Ceza Avukatları – Ceza Hukuku Uzlaşma, Ceza hukukunda uzlaşma uygulaması hukuk mahkemelerinin görev alanına giren davalarda olduğu gibi tarafsız uzlaştırmacı önünde yapılmaktadır.
Ceza hukukunda takibi şikayete bağlı suçlarda dava açılabilmesi için müşteki ve şüphelinin arasında uzlaşamamış olması gerekmektedir.
Örneğin hakaret suçundan dava açılmadan önce şikayetçi ve şikayet edilene uzlaşıp uzlaşmamak istediği sorulacak taraflar uzlaşmak isterlerse öncelikle arabulucuda ceza konusunun çözümlenmesi yoluna gidilecektir.
Ceza avukatları- ceza hukuku uzlaşma sırasında ister şüpheli isterse de şikayetçi olunsun vekalet verilerek avukat bulundurulabilir. Uzlaşma konusu gerek soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı ve kolluk gerekse de kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından ileri sürülerek tarafların uzlaşıp uzlaşmak istemedikleri sorulabilmektedir.
Uzlaşmaya Tabi Ceza Davası Suçları Nelerdir?
Uzlaşmaya tabi ceza davalarında uzlaşmayı kabul etmemek dava açılmasının öncelikli şartlarındandır. Uzlaşmanın kabulü halinde arabulucuda karşı taraf ile bir konuda anlaşma sağlanmakta ve dava açılmadan uyuşmazlık çözüme kavuşturulmaktadır. Her suçta uzlaşma mümkün olmamakla birlikte takibi şikayete bağlı;
- Basit kasten yaralama, taksirle yaralama,
- Basit tehdit,
- Hakaret,
- Kişilerin huzur ve sükununu bozma,
- Konut dokunulmazlığını ihlal,
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal,
- Özel hayatın gizliliğini ihlal,
- Mala zarar verme,
- Kullanma hırsızlığı,
- Güveni kötüye kullanma,
- Dolandırıcılık suçunun gerçek kişi aleyhinde işlenmesi,
- İcra iflas suçları,
- Çocuğun kaçırılması ve alıkoyulması,
- Aile yükümlülüğünü ihlal,
- Karşılıksız yararlanma,
- Bilgi vermeme,
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
Gibi takibi şikayete bağlı suçların soruşturulması ve kovuşturulması uzlaşmaya tabidir. Bu suçlarda tarafların uzlaşmak istemesi ve uzlaşma sonucunda anlaşmaları halinde ceza davası açılmadan netice alınmaktadır. (Ceza Avukatları – Ceza Hukuku Uzlaşma)
Uzlaşmanın Ceza Davasına Etkisi Nedir?
Uzlaşma bürosu ceza davalarında takibi şikayete bağlı suçlarda davalı ve davacıların uzlaşma talepleriyle ilgilenmektedir. Suç duyurusunun yapılması veya soruşturma sırasında taraflara uzlaşıp isteyip istemediklerini soran cumhuriyet savcısı uzlaşmayı istemeleri halinde tarafları uzlaştırma bürosuna yönlendirmektedir. Burada bağımsız arabulucular taraflardan ne şekilde uzlaşacakları konusunda teklif alarak dava açılmadan tarafların anlaşmaları sağlanmaya çalışılır. Anlaşma sağlanırsa dosya kapatılmaktadır.
Uzlaşma teklifi sonucunda müşteki uzlaşma teklifini kabul etmezse ya da davalı uzlaşma şartlarını kabul etmezse dava açılması için cumhuriyet savcısı iddianame hazırlar.
Dava açıldıktan sonra kovuşturma aşamasında uzlaşma teklif edilmediği anlaşılırsa mahkeme tarafları uzlaşmak istemeleri halinde uzlaştırmacıya yönlendirmektedir. Bu durumda dava bekletilmekte ve uzlaşmadan sonuç alınması halinde dava konusu suç yargılaması yapılmadan dava sona ermektedir.
Ceza Davası Avukatlık Ücretleri Ne Kadardır?
Ceza davaları suç tiplerine göre asliye ceza ve ağır cezada görülen davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Genellikle asliye ceza davalarında görülen takibi şikayete bağlı suçlarda uzlaştırma durumu söz konusudur.
Uzlaştırma işlemlerinin avukat aracılığıyla yürütülmesi istenen sonuçlar elde edilmesine yardımcı olmaktadır. 2019 yılında barolar tarafından belirlenen asliye ceza mahkemesi sanık vekilliği avukatlık ücreti 11.400,00 TL, müdahil vekilliği ise 6.800,00 TL olarak belirlenmiştir.
Ağır ceza mahkemesinde görülen ceza davalarında ise sanık vekilliği ücreti 13.600,00 TL, müdahil vekilliği avukatlık ücreti ise 11.400,00 TL olarak uygulanmaktadır.
Ceza Davaları Ne Kadar Sürer?
Ceza davasında mahkemenin ne kadar sürede sonuçlanacağı davaya bakan mahkemenin iş yükü ve dosya kapsamıyla yakından ilişkilidir. Takibi şikayete bağlı olan ve uzlaşmaya tabi suçlar asliye ceza mahkemelerinde görülen davalardandır.
Bu davaların dava açıldıktan itibaren 10 ay içinde sonuçlandırılması öngörülmektedir. Ancak bu davaların cumhuriyet savcısı tarafından iddianameye dönüştürülmesi aşaması ve davanın ilk derece mahkemesi tarafından karara bağlandıktan sonra istinaf ve Yargıtay aşamalarında geçen süreler bu süreye dahil değildir.
Ceza Avukatları – Ceza Hukuku Uzlaşma
SUÇ; toplum düzenini bozan ve işlemesi kanunla yasaklanan, hukuka aykırı davranışlarıdır.
CEZA; toplum düzeninin bozulmasını önlemek, bozulmuş ise bastırılması için suç olarak kabul edilen hareketlere uygulanan müeyyidedir.Cezanın gayesi; korkutularak önleme ve korkutarak uslandırmadır.
Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar
Kimse, işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Ceza sorumluluğu şahsidir. Genel müsadere cezası verilemez.
Özel Evrakta Sahtecilik Suçu Hangi Hallerde Olur?
Türk Ceza Kanunu’ nun ilgili 207. Maddesi çerçevesinde düzenlemesi gerçekleştirilen söz konusu özel evrakta sahtecilik suç eyleminin, 3 farklı seçimlik hareketi üzerinden kasıtlı şekilde gerçekleştirilebilmekte olunan bir suç yapısına sahiptir. Buna göre;
- Özel belgenin sahte olacak şekilde düzenlemesinin ardından kullanılması
- Gerçek bir özel belge üzerinde başka kişileri yanılgıya düşürecek biçimde değişimde bulunarak, kullanılması
- Sahte olduğunun bilincinde olarak sahte özel belgeyi değerlendirme şeklindedir.
Belirtilen bu 3 seçimlik hareketinden herhangi birisinin uygulanması sonucunda özel belgede sahtecilik suçu meydana gelir.
Bu üç eylemin, aynı kişi tarafından farklı zaman dilimlerinde ancak aynı özel belge ile gerçekleştirilmesi durumunda ise kişiye üç ceza verilmesi söz konusu olmaz ve tek bir ceza uygulanmaktadır. (Ceza Avukatları – Ceza Hukuku Uzlaşma)
Ceza Hukuku Örnek Yargı Kararları
1. YARALAMA SUÇU: Olay gecesi bar önünden taraflar arasında başlayan tartışmada sanık F.’ın katılan C.’e kafa attığı, katılanın bar içine kaçmak istemesi üzerine sanık F.’nin kolundan tutup, M. E.’in ise önüne geçerek kaçmasını engellediği sırada sanık S.’ın bıçakla gelip katılanı adli raporda belirtildiği şekilde birden fazla darbe vurarak organ yaralanması oluşturup hayati tehlike yaratacak tarzda yaraladığı olayda; sanıkların eylem üzerinde iştirak iradesi ile fiili hakimiyet kurmaları sebebiyle kullanılan aletin elverişliliği, darbe sayısı, hedef alınan bölge, meydana gelen zarar ve yaralanmanın niteliği,
olayın oluş şekli nazara alındığında sanıkların eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağı konusunda Yerel Mahkemece Görevsizlik kararı verilerek delillerin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesince takdir edilip karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurularak CMK’nın 289/1-d maddesine aykırı davranılması, Usul ve yasaya aykırı olup, CMK’nın 289/1-d maddesi gereğince hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
2. İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMAK SUÇU: Bilirkişinin sonuç olarak yapının sabit bir tesis, bina vasfında olmadığı yönündeki kanaatinin yerinde olmadığı, yargılama konusunu oluşturan yapının bina vasfında kabul edilerek mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi hukuka aykırı görüldüğünden,
İlk derece mahkemesinin beraate ilişkin kararının kaldırılmasına, sanığın atılı imar kirliliğine neden olmak suçunu işlediği sabit görüldüğünden eylemine uyan TCK’nın 184/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
3. ÇEK KANUNUNA AYKIRILIK SUÇU : Sanık hakkında Kanun’un maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı koruma tedbirinin uygulanması kararı bulunmasına göre, ayrıca hükmün 6. fıkrasında “Çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına” denilerek çelişkili hüküm kurulması,
Hukuka aykırı, istinaf başvurusunda bulunanın istinaf nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMK’nın maddesine muhalefetten dolayı aynı Kanunun maddesi gereğince hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4. NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU: İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile değerlendirmelerin, hükme esas alınanlar yanında reddedilen delillerin, suçların yasal öğeleri ile kabul edilen olayların Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca, açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken,
Bu ilkelere uyulmadan ve suça konu çeklerin önceden doğan borç nedeniyle verildiğinin ve çeklerdeki imzaların da önceden verilen rıza ile atıldığının kabulüne rağmen çelişkili gerekçe ile yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine hükmolunması hükmün bozma sebebidir.
5. TEHDİT VE KASTEN YARALAMA SUÇLARI : Suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında olmayan kasten yaralama suçunun ve tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında uzlaşmaya tabi hale gelmesi nedeni ile; mahkemesince uzlaştırma işlemi yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir iken, yargılamaya devamla sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
6. TRAFİK KAZASI TAZMİNAT VE CEZA DAVASI : trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Ceza dosyasında davacının yaralanmasına ilişkin rapor bulunduğu, ayrıca ticaret mahkemesi dosyasında da maluliyete ilişkin rapor alındığı,
Bu itibarla davacının yaralanmasının mahiyetinin anlaşılabildiği, bu itibarla yeniden maluliyet raporu alınması gerektiği yönündeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan manevi tazminatın fahiş taktir edildiği itirazına ilişkin yapılan değerlendirmede ise, olayda tarafların kusuru, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında taktir edilen manevi tazminat tutarının dosyaya ve oluşa uygun olduğu düşünülmüştür.
Bu itibarla toplanan delillere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve manevi tazminat tutarının taktir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. (Ceza Avukatları – Ceza Hukuku Uzlaşma)
Makalede Ceza Avukatları – Ceza Hukuku Uzlaşma konusuna yer verilmiştir. Diğer bilgilendirici makaleler için Ankara Avukat ve Ceza Hukuku Avukatı ve danışma konularında sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Ceza Avukatları – Ceza Hukuku Uzlaşma | Sıkça Sorulan Sorular
UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE TİCARETİ YAPMA VEYA SAĞLAMA SUÇU YARGI KARARI.
Dosyada mevcut sanık ile tanık … ait telefonlar üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi incelemesinde sanık şahsın telefon rehberinde tanık telefon ve isminin kayıtlı olmadığı, tanık telefonunda …olarak kayıtlı olduğu, sanığın savunmalarında anlattığı üzere inşaat işleri nedeniyle 2-3 günde bir telefonla görüştüğü, abisinin arkadaşı olan, mahalleden tanığı arkadaşının telefonunun kendisinde kayıtlı olmamasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği.
Sanığın ticaret kastıyla hareket ettiğinin kanıtı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca aynı bilirkişi incelemesinde sangın tespit edilemeyen bir çocuğa saksılarda bulunan dişi hint kenevirlerini söktürdüğü ve tespit edilemeyen şahıslara seslenerek “.saksıyı getir ekelim” dediği, bu durumun da sanığın ticaret kastı ile sanık sattığı esrar maddesini elde etme yöntemine ilişkin kanıt olduğu anlaşılmıştır.
Olay nedeniyle düzenlenen tutanaklar, duruşmada yeminle dinlenilen tutanak mümziilerinin beyanları ve fiziki takip sonucu yakalanan ve ele geçirilen uyuşturucu madde ve sanığın aşamalardaki çelişkili savunmaları, parmak izi raporu, telefon çözümleri ve tüm dosya kapsamına göre sanığın sübut bulan ve eylemine uyan TCK’nun 188/3 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekeceği açıktır.
SORULAR
Ceza Avukatları Ceza Avukatı Bir yanı dinlemeden karar veren, doğru karar vermiş olsa bile adaletsizlik etmiş sayılır.
Ceza Avukatları Ceza Avukatı Bu duruma karşılık olarak dava açmak istiyorum.
Ceza Avukatları Ceza Avukatı Bu davaların konusunda, zarar görmem nedeniyle maddi ve manevi tazminat Nasıl isterim..