Banka Kredilerinde Kefilin Sorumluluğu Günümüz modern ekonomi sistemi dahilinde vatandaşın veya kurumların banka ve kredi kuruluşlarından kredi kullanımları her geçen gün hızla artış gösteriyor.
Bu doğrultu da kredi borcunun en yüksek olduğu ülkelerden birisi haline gelen Türkiye’ de sadece banka veya özel kredi kuruluşlarından. Kredi kullanımını gerçekleştiren kişi veya kurumlar değil aynı zamanda da söz konusu kredi kullanımına kefil olan kişi veya kurumlarda söz konusu kredi borçlarından fazlasıyla etkilenebiliyor.
Son yıllarda özellikle de kredi kullanımlarında geri ödeme konusunda yaşanan sıkıntılar dolayısı ile kredi tüketicisine. Yönelik olarak özel yapılandırma hizmet ve uygulamaları gerçekleştiriliyor.
Ancak bu hallerde banka veya özel kredi kuruluşu tarafından kredi kullanana kefil olan kişi veya kuruma yapılandırmaya ilişkin olarak herhangi bir bilgi verilmiyor.
Bu durumda kefilin bilgisi dışında söz konusu kredi borcunun yapılandırılması ve ödenmemesi üzerinden artan faiz oranları gibi sürpriz ve yüksek miktardaki borçlar ile karşı kalması muhtemel oluyor. Bu doğrultuda da Yargıtay tarafından doğrudan binlerce kişiyi ilgilendirecek emsal bir karar çıktı. | Banka Kredilerinde Kefilin Sorumluluğu
Tüketici Hakem Heyetine Başvurdu
Söz konusu kredi kullanımına ilişkin meydana gelen olayda İzmir’ de kredi çeken arkadaşına kefil olan bir kişi Yargıtay’ dan emsal karar çıkmasını sağladı. İzmir’ de yaşayan N.K. bankadan 8 bin 781 TL değerinde tüketici kredisi çekmek isteyen arkadaşı U.G.’ ye kefil oldu. Fakat, krediyi çeken U.G. kredi borcunun ödenmesi konusunda sıkıntı yaşadı ve bankaya başvuru gerçekleştirerek kredi borcunun yapılandırılmasını istedi.
Bankanın yapılandırma talebine olumlu yanıt vererek kredisini yapılandırmış olduğu U.G.’ nin yapılandırması ile ilgili olarak N.K.’ ya haber vermede. U.G.’ nin bu yapılandırmayı da ödeyememesi üzerine birkaç defa daha yapılandırmada bulunması ve devamında da ödeyememesi dolayısı ile bu kredi borcu faizi ile beraber tam 50 bin TL seviyesine ulaştı. Banka tarafından da U.G.’ den borcun bir türlü tahsil edilememesi üzerine kefil olan N.K.’ ya dönüş yaptı ve kendisinin kefil olması nedeniyle N.K.’ ya 50 bin TL borcu olduğunu gösteren bir yazı tebliğ etti.
Gelen bu borç üzerine şok yaşayan N.K. Tüketici Mahkemesi Hakimliği’ ne dava başvurusunda bulundu. Bu doğrultuda da ‘yapılandırmadan haberim yok’ savunması ile emsal bir karar çıkmasını sağladı. Dava süreci sırasında borcun artışı da devam ederken, mahkeme tarafından bankalardan kredi çekme işlemlerinde kefil durumunda olan kişiler ile ilgili olarak emsal karara vararak, yapılandırma durumunda mutlak suret ile kefilin haberinin olması ve kefilin imzasının alınması gerektiğine hükmetti.
Söz konusu karar binlerce kişiyi ilgilendiren emsal bir karar niteliği taşırken aynı zamanda da Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay tarafından yerel mahkemenin vermiş olduğu bu kararın tümüyle haklı ve doğru olduğu kararına vardı. Bu sebep ile Türk mahkemelerinde kesinlik kazandı ve bundan sonra bu tip tüketici işlemlerinde emsal olma durumunda olduğuna karar verildi. | Banka Kredilerinde Kefilin Sorumluluğu
Başka Yargıtay Kararı – Banka Kredilerinde Kefilin Sorumluluğu
MENFİ TESPİT DAVASI – BANKANIN SİGORTA SÖZLEŞMESİNİ KREDİ SÖZLEŞMESİNE UYGUN DÜZENLEMEDİĞİ İDDİASI. POLİÇE TEMİNATI.
HAYAT SİGORTASININ KREDİ BORCUNU KARŞILAR NİTELİKTE DÜZENLENMESİNDEN BANKANIN SORUMLU OLDUĞU. DAVANIN KABULÜ – HÜKMÜN ONANMASI GEREĞİ
Diğer icra avukatı makalesi için Ankara avukat sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. | Banka Kredilerinde Kefilin Sorumluluğu
Banka Kredilerinde Kefilin Sorumluluğu | Sıkça Sorulan Sorular
KREDİ SÖZLEŞMESİ – MÜTESELSİL KEFİL – KEFİLİN BORÇTAN SORUMLULUĞU Kredi sözleşmesinin 12. Maddesinde müşterinin, sözleşmede kayıtlı adresinin kanuni adresi olarak kabul edildiği, müşterinin sözleşmenin imzasından sonraki adres değişikliklerini Banka’ya yazılı bildireceği, bildirmezse bu adrese gönderilecek her türlü bildirimin kendisine yapılmış sayılacağını kabul edeceği yazılı bulunduğundan asıl borçlunun sözleşmede yazılı adresine tebliğe çıkartılan kat ihtarı tebliğ usulen edilmiş sayılmalıdır.
Asıl borçluya yapılan ödeme ihtarının sonuçsuz kalması müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz talebi için yeterli olduğu ,kefile tebliğ şartı bulunmadığı nazara alındığında müteselsil kefil … hakkında İİK’nın 257/1. Maddesi anlamında vadesi gelmiş, rehinle temin edilmemiş bir para alacağı mevcut olup,
İhtiyati Haciz kararı verme koşulları oluşmuş bulunmaktadır. Açıklanan nedenler karşısında kredi sözleşmesinin kefili olan … aleyhinde ihtiyati haciz talep edilmesine engel bir durum olmadığından istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine karar vermesinde isabet bulunmadığından kararın kaldırılarak … yönündende ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?