eden eşin bunu ispat etmesi ve mahkemeye kanıtlaması gerekmektedir.

Buna rağmen açılan davalarda iddiaların karşılaştırılması durumunda kimin ispat yükümlülüğünün bulunduğunu tespit etmek çokta kolay olmamaktadır. Bu konuda Yargıtay ziynet alacağının ispat yükümlülüğü konusunda bir içtihat geliştirmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.05.2004 tarihli ve 2004/5985 esas 2004/6650 sayısı kararlarında hayat deneyimlerinden yola çıkılarak bu çeşit ziynet eşyaların kadının üzerinde olması ve taşınması ile evde olması ve saklanmış olmasını belirtmiştir.

Bu sebeple ziynet eşyaların erkeğin zilyetliğinde terk edilmiş şekilde olmasını hayatın olağan akışı yönünden ters olacağı görülmüştür.

Bahsi geçen ziynet eşyaların kolay bir şekilde taşınabilir, saklanabilir ve götürülebilir olması nedeni ile evden boşanma ve ayrılık sebebi ile ayrılmakta ki eşin bunları yanında veya önceden götürül gizlemesinin her zaman mümkün olacağı görüşünde olmaktadır.

Bu durumda evi terk eden eşin, bunların zorla elinden alındığı ve götürülmesine olunduğunu ve eşyaların evde olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.

Evlilik Sırasında Kadına Takılan Altınlarda Erkeğin Hakkı Var Mıdır?

Evlilik sırasında kadına takılan ve armağan edilen ziynet eşyaların, kim tarafından takıldığına bakılmaksızın kasına bağışlanmış olduğu ve kadına ait olduğu kabul edilmektedir. Bu takılar ve eşyalar iade edilemezler.

Evlenme Sırasında Erkeğe Takılan Altınlarda Kadının Hakkı Var Mıdır?

Düğünde erkeğe takılan takılar konusunda mahkeme o yörenin adetleri ve geleneklerini göz önüne alarak karar vermektedir.

Düğün sırasında erkeğe takılan takıların düğünün yapıldığı yörede adet ve gelenekler gereği erkeğin olması söz konusu ise ve bunlar erkek tarafından kadına bağışlanmışsa o ziynet eşyaları da kadının olmaktadır.

Evlilik Süresinde Alınan Altınlar Kime Aittir?

Evlilik birliğinin sürdüğü dönemde eşlerden birisi tarafından diğeri için aldığı ziynet eşyaları o eşe bağışlanmış olarak kabul edilmektedir.

Bu konuda ziynet alacağı davasında davacı  eş ziynet eşyaların rızası olmadan elinden alındığını iddia edebilmektedir. Ziynet alacağı davasında davalı taraf ise diğer eş olabileceği gibi üçüncü bir kişi de olabilmektedir.

Altınların Ve Eşyaların İadesi Davası Nasıl Açılır Görülür?

Altınların ve Eşyaların İadesi Davası, davalının yerleşim yeri aile mahkemesinde görülür. Evlilik 01.01.2002 tarihinden önce sonlanmışsa görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.

Eşya iadesi davasının davacısı eşyaları rızası dışında elinden alınan/ verilmeyen eş, davalısı ise diğer eştir. Davasında karı koca ile birlikte oturması, davası konusu eşyalar hakkında sataşma çıkarması veya sorumluluğuna dair delil bulunması hallerinde üçüncü kişiye karşı da yöneltilebilir.

Eşya iadesi davası boşanmanın feri niteliğinde değildir ve nisbi harca tabidir.  Hakimin taleple bağlılığı kuralı gereği aynen iadeyle birlikte eşyaların bedellerinin tazmini açıkça istenmemişse hakim resen bu konuda bir karar veremez.

Bu nedenle tüm istemler açıkça ortaya konulmalıdır. İadesi istenen eşyaların cinsi, niteliği, miktarı ve değerleri ayrı ayrı belirtilmelidir.

İspat yükü davacıya aittir.  Eşya iadesi davasının açılması için mal rejiminin sona ermiş olmasına gerek yoktur.   Makalede Altınların Ve Eşyaların İadesi Davası konusu bilgi amaçlı verilmiştir. Diğer Aile hukuku ve boşanma davası makaleler için Boşanma Avukatı sayfamıza göz atabilirsiniz.

Altınların ve Eşyaların İadesi Davası | Sıkça Sorulan Sorular

EŞYA ALACAĞI DAVASI – ELDEKİ DAVANIN MEHİR SENEDİNDEN KAYNAKLANDIĞI – KONUNUN İSPAT HUKUKU AÇISINDAN ELE ALINMASI GEREĞİ.

MEHİR EŞYALARI TARAFLAR ARASINDA SENEDE BAĞLANMIŞ OLUP DAVALILARI BAĞLAYACAĞI – DAVALILARIN SENETTE BELİRTİLEN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRDİĞİNİ İSPATLAMAK ZORUNDA OLDUĞU – DAVALILAR TARAFINDAN MEHİR SENEDİNDEKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRDİKLERİNE İLİŞKİN YAZILI DELİL DOSYAYA SUNULMADIĞI.

ÖZET: Eldeki dava mehir senedinden kaynaklandığına göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamaların ışığında ele alınması gerekir. Dava konusu mehir eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıları bağlar.

Dolayısıyla davalılar senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlamak zorundadır. Senet gereğinin yerine getirildiği konusunda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir.

Davalılar tarafından mehir senedindeki yükümlülükleri yerine getirdiklerine ilişkin yazılı delil dosyaya sunulmuş değildir. Bu bakımından mehir senedindeki …. TL.nin tamamının kabulü gerekirken, 230 gr altın karşılığı 27.054,90 TL.nin davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru değil ise de aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından eleştirilmekle yetinilmiş olup istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.

KİŞİSEL EŞYANIN İADESİ DAVASI – DAVACIYA TAKILAN ZİYNETLERİN HİÇBİR TEREDDÜTE YER VERMEYECEK ŞEKİLDE BELİRLENMESİ – YARGITAY VE TARAF DENETİMİNE ELVERİŞLİ BİLİRKİŞİ RAPORU ALINARAK SONUCUNA GÖRE HÜKÜM KURULMASI.

ÖZET: Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; dosyanın konusunda uzman yeni bir bilirkişiye tevdii ile, dosyada mevcut CD’ler incelenmek sureti ile,

Düğün töreni sırasında takı sepetine atıldığı tespit edilen kapalı kutular içinde hayatın olağan akışına uygun olarak ne miktarda (gram/çeyrek/yarım/bilezik vs.) ziynet eşyası olabileceği, talep edilen ziynet eşyalarının gram, ayar vs. niteliklerinin gözönüne alınarak davacının talep ettiği ziynet eşyalarının,

İncelenen CD’lerde hangilerinin mevcut olup olmadığı tek tek yazılarak, buna göre davacıya takılan ziynetlerin hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2.478 Görüntülenme

SORULAR

  1. YEŞİM KARACAN dedi ki:

    Öncelikle kolay gelsin. Size bir sorum olacaktı . Kadının kocası tarafından ,kadının haberi olmadan takıları harcamış ise boşanma davasında ne karar verilir. Şimdiden teşekkürler

AVUKATA SORU SOR

 

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri

AV.İLKAY UYAR KABA

AV.İLKAY UYAR KABA

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
Telefon WhatsApp