Bilirkişi Raporuna İtiraz Nedir Nasıl Yapılır? Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi taraflara bilirkişi raporunun tebliğ edilmesinden sonra iki hafta içinde yapılabilir.
İtiraz ile birlikte taraflar raporda eksik gördükleri kısımların tamamlatılmasını isteyebilir, belirsizlik var ise bu belirsizlerin giderilmesini isteyebilir ya da bilirkişiden açıklama talebinde bulunabilirler.
Bilirkişi raporuna itiraz ile birlikte yeni bir bilirkişi atanması için bile talepte bulunmak mümkündür.
Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Mahkeme alınan itiraz talebi üzerine ek rapor talebinde bulunabilir. Bazı durumlarda bilirkişi tarafından tekrar inceleme yapıldığı da olur. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçe örneği ilk olarak hitap ile başlar. Hitapta hangi hukuk mahkemesine başvuruda bulunuyorsa, o hakimliğe yazı yazılır. (İstanbul X Asliye Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne gibi). Daha sonra dosya no belirtilir.
Bilirkişi raporuna diye genel başlık atıldıktan sonra itiraz eden yanı davalının adı soyadı sayılır. Vekili kısmına destek alınan avukatın ad soyad bilgisi yazılır. Daha sonra davacı ad soyad ve vekili ad soyad bilgileri tamamlanır. Aşağı satırda konu açıklanır. Konuya bilirkişi raporuna itiraz sunulması ve başka bilirkişiden rapor alınması yazılabilir.
Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi Yazarken Konu Net ve Açık bir Şekilde Kaleme Alınmalıdır
Açıklamalar kısmında kişi bilirkişi raporunda gördüğü problemi açıklar. Örneğin davacı bu kısımda mevcut bilgilerin olduğundan farklı gösterildiğini söyleyebilir.
Durum ayrıca detaylar ile birlikte açıklanmalıdır. Durum net olarak belirtildikten sonra dilekçe, sonuç ve istem ile bitirilmelidir. Bu kısımda yukarıda belirtilen nedenlere dayanılarak, itirazın kabul edilmesi ve buna ek olarak yeni bir kişiden rapor alınması istendiği açık ve net bir şekilde belirtilmelidir.
Kişiler Haklarını Dilekçeler Aracılığı ile Aramalıdırlar
Dilekçe son olarak reddine karar verilmesini saygılarımla talep ederim şeklinde bitirilmelidir. Dilekçenin sağ alt kısmına davalı vekil ad soyad imza ile, dava açan kişinin ad soyad imza bilgisi olmalıdır.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmemesi yanlıştır. Eğer konu hakkında bir yanlışlık olduğunu tespit ettiyseniz konuya müdahale etmeniz gerekir. Bu müdahaleyi resmi olarak rapora itiraz dilekçeleri ile yapabilirsiniz.
Bilirkişi Raporuna İtiraz konusundan önce bilirkişinin atanmasından bahsedecek olursak, Mahkeme, davalı ve davacı tarafların görüşünü almak sureti ile bilirkişinin atanması konusundaki kararında aşağıda belirtilen konulara yer vermek zorundadır.
İnceleme konusunda bütün sınırları ile ve açık bir şekilde belirlenmesi, bilirkişinin cevaplaması gereken sorular ve raporun teslim edilme süresi. Bilirkişiye verilen görevlendirme raporun ekinde incelemesi gereken konular, dizi pusulasına bağlı şekilde ve gerekiyor ise mühürlü bir biçimde verilmektedir.
Ayrıca bu konuda tutanaklarda gösterilmektedir. Bilirkişi hazırladığı raporunda ve sözlü açıklamalarında hukuki bir değerlendirmede bulunamaz. Bilirkişilik görevi mahkeme tarafından yapılan davete uyarak tayin edilen gün ve saatte mahkemede hazır olmayı, yemin etmeyi, bilgisine başvurulan konuda, sürede, oy ve görüşünü mahkemeye bildirmeyi kapsamaktadır.
Adli yargılama sırasında, yapılan inceleme sona erdiğinde bilirkişi yaptığı tüm işlemleri ve vardığı sonuçları açıklamakta olan bir raporu, kendisinden mahkeme tarafından istenen incelemeleri yaptığını belirtir şekilde imzalayarak ilgili makamlara vermek ve göndermek ile sınırlıdır.
Mühürlü şekilde gönderilen veya verilen raporlar ve belgeler mahkemeye iletilir ve bu durum tutanak ile kaydedilir. Hukuk Mahkemelerinde görülen davalarda ise bilirkişi raporları mahkeme kalemine teslim edilmektedir.
Bilirkişi raporunu alan başkatip rapora işaret ederek mahkemeden önce suretlerini taraflara iletmektedir. Hazırlanan bilirkişi raporlarına yapılacak itirazlar adli yargı kurumları ile hukuk mahkemelerinde farklı olabilmektedir.
Adli Yargı Kurumlarında Bilirkişi Raporuna İtiraz Edilmesi
Bilirkişi tarafından düzenlenmiş olan raporlar duruşma sırasında Cumhuriyet Savcısına, duruşmaya katılana, vekiline, şüpheliye ve sanığa, müdafiine veya kanuni temsilcisine doğrudan verilebilmektedir. Bunun yanında iadeli taahhütlü olarak mektupla da gönderilebilmektedir.
Bilirkişi incelemesinin tamamlanması ile yeni bir bilirkişi incelemesinin ve yapılmasının veya itiraz edilmesinin bildirilmesi isteminin bildirilmesi konusunda Cumhuriyet Savcısına, takılanlara, vekiline, şüpheli veya sanığa, müdafiine veya kanuni olarak temsilcisine süre verilebilmektedir.
Bu taraflar dayandıkları gerekçeyi belirterek verilen süre içerisinde bilirkişi raporuna itiraz edebilmektedir.
Verilen süre içerisinde itiraz edilmeyen bilirkişi raporları geçerli olmaktadır. Bu kişilerin yaptıkları itiraz ve istemlerin reddedilmesi ile üç gün içinde bu konuda gerekçeli karar verilmektedir.
Cumhuriyet Savcısı, takılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanuni olarak temsilcisi yargılama konusu olaylar ile alakalı olarak veya bilirkişi raporu hazırlanmasında değerlendirilmek üzere veya bilirkişi raporu kendisi hakkında uzman bilimsel mütalaa alabilmektedirler. Ancak sadece bu neden için ayrıca süre istenmemektedir.
Hukuk Mahkemelerinde Bilirkişi Raporuna İtiraz
Bu konuda 1086 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununda bulunan 282’nci maddesinde bilirkişi raporunun mahkemeden önce taraflara tebliğ edilmesi esas olmaktadır. Ancak uygulamada taraflara duruşmadan sunulmaktadır. Bu durumda taraflar bilirkişi raporunun inceleyerek beyanda bulunmak için talepte bulunabilmektedir. Böyle bir durum da yargılama süresinin uzamasına neden olmaktadır.
Kanunlarda belirtildiği şekilde, bilirkişi raporuna mahkemeden önce taraflara tebliğ edilmiş olması, tarafların mahkemeden önce bilirkişi raporunu incelemelerine ve mahkemede bu konuda itirazlarını talep etmelerine olanak sağlayacaktır. Bu durum da dava süresinin kısalmasına neden olacaktır.
Gerçeğin ortaya çıkartılması konusunda lüzumlu görülmesi durumunda mahkeme hakimi veya esas davaya bakan mahkeme, önceki raporu düzenleyen veya yeniden bilirkişi raporu düzenleyen bilirkişi vasıtası ile tekrar bir inceleme yaptırabilmektedir.
Mahkeme hakimi hazırlanan bilirkişi raporunda muğlak gördüğü konuları tamamlamak ve bu konularda izahat almak için bilirkişiye yeni sorular sorabilmektedir.
Bu konuda davanın iki tarafı da hazırlanan bilirkişi raporu konusunda izahata almak için raporun kendilerine tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde hakimden talep edebilmektedir.
Hazırlanan bilirkişi raporlarına genel olarak aşağıdaki nedenler ile itiraz edilmektedir.
Hazırlanan bilirkişi raporu gerçeği yansıtmaması durumunda,
Hazırlanan bilirkişi raporunda, bilirkişiden istenmiş olan konuların net ortaya konulmamış olması durumunda,
Bilirkişi raporunda dava ile alakalı bazı konuların atlanmış olmasında,
Hazırlanan bilirkişi raporunun taraflı şekilde düzenlenmiş olmasında,
Bilirkişinin düzenlediği rapor konusunda ehil kişi olmaması ve uzmanlık alanının bu konunun dışında olması durumunda,
Bilirkişi hakkında hakimin reddini gerektirecek bir sebebin meydana gelmiş olmasında,
Hazırlanan bilirkişi raporunda yapılan hesapların hatalı ve yanlış olması durumunda,
Adli Yargı kurumlarında görevlendirilen bilirkişilerin Adli Yargı Adalet Komisyonu listesinde yer almakta olan bilirkişiler arasında seçilmemiş kişiler olması durumunda,
Yukarıda belirtilen bir veya birkaç konunun meydana gelmesi ile yapılacak bilirkişi raporuna itiraz konusunda, mahkeme tarafından bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerden ek bir rapor alınması veya yeni bir bilirkişi görevlendirilmesi yoluna gidilebilmektedir.
Yine de tatmin edici bir bilirkişi raporu hazırlanamaması durumunda üçüncü bir bilirkişi görevlendirilmesi mümkün olabilmektedir.
Yargılama sırasında bilirkişi raporuna itiraz edilmez ise temyiz aşamasında bu raporlara itiraz etmek mümkün değildir.
İtiraz Nasıl Yapılır?
Bilirkişi Raporuna İtiraz da Davalı veya davacı taraflar hazırlanan bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde, raporlarda eksik olan konuların bilirkişiye tamamlatılmasını, belirsizlik gösteren konular hakkında bilirkişi açıklamalarının yapılmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilmektedirler.
Mahkeme hazırlanan bilirkişi raporunda eksiklik veya belirsizlik olması durumunda tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak amacı ile bilirkişiden yeni sorular belirtmek sureti ile ek rapor alabilmekte veya tayin edebileceği yeni duruşmada sözlü olarak bunların açıklanmasını bilirkişiden isteyebilmektedir.
Mahkeme hazırlanan bilirkişi raporunda çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren durumlarda bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilmektedir. Hakimlerin mesleki bilgileri içerisinde olan ve hukuki bilgiler ile çözümlenmesi mümkün olan durumlarda bilirkişiler dinlenmez
Mevcut bilirkişi raporuna rağmen gerçeğin daha ziyade açığa kavuşturulması için yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi mahkeme tarafından yaptırılabilmektedir.
Bilirkişi raporunun içeriğinde hatalar ve yanlışlar konusunda mahkeme bilirkişiden ek rapor düzenlemesini isteyebilir veya yeni bir bilirkişi atanmasını sağlayabilmektedir.
Makalede Bilirkişi Raporuna İtiraz konusu bilgi amaçlı verilmiştir. Bilirkişi Raporuna İtiraz konusunda daha geniş bilgi için avukat desteği alınmasını tavsiye ediyoruz.
Makalemizde Bilirkişi Raporuna İtiraz konusu yer almıştır. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve İş Hukuku Avukatı sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
İŞÇİ İLE İŞVEREN İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN DAVA – TEKNİK BİLİRKİŞİNİN HUKUKİ DEĞERLENDİRMESİNİN HAKİMİ BAĞLAMAYACAĞI BUNA İLİŞKİN İSTİNAF SEBEBİNİN DE YERİNDE OLMADIĞI – İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİ
ÖZET: Davanın kısmi dava olarak açıldığı ve sonuçlandırıldığı, davalı vekilinin belirsiz alacak davası açılamayacağına ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı, Teknik bilirkişinin hukuki değerlendirmesinin hakimi bağlamayacağı, buna ilişkin istinaf sebebinin de yerinde olmadığı.
Bu açıklamalar altında davalının istinaf talepleri isabetsiz olup tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde isabetsizlik görülmemesine göre davalı tarafından yapılan istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının istinaf başvurusunun HMK’nun maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ÖZET: Davacının …sayılı Kanun kapsamında, ..İli, ..İlçesi, …Köyü’nde bulunan malvarlığı zararının tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …İdare Mahkemesi’nce; davacının, malvarlığı zararının tespiti amacıyla Komisyon tarafından yapılan keşfin gün, yer ve saatinin başvuru sahibine ve/veya vekiline yazılı olarak tebliğ edilmesi,
Sadece başvurucunun mülkiyetinde bulunan taşınmazların değil zilyetliğinde bulundurduğu gayrimenkuller için de keşif icra edilmesi ve varsa şahitlerinin keşif esnasında hazır bulundurularak dinlenip her başvurucu için ayrı ayrı keşif tutanağı tanzim edilmesi, keşif sırasında tespiti yapılan ev nitelikli taşınmazın …grubu yapı olarak değerlendirilerek zarar hesabı yapılması gerekirken …grubu yapı olarak değerlendirme yapıldığı,
Başvuru dilekçesinde belirttiği malvarlığı zararlarına yönelik inceleme yapılmak suretiyle, zararların olup olmadığının belirtildiği keşif ve değerlendirme sonuç raporunun düzenlenmesi gerekirken, usulüne uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın,
Davacı hakkında tanzim edilmiş zilyetlik belgesinde yazılı taşınmazlar hakkında da keşif icra edilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın,
Davalı idare tarafından hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmiş ise de; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmaması nedeniyle hükmün onanmasına karar verilmiştir,
TAKSİRLE BİR KİŞİNİN YARALANMASINA NEDEN OLMA SUÇU – KAZAYA KARIŞAN HER İKİ TARAFINDA KUSURUN DİĞER TARAFTA OLDUĞUNU İDDİA ETMELERİ VE KATILAN VEKİLİNİN TRAFİK BİLİRKİŞİ RAPORUNUN KABUL ETMEYİP YENİDEN RAPOR ALDIRILMASI YÖNÜNDE TALEPTE BULUNMASINA RAĞMEN MAHKEMECE HİÇ BİR GEREKÇE GÖSTERİLMEDEN YENİDEN RAPOR ALDIRILMASI TALEBİNİN REDDEDİLDİĞİ.
ÖZET: Kazaya karışan her iki tarafında kusurun diğer tarafta olduğunu iddia etmeleri ve katılan vekilinin trafik bilirkişi raporunun kabul etmeyip yeniden rapor aldırılması yönünde talepte bulunmasına rağmen mahkemece hiç bir gerekçe gösterilmeden yeniden rapor aldırılması talebinin reddedilmiş olduğu görülmekle,
Dosya kapsamında bulunan trafik kazası tesbit tutanağı ile trafik bilirkişi raporunun çelişkili olduğu, mahkemece bilirkişi raporuna hangi nedenlerle üstünlük tanınıp hükme esas alındığının gerekçede belirtilmediği, hükme esas alındığı anlaşılan bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmayıp yeterince teknik bilgi, açıklama içermediği anlaşılmakla,
Mahkemece Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi veya Teknik Üniversitelerin konu ile ilgili bölümleri uzmanlardan oluşacak bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken trafik kazası tespit tutanağı ile rapor arasındaki çelişki giderilmeyip hükme esas alındığı belirtilen trafikçi bilirkişi raporuna hangi nedenlerle üstünlük tanınıp itibar edildiğinin denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmeden yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması CMK nun 289/1-g, 280/1-b maddelerine aykırılık teşkil edeceği, katılan vekilinin istinaf iddiası bu yönüyle yerinde görüldüğünden CMK’nun 289/1-g, 280/1-b maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?